ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

17 Kas 2015

Selahattin Demirtaş ameliyat oldu!


1 Kasım erken genel seçiminin ardından dün Eşbaşkan Figen Yüksekdağ başkanlığında toplanan HDP Meclis grubu, seçim sonuçlarının değerlendirilmesinin yanı sıra partinin Meclis yönetiminde görevlendireceği isimleri belirlemeye çalıştı.

Bugün Meclis’te yapılacak yemin törenine HDP bir eksikle katılacak. Milliyet'in parti kaynaklarından edindiği bilgiye göre Eşbaşkan Selahattin Demirtaş, geçirdiği sinüzit operasyonu nedeniyle büyük olasılıkla bugünkü açılışa katılmayacak. Demirtaş’ın İstanbul’da tedavisine devam edileceği, iyileşmesi halinde önümüzdeki günlerdeki Meclis oturumunda yemin edeceği bildirildi.

HDP MECLİS BAŞKAN ADAYINI BELİRLEYECEK

HDP’nin Meclis grubunun toplantısı uzayınca bugüne ertelendi. Toplantıda, Meclis Başkanlığı ve Başkan Vekilliği ile diğer görevlendirmelere ilişkin parti yönetimi milletvekillerini bilgilendirdi. Talebi olanların kendi isimlerini partiye bildirmeleri istendi. HDP’nin TBMM başkan adayı pazar günü yapılacak başkanlık seçimi öncesi belirlenecek..

2 Kas 2015

Guardian: Türkler ağır bir bedel ödeyebilir!


Britanya'nın önde gelen gazetelerinden The Guardian'ın bugünkü sayısında yer alan analizde, “Türkler, Erdoğan'ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir” denildi.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre Simon Tisdall imzalı yorum özetle şöyle: “Erdoğan pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı. Ama Türkler, Erdoğan’ın sadece kendisine ve AKP’ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan’ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden Amerikalılardan, AB’den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı.”

'PUTİNVARİ İCRA YETKİSİNE SAHİP BAŞKANLIK'

Gazete, analize şöyle devam etti: “AKP, MHP’den destek alabilirse, anayasayı değiştirme ya da yeniden yazması için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşacak. Bu Erdoğan’ın potansiyel olarak en tartışmalı, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor. Yani Putinvari, icra yetkisine sahip bir başkanlık.”

'GECENİN KAYBEDENİ HDP'YDİ'

Bundan sonraki süreçte Kürtlerle müzakerelerin de kritik bir noktada olduğunu vurgulayan The Guardian, şöyle devam etti: “Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin seçim yenilgisinden sonra savaşı yeniden başlatmakla suçlandı. Şimdi avantajını kullanıp, PKK’ya ve müttefiklerine karşı daha sert önlemlere başvurabilir. Buna alternatif olarak yetkisini yenilemenin rahatlığı içinde geri çekilip ateşkesi ve birkaç yıl önce kendisinin başlattığı barış sürecini yeniden geri getirebilir. ABD ikinci seçenek için bastıracak. (…) HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya.”

1 Kas 2015

Parti merkezlerinde son durum!


AKP Genel Merkezi'nde her seçimde görülen düzen görülüyor. CHP, genel merkezler içinde en heyecanlı görüneni. MHP ise, seçimlerde oy verme işleminin sona ermesine sadece dakikalar kala, en sessiz olanı. HDP Genel Merkezi'nde ise "tedbir" hakim.

TBMM'de temsil edilen dört partinin Ankara'daki genel merkez binaları, 1 Kasım seçim sonuçları için hazır.

AKP'DE "BALKON" HAZIR

Oy verme işleminin sona ermesine sadece dakikalar kala, AKP Genel Merkezi'nde tüm sistem kurulmuş durumda. Seçim sonuçlarının gelmesine yakın, genel merkezdebomba araması dahil, tüm güvenlik önlemleri alındı. AKP Genel Merkezi'nde daha önceki seçimlerde üst katta olan seçim koordinasyon merkezi, bu kez zemin kata taşındı.

AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, seçim sonuçları ne olursa olsun, "Balkon konuşması" yapacağını söylemişti. Balkon, daha sonuçlar belirlenmeden, bu konuşma için hazırlandı; Çiçeklerle süslendi, ses sistemi kuruldu. AKP Genel Merkezi'nde gazeteciler için de yine diğer seçimlerde olduğu gibi sonuçları izleyebilmeleri için özel bir bölüm, canlı yayınlar için de özel bir platform hazırlanmış durumda.

CHP, BAYRAKLARLA SÜSLENDİ

CHP Genel Merkezi, tüm genel merkezler içinde en "heyecanlı" görünen merkez. CHP'nin bahçesi, parti bayrakları ile süslenmiş durumda. Ayrıca, seçim sonrası konuşması için bir platform ve ses düzeni ile, dev ekran da kuruldu.

MHP SESSİZ

MHP Genel Merkezi, daha önceki seçimlerde de olduğu gibi, 1 Kasım'da da en sakin genel merkez. MHP'de henüz parti yetkililerinin çoğu genel merkeze gelmedi. Ancak seçim sonuçlarının değerlendirilmesi için koordinasyon merkezi göreve hazır.

HDP GENEL MERKEZİ'NDE "TEDBİR" HAKİM

HDP Genel Merkezi'nde ise, oy verme işleminin bitmesine dakikalar kala "tedbir" hakim. Daha önce birkaç kez saldırıya uğrayan, son olarak da 7 Haziran seçimleri sonrasında kundaklanan HDP Genel Merkezi'nin önündeki iki şeritli yol, trafiğe kapatıldı.

Polis güvenliğinin dışında, HDP'liler de parti binasına gelen herkesi teker teker arayıp, genel merkeze öyle alıyorlar. HDP, elektrik kesintisine de hazır; PTT'den olası elektrik kesintilerine karşı seyyar bir jeneratör de parti binasına getirilmiş durumda.



(Hürriyet/Zeynep GÜRCANLI- Aysel ALP)

Sandık görevlisi başkalarının yerine oy kullandı!


TBMM'nin 26'ncı dönem milletvekillerinin belirleneceği seçimde oy verme işlemleri Trabzon'da da sürüyor.

Oy verme işlemi saat 07.00’da başlamasına rağmen Trabzonlular'ın özelikle saat 08.00’den sonra sandıklara gitmeye başlamaları dikkat çekti. Bazı sandık görevlileri, seçmenlerin önemli bölümünün oy kullanma işleminin saat 07.00'de başladığını ve saat 16.00'da da biteceğini bilmediklerini söyledi. 2014 sandıkta 560 bin 949 seçmenin oy kullanacağı Trabzon’da saatler geçtikçe oy vermek için sandıklara gidenlerin sayısında artış kaydedildi.

3 KEZ OY KULLANAN SANDIK GÖREVLİSİ YAKALANDI

Trabzon’un Çukurçayır Mahallesi’ndeki Çukurçayır Ortaokulu’nda sandık görevlisi olarak görevli A.G.’nin, 1119 nolu sandıkta, 3 kişinin yerine oy kullandığı tespit edildi. Diğer sandık görevlilerinin dikkatiyle ortaya çıkan olayın ardından A.G. görevden alındı, hakkında da tutanak tutuldu ve soruşturma başlatıldı.



