ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

27 Nis 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Laiklik' açıklaması!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'laiklik' açıklamasıyla çok konuşulan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'la ilgili değerlendirmede bulundu. Erdoğan şöyle konuştu: Meclis başkanımız kendi kanaatlerini ortaya koymuştur, düşüncelerini ortaya koymuştur.Devlet tüm inanç gruplarına eşit mesafededir, laiklik budur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinde Grabar Kitaroviç ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan basın toplantısındaki konuşmasında TBMM Başkanı’nın açıklamalarıyla ilgili olarak “Meclis başkanımız Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini ortaya koymuştur, düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgiliyse benim bu konudaki düşüncelerim bellidir. Kurucusu olduğum partimin de programında da bu zaten çok açık net yer almaktadır. Buradaki bütün gerçek şudur: Devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir ve laiklik budur” dedi.

Enerji konusunda verimli bir görüşme olduğunu, terörle ilgili gelişmeleri, mülteciler konusunu değerlendirdiklerini söyleyen Erdoğan “Mültecilerle ilgili aktif rolümüz ortadadır” diye konuştu.

Görüşmede terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını söyleyen Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinde Grabar Kitaroviç de Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerini belirterek, Türkiye’nin mülteci krizinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.

10 Şub 2016

Erdoğan ve Gül'ün sürpriz buluşması


Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile akşam yemeğinde bir araya geldi... Beştepe'de gerçekleşen buluşma yaklaşık 3 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile dün akşam yemeğinde bir araya geldi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile dün akşam yemeğinde bir araya geldi.

GÖRÜŞME BEŞTEPE'DE GERÇEKLEŞTİ, 3 SAAT SÜRDÜ
 

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gül'ü Beştepe Devlet Konukevi'nde ağırladı. Akşam yemeği vesilesiyle gerçekleşen buluşmanın yaklaşık 3 saat sürdüğü kaydedildi.

Görüşmenin; Bülent Arınç, Hüseyin Çelik gibi eski AK Partili isimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yönelik eleştirilerinin ardından gelmesi dikkat çekti.

YENİ SİYASİ OLUŞUM İDDİASI

Öte yandan Ankara kulislerinde bir süredir AK Parti'nin önde gelen isimleri iken, şimdilerde muhalif olarak gösterilen Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Suat Kılıç, Nihat Ergün, Sadullah Ergin gibi isimlerinin yeni bir siyasi oluşum başlatacakları iddia ediliyordu. Bu oluşumun başında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bulunacağı iddia ediliyordu.

2 Şub 2016

Arınç'tan Cumhurbaşkanı'na yanıt!


Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'O zatın hareketi dürüst değil' sözlerine sosyal medyadan yanıt verdi.

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘O zatın hareketi dürüst değil’ sözlerine sosyal medyadan yanıt verdi.

Arınç açıklamasını "Bugünkü gazetelerde yer alan ve Sayın Cumhurbaşkanı' nın, zatıma yönelik yaptığı açıklamalara ilişkin cevabımı birazdan paylaşacağım" tweetiyle duyurdu.

Arınç açıklamasında şunları söyledi:
 

15 Oca 2016

Erdoğan'ın En Sevdiği Oyuncu Özlem Balcı'dan Alkışlanacak Hareket!


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beğendiği oyuncu Özlem Balcı, 'Reis' filminde Emine Erdoğan'ı canlandıracak. Balcı, filmden alacağı paranın bir kısmını hayvanlara bağışlayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın beğendiği oyuncular arasında yer alan TRT 1'de yayınlanan 80'ler dizisinde 'Yıldız' rolünü oynayan Özlem Balcı, Erdoğan'ın hayatının anlatılacağı 'Reis' filminde Emine Erdoğan'ı canlandıracak. Hayvan hakları koruyucusu olarak tanınan Balcı, filmden alacağı paranın yarısını sokak hayvanları için bağışlayacak.

"BAK EMİNE EN SEVDİĞİN OYUNCUYU BULDUK"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanat Düşünce ve Eğitim Derneği'nin (SADED) 26 Aralık'ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği 'Asım'ın Nesli'nden Bir Usta' adlı programı sonrası TRT 1'de yayınlanan '80'ler' adlı dizinin oyuncusu ve belgesel yapımcısı Özlem Balcı ile karşılaşmış ve eşi Emine Erdoğan ile birlikte oyuncuyla bir süre sohbet etmişti. Görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşine seslenerek, "Bak Emine en sevdiğin oyuncuyu bulduk" diyerek Balcı'yı göstermişti. Erdoğan ve eşi diziyi ilgiyle izlediklerini ve Balcı'nın oyunculuğunu beğendiklerini söyleyerek oyuncuyla bir süre sohbet etmişti.

EMİNE ERDOĞAN'I CANLANDIRACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşinin kendisine gösterdiği ilgiden büyük mutluluk duyan Özlem Balcı, hazırlıkları devam eden yapımcılığını Ali Avcı'nın yaptığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayatının anlatılacağı 'Reis' filminde Emine Erdoğan rolü teklif edilince hemen kabul etti.

PARANIN YARISINI HAYVANLARA BAĞIŞLAYACAK
Böyle bir rolü oynamaktan gurur duyacağını söyleyen Balcı, filmden alacağı paranın yarısını Şile Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği'ne bağışlayacağını açıkladı.

SOKAK HAYVANLARINA DESTEK ÇAĞRISI

10 yıldan beri oyunculuk yaptığını ve Mehmetçik Vakfı başta olmak üzere birçok kuruluşa bağışta bulunduğunu belirten Balcı, "Benim sokaktan sahiplendiğim 6 kedim ve 2 köpeğim var. Ayrıca sürekli Şile Sokak Hayvanları Koruma Derneği'ni ziyaret ederek, orada canlılara da destek olmaya çalışıyorum. Benim en sevdiğim sözlerden biri 'Ne verirsen elinle o gelir seninle'. Bu söz doğrultusunda elimden geldiğince yardım yapmaya çalışıyorum" dedi.

Tüm sanatçıların sokak hayvanları için destek olmasını da isteyen Balcı, filmden aldığı ücreti ve yapacağı yardım miktarını açıklamazken, yapacağı yardımın barınaktaki hayvanların bir yıllık mama masrafını karşılayacak miktarda olduğunu sözlerine ekledi.
 

16 Ara 2015

Erdoğan bir kez daha sahaya iniyor!


Cumhurbakanı Recep Tayyip Erdoğan 21 Aralık Pazartesi günü Timsah Arena'nın açılışında gösteri maçında oynayacak.

Cemal EKENTOK-Faruk KAHRAMAN / BURSA,(DHA)- BURSA Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı Timsah Arena, 21 Aralık Pazartesi günü muhteşem bir törenle kapılarını açacak, gösteri maçında Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan’da forma giyecek. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, DHA’ya (Doğan Haber Ajansı) açılış töreniyle ilgili olarak özel açıklamalarda bulundu. Açılışın saat 15.00’de başlayacağı belirten Başkanı Recep Altepe, şunları söyledi:

"CUMHURBAŞKANININ PROJESİYDİ"

"Stadın açılışını, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştireceğiz. Stat, cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemindeki projesiydi. Kentlerimizin dünya kenti olması için 20’nin üzerinde stadyumun Türkiye kazandırılması hedefi vardı. Bizim de Bursa’ya yeni bir stat kazandırma sözümüz vardı. Bu stadın ayrı yere yapılması, mevcut stadın yerini, kentte olmayan meydan olarak değerlendirilmesi de sayın Cumhurbaşkanımızın fikriydi. Cumhurbaşkanımızın desteklerive 50 Milyon TL’lik desteğiyle bu satın yapımına başladık. Stadyum, büyükşehir Belediyemiz tarafından yapılmış oldu."