Fatih TURAN/TRABZON,(DHA)

Önce sandık sonra düğün!


Erzurum'da düğünleri seçim gününe denk gelen genç çift, davul zurna eşliğinde gelin arabasıyla önce oy kullanmaya ardından da düğün salonuna gitti.

Evlilik için çok önceden düğün tarihlerini 1 Kasım olarak belirleyen Yeşim ve Serkan Çelik çifti, seçim tarihiyle düğün günlerinin çakışması üzerine gelin ve damatlıkla oy kullandı.

Şükrüpaşa Mahallesi’ndeki gelin evinden davul zurna eşliğinde uğurlanan Yeşim ve Serkan Çelik çifti, düğün salonlarından önce oy kullanmak üzere gelin aracıyla Yakutiye ilçesindeki Aliya İzzetbegoviç İmam Hatip Ortaokuluna gitti. Genç çift, kabinde ayrı ayrı oylarını kullandıktan sonra 1290 numaralı sandığa zarflarını birlikte attı.

Gelin Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düğün merasimlerinin böyle bir tarihe rastlamasının hoş bir tesadüf olduğunu belirterek, "Oyumuzu kullandık, çok mutluyum. Her vatandaş gibi ben de görevimi yerine getirmiş oldum" dedi.
 

Serkan Çelik de seçim ile düğün tarihlerinin çakışmasıyla yaşamları boyunca unutmayacakları bir an yaşadıklarını ifade ederek, "Türkiye için hayırlı olsun. Ülkemiz için iyi günler bekliyoruz. Böyle bir günde mutluluğumuz daha da arttı" diye konuştu. Genç çift, oylarını kullandıktan sonra düğünlerinin yapılacağı salona gitti.






AA

Dış basın Türkiye seçimlerini yakından takip ediyor!


Seçmen 7 Haziran seçimleri sonrası hükümet kurulamayınca bugün bir kez daha sandık başına giderken, dış basın, Türkiye'deki seçimlere yoğun ilgi gösteriyor.

1 Kasım öncesi birçok medya organı seçimlere ilişkin kapsamlı analizlere yer verdi. Uluslararası ajanslar ise sabahın erken saatlerinden itibaren 'Türkiye' seçimlerini dünyaya duyurmaya başladı.

AFP
 

Fransız haber ajansı Agence-France Presse (AFP), bugün de seçimlere ilişkin geniş bir analiz yayınlarken, bugüne nasıl gelindiğine dair kapsamlı bir kronoloji yayınladı.

AFP, "derinden kutuplaşmış ülkenin, kanlı cihatçı saldırıları ve yeniden başlayan Kürt sorunuyla yüzleşirken, son yılların en mühim seçimlerinden birine gittiğini" yazdı.

Haberde Türkiye'nin, AK Parti'nin Haziran ayında son 13 yılda ilk kez Meclis çoğunluğunu yitirmesinin ve koalisyon hükümetinin kurulamamasının ardından beş ayda ikinci kez sandığa gittiği vurgulandı.

Ülke çapında 385 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğinin aktarıldığı AFP haberinde, “Kürtlerin çoğunlukta olduğu Güneydoğu’da güvenlik önlemlerinin hayli yüksek olduğu ve seçim merkezlerinin dışında zırhlı polis araçların görüldüğü” belirtildi.

AP

Amerikan ajansı Associated Press (AP) ise “Türkler, iktidar partisinin son 13 yıldır elinde bulundurduğu parlamento çoğunluğunu tekrar sağlayıp sağlayamayacağını belirleyecek kritik seçimler için sandığa gidiyor” yazdı.

Haberde seçimlerin, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) şaşırtıcı bir şekilde tek parti yönetimini kaybettiği Haziran ayındaki seçimlerin tekrarı” olduğu aktarıldı.

REUTERS

İngiltere merkezli Reuters haber ajansı da seçimleri yakından takip ediyor.

Reuters’ın geçtiği haberde, “Türkler, kötüleşen güvenlik durumu ve ekonomik endişeler içinde erken parlamento seçimleri için oy kullanıyor” ifadesi yer aldı.
 
BBC

İngiliz yayın kuruluşu British Broadcasting Corporation (BBC) da internet sitesinde 1 Kasım seçimlerine geniş yer verdi. "Gergin Türkiye tekrar sandığa gidiyor" başlığını tercih eden BBC'nin öne çıkardığı nokta da "Türkiye'nin son beş ay içerisinde ikinci kez seçime gittiği" oldu.

Al Jazeera
 
Katar merkezli yayın kuruluşu Al Jazeera ise Türkiye'deki seçimi internet sitesinin manşetine taşıdı. "Türkler çok önemli erken seçimlerde sandığa gidiyor" başlığını kullanan Al Jazeera, "Şiddet ve gerilim ortasında son beş ayda ikinci kez parlamento seçimleri düzenlenirken, ülke istikrar arıyor" ifadesine yer verdi.

Sandık başında Ak Parti- HDP'li kavgasına, polisten biber gazlı müdahale!


Kocaeli'nin Darıca İlçesi'nde oy kullanma sırasında Ak Partili'ler ile HDP'liler arasında çıkan kavgaya polis biber gazıyla müdahalede bulundu.


Olay, Doğu ve Güneydoğulu vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Piri Reis Mahallesi’ndeki Servet Yalçın İlkokulu’nda meydana geldi. Burada 80 yaşındaki bir kadına oy kullanma sırasında yardımcı olmak isteyen akrabaları ile sandık müşahitleri arasında tartışma çıktı.
  İddiaya göre Ak Partili sandık müşahidi, yaşlı kadının sandığa atmak üzere olduğu oy zarfını alıp yırttı. Büyüyen tartışma daha sonra HDP’liler ile Ak Partili’lerin kavgasına dönüştü. Olay yerine polis ekipleri çağırıldı. Kavga önlenemeyince polisler biber gazı kullanarak kavgayı ayırdı. Soruşturma sürüyor.

 

DHA

Başbakan Davutoğlu oyunu kullandı!



Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Meram ilçesindeki Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandı. Davutoğlu, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Meram ilçesindeki Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandı.



İşte Davutoğlu’nun sözlerinden satır başları: 

Bugün bir kez daha vatandaşlık görevimizi yapmak için 78 milyon olarak sandık başına gidiyoruz. Herkes için hayırlı olmasını diliyorum. Bundan iki gün önce Cumhuriyet bayramımızı kutlamış ve istiklal şehitlerimizi anmıştık.

Her şeyden önce tüm milletime şu çağrıda bulunmak istiyorum. Tüm vatandaşları sandıklara gitmeye ve bir demokrasi bayramı yaparcasına, tüm partilere karşılıklı iyi niyetimizi göstermeyi diliyorum. Bir kez daha huzur içinde sandık başlarına gidiyoruz. İlk kez bu kadar kısa süreli olarak sandıklara gidiyoruz. Şu ana kadar gördüğüm katılım da iyi.