"2011 YILINDA BAŞLADIK"

Stadın yapımına 2011 yılında başlandığını, 4 yılda tamamlandığını vurgulayan Başkan Recep Altepe, inşaatı dünya basınının da yakından takip ettiğini, adım adım gelişmeleri aktardığını anlatırken şunları söyledi: "Bugün son aşamaya gelindi. Burası Türkiye’nin en önemli stadı oldu. Her şeyi özenerek yaptık. Yani tüm sistem, tribünlerin bütünlüğünden, çatı sisteminden, aydınlatmasından, saha zeminine, giriş çıkışlarından tüm organizasyona kadar, buranın modernsbir stat olması, ambiansın çok iyi olması , locaların en üstte olması, en güzel şekilde değerlendirildi. Gerçekten de modern bir stat oldu."

STAT 44 BİN KAPİSİTELİ

Stadın çatısının dünyanın en son üretilen malzemleri ve sistemiyle yapıldığını dile getiren Başkan Recep Altepe, stadyum hakkında bilgi verirken de şunları söyledi: "44 bin kişilik stadyumumuzun 90 kapısı bulunuyor. Stat 7-8 dakika içerisinde dolup ve boşalıyor. Maçı her yerden istediğiniz kaliteden izleyebiliyorsunuz. Hiçbir yerde görüş kaybı yok. Kör nokta yok. Stat 180 bin metre karesiyle Bursa’nın en büyük eseri oldu. Saat 16.00’daki açılışa sayın Cumhurbaşkanımız katılacak. Saat 15.00’de ise açılış etkinlikleri başlayacak. Bu esere layık bir şekilde güzel bir açılış yapacağız. Açılışta her şeyin en güzel şekilde olabilmesi için de herşeyi düzenliyoruz. Burada tam bir görsel şölen olacak."

"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GÖSTERİ MAÇINDA FORMA GİYECEK"

Açılışın en güzel şekilde olabilmesi için seferber olduklarını, törenin olimpiyatların açılışına benzer şekilde olacağını açıklayanr Başkan Recep Altepe, son olarak şunları söyledi: "Açılışta önce çeşitli müzik etkinlikleri yapılacak. Bunun yanında ses ışık gösterileri yapılacak. Sportif aktiviteler olacak. Konuşmalardan sonra şöhretler maçı olacak. Açılış töreninden sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da forma giyeceği bir gösteri karşılaşması da olacak. Bu maçta Türkiye’nin tanınmış futbolcuları, Bursaspor’da oynayan eski futbolcularla karşılaşacak."

5 Ara 2015

İnovasyon Haftası'nda konuşan Erdoğan'dan Rusya'ya mesaj!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İnıvasyon Haftası etkinliğinde Rusya krizi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu'nu da hedef aldı: Bunlar dün Esed'in yanında durdular, yarın Putin'in yanında da durabilirler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnovasyon Haftası etkinliğinde konuştu. Gündeminde yine Rusya vardı. Putin'i eleştirdi ve 'Biz krizi tırmandırmayacağız' dedi. Türk Akımı ile ilgili olarak 'Rusya değil, biz Türk Akımı askıya aldık. Karşı taraf üzerine düşeni yapmadığı için' şeklinde konuştu.

PUTİN'E...

Rusya'nın Türkiye'den aldığı mallara yönelik aldığı yasak kararına değinen Erdoğan 'Türkiye sizin 1 milyar dolarlık ithalatınızla yıkılacak değil. Alsan ne olur almasan ne olur?' dedi.

CHP LİDERİNE...

Erdoğan'ın hedefinde CHP lideri Kılıçdaroğlu da vardı. Erdoğan, " Böyle bir zamanda ülkenin siyaseti bir olamazsa ne zaman bir ve beraber olacak. Ana muhalefetin içinde bakıyorsunuz, neredeyse bakıyorsunuz gidip Putin'in yanında yer alacak. Bu Esed'in yanında yer aldı. Gidip Putin'in yanında da yer alabilir. Siyasi rekabetle milli çıkarları ayıramayanları ben milletimin vicdanına havale ediyorum." diye konuştu.

İŞTE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI

Eğitim ve öğretim noktasında ciddi eksikliklerimiz var. Eğitim ve kültür en çok üzerinde duracağımız başlıklar olacaktır. Ekonomide de itici gücümüzün inovasyon olacağına inanıyorum. Bakın Güney Kore ve Japonya inovatif üretimlerle kendilerine yeni pencereler attığını görüyoruz. 2002 yılında AR-GE harcalamlarının milli gelir içindeki payı sadece Binde 5'ti. Şu an itibariyle biz bunu yüzde 1'e çıkarmış bulunuyoruz. Hedefimiz yüzde 3 düzeyine çıkarmaktır. Maalesef ileri tenolojik ürünlerin ithalatı yüzde 15.5.'tur. Biz ihracattaki bu payımızı yüzde 10'a çıkarmalıyız. Sürdürülebilir büyüme için bu alanda başarı elde etmemiz hayati öneme sahiptir. İnovasyon kültürünü köklü bir şekilde üniversitelerimize yerleştirmemiz gerekiyor. 81 ilimizin tamamında üniversitemiz var. Muş'taki, Ardahan'daki gençlerimin Ankara'ya İstanbul'a gelme imkanı va rmıydı? Oralara artık profesörleri, Yar. Doç'ları oralara gönderiyoruz. Üniversitelerimizi her alanda teşvik etmeliyiz. Üniversite sanayi işbirliğinin geliştirilmesine ihtiyacaç var. Tekno Park'larımızın sayısını 2'den 59'a çıkardık. Bunların yeterli olmadığı ortadadır. Dünya çapında tanınan en az 10 küresele markamızın olması lazım. Ülke ve millet olarak AR-GE konusunda kendimize inanacağız ve kendimize güveneceğiz. En önemli ilmi çalışmalara imza atan tarihimizde şahsiyetler var. Ülkemizde doğmuş büyümüş, daha sonra dünya çapında büyük başarılara imza attıklarına şahit oluyoruz. Alt yapıyı el birliği ile oluşturmalıyız.

TÜBİTAK ödül törenlerini gerçekleştirdik. 18 bilim insanına ödüllerini takdim ettik. Ülkemizde bilim alanında AR-GE alanında ümit verici faliyetlerin olduğunu biliyoruz ama daha fazlasına ihtiyacımızın olduğunu da biliyoruz. Az önce de ifade edildi; Türkiye zengin enerji kaynakları olan bir ülke değil. İşte Rusya ile yaşadığımız sıkıntıda herkesi endişeye sevk eden mesele doğalgaz konusu oldu. Isınmada ve elektrikte büyük ölçüde doğalgaz kullanıyoruz. Doğalgaz'da en büyük tedarikçimiz Rusya. Ham petrolde ise Irak. Doğalgaz Rusya'nın yanı sıra İran, Azerbaycan, Katar gibi ülkelerde temin ettiğimiz ülkeler. Doğalgazın önemli bölümünü elektrik üretiminde kullanıyoruz. Termik, güneş ve rüzgar enerji kaynaklarımızı daha etkili değerlendirme imkanımız var. Çarşamba günü Katar'da önemli bir adım attık. Başbakanımızın Azerbaycan'a yaptığı ziyarette farklı adımlar atıldı. Rusya ile ilgili sorunlarımız sonrasında nükleer ve Türk Akımı projelerinin durdurulacağına yönelik bir sinyal henüz yok. Öte yandan Türk Akımı projesini biz durdurduk. Onlar değil. Biz tırmandırmıyoruz. Biz milliyiz, yerliyiz ve bu ülke neyi ne zaman konuşacağını da çok iyi bilir. Türkiye bir kabile devleti değildir. Gıda noktasında her taraftan Rusya'ya yaptırım yapılırken biz yaptırıma uymadık. Bize niye gönderiyorsunuz dediklerinde stratejik ortağımız dedik. Şimdi tekstil ürünlerini almıyorlar. Türkiye sizin 1 milyar dolarlık ithalatınızla yıkılacak değil. Alsan ne olur almasan ne olur? Başka kapılardan başka kapılar açılır.