Her türlü tedbir alınmıştır. Her bir mahallede, her bir ilçede suhulet içinde seçimler yapılıyor. Demokrasimize sahip çıkmak hepimizin görevi.

Tekrar milletimize cumhuriyet bayramından sonra bir demokrasi bayramı olmasını diliyorum.

'BALKON KONUŞMASI YAPACAĞIM'

Balkon konuşması Sayın Cumhurbaşkanı’mızın başbakanlığından bu yana devam eden bir gelenek oldu. Sonuçlar ne olursa olsun balkon konuşması yapacağım. Tekrar herkese hayırlı olsun.

24 Eki 2015

Başbakan Davutoğlu Facebook'tan soruları yanıtlayacak!


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden canlı yayında, takipçilerinin sorularını yanıtlayacak.

Başbakan Davutoğlu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, canlı yayının, bugün saat 21.00'de Gezegen Mehmet'in moderatörlüğünde gerçekleştirileceğini bildirdi.

İlk kez bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden takipçilerinin sorularını yanıtlayacak olan Davutoğlu, açıklamasında, "Bugüne kadar hep saygı değer gazetecilerin sorularına muhatap oldum, şimdi çok sevgili gençlerimizin sorularını duymak, onları cevaplandırmak istiyorum.

Sizin sorularınızı bekliyorum gençler" ifadesini kullandı. Yayını takip etmek için gerekli bağlantıya, Ahmet Davutoğlu'nun Facebook hesabından ulaşılabilecek.



Posta.comtr

22 Eki 2015

AK Parti'den Kılıçdaroğlu'na tepki: O belgeleri açıklasın!


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik gündeme dair açıklamalarda bulundu. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek "Ben belgeler gördüm büyük tavizler verilmiş dendikten sonra… Bu belgeleri size kim getirdi? Kim gösterdi. Bunların da açıklanması lazım. Neymiş bu belgeler, içinde ne yazıyormuş, altında kimin imzası varmış? Açıklasınlar görelim. Bunu açıklamamak da iddia edenin sorumsuzluğu olarak tarihe geçer." dedi.

İşte Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları:
"Türkiye Esad’lı geçişe hazır gibisinden bir takım yorumlar çıktı. Türkiye’nin temel parametreleri açısından Suriye politikasında bir değişiklik yok. Değişim de yok zaten. Deniyor ki Türkiye Esad’lı bir geçiş dönemine razı oldu gibisinden bir takım haberler çıkıyor. En azından AK Parti hükümetleri tarafından ifade edilen şey şudur. Esad’ın kalıcı olduğu hiçbir formül makbül bir formül değildir. Eğer kast edilen şey, muhalefet ve rejimin tam mutabakatıyla ortaya çıkacak bir geçiş hükümeti söz konusu olursa rejim tarafından bu işe katılacak olanların herhangi bir katliamın içinde olmamış kişiler olması gerekiyor.

Meşru muhalefetle rejim hükümetinin kurulmasının tam mutabakatla ortaya çıkarsa, esad’ın üç ay altı ay içerisinde gitmesine dönük olarak Türkiye’nin kabul edebileceği bir formül düşünülmekteydi. Ama Esad’lı geçiş dediğinizde, Suriye’nin istikrarını barışını sağlayabileceğini düşünmek hayal olur. Halkının büyük çoğunluğunu katletmiş, ordu ve istihbarat faaliyeti içerisinde suriye’nin geleceğinde barışın kurulması söz konusu olamaz. Bu kalıcı da olamaz. Halkının büyük bir kesiminin ailelerine kast etmiş bir kişinin, bir gelecek inşa etmesi söz konusu değil. Dolayısıyla Türkiye’nin aradığı formül suriye halkının gerçek iradesini yansıtacak bir geçiş hükümetinin ortaya çıkması ve Esad’ın belli bir süre içerisinde Suriye’den ve yönetimden ayrılması şeklindedir. Bunu bir kalıcılık gibi göstermek, böylesi bir dış politika değişikliğinden bahsetmek söz konusu değil. Şimdi bakınız oraya dünyanın bütün büyük güçleri yerleştiler operasyon yapıyorlar.

Oradaki halkın değişik kesimlerinin bu operasyonların hedefi haline geldiğini, muhalefetin de zarar gördüğünü görüyoruz. Baştan beri Türkiye’nin altını çizdiği de budur. Hangi partiye oy verirlerse versinler Türkiye’nin demokasi gücünü göstermemiz gerekir. Etrafımızdaki ülkelerde insanlar sandığa gitmek için bu kadar büyük bedeller öderken, Türkiye’nin en büyük kazanımının demokrasimiz olduğunu altını her zaman çizmek gerektiğini ve bu seçimleri son derece sağlıklı biçimde gerçekleştirebilmemizin büyük bir başarı olduğunun altını çizmek için, ayrıca demokrasimizi daha güçlendirmek için katılımın yüksek olmasında büyük bir fayda var. gerek yurtdışında gerekse yurt içinde en yüksek düzeyde katılımın gerçekleşmesi için bir kere daha çağrı yapıyoruz.

SORU – CEVAP

-Suriye konusunda AK Parti’nin duruşu tavrı noktasında değerlendirmelerde bulundunuz. Önemli bir gelişme yaşandı. Esad ve Putin’in bir görüşmesi oldu. bu görüşmenin sonuçları neler olabilir? -Bir de Bülent Arınç’ın bazı açıklamaları oldu. “Sizden 400 vekil istemeyeceğim, oy dilenciliği yapmayacağım” dedi. Bu ayrışmanın işareti mi?

Nasıl yorumluyorsunuz?

Birincisi bu Rusya ziyaretinde ortaya çıkan tablo iki tür şeye işaret edebilir. Orada iç savaş başladığından beri Esad ilk defa Suriye topraklarının dışına çıkıyor. Ülkesine dönünceye kadar da Rusya duyurmadı. Bu Esad’ın kendi ülkesinde büyük katliam şebekesini yönetirken yurtdışına çıkabilmesi soru işareti olarak konulmalıdır.

İkincisi her zaman sorunun çözümü için, sadece askeri olmadığını biz de ifade ediyoruz. Fakat bu tip görüntülerden, bunlar Suriye’deki katliamın sona ermesine dönük olarak işlev üretecekse tabi ki son derece yararlı olur. Ama bunun tersine Esad’a meşruiyet görüntüsü verme sonuçları olursa, Esad tarafından bu şekilde kullanılmasına dönük çerçeve söz konusu olursa bu oradaki halkın meşru mücadelesine zarar vermiş olur. Sayın cumhurbaşkanımız da aradı Putin’den bilgi aldı. Burada söz konusu olan şudur. Kim ne derse desin her türlü siyasi çözümün aranması gereken birinci şartı bunun arkasında Suriye halkı var mıdır? Suriye halkının iradesini arkasına almaksızın Suriye geleceğini inşa etmesi mümkün olmaz. Aksi takdirde bu kadar kendi iradesini yönetime yansıtmak için bu kadar bedel ödemiş, bu kadar can vermiş bir halkın bundan sonra bir takım büyük devletler anlaştı diye buna razı olacağını düşünmek büyük bir hayal olur. Türkiye’de bizim en büyük arzularımızdan bir tanesi Türkiye’nin çağdaş bir anayasa yapmasıdır.