Eskiden mücadele yürek ve bilekle verildiği için işimiz rahattı. Ancak artık güçlü bir ordunuzun olması lazım. Artık sahada kazanıp masa kaybeden konumda da değiliz. Masada güçlü olan bir Türkiye var. İçimizdeki bazı kesimlerin ülkelerine ve milletine güvensizliği var. Böyle bir zamanda ülkenin siyaseti bir olamazsa ne zaman bir ve beraber olacak. Ana muhalefetin içinde bakıyorsunuz, neredeyse bakıyorsunuz gidip Putin'in yanında yer alacak. Bu Esed'in yanında yer aldı. Gidip Putin'in yanında da yer alabilir. Siyasi rekabetle milli çıkarları ayıramayanları ben milletimin vicdanına havale ediyorum. Biz bilim, inovasyon dediğimiz için emin olun bunlara da karşı çıkarlar ha. Bizim nezdimizde millete düşmanlık yapanlara bugüne kadra eyvallah demedik bundan sonra da demeyeceğiz. Gençler size sesleniyorum; gençler biz 2053'ü görecemeyeceğiz ama 2053'ün mimarı siz olacaksınız. Sizin yavrularınız, sizin torunlarınız inşallah 2071'i inşaa edecekler.

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es. Bugünkü dünya dünün dünyası değil, bugünkü Türkiye de dünün Türkiye'si değil. Bize husumet besleyen artık zarar görür. Biz önlümüzde Hacı Bektaşı Veli'nin Yunus Emre'nin döşediği yoldan yürüyoruz. Biz ama aynı zamanda Alparslan'ın Yavuzlar'ın, Gazi Mustafa Kemal'in torunlarıyız. Kim hangi tarafımızı görürse o tarafıyla muhatap olur.

Her türlü yardımlaşmaya varız. Ama onlardan da kendi huzurumuza saygılı olmalarını bekliyoruz. Bizden saygı bekleyenler lütfen onlar da bize saygı göstersin.

30 Kas 2015

Kremlin: Putin, Erdoğan'la görüşmeyecek!


Kremlin Sözcüsü, 'Rusya Devlet Başkanı Putin, Paris'te Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyecek! Planlanan bir temas yok' demişti. Erdoğan ise Paris'te şu açıklamayı yaptı: Biz ilk günden itibaren talebimizi ilettik. Şu anda yanıt bekliyoruz...

Dünya liderleri Fransa'nın başkenti Paris'teki İklim Zirvesi'ne katılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de zirveye katılmak için Paris'e gitti.

Uçak krizi sonrası Erdoğan ve Putin'in Paris'te bir araya gelip gelmeyeceği merak ediliyordu. Kremlin Sözcüsü yaptığı açıklama ile bu duruma açıklık getirdi.

"GÖRÜŞME OLMAYACAK"

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazetecilerin Rus lider Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Paris’te görüşme yapıp yapmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi: “Erdoğan ile görüşme yapılması planlanmıyor. Böyle bir görüşme söz konusu değil. Görüşme olmayacak. (Putin’in) takviminde (Erdoğan ile) herhangi bir temas yer almıyor.”

ERDOĞAN: BİZ İLK GÜNDEN TALEBİMİZİ İLETTİK

Paris'te görüşme olup olmayacağına ilişkin bir açıklama ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, 'Biz ilk günden itibaren talebimizi ilettik. Şu anda yanıt bekliyoruz' dedi.



Posta.com.tr

28 Kas 2015

Erdoğan'dan Tahir Elçi açıklaması!


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Elçi'ye ve şehit polisimize Allah'tan rahmet diliyorum, bu olay Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlığının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi hakkında "Bir üzüntümü ifade etmek istiyorum. Az önce Diyarbakır'da yaşanan bir çatışmada Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldüğünü, bir polisimizin de şehit olduğunu öğrendim. Sayın Elçi'ye ve şehit polisimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu olay Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlığının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir" dedi.

19 Kas 2015

Erdoğan, Atlantik Konseyi Zirvesi'nde konuştu!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Tarabya Otel'deki 7. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan, buradaki konuşmasında Suriye'de yaşananlara dikkat çekti ve Esad'a tepki gösterdi.

7. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de yaşananlar, terör saldırıları ve göçmen sorunuyla ilgili konuştu. Beşar Esad'ın IŞİD'den petrol satın aldığını iddia eden Erdoğan, daha önce kimlik dahi vermediği Kürtlerle Esad'ın kuzu sarması olduğunu söyledi. Erdoğan, "Esed şu anda DAEŞ'in petrolünü alıp paraya çevirmektedir. Bu açıdan PYD'nin DEAŞ'tan hiç bir farkı yoktur. PYD'yi Esed desteklemektedir. Bizim görüşmelerimiz iyiyken Suriye'de yaşayanlara kimlik kartı, pasaport dahi vermiyordu. Biz tam aksine baskı yapıyorduk. Ama şimdi kuzu sarması oldular." diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın zirvedeki açıklamalarının satır başları:
Türkiye'deki kamplarda 280 bin kişi yaşıyor ve biz bu insanlara 8.5 milyar dolar harcadık. Sadece İstanbul'da 500 bin insan yaşıyor. Bunun yarattığı sosyolojik travmaları düşünüyor musunuz?

MENSUBU OLDUĞUM DİNİN İÇİNDEN ÇIKAN TERÖRİSTLERİ ŞİDDETLE KINIYORUM

DAEŞ nereden türedi, El Kaide'nin içinde. Suriye'de bakıyorsunuz YPG var. Nijerya'ya gidiyorsunuz Boko Haram var. Bunlar müslümanların arasından çıktığı gibi hıristiyanların arasında da musevilerin arasında da çıkar. Ben şu anda mensubu içinde olduğum dinin içinden çıkan teröristleri şiddetle lanetliyorum.

Bizim kapımızı çalan terör yarın sizin kapınızı çalar dedim. Nitekim Ankara'dan sonra Paris'in kapısını çaldı. Dışişleri, İçişleri Bakanları yoğun bri çalışma içine girmeli. Zirveye katılan nüfusu müslümanlardan oluşan ülkeler olarak aşırılıklarla mücadele konusunda anlaşmaya vardık. Bu konuyu ikili temaslarda dile getireceğiz.

Müslümanlara karşı giderek artan önyargının yayıldığına şahit oluyoruz. Bizler Fransız halkının acısını paylaşırken çeşitli ülkelerde müslümanlra saldırı haberlerini alıyoruz. Liderlerden toplumlarına sağ duyu çağrısı yapmalarını isiyorum. Ben gece 1.5'ta basın açıklaması yaptım. O saatten itibaren sayın Hollande'ı aradım ve sabah görüştüm.

AVRUPA'DA YÜKSELEN IRKÇILIK

Solingen katliamı gibi, NEO Nazi seri cinayetleri gibi bizim acı tecrübelerimiz var. Avrupa başkentelerinde öldürülmüş büyükelçilerimiz var. Avrupa'da tırmanan ırkçı saldırıların önüne geçilmediği taktirde bu faciaların devam etmesi kaçınılmazdır. Aşırıcılıkla mücadele ederken her türlü aşırıcılığı lanetliyorum kınıyorum. Bölgemizdeki ülkelerde yaşanan insani dramın öncelikli sebeplerinin doğru anlaşılması şarttır. Bu olayların sebebi 380 bin insanını katleden Esed Rejimidir. Çok açık ve net söylüyorum; devlet terörü estiren bir kişinin arkasında duranlar en az onun kadar sorumludur.

Hala gitsin mi gitmesin mi tartışması Suriye halkına değil insanlığa nasıl bir mesaj olduğunu çok iyi görmemiz gerek. Rejim meshep kavgaları üzerinden varlığını sürdürmek istemektedir.

DÜN DÜŞMANDILAR ŞİMDİ KUZU SARMASI OLDULAR

Peterspurg'daki G-20'de kimyasal silahların kullanılıp kullanılması tartışıldı. İtiraz ettim tabi Tamam kimyasal silahlarda 1500 kişi öldü, konvensiyonel silahla 120 bin kişi öldü. Tamam da 120 bin kişi konvansiyonel silahlarla öldürülürken bu silahları Suriye'ye kim verdi? Bizim için önemli olan sebep ve netice ilişkisidir. Esed şu anda DAEŞ'in petrolünü alıp paraya çevirmektedir. Bu açıdan PYD'nin DEAŞ'tan hiç bir farkı yoktur. PYD'yi Esed desteklemektedir. Bizim görüşmelerimiz iyiyken Suriye'de yaşayanlara kimlik kartı pasaport dahi vermiyordu. Biz tam aksine baskı yapıyorduk. Ama şimdi kuzu sarması oldular. Avrupa'nın en çokl ihtiyaç duyduğu ekonomik ve sosyal dinamizmi birliğe kazandıracak tek ülke Türkiye'dir. Güçlü demokrasimiz ve güçlü ekonomizle geleceğe umutla bakıyoruz.

Son 13 yılda ekonomik sosyal, kültürel ve insani ilişkilerimiz geniş bir çoğrafyada katlanarak artmıştır. Biraz da az gelişmiş ülkelerin gelişimine katkıda bulunduk. 4.5 milyar dolarlık insani yardımla kalkınma yardımlarını en fazla arttıran ülke olduk. Enerji alanında yeni aktörlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Enerjinin çeşitlendirilmesi şart. Kaynakların olmayışından değil var olmasına rağmen devreye alınamamamsından dolayı fakirdi. Enerji güvenliğinin sağlanmasında üretici transit ve tüketici ülkeler arasında etkin işbirliğinin önemli olduğuna inanıyoruz. Enerji işbirliklerini teşvik etmelidir. Orta Asya'daki enerjinin Avrupa'ya sevki Türkiye aracılığıyla büyük bir öneme sahiptir.

AVRUPA İLE NABUCCO'YU İMZALADIK, 6 YIL GEÇTİ

Şimdi AB'ye sesleniyorum. Biz sizinle NABUCCO'yu imzaladık. 6 yıl geçti. Niye adım atamadık? Sen para çıkaramazsan, tedariği halletmezsen bu iş yürümez. Sonra faturayı bize kesiyorlar. Bizim her şeyimiz hazır. Biz transitiz, tüketimimiz de hazır. Ama sen parayı getirdin mi? Bak Azerbaycan adımı attı biz de el ele verdik inşaatlar devam ediyor.

Dönem başkanlığını yürttüğümüz bu süreç içinde enerji konusunu ön plana ilk kez biz çıkardık. Bu salonda enerji toplantısı yaptık. G-20 olarak hedefimiz dengeli güçlü kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmektir. Küresel ekonomideki yavaş toparlanma yeni risklere işaret ediyor. Büyüme stratejilerin uygulamaya konulması büyük önem taşıyor. Enerji olarak da hiç bir şeyi boşa çıkarmamız gerekiyor. Esen rüzgardan güneşten gelen enerjiyi her halükarda yapmamız lazım. Bizim suyumuz aslında fazla değil ama sular akar denizle buluşurdu. Su akar türk bakar diyorlardı. Dedik ki bu böyle olmaz. Bunu değiştirdik su akar Türk yapara dönüştürdük. Ve yoğun bir şekilde hidroelektrik santrallere ağırlık verdik. RES ve diğer enerji alanlarında da hızlı adımlar atıyoruz.

Yatırım ihtiyaçlarını sadece kamu kaynaklarını kullanarak karşılamamız mümkün değildi. Bu noktada özel va kamu ortaklığını hayata geçirmemiz oldukça önemliydi.

Tarımla ilgili konularda da önemli adımlar attık. Afrika'da milyonlarca insan enerji yoksunu. Afrika'da enerjiye erişim konferansını bunun için düzenledik. Önümüzdeki dönemde ülkemizle birlikte bölgemiz ve tüm dünyanın insani kalkınmasına katkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz... Posta.comtr

2 Kas 2015

Guardian: Türkler ağır bir bedel ödeyebilir!


Britanya'nın önde gelen gazetelerinden The Guardian'ın bugünkü sayısında yer alan analizde, “Türkler, Erdoğan'ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir” denildi.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre Simon Tisdall imzalı yorum özetle şöyle: “Erdoğan pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı. Ama Türkler, Erdoğan’ın sadece kendisine ve AKP’ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan’ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden Amerikalılardan, AB’den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı.”

'PUTİNVARİ İCRA YETKİSİNE SAHİP BAŞKANLIK'

Gazete, analize şöyle devam etti: “AKP, MHP’den destek alabilirse, anayasayı değiştirme ya da yeniden yazması için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşacak. Bu Erdoğan’ın potansiyel olarak en tartışmalı, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor. Yani Putinvari, icra yetkisine sahip bir başkanlık.”

'GECENİN KAYBEDENİ HDP'YDİ'

Bundan sonraki süreçte Kürtlerle müzakerelerin de kritik bir noktada olduğunu vurgulayan The Guardian, şöyle devam etti: “Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin seçim yenilgisinden sonra savaşı yeniden başlatmakla suçlandı. Şimdi avantajını kullanıp, PKK’ya ve müttefiklerine karşı daha sert önlemlere başvurabilir. Buna alternatif olarak yetkisini yenilemenin rahatlığı içinde geri çekilip ateşkesi ve birkaç yıl önce kendisinin başlattığı barış sürecini yeniden geri getirebilir. ABD ikinci seçenek için bastıracak. (…) HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya.”

30 Eki 2015

Canlı bombalar yakalandı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir televizyon programında Suriye tarafına kaçmak isteyen canlı bombaların yakalandığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı açıklamasında:

'İşte bakın bugün gene bu akşam Suriye tarafına kaçarken yakalananlar var, canlı bomba. Üzerlerinde 7 kilo TNT. Bunlarla beraber yakalandılar. Kim bilir nerede yapacaklardı, seçim öncesi. Bunları biz yakından takip ediyoruz.' dedi



Posta.comtr

26 Eki 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara seslendi!

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 13'üncüsü düzenlenen Muhtarlar Buluşması'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

Hakkari'ye Selahattin Eyyubi Havalimanı yaptık. Geçen gün taradılar. Batıya geldiklerinde barış diyenler Şemdinli'deki okullarımızı hastanelerimizi bombalayanlar değil mi? Bir taraftan barış diyeceksin bir taraftan da sırtını dayadığın PKK ile terör estireceksin. Sırtını bu terör örgütüne yaslayanlara 1 Kasım'da gerekn dersi vermeyeceksiniz de ne zaman vereceksiniz. Siz barıştan kan anlıyorsunuz kan. Hakkari'de 2 hastanenin açılışını aynı gün yaptım. Sırtını teröre yaslayanlar açılışa kimseyi göndermedi. Bir polis eşi geldi bana eşim görevdeyken beni tekme tokat taciz ettiler dedi. Bunlar hangi yüzle barış diyorlar? Siz muhtarlar halkın iradesiyle göreve geldiğinizi unutuyorlar. Türkiye'nin yeniden güven ve istikrara kjavuşması için çok çalışmamız gerekiyor. Burada 50 bin muhtarımıza büyük iş düşüyor. Bakın İngiltere eski Başbakanı Irak için özür diliyor. Çok ilginç. Atı alan Üsküdar'ı geçti artık çok geç. 370 bin insan öldürüldü Suriye'de. Nerede Batı?

Biz Irak'tan Suriye'den kaçıp gelenlere kapımızı açtık. Arabına da Kürdüne de kapımızı açtık. Giyiminden hastanelerde tedavisine kadar her şeylerini karşıladık. Biz gittiğimizde bize güzel şeyler söylüyorlar. Ama elini cebine at dediğimizde yok. Niye Suriye işine girmişiz diyorlar. Aynı Batı gibi dışarıdan mı bakacaktık? Birileri Türkiye'yi aynı kaosa sürüklemek için çalışıyor. Bazıları da buna destek veriyor. Türkiye'yi darbelere götüren süreçlerin gerisinde bu vardı. Menderes'i bunun için idama götürdüler. Özal'a bunun için zulmettiler. 33 yıl bu toprakları koruyan bu hükümdarı hal ettiler.