Yeni Türkiye’nin kimlik belgesi olacak en önemli unsurun, ekonomik demokratik gelişmeler çok önemli, ama tüm bunlar hukuki altyapı olmazsa ve anayasa noktasında biz çağdaş normlara kavuşmazsak… Gerekli hızı alabilmemiz için, muhakkak suretle yeni anayasa yapılması gerekiyor. Bu 400 vekil meselesi de gerek sayın cumhurbaşkanımız, gerek başbakanımız tarafından Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturma ve Türkiye’yi 7 Haziran sonrasındaki türbülanslardan koruma şeklinde temenninin ifadesi olarak söylenmiştir. Bu Türkiye ile ilgili gerek anayasa gerek anayasa konusunda iyi dileklerin ifadesidir. Bununla ilgili polemik söz konusuysa bunu söyleyen kişilere sorarsınız siz.

-Kılıçdaroğlu’nun belgeleri gördüm iddiaları için ne diyeceksiniz?

Bahçeli’nin 5’nci parti olacağı iddiası var. bunun için ne diyeceksiniz? İktidar her rejimde var, muhalefet ancak demokrasilerde var. Muhalefet dünyanın çağdaş demokrasilerinde, kendisini iktidar alternatifi olarak görür ve hatta gölge kabine kurar. Türkiye’nin bu kadar önemli meselesinde ben Oslo belgeleri gördüm, hükümet eziliyor diyen birisinin, ilk yapması gereken çıkmalı kamuoyunun önünde, bakın dönemin başbakanının imzası var, bu belgelerle şu sözler verilmiş demesi gerekir. Bunu ispat ettiği takdirde, hükümet ve altında imzası olanlar gereğini yapmalıdır. Ama bunu ispat edemiyorsa, bu kadar sorumluluk gerektiren bir itirafı ispat edemiyorsa da istifa etmelidir. Bunlar büyük meselelerdir. Türkiye 30 yıldır bu işlerle uğraşıyor. Her şeyi doğru yaptık da demiyoruz, yanlış yaptığımız işi de düzeltiriz. Ama bir tavizi verdiğimiz iddia ediliyorsa, açık çağrıda bulunuyoruz. Hemen bir saat, iki saat içinde bu belgeler nelermiş, altında kimin imzası varmış. Bunu açıklasınlar, biz gereğini yaparız. Bu kadar büyük iddiaların arkasından bir ispat söz konusu değilse de bu iddiaları öne süren kişilerin ne yapması gerektiğini vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz. Ben belgeler gördüm büyük tavizler verilmiş dendikten sonra… Bu belgeleri size kim getirdi? Kim gösterdi. Bunların da açıklanması lazım. Neymiş bu belgeler, içinde ne yazıyormuş, altında kimin imzası varmış? Açıklasınlar görelim. Bunu açıklamamak da iddia edenin sorumsuzluğu olarak tarihe geçer. CHP’nin internet sitesinde pek çok rapor vardı. Hatta o günün şartları açısından Meclis’te ilk konuşmayı ben yapmıştım. Çok ileri ifadeler vardı. Ben CHP’nin sitesindeki ifadeleri dillendirdiğimde CHP sırasında tepki verdiler. Arkasından bu sizin hala internet sitenizde duruyor dediğimizde cevap verilmedi. biz bu konuda ne yaptığımızı biliyoruz.

BAHÇELİ’NİN 5’NCİ PARTİ İDDİASI…

Tabi şöyle bir tabloyla karşı karşıyayız. 7 Haziran’da bir şekilde MHP tabanının iktidarın parçası olması gibi bir durum ortaya çıktı. Hayır siyaseti temelinde kurdu. Sayın bahçeli’den beklenen şudur. Siz ülkücülere, bir iktidar vaat edebiliyor musunuz? Yada kendi partinizle ilgili ne türlü gelecek ön görüyorsunuz? Bahçeli bunları hiç konuşmuyor. Sadece AK Parti ile ilgili konuşuyor. MHP’yi iktidar yapmak gibi bir iddiası yok. İktidar ortağı yapma gibi de bir iddiası yok. Bahçeli bir AK Parti analisti değil, köşe yazarı da değil. Bahçeli’den beklenen şudur MHP’nin geleceğiyle ilgili ne söylüyor? Onların iktidar olma arzularıyla ilgili ne söylüyor? MHP teşkilatları ne için çalışıyorlar, bahçeli bir şey söyleyebiliyor mu? Tek söylediği şey şu. Siz ne kadar çalışırsanız çalışın ben sizi iktidar ortağı yapmayacağım. Peki ne öneriyor beklenti olarak. Ne öneriyor? Bekleyin AK Parti’de bölünme olacak, beşinci parti ortaya çıkacak. Bunun adı siyasi falcılıktır. AK Parti bir bütün içinde yoluna devam edecek. Siyasi başkanların görevi, AK Parti’yle ilgili komplo teorileri üretmek değil kendi partilerinin geleceğiyle ilgili konuşmaktır.

Ankara saldırısından önce uyarı yazısı gönderildiği, eylemin ne şekilde yapılacağı, IŞİD’in sansasyonel eylem yapılacağı bilgisi verildiği görülüyor. Bir zafiyet söz konusu. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Bu bilgiyi teyit edemiyorum tabi. Fakat şöyle bir şey var, hem DAEŞ hem PKK hem de diğer örgütlerin bu tip sansasyonel eylem peşinde koşması, bir takım organizasyonlara dönük olarak bu zaten sık sık güncellenen uyarılar. Türkiye 30 yıldır PKK ile mücadele ediyor. Yeni tehditler olan DAEŞ gibi çok tehlikeli terör örgütleri bölgemizde, ülkemize sızma şeklindeki faaliyetleri biliniyor. Ama şundan kimsenin kuşkusu olmasın, bir zafiyet varsa mutlaka açığa alınır. Bazıları da açığa alındılar. Bu herhangi bir şekilde ört bas edilecek bir mesele değildir. Biz kendi açımızdan baktığımızda biz şuna inandık. Biz gücümüzü şeffaflıktan alıyoruz. Bu terör saldırısı hepimize yapılmıştır. Giden canlar hepimizin canıdır. Yapanlar, emri verenler, planlayanlar açısından… bununla ilgili titiz çalışmalar yürütülüyor. Zihnimizin belli adreslere sevk edilmesi konusunda yoğun propaganda faaliyeti içinde.

Biz burada PKK çıkarsa PKK, IŞİD çıkarsa IŞİD. Bazılarının ilk günden PKK yapmadı DAEŞ yapmadı. Bu tip tahterevalli açıklamalardan uzak durmak gerekir. Terör bir sektöre dönüşmüş durumdadır. Bizim bu son saldırılarda anladığımız, birden çok terör örgütünün ortak eylemiyle gerçekleşen saldırı olduğunu düşünüyoruz. Size geçmiş saldırılardan, bu saldırıyla ilgili değil. bir kişi mesela terör örgütlerine mensubiyeti PKK’ya girerek başlamış, daha sonra DAEŞ’in içerisine girmiş, en son eylem yapmaya kalkmış, aynı zamanda bu kişi bir yabancı devletin istihbarat teşkilatıyla bağlantılı.