Son olarak ortaya çıkan bölücü terörün arkasında aynı zihniyet var. Tabanı ibadet, ortası ticaret tavanı ihanet olan paralel devlet yapılanması. Şimdi bunlar bölücü terör örgütüyle çalışıyorlar. Alçakıkta sınır tanımıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bu tarihi dönemde kimin nasıl hareket ettiğini görüyor ve mahşeri vicedana kaydediyoruz.

Vakti saati geldiğinde herkes terör karşısında tutumunun hesabını hukuka ve tarihe verecektir. Bu hesaptan kaçış yok. Bu dünyadan kaçsanız bile ebedi alemde kaçış yok.

ÖLECEKSEK BİR KERE ADAM GİBİ ÖLELİM

Sorun etnik ve meshep sorunu değildir. Sorunumuz terör sorunudur. En büyük acıyı yaşayanlar Kürt kardeşlerimdir. Ve bu da terör sorununun çözümünden geçmektedirç Bölgedeki benim Kürt kardeşlerim de bu terör örgütüne karşı tavrını ortaya koymalıdır. Öleceksek bir kere adam gibi ölelim.

Terör örgütü silahları bırakıp hepsini gömene ve Türkiye sınırlarından çıkıp gidene kadar terörle mücadele kararlılıkla devam edecektir. Hedef sadece 1 Kasım değil ha. 1 Kasım'dan önce de 1 Kasım'dan sonra da bu operasyonlarımız devam edecektir. Bu sabah DAEŞ terör örgütüne karşı yapılan operasyon ortada. Bizim için PKK da DAEŞ de YPG de aynıdır. Ankara Gar'ındaki saldırıyı bunlar birlikte yaptı. Bunu da böyle biliniz. Ne diyor katil devlet diyor. Bunu Saray yuaptı diyor. Niye, yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış.

BİZ MÜSLÜMANIZ. MÜSLÜMAN OLMAYANLAR İÇİN KONUŞMUYORUM

Şehitlerimiz olmuyor mu oluyor. Şehitlik gelip geçici bir olay değildir. Biz Müslümanız. Ben müslüman olmayanlar için konuşmuyorum. Rabbimiz diyor ki Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilmezsiniz. Kıyamete kadar bu makam, devam edecektir. Terör örgütünün yöneticileri çocuklarını Batı'da okutuyor ama benim Kürt kardeşim yaşadığı yerde hayatını sürdürüyor. Hiç kimsenin bu vatandan başka gidecek yeri yok. Onun için ülkemize 4 elle sarılmak zorundayız.

Bölge halkı 100 yıldır bir türlü huzura kavuşamadı. Ama Cumhuriyetimiz sayesinde bugüne ulaştık. Geçtiğimiz 13 yılda ekonomide ve demokrasimizde kat ettiğimiz mesafe sayesinde gelecek için daha umutlu bir hale geldik. 260 bine yakın derslik inşaa edildi. 81 vilayetimizde üniversite var. Artık hastanemizin olmadığı il kalmadı. Hastanelerden retece alınır ama ilacı bulamazdık. Doğru dürüst ambulansımız yoktu. Şimdi dağ taş demeden her yere ulaşabiliyoruz.

26 tane havalimanımız vardı şimdi 53 tane havalimanımız var. Hakkari'd Kars'ta Iğdır'da havalimanımız var. Şimdi diyorlar ki biz kendimize oy vereceğiz. Kardeşlerim ırkçılık diye bir din türedi. Bizim tek bayrağımız var. Ama ikinci bayrakla dolaşanlar ne yazık ki oy alıyorlar. Taşıdıkları tabutlardaki paçavralar suretiyle defin törenleri düzenliyorlar. Bayrakla sorunumuz yok diyorlar ama biz senin Türk bayrağınla sorununun olduğunu biliyoruz. Türk bayrağımızı yakanlar sizsiniz. Siz bizim İstiklal Marşımızın karşısında durdunuz. Tek vatan olmadınız olamadınız. Ayrımcılıktan yana oldunuz. Biz kendi vatanımızı inşaa edeceği dediniz. Bunların hepsinin elimizde belgesi var. Siz kime yutturuyorsunuz. Muhakkak tüm vatandaşlarımızın sandığa gitmesini sağlayın. Oy bizim şerefimiz namusumuzdur.



Posta.comtr

18 Eki 2015

Merkel ile Erdoğan'ın görüşmesi başladı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde Almanya Başbakanı Angela Merkel'i kabul etti.


Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi başladı. Beşiktaş’taki Mabeyn Köşkü’nde planlanandan yaklaşık 25 dakika gecikmeli başlayan görüşme için ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi. Erdoğan’dan yaklaşık 1 saat sonra 16.25’de ise Merkel, köşke geldi.



Almanya Başbakanı Merkel İstanbul'a geldi!


Almanya Başbakanı Angela Merkel, çalışma ziyareti kapsamında özel uçakla saat 12.15'te İstanbul'a geldi ve ardından Dolmabahçe'ye geçerek Başbakan Davutoğlu ile görüşmesine başladı.

Merkel'i, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bazı Türk ve Alman ilgililer karşıladı.

İlgili haber:
Angela Merkel Saray yüzünden Ankara'ya gitmiyor!
Almanya Başbakanı Merkel, daha sonra apronda bekleyen resmi araçla havalimanından ayrıldı.
 

Almanya Başbakanı Merkel, saat 13.00’te Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne geldi. Merkel’i ofisin girişinde Başbakan Davutoğlu karşıladı.
  Burada bir süre sohbet eden Davutoğlu ile Merkel, birlikte fotoğraf çektirdi. Ardından basına kapalı görüşmeye geçildi. Davutoğlu ve Merkel, çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek.

TRAFİĞE TAKILDI

Bu arada, Merkel’in aracının bulunduğu konvoy, havalimanından Dolmabahçe’ye gelirken Haliç Köprüsü’nde meydana gelen hasarlı bir trafik kazası nedeniyle bir süre beklemek zorunda kaldı. Merkel’in konvoyundaki araçların güzergahtaki trafik ışıklarına da riayet ettiği gözlendi.
 
Almanya Başbakanı Merkel, daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde kabul edilecek.

Angela Merkel Saray yüzünden Ankara'ya gitmiyor!


Almanya Başbakanı Merkel bugün İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile görüşecek. Daha önce yapılan açıklamada, programında Ankara olduğu bildirilmişti ancak İngiliz gazetesi Financial Times, 'Merkel 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde Erdoğan ile poz vermek istemedi' iddiasında bulundu.

Almanya Başbakanı Merkel Avrupa’ya mülteci göçünü engellemek için yapılacak ortak çalışmaları görüşmek için bugün İstanbul’a geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile görüşecek.

Merkel’in 12 Ekim’de Anadolu Ajansı üzerinden açıklanan programında İstanbul değil Ankara vardı.

İngiliz gazetesi Financial Times ise şu iddiada bulundu: “Ankara yerine İstanbul’da görüşmek Merkel’in tercihi. Merkel 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde Erdoğan ile poz vermek istemedi.”

17 Eki 2015

Dağlıca'da 3 asker şehit oldu!


Genelkurmay Başkanlığı: Dağlıca'da 3 kahraman silah arkadaşımız şehit oldu, 1'i ağır 6 arkadaşımız da yaralandı.

Hakkari'nin Yüksekova kırsalında güvenlik güçlerinin iki gündür devam eden operasyonları sırasında çıkan çatışmada Yarbay İhsan Ejdar'la birlikte 3 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı. Şehit olan 2 askerin ise Astsubay olduğu belirtiliyor.

ERDOĞAN: TABUR KOMUTANIMIZ ŞEHİT OLDU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari'nin Dağlıca Bölgesi'nde güvenlik güçlerinin PKK'ya karşı iki gün önce başlattığı operasyonda 3 askerin şehit olduğu çatışma hakkında açıklama yaptı. Erdoğan, "Şehit askerlerimizden birisi Tabur Komutanımız. Dağlıca'da çatışma devam ediyor. Bunlarla, bu mücadele sonuna kadar devam edecek" dedi. Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'ne su temin edilmesini öngören projenin açılış töreni için KKTC'de bulunan Erdoğan, bugün Irak sınırındaki Dağlıca'da güvenlik güçleriyle bir grup terörist arasında çıkan ve 3 askerin şehit olduğu, 6 askerin ise yaralandığı çatışmayla ilgili "Biz bu vatanı üç beş çapulcuya bir defa bırakamayız. Hele hele teröristler, asla. Bunlarla, bu mücadele sonuna kadar devam edecek" diye konuştu.

İLK ATEŞTE YARBAY İHSAN EJDAR ŞEHİT OLDU

Çatışmalarda 17 PKK'lı ölü ele geçirildi. Yüksekova bölgesinde güvenlik güçlerinin PKK'ya karşı başlattığı iki gün önce başlattığı operasyon devam ederken, bugün Irak sınırındaki Dağlıc'da bir grup teröristle çatışma çıktı. Teröristlerin açtığı ilk ateşle Yarbay İhsan Ejdar ve henüz kimlikleri öğrenilemeyen 2 asker şehit oldu. Çatışma bölgesine sevk edilen birliklerin katılımıyla hava destekli operasyonda 17 PKK'lı terörist ölü ele geçirildi.

GENELKURMAY'DAN AÇIKLAMA

Genelkurmay Başkanlığı'nın akşam saatlerinde internet sitesinden yaptığı açıklama şöyle: "17 Ekim 2015 tarihinde, Dağlıca bölgesi ve civarında yürütülmekte olan operasyonda meydana gelen çatışmalar esnasında üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş; biri ağır olmak üzere altı kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Söz konusu operasyonda şu ana kadar 17 terörist etkisiz hale getirilmiş olup çatışmalar devam etmektedir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımıza ve Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır; yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza acil şifalar temenni ediyoruz.

ŞEHİT YARBAY HERKESLE VEDALAŞMIŞ
 

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin Irak sınırındaki Dağlıca bölgesinde iki gündür PKK'lı teröristlere yönelik operasyonda şehit olan Yarbay İhsan Ejdar'ın, Ankara'daki ailesine ateş düştü. Evli ve bir çocuk babası olan 43 yaşındaki Yarbay İhsan Ejdar'ın şehit düştüğü haberi ailesine bildirildi. Şehit Yarbay Ejdar'ın, Ankara Çankaya'da oturan ailesine acı haber, sağlık ekipleri eşliğinde gelen askeri yetkililer tarafından verildi. Ejdar Ailesi'nin oturduğu apartmana bayraklar asıldı. Kurban Bayramı'nı ailesinin yanında geçiren şehit Yarbay Ejdar'ın göreve dönerken komşuları ve yakınlarıyla helalleştiği helalleştiği belirtildi.






"TERFİ OLDU SEVİNDİ"

Şehit Yarbay İhsan Ejdar'ın apartman komşularından Cenk Kadıoğlu, acı haberi komutanlardan aldıklarını söyleyerek "Terfi oldu, sevindi. Düşünceliydi. 'Ben gidiyorum ama tekrar gelirim, gelemem' diyerek bütün komşularıyla, annesiyle, babasıyla, çocuğuyla, eşiyle, herkesle vedalaştı. En son üzücü haberi aldık. Komutanlarımız geldi, haberi verince hepimiz yıkıldık. Ülke sağ olsun, vatan sağ olsun" dedi. Şehit Yarbay İhsan Ejdar için sala verildi. Salayı veren imam ardından vefat edeni "Güneydoğuda görev yapan Yarbay Ejdar şehit düşmüştür" diye duyurdu.

ŞEHİT YARBAY’IN ACISI MERZİFON’U DA YAKTI

Hakkari’nin Dağlıca Bölgesi’nde PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit düşen 3 askerden Yarbay İhsan Ejdar’ın Amasya’nın Merzifon İlçesi’nde oturan annesi Fehmiye Ejdar acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde PKK’lı teröristlerin hain saldırısı sonucu şehit düşen askerlerden 43 yaşındaki Yarbay İhsan Ejdar’nın Amasya’nın Mezrifon İlçesi Harmanlar Mahallesi’ndeki yaşayan anne Fehmiye Ejdar’a acı haberi yetkililer verdi. Babası Ali Ejdar’ın geçen yıl vefat ettiği öğrenildi. Şehidin kardeşleri Abdulah Ejdar’ın Merzifon’da öğretmen, Emre Ejdar’ın da Erzincan’da doktor olduğu belirtildi. Oğlunun şehit düştüğü haberiyle yıkılan 3 çocuk annesi Fehmiye Ejdar gözyaşlarına boğuldu. Eve taziyeye gelen yakınları ve komşuları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Evli ve 1 kız çocuğu babası Yarbay İhsan Ejdar’ın Merzifon’daki baba evine Türk bayrakları asıldı.

Şehit Yarbay İhsan Ejdar'ın 1972 doğumlu olduğu, evli ve bir kız çocuğu sahibi olduğu öğrenildi.

 


DHA

Erdoğan: Başınıza kaçak saray kadar taş düşsün!



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'in Anamur İlçesi'nde KKTC'ye içme suyu sağlayan projenin açılışına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada muhalefete yüklendi. Erdoğan, 'Başınıza kaçak saray kadar taş düşsün. Eninde sonunda geleceksiniz' diye konuştu.


CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI:

"KKTC Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yanında bunu söylemek düşmez ama güzel bir söz var: Portakal atışalım/Beraber kapışalım/ Sen oradan gel ben buradan/ Kıbrıs'ta buluşalım.

Şehirlerimizin su meselesini çözdük. su medeniyettir demiştik, yol medeniyettir dedik. 79 senede bu ülkede 6 bin 100 km bölünmüş yol varken biz 12 yılda buna 17 bin km bölünmüş yol ilave ettik. Eğer medeni olmak istiyorsanız bunları yapmak zorundasınız. Suyu olmayan ülkenin medeniyetten bahsetmesi mümkün mü? İstanbul'da belediye başkanı olduğumda vatandaş yıkanacak temiz su bulamıyordu.

2010 yılında Türkiye ciddi bir kuraklık yaşandı. Aldığımız tedbirlerle bir sıkıntı yaşamadan kuraklığı atlattık. Şu anda Ermenek gibi, Dalaman gibi herbiri kendi alanında dev eser olan projeleri hayata aldık. GAP Eylem Planı ile ödenekleri 7 kat arttırarak sulanabilir alanını yüzde 12'den yüzde 42'ye yükselttik. Konya Ovası projesi de en az GAP kadar önemli bir proje. Akdeniz'e akan suları Konya Ovası'na aktararak sulama alanlarını yükseltmeyi planlıyoruz.

SOKAK ARALARINA HENDEK AÇANLARA HİZMET GİDER Mİ?

Terörle kimlik siyaseti yapmak suretiyle Allah için bu yatırım yapılabilir mi? Sokak aralarına, belediyelerin iş makineleriyle hendek açanlara hizmet gider mi? İşte 1 Kasım bunun değerlendirileceği gündür. Görevimizin ne kadar ağır olduğunun bilincinde olmamız lazım. Unutmayın eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. Hiç bir eseri olmayana ne değeri vereceğiz? Türkiye'yi hizmet siyasetinjde uzaklaştırmaya yönelik her çaba bir darbedir. Türkiye ne zaman büyüme, güçlenme yoluna girmişse önüne hemen bir takım engeller çıkartılmıştır. Kimi zaman darbelerle, kimi zaman sosyal çalkantılarla milli hedeflerinden uzaklaştırılmıştır. kendi iklimimizde halledebileceğimiz sorunlar bir takım güçler tarafından kanatılarak derinleştirilmek istenmiştir.