Bu melez, kokteyl saldırının tam olarak açığa çıkması konusunda zihnimizi belli adreslere sevk edilmesi konusunda hassas olmamız lazım. Deniyor ki bunun arkasında şu var, AK Parti DAEŞ’in eylemlerine göz yumduğu için bunu açıklamaktan çekiniyor. Bunlara sormak gerekir, bu iddiayı gündeme getirenlerin DAEŞ’le mücadelesi yok. Bütün terör örgütleri bizim için eşittir. Bizim için dinimizi kirleten bir takım uygulamalara imza attığı için de bu örgütlere karşı durmanın özel bir hassasiyeti vardır.



Posta.comtr

17 Eki 2015

Erdoğan ve Davutoğlu birlikte sahneye çıktı!


KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni için Antalya'da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'in Anamur İlçesi'nde KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni ile Alaköprü Barajı ve Geçitköy Barajı'nın açılışı için havayolu ile Antalya'nın Gazipaşa İlçesi'ndeki Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Erdoğan ve Davutoğlu, aynı sahneden vatandaşlara hitap etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu saat 10.50'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 11.10'da Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu Antalya Valisi Muammer Türker, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Dışişleri eski bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ak Parti Antalya milletvekilleri karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş eşlik etti.

YAVRUVATANLA SUYLA BULUŞMA

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nda oluşturulan miting alanında ilk olarak sahneye Başbakan Davutoğlu çıktı. Davutoğlu eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkı selamladı. Bugün tarihi bir projeyi hayata geçirmek için birarada olduklarını belirten Ahmet Davutoğlu, Anamur'dan Kıbrıs'a anavatanla yavruvatanı bu kez su boruları, suyla buluşturacak, birleştireceklerini söyledi. Bu vesileyle Gazipaşa'ya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Davutoğlu, "Gelirken uçaktan, Toroslardan bizim Taşkent'ten bu tarafa doğru inerken, dedim ki 'Gazipaşalılar, Alanyalılar, Anamurlular bizim buralarda yaylalara çıkardı. Bütün Taşkentliler Gazipaşalı, bütün Gazipaşalılar Taşkentlidir.' Babam rahmetlinin burada çok ata dostları vardı. Maalesef yakın zamanda gelme imkanım olmadı koşturmaktan, ama bilin ki ayrıca geleceğim. Ayrıca gelip, Gazipaşalılar, yörüklerle buluşacağım inşallah. Bu planlanmış bir toplantı değildi ancak Gazipaşa'ya indiğimizi duyan Gazipaşalılar yiğit Toros yörükleri buluşmaya gelmiş, Allah razı olsun. Size selam vermeden gözünüzün içine bakmadan, yüreğinize konuşmadan ayrılmak istemedim" diye konuştu.

1 KASIM BÜYÜK SINAV
 

1 Kasım seçimlerinin herkes için büyük bir sınav olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, "İnşallah 1 Kasım'da yeni bir demokrasi sınavı için sizlerden özel bir gayret bekliyorum. Özellikle Gazipaşalılar ve Antalya'dan bir bütün olarak. Gazipaşa'dan büyük bir fark bekliyorum. Gazipaşalılar, yörükler, yiğitler, Torosların yörüğüne destek vermeye hazır mısınız? İnşallah Gazipaşa'da büyük bir fark oluşturmaya var mısınız? Siz bir söz verdiniz mi Toros dağları titrer. Akdeniz'den Toroslara yürüyen yörükler şimdi de siyasi bir yürüyüşün içinde" dedi.

PUSLU HAVAYI SEVEN ÇAKALLAR

Davutoğlu, "Bakın 7 Haziran'da küçük bir istikrarsızlık görüntüsü olduğunda, puslu havayı seven bütün çakallar, bütün teröristler meydana çıktı. Kimisi doğunun güneydoğunun dağlarında, kimisi Ankara'nın meydanında. Ama doğunun, güneydoğunun dağlarını da Ankara'nın meydanlarını da koruyacak Ak Parti kadroları var. Onun için bu seçimde ayrıca bir gür ses vermenize ihtiyaç var" dedi. Davutoğlu, Antalya'da yeni bir destan yazılacaklarını ve büyük bir zafer beklediğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkla selamlaştıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı apronda diğer protokol üyeleriyle birlikte karşıladı. Havalimanında bekleyen vatandaşları selamlayan Erdoğan ve Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı. Erdoğan'ın konuşması sırasında Başbakan Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş sahnede bekledi.

ERDOĞAN: 1 KASIM ÇOK ÖNEMLİ

Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a denizin altından 107 kilometre uzunluğundaki su hattının açılışını yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "4 yıl önce temeli atmıştık ve şimdi de açılışını hamdolsun yapmak yine bizlere nasip oldu. Biz karadan gemileri yürüten Fatih'in torunlarıyız. Yeri geldi biliyorsunuz İstanbul Boğazı'nda denizin altından Marmaray'ı inşa ettik, açılışını yaptık.

Şimdi de Avrasya Tüneli yapılıyor, önümüzdeki yıl o açılacak. Ama bir diğer taraftan da belediye başkanlığımızda İstanbul'un adalarından su taşımıştık. Şimdi de Kuzey Kıbrıs'a denizin altından suyu hamdolsun 107 kilometre uzunluğunda taşıyoruz. Bu millet Allah'ın izniyle herşeyi yapar. Yeter ki iç ve dış düşmanlarına karşı uyanık olsun. Bir olsun, beraber olsun, iri olsun, diri olsun, kardeş olsun, hep birlikte Türkiye olsun. Aşamayacağımız hiçbir şey yoktur.

Onun için unutmayın 1 Kasım çok önemli ve 1 Kasım'da kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenlere ben inanıyorum ki gereken cevabı millet olarak vereceksiniz. Sizleri Allah'a emanet ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından halkı 'Rabia' işaretiyle selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu, daha sonra ayrı helikopterlerLe Mersin'in Anamur İlçesi'ne gitti.



Posta.comtr

4 Eki 2015

Kılıçdaroğlu Tek yerli ve milli parti CHP'dir!


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yerli ve milli milletvekili' sözlerini eleştirirken, "Şimdi milliyetçilik lafları yapıyorlar. Milli ve yerli olan tek parti; kurucu parti CHP'dir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da 3 ilçedeki mitinglerinin ilkini Alanya'da gerçekleştirdi. Alanya Belediyesi önünde yaklaşık 3 bin kişiye konuşan Kılıçdaroğlu, "Bizim yüreğimizde Türkiye sevdası var, Türkiye için çalışıyoruz. Bir şeyi unutmayın, saray için çalışan başbakan istiyorsanız adresi ve yeri belli. Halk için çalışan başbakan istiyorsanız onun yeri ve adresi de belli" dedi.