Milletimizin desteğiyle provokasyonları geride bıraktık. İstismar edilen sorunların çözümü için adımlar attık. Terör meselesini milletimizin gündeminden çıkarmak için samimimi mücadele verdik. Her türlü riski alarak demokratik reformları hayata geçirdik. Asırlık sorunları kısa sürede çözmek mümkün olmuyor. Son terör saldırılarının amacının güçlü Türkiye'ye engel olmak olduğunu biliyoruz.

'MARAŞ VE SİVAS OLAYLARI OLDUĞUNDA NİYE İSTİFA İSTEMEDİNİZ?'

Siyasi partilerin terörle mücadele konusunda birlikteliği sağlayamıyoruz. Kardeşlerim ne diyorlar şu bakan istifa etsin bu bakan istifa etsin. Peki bu ülkede Sivas olayları olduğunda kim vardı? Maraş olayları olduğunda iktidarda kim vardı? O zaman niye istifa istemediniz? Bakanların istifasını istemek demek ülkenin yönetilememesini istemektir. Karşımızdaki sorun artık siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet ilkeleri etrafında bir araya gelmemizi zorunlu kılıyor.

Halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbşakanı olarak işte bu kararlılığın temsilcisi olmaya çalışıyoruz.

'KAÇAK SARAY KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN'

Ana muhalefeti kalkıyor kaçak saray. Yavrusu aynı Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün! Önce ne diyorlardı biz oraya gitmeyiz. Sonra çağırılırska gideriz demeye başladılar.

'KUZU KUZU GELECEKSİNİZ'

Yav eninde sonunda bunu yapacaksınız, kuzu kuzu geleceksiniz. Başka çare yok. Bugün milli duruş sergileyemenler tarihe boynu bükük bir duruş bırakacaktır. Asker, polis, korucu, vatandaş olarak verdiğimiz her bir kayıp yüreğimizi kor gibi yakıyor. Terör olaylarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Maalesef bazı siyasiler terör mağdurlarıyla ilgili geçmişte çıkardığımız bir yasal düzenleme var. bu şu kişi olabilir bu kişi olabilir. 4 madde altında bazı yardımlar yapılıyor. Bunun şehitlerle alakası yok. Şehitlerle ilgili yardım dizisi 45 başlığı buluyor. Bazı siyasiler bunu istismar ederek güya hükümeti yıpratmak istiyorlar. Başbakanlığım döneminde bu yasa çıktı. Terörle mücadelede mağdurlar yok mu? O gün bunların hiç birini konuşmayanlar şimdi bunları da şehitler sınıfında soktular diyerek bir kampanya yürütüyorlar. Samimi olalım, dürüst olalım. Bu samimiyet olmazsa samimiyetsizlik ı insanları bir gün vurur."

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Törende ilk konuşmayı KKTC Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu yaptı.
  'BARIŞ SUYU OLACAK'
 

Kalyoncu, konuşmasında şunları söyledi: "Asrın projesinin açılışında burada olmak bir mutluluktur. Su hayattır, biz su bakımından gittikçe fakirleşiyoruz. Suyumuz tuzlanmaktadır. Biz Anadolu halkına Türkiye Cumhuriyeti devletine teşekkür ederiz. Bizimle ekmeğini paylaştığı gibi suyunu da paylaşıyor. Bize hayat katıyorsunuz, teşekkürlerimizi iletiriz. Bu su gün gelecek barış suyu da olacak. Sağlık, barış ve refah sizinle olsun" dedi.

DAVUTOĞLU: DÜNYA ÇAPINDA BİR ESER

Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Davutoğlu, projeyi 'dünya çapında bir eser' olarak tanımladı. Davutoğlu, "Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Misafirlerimiz anavatana hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Burada bugün göğsümüzü kabartan bir açılış için buradayız. Dünya çapında bir eseri dünyaya açıyoruz, şükrediyoruz milletimize armağan ediyoruz. Bugün Anadolu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir kez daha kucaklaşıyor.

Dünyada eşi benzeri olmayan muhteşem bir su köprüsü kuruyoruz. Dünya çağında bir projeyi Kıbrıs’a hediye ediyoruz, bu büyük projeleri hayal edemeyenler utansın. Bütün dünyaya sesleniyoruz. Türkiye ile Kıbrıs hiçbir zaman ayrılmayacak şekilde kenetlenmiştir. Anavatan'ın suyu şıkır şıkır akacaktır. Anavatan’dan yavru vatana Anadolu’nun suyunu götürüyoruz mübarek olsun. Çanakkale şehitlerine de bir selam gönderiyoruz buradan. Artık köprüyle birbirine bağlanıyor.

HER ŞEYİYLE MİLLİ, HER ŞEYİYLE YERLİ

Şehitlerimizi rahmetle anarken o gün Kıbrıs’ta şehit olan aziz şehitlerimiz de bu törene şahittir, çünkü şehitler ölmez. Ama bazı gafiller bunları bilemezler.

Son 13 yılda öncülüğümüz ve irademizle rekorlar kırdık. İşte her şeyiyle milli, her şeyiyle yerli işte dünyaya meydan okuyan Türkiye. Bu rekorları dünyaya nişan olarak yazmaya hazır mısınız? 1 Kasım’a hazır mısınız? Bu ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara biriz demeye hazır mısınız? Kardeşliğe hazır mıyız?

HEPSİ BİRDEN SALDIRDILAR
 
Bütün bu projeler barış projeleridir. Bugün organize bir terör saldırısıyla karşı karşıyayız. Büyüme irademiz terörle durdurulmaya çalışılıyor. Hepsi birden saldırdılar.

Bu vesile ile bir kez daha terörün aldığı vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kim hangi adi planı yaparsa yapsın Türkiye teröre ve teröristlerin emellerine cevap vermeyecektir. Dün Bursa’da söyledim, birileri bizi sindirmek isteyebilir ama söylüyoruz. Ülkemizin her yerinde dimdik ayaktayız Ülkemizin birliğini aleme göstermeye hazır mısınız? Türk ve Kürt ilelebet kardeştir demeye hazır mısınız? Bu projelerden çıkan kardeşlik mesajı teröre en iyi cevaptır. Anadolu’nun bereketli suyunu yavru vatanımıza ulaştırmayı nasip eden Allah’a hamdolsun Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyorum Adayı deniz altından Türkiye’ye bağlayan bu proje ne denli önemli eserler ortaya koyabileceğimizi dünyaya gösterdik Bu proje Kıbrıslı kardeşlerimizin su sorununu ortadan kaldıracak Gönlümüz ne kadar beraberse suyumuz da o kadar beraber olacak

50 YILLIK İÇME SUYU İHTİYACINI KARŞILAYACAĞIZ
 
Alaköprü Barajı’ndan alınacak su ile 3600 zirai alana su verilecek. Anamur’a her türlü desteği sağlayacağız. Doğru Yörük Ahmet! Gurur duyuyorum. Bakın isimleri de ilginç… Alaköprü ve Geçitköprü… Bu proje ile 7525 kişiye iş imkanı getireceğiz KKTC’de 50 yıllık içme suyunu karşılamış olacağız. 1.6 milyar TL’ye mal oldu. Bugün Türkiye ve Kıbrıs Adası için tarihi bir gün Dünyanın en büyük harikalarından birini hayata geçiriyoruz. Suyu biz getiriyoruz, Kıbrıs’ta iki halkın barış için yaşayacağını düşünüyoruz.

Hem barış, hem can suyu hayırlı olsun. En değerli kaynağımız olan suyun Kıbrıs’a getirilmesi büyük bir başarıdır. Türkiye Kıbrıs’taki mevcut müzakere sürecinin bir an evvel adil ve kalıcı çözümle neticelendirilmesini yürekten desteklemektedir. Kritik dönemi başarıyla tamamlayacağız. Bu giden su bütün Kıbrıs’a barış suyu olsun, kalıcı olsun. Çalışıyoruz, çabalıyoruz, gece gündüz koşturuyoruz. Hangi ırktan, inançtan olursa olsun her mazlum için gece gündüz çalışıyoruz.