'SANDIĞA GİDİN' ÇAĞRISI

Haziran seçimlerinde 230 binin üstünde Alanyalı vatandaşın sandığa gitmediğini belirterek konuşmasına devam eden Kılıçraroğlu, "Ben önce onlara sesleniyorum; Ülkenizi seviyorsanız, çocuklarınızı seviyorsanız, vatanınızı seviyorsanız, güzel bir Türkiye düşünüyorsanız, bu ülkede barış içinde yaşamak istiyoruz diyorsanız sandığa gidin. Sandığa gidin oyunuzu Türkiye için, vatanımız için bayrağımız için kullanın" diye konuştu.

"MİLLETİN İRADESİNE SAYGI GÖSTERMEDİLER"

7 Haziran seçimlerinin hemen ardından kendisinin 'Türkiye'de demokrasi kazandı. Baskıcı yönetimler sona erdi. Dolayısıyla yeni bir süreç başlayacak' değerlendirmesinde bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ama olmadı. Birisi çıktı, dedi ki 'Madem ki bana 400 milletvekilini vermiyorsunuz, sizin önünüze acıyı, gözyaşını koyacağım' dedi. Şimdi 1 Kasım'da yeniden gideceğiz. Milletin iradesine saygı göstermedir. Daha düne kadar 'Milli irade' diye bağırıyorlardı. Milli iradeyse kardeşim, niye hükümet kuramadın? Hükümeti kuramayana göre verdiler ve hükümeti kuramadı. Sıra bize gelince 'Size görev vermiyoruz' dediler. Şimdi 1 Kasım'da sandığa gideceğiz ve onlara dersini vereceğiz."

"ONLAR DİRENDİ HALKIMIZ DA DİRENECEK"

CHP'nin hükümeti kurmuş olması durumunda bugün asgari ücretin 1500 lira, geçen bayramda emeklinin ilk ikramiyesini almış, 800 bin taşeron işçinin kadroya geçmiş ve çiftçinin mazotu 1.80 kuruştan almaya başlamış olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Onlar direndi, halkımız da direnecek. 1 Kasım'da 'CHP'yi iktidarı taşıyoruz görevi vermek zorundasınız' diyeceksiniz" dedi.

AK Parti'nin CHP'ye oy verilmesi halinde doların, faizin ve enflasyonun yükseleceğini iddia ederek bir seçim dönemini geride bıraktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi bunlar iktidarda, doları tut ki tutasın. İşsiz sayısı artıyor, faiz yükseliyor. Enflasyonu tutana aşk olsun. Kim bunlar, 13 yıldır ülkeyi yönetenler. Benim size sözüm, Kılıçdaroğlu sözü, CHP iktidarında bunların hiçbirisi olmayacak. Siyasetçi zengin olmayacak. Halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek" diye konuştu.

"BİRİ YAN ÇİZDİ ÖBÜRÜ HERŞEYE 'OLMAZ' DEDİ"

Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran sonrası süreçte milletin iradesini en iyi okuyan partinin CHP olduğunu ve bu nedenle koalisyon görüşmelerine kapıyı açık tuttuklarını belirterek, "Hep beraber koalisyon yapalım dedik. Birisi yan çizdi. Sarayın emrinden çıkamıyor. Öbürü her şeye olmaz. Olmazsa seçime niye gidiyorsun. Girme seçime o zaman. Avrupa devletlerinin yarısından fazlası koalisyon hükümetleriyle yönetiliyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu tavrının karşılığında seçmenden de 'Benim irademe saygıyı CHP gösterdi ben de oyunu CHP'ye vereceğim' demesini beklediklerini aktardı.

GAZİLERE MİLLETVEKİLİ GİBİ SAĞLIK HAKKI

CHP'nin 1 Kasım için yenilediği seçim bildirgesinde asgari ücret, emekliye iki maaş ikramiye gibi vaatlerinin geçerliliğini koruduğunu aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, bunun yanı sıra şehit yakınları ve gaziler için iki önemli ilkenin de bildirgede yer aldığını aktardı.

Başbakanlığa bağlı 'Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu' oluşturacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün dertlerini oraya yansıtacaklar ve sorunları tek bir makamdan çözeceğiz. Arkasında da kapı gibi CHP ve onun başbakanı olacak" dedi. Kılıçdaroğlu, ayrıca gazilerin, milletvekillerinin sahip olduğu sağlık haklarından aynen yararlanacağını açıkladı.

Bu vaatlerin Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 'Bunlar Mars'tan su getireceğiz de derler' sözleriyle eleştirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şehit yakınları ve gaziler başımızın tacıdır. Onlara her türlü imkanı sağlamak bu ülkenin borcudur. Onlar gerekli önemi vermez, biz veririz" dedi.

İKİ TERCİHTEN BİRİNİN SEÇİMİ

Türkiye'nin dış politikadan ekonomiye ve eğitime Cumhuriyet tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu açıdan 1 Kasım seçiminin, iki seçenek arasında bir tercihin öne çıkacağı seçim olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İki tercihimiz var. Ya baskıdan yana oy kullanacağız. 'Baskı olsun, medya susturulsun, gazeteciler dövülsün, dış politikada da soyutlanalım, başımızda da bir diktatör olsun' deniyorsa oy belli, yeri belli. Ama diyorsanız ki, bu ülkede herkesin karnı doysun, her anne baba çocuğunu güler yüzle okula göndersin, bu ülkenin saygınlığı bütün dünyada olsun, işsizimiz olmasın, medya özgürce yazabilsin' diyorsanız, CHP'ye oy verin. Havuz medyasına da sesleniyorum, ne yazarsanız yazın CHP iktidarında size bunların yaptığı gibi baskı yapmayacağız. Düzgünce CHP'yi eleştireceksiniz. Çünkü biz demokratız demokrasiye inanıyoruz."

MÜLTECİLER ÜLKELERİNE DÖNECEK

Kılıçdaroğlu, bugün sayıları 2 milyon 225 bini bulan Suriyeli mültecinin Türkiye'de varlık nedeninin hükümetin yanlış dış politikasının sonucu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Söyledik. Şimdi başlarına bela oldu. Size söz, CHP iktidarında Suriye'de akan kan ve gözyaşını sonlandıracağız. Ortadoğu'ya barışı getirip Suriyeli kardeşimizi de kendi ülkelerine göndereceğiz" dedi.

AK PARTİ YERLİ VE MİLLİ DEĞİLDİR

Partisinin Türkiye'nin artık kronikleşmiş sorunlarını çözebilecek yegane parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"CHP avukat bürolarında kurulan bir parti değil. CHP savaş meydanlarında kurulan, Kuvay-i Milliye'nin partisidir. Kendi partileriyle CHP'yi karıştırmasınlar. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz. Koalisyon görüşmelerinde 2 ayrı kutup vardı. MHP ve HDP. İkisinin de orta görüşü 'Koalisyon kurulacaksa mutlaka CHP olmalı' şeklindeydi. CHP sadece onlara değil bütün dünyaya güvence veriyor. Şimdi milliyetçilik lafları yapıyorlar. Açık ve net söylüyorum, milli ve yerli olacakmış, milli ve yerli olan tek parti, kurucu parti CHP'dir. Kendilerini de yerli, milli olarak adlandırmasınlar. Bu toplumu ayrıştırdılar, böldüler. Komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale getirdiler. 1 Kasım'da sandığa gideceğiz. CHP'ye oy vermem diyen vatandaşa şunu rahatlıkla söyleyin, 'Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır."

İNSANIN YAKIŞIKLI BAŞKANI OLUNCA

Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da 3 ilçede gerçekleştireceği mitingiler için saat 09.30'da özel uçakla Gazipaşa - Alanya Havalimanı'na indi. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun da eşlik ettiği CHP Lideri'ni havalimanında milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yöneticileri karşıladı.

Havalimanından parti otobüsüyle ayrılan ve Gazipaşa'da kısa bir ilçe turunun ardından Alanya'ya hareket eden Kılıçdaroğlu, mitingi öncesi bir kahvede vatandaşlarla sohbet etti. Çayların içildiği sohbette Kılıçdaroğlu, kendisiyle fotoğraf çekmek isteyenleri, selfie için boynuna sarılanları kırmazken, bir kadın "İnsanını böyle yakışıklı başkanı olunca fotoğraf çektirmek için sıraya giriliyor" şeklinde Kılıçdaroğlu'na iltifat etti. İltifatın ardından Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nu fark eden kadın, ona da iltifatı eksik etmezken araya giren CHP Lideri de "Laf aramızda iyi bakıyor" dedi.



(Emre BAYLAN / DHA)

3 Eki 2015

YSK'dan sandık taşımaya ilişkin flaş karar!


Sandık taşınmasına ilişkin talepler YSK tarafından oy çokluğuyla reddedildi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 1 Kasım’da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde, güvenlik nedeniyle bazı sandık bölgelerinin güvenli başka bir sandık bölgesine taşınmasına ilişkin, ilçe seçim kurullarından gelen talepleri oy çokluğuyla reddetti.

KARAR OY ÇOKLUĞUYLA ALINDI

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bazı ilçe seçim kurulları, güvenlik nedeniyle kimi mahallelerdeki sandıkların başka yerlere taşınması yönündeki taleplerini YSK’ya iletmişti. Konuyu bugün gündeme alan kurul, ilçe seçim kurullarından gelen söz konusu talepleri reddetti. Karar, oy çokluğuyla alındı.

AK PARTİ YSK TEMSİLCİSİ'NDEN SERT TEPKİ

YSK'nın sandık taşıma kararına AK Parti YSK Temsilcisi Şeref Malkoç'tan sert tepki geldi. Malkoç, 'YSK'nın bu kararı hukuka da gerçeğe de aykırıdır' dedi.

YSK BÖYLE BİR KARAR ALABİLİR Mİ ALAMAZ MI TARTIŞMASI ÇIKMIŞTI 


'Yüksek Seçim Kurulu sandık taşıma ile ilgili karar alabilir mi alamaz mı?' tartışması Ak Parti içinde de farklı seslerin yükselmesine neden olmuştu. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, yasada değişiklik yapmadan sandıkların taşınmasının mümkün olmadığını belirtirken, bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Anayasa ve yasalar bu yönde bir karar alınmasına engel değildir" dedi. Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ve Adalet Bakanı Kenan İpek de karar merciinin Yüksek Seçim Kurulu olduğunu söylemişti.



Kaynak: Posta.comtr

29 Eyl 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara seslendi!


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara sesleni. Erdoğan, "7 Haziran'da başardınız ama inşallah 1 Kasım'da başaramayacaksınız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara seslendi. Erdoğan'ın konuşmasında 1 Kasım seçimlerine yönelik mesajlar oldukça dikkat çekiciydi.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

Hiç bir kutsalları olmayan bu teröristlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye niyetliyiz. Şehitlerimizin acısı yüreklerimizi yakıyor. Aynı zamanda bize güç veriyor. Bir kez daha rahmet diliyorum. Ne yurt içi, ne yurt dışı güvenlik güçlerimiz operasyonlara devam ediyor. Gece de oldu, 30'un üstünde terörist vuruldu. Bunların yurt içindeki sözde şehitliklerinde mühimmat depoları var. Onları yer ile iksan ediyoruz. Bunlar son çırpınışlardır. Milletimiz adına sormaya devam edeceğiz. Bayramdan öncesi hafta sonu, Yenikapı'da coşkulu miting yapmıştık. Milletimiz terörle mücadele, sesiyle, duruşuyla ortaya koyuyor.

Türkiye kendisine uzanan her dost elini, samimiyetle uzatır. Parelel yapıyla birlikte hareket edenlere de cevap vereceğini çok iyi bilmelidir. Geçtiğimiz 12 yılda sınıf atlattık. Artık üniversitesi olmayan okulumuz (şehir demek istedi) yok. Niye, ta Muş'taki arkadaşımız, para harcayıp Ankara, İstanbul'a gelmesin. Terör örgütü ayrımcılık, biz ise kardeş etmenin gayreti içindeyiz. Ayrıma hiç bir zaman fırsat vermedik. 78 milyonu, Yaradılanı severiz, Yaradandan dolayı.

"HENDEK KAZMAKTAN BAŞKA NE İŞ YAPTINIZ?"

Bunlar Kürt kardeşlerimi sevmiyor. Terör örgütünü arkasına alanlar, hendek kazmaktan başka ne yaptınız? O hendekler, Cizre, Nusaybin'e hizmet mi götürüyor? Cizreli, Silopoli, kardeşim oradan kaçıyor mu, kaçıyor. Niye, huzur yok. Ben nasıl seçilmiş bir insansam, sizler de seçilmiş muhtarsınız.

Milli birlik, çözüm süreci diye umudunuzu en yüksek noktaya çıkardığımız yerde, terör örgütü ve onun siyası yapısı bunu bozdu. Terör yeniden hortladı. iç ve dış destekleri, gayet iyi biliyoruz. Terör örgütü de, sindirdiği insanlar pahasına, kendisine biçilen rolü oynuyor. Terör örgütü vatandaşlarımızdan umduğu desteği bulamadı. Dün gördünüz, roket, zırhlı aracı sıyırıyor, o evde 9 yaşındaki bir çocuk şehit oluyor. Bunun bedelini ödetmek zorundayız.

"PARLAMENTO DA BİLE OLSA"

Terör örgütü, sade insanlığın değil, Kürt kardeşlerimizinde düşmanıdır. Terör örgütü yerli değildir ve bu milletin parçası değildir. İsterse parlamentonun içinde olsun. Yurt dışında oluyor. Hani sizin bayrakla sorununuz yoktu. Kimi aldatıyorsunuz, sizin ülkeyle, milletle sorununuz var. Yerli olmadıklarını gösteriyorlar. Terör örgütlerine destek veren meyda grupları da bu tavırlarıyla milli ve yerli olmadıklarını gösteriyorlar. Türküm diyebilirsin bu senin hakkındır, ama Türkçüyüm dersen ayrımcılık yaparsın. Kürdüm dersen senin hakkındır. Ama Kürtçüyüm dersin bu ayrımcılıktır.

Yerlilik ve millilik, siyasi ötesi bir anlaşıytır. Bunu idrak edemeyenler, ihtiyaç duyduğumuz kardeşlik iklimini zehirliyorlar. Mesele siyasi mücadele ise ben kaçmam.

"1 KASIM'DA MİLLET BUNA İZİN VERMEYECEK"

Nedir tek millet diyeceğiz, hangi kökenden olursa olsun. İkincisi tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimiz kanıdır. İkinci bir bayrak tanımıyoruz. O teröristlerin cesetlerine sardıkları paçarvra belli. Bir de utanmadan diyorlar ki, bizim bayrnakla sorunumuz yok. Hamburg'da gördük bunu. 7 Haziran'da bunu başardınız ama inanıyorum ki, milletimiz 1 Kasım'da buna izin vermeyecek. Kıyametin son anına kadar şehitlik olacak mı olacak. Bunlar bizim dinimzde var. Zerdüştlükte yok. Oradaki sözde şehitlik, mühimmat deposudur. Tek vatan, tek devlet diyeceğiz. Ben bunu yapamazsam, Sarıkamış'ta şehit olan dedemin haklarına halal getirmiş olurum. Kendi bildiğim yöntemle, anayasal sınırlar içinde mücadele etmeye devam edeceğim. Ne zaman ki, milletimiz bana tamam der, o zaman vazife verdiği kişiye görevi teslim eder, kenara çekilirim. O zamana kadar hiç kimse kusura bakmasın, susmayacağım. Cumhurbaşkanı hiç bir şeye karışmasın demek, bir şey yapmasın demek.

Geçmişte paralel yapının yaptıklarını göremediğimizi açıkça ifade ettim. Ne demiştik, inlerine gireceğiz. Girdik. Aynı şekilde, terör örgütüne yakın siyasi partiye, STK'ya yakınlaştık. Kardeşlik için. Bunda samimiydik. Maalesef, demokrasi ve özgürlükler art niyetliler tarafından istismar edildi. Cumhuriyet döneminde de, kronik sorunlardandı. Biz bunu çözmeye çalıştık. Bombalarla bunu sabote ettiler. Keşke terör eylemleri sebebiyle tek bir kişinin canı yanmasaydı.

Selehaddin Eyyübi Kürt değil miydi? Aynen Çanakkale'de olduğu gibi. Orada hiç bir ayrım yok. (Bir muhtar bu arada araya girdi ve: Teröristten vekil olmaz. 1 Kasım'da da olmayacak" dedi. Erdoğan da, İnşallah diye yanıt verdi.) Terör örgütü kirli planlar yapmış olabilir. Ama Türkiye eski Türkiye değil. Terör örgütüne karşı yurt dışında büyük darbe vuruyoruz. 2 bin terörist vuruldu. Orada sivil halk olmadığı için daha iyiyiz. Sivillerden uzak.

TERÖR ÖRGÜTÜ SİVİL CAN KAYIPLARININ ARTMASINI İSTİYOR

Dağlara kaçırdıkları o Kürt yavrularımızın ailelerinin nasıl ağladığını görüyorsunuz değil mi? Terör örgütünün bu saldırılarıyla bir sonuç alması asla söz konusu değildir. Terör örgütü kardeş kavgası çıkarmak istiyorlar. Şehitlerimizin acısı mücadele azmimimiz daha da arttırıyor. Gelin bu oyuna alet olmayın. Ey medya bu oyuna alet olma. Erdoğan'a düşmanlığınız olabilir ama siz ne kadar düşman olursanız olun rabbimin takdim ettiği, öğrmü hiç bir zamana azaltamayacaksınız

Terör örgütü çatışmalarda çok sayıda sivilin can vermesini istiyor. Sizler de görmüşsünüzdür, hasta almak için gelen ambulansın şoförünü öldürecek kadar alçaldılar. Küçük yavrularımızı roket atarlarla paramparça edecek kadr insanlıktan çıkmış durumdalar. Sen busun. Kimin bu ülkede dürüst kimin dürüst olmadığına bu millet şahittir. Tayyip Erdoğan bu ülkede yalandan en çok kaçan isimdir. Teröristi ekranlarınıza çıkarmak suretiyle cici kız diye gösterenler sizsiniz. Onlar için her şeyi meşru kılan sizsiniz. İftira atmakta sizin üzerinize yok. Tayyip Erdoğan'a mektup göndermenin manası da yok. Zira o mektupların kıymeti harbiyesi yoktur. Vatanı için çalışanlar da bellidir, saltanatı için çalışanlar da bellidir.

Aramıza fitne sokulmasına izin vermeyelim. Sağduyuyu itidali elllerinden bırakmamalarını istirham ediyorum. Panzerin üzerine çıkan vekilden bahsediyor. Bezmi Alem Camii'ne bırakılan bira şişelerinden bahsediyor. Okullarımızı yakanlar, yıkanlar. Bu bütün muhtarlarımızın da sorumluluğunu daha da arttırıyor. 1 Kasım'da inşallah gelin çok önemli adımı birlikte atalım ve yeni değişim dönüşümü sağlayalım.



Kaynak: Posta.comtr

23 Eyl 2015

AK Parti'nin seçim şarkısına yasak geldi!


Yüksek Seçim Kurulu (YSK), AK Parti'nin ''Haydi Bismillah'' adlı seçim şarkısına yasak getirdi. Karar, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın YSK'ya yaptığı itiraz sonucu alındı.

CHP'li Mahmut Tanal şikayet dilekçesinde, AK Parti'nin “Haydi Bismillah” adlı seçim şarkısının “Halkın dini, manevi duygularını istismar etmeye yönelik olduğu” gerekçesiyle yasaklanmasını talep etmişti.

Şarkı sözlerinin içinde yer alan "Bismillah" ifadesinin tamamen dini, manevi duygu ve değerleri içerdiğini savunan Tanal, şarkının seçim şarkılarında dikkate alınması gereken usul ve esaslara aykırı olduğunu belirtmişti.

Karara tepki gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Twitter'dan "CHP'li vekilin itirazı üzerine YSK, besmelenin seçimde kullanılamayacağına karar vermiş. Sonuçta, CHP sayesinde seçimde besmele yasak" mesajını paylaştı.





Kaynak:Posta.comtr

18 Eyl 2015

HDP listesinde Hülya Avşar heyecanı!


Önümüzdeki 1 Kasım'da gerçekleştirilecek erken genel seçim için Hakların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) verilen listede İstanbul 1. Bölge 9. sırada Hülya Avşar adının bulunması heyecan yarattı.

Ankara'da bulunan HDP Genel Merkezi Basın Bürosu'nu çok sayıda kişi telefonla arayıp, listedeki ismin doğruluğunu teyit etmeye çalıştı.

Basın Bürosu, listedeki Hülya Avşar isminin isim benzerliği olduğunu birinci bölge 9. sırada bulunan adayın, lise mezunu ve kayıtlarda serbest meslek sahibi olarak geçtiğini belirtti.


HDP'nin adayı Hülya Avşar'ın bir önceki seçimde de 1. bölgeden aday adayı olduğu belirtildi.



Kaynak:Posta.comtr