KKTC CUMHURBAŞKANI AKINCI: BİZİ YEŞİL ADAYA DÖNDÜRECEK

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da konuşmasında şunları söyledi: Hepinize sevgi ve saygılarımız sunuyorum. Kuşkusuz sizler hassas bir dönem geçiriyorsunuz, 2 hafta sonra oylarınızı vereceksiniz KKTC’de seçim olduğu zaman Türkiye bize dönüp baktığında bizim renklerimiz arasında bizim partilerimiz arasında fark gözetmiyor ve bundan dolayı büyük memnuniyetle karşılıyoruz.

Ben de Türkiyemize baktığımda hepiniz bir ve bütün olarak görüyor ve kucaklıyorum. 1 hafta önce Ankara’da 97 kardeşimizi yitirdiğimiz korkunç bir terör olayı yaşandığında sizlerde birlikte biz de ağladık. Eğer Türkiye yas tutuyorsa KKTC’de yastadır dedik. Bu güzel ülke barış ve huzura kavuşsun en büyük temennim budur. 1 hafta önce kederi paylaştık şimdi bir büyük sevinci paylaşıyoruz ve aranızda bulunuyoruz. Küresel ısınmanın yaşandığı günümüzde su petrolden daha önemli hale geldi. Bu su Kıbrıs’ın üretimini artıracak Sarı olan rengimiz bizi yeşil adaya döndürecek.

Böylesi bir gelişme kendi ayakları üzerinde durabilecek bir KKTC’nin yaratılması demektir. İlk defa böylesi bir proje gerçekleşiyor Sürdürebilirliği çok önemlidir. Doğalgaz, su, elektrik bütün bunları tüm taraflara kazanç sağladığını ben şimdiden görebiliyorum.

'ERDOĞAN'IN İRADESİ OLMASA HÂLÂ SONUÇ ALMIŞ OLMAZDIK'

Gerçek anlamda bir barış suyunu konuştuğumuz ben de teyit etmek isterim. Bu projeye büyük emek, büyük takip ve ilgisini esirgemeyen Sayın Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Onun iradesi olmasa bu konuda hala bir sonuç almış olmazdık, bunu söylemek benim vicdan borcumdur. Sayın ilgili bakanların birlikte yaptığı bu çalışmalar bize bu mutlu sonucu getirmiştir. Türk halkı bugün 2,5 milyon mülteciyi barındırıyor. Bu mültecilerle aşını paylaşıyor. Bize yaptığı katkıların yanında bir ek olarak bizimle suyunu da paylaşıyor.

Bu konuda alın teri döken herkese teşekkür ediyorum Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.



Erdoğan ve Davutoğlu birlikte sahneye çıktı!


KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni için Antalya'da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'in Anamur İlçesi'nde KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni ile Alaköprü Barajı ve Geçitköy Barajı'nın açılışı için havayolu ile Antalya'nın Gazipaşa İlçesi'ndeki Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Erdoğan ve Davutoğlu, aynı sahneden vatandaşlara hitap etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu saat 10.50'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 11.10'da Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu Antalya Valisi Muammer Türker, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Dışişleri eski bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ak Parti Antalya milletvekilleri karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş eşlik etti.

YAVRUVATANLA SUYLA BULUŞMA

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nda oluşturulan miting alanında ilk olarak sahneye Başbakan Davutoğlu çıktı. Davutoğlu eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkı selamladı. Bugün tarihi bir projeyi hayata geçirmek için birarada olduklarını belirten Ahmet Davutoğlu, Anamur'dan Kıbrıs'a anavatanla yavruvatanı bu kez su boruları, suyla buluşturacak, birleştireceklerini söyledi. Bu vesileyle Gazipaşa'ya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Davutoğlu, "Gelirken uçaktan, Toroslardan bizim Taşkent'ten bu tarafa doğru inerken, dedim ki 'Gazipaşalılar, Alanyalılar, Anamurlular bizim buralarda yaylalara çıkardı. Bütün Taşkentliler Gazipaşalı, bütün Gazipaşalılar Taşkentlidir.' Babam rahmetlinin burada çok ata dostları vardı. Maalesef yakın zamanda gelme imkanım olmadı koşturmaktan, ama bilin ki ayrıca geleceğim. Ayrıca gelip, Gazipaşalılar, yörüklerle buluşacağım inşallah. Bu planlanmış bir toplantı değildi ancak Gazipaşa'ya indiğimizi duyan Gazipaşalılar yiğit Toros yörükleri buluşmaya gelmiş, Allah razı olsun. Size selam vermeden gözünüzün içine bakmadan, yüreğinize konuşmadan ayrılmak istemedim" diye konuştu.

1 KASIM BÜYÜK SINAV
 

1 Kasım seçimlerinin herkes için büyük bir sınav olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, "İnşallah 1 Kasım'da yeni bir demokrasi sınavı için sizlerden özel bir gayret bekliyorum. Özellikle Gazipaşalılar ve Antalya'dan bir bütün olarak. Gazipaşa'dan büyük bir fark bekliyorum. Gazipaşalılar, yörükler, yiğitler, Torosların yörüğüne destek vermeye hazır mısınız? İnşallah Gazipaşa'da büyük bir fark oluşturmaya var mısınız? Siz bir söz verdiniz mi Toros dağları titrer. Akdeniz'den Toroslara yürüyen yörükler şimdi de siyasi bir yürüyüşün içinde" dedi.

PUSLU HAVAYI SEVEN ÇAKALLAR

Davutoğlu, "Bakın 7 Haziran'da küçük bir istikrarsızlık görüntüsü olduğunda, puslu havayı seven bütün çakallar, bütün teröristler meydana çıktı. Kimisi doğunun güneydoğunun dağlarında, kimisi Ankara'nın meydanında. Ama doğunun, güneydoğunun dağlarını da Ankara'nın meydanlarını da koruyacak Ak Parti kadroları var. Onun için bu seçimde ayrıca bir gür ses vermenize ihtiyaç var" dedi. Davutoğlu, Antalya'da yeni bir destan yazılacaklarını ve büyük bir zafer beklediğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkla selamlaştıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı apronda diğer protokol üyeleriyle birlikte karşıladı. Havalimanında bekleyen vatandaşları selamlayan Erdoğan ve Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı. Erdoğan'ın konuşması sırasında Başbakan Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş sahnede bekledi.

ERDOĞAN: 1 KASIM ÇOK ÖNEMLİ

Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a denizin altından 107 kilometre uzunluğundaki su hattının açılışını yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "4 yıl önce temeli atmıştık ve şimdi de açılışını hamdolsun yapmak yine bizlere nasip oldu. Biz karadan gemileri yürüten Fatih'in torunlarıyız. Yeri geldi biliyorsunuz İstanbul Boğazı'nda denizin altından Marmaray'ı inşa ettik, açılışını yaptık.

Şimdi de Avrasya Tüneli yapılıyor, önümüzdeki yıl o açılacak. Ama bir diğer taraftan da belediye başkanlığımızda İstanbul'un adalarından su taşımıştık. Şimdi de Kuzey Kıbrıs'a denizin altından suyu hamdolsun 107 kilometre uzunluğunda taşıyoruz. Bu millet Allah'ın izniyle herşeyi yapar. Yeter ki iç ve dış düşmanlarına karşı uyanık olsun. Bir olsun, beraber olsun, iri olsun, diri olsun, kardeş olsun, hep birlikte Türkiye olsun. Aşamayacağımız hiçbir şey yoktur.

Onun için unutmayın 1 Kasım çok önemli ve 1 Kasım'da kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenlere ben inanıyorum ki gereken cevabı millet olarak vereceksiniz. Sizleri Allah'a emanet ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından halkı 'Rabia' işaretiyle selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu, daha sonra ayrı helikopterlerLe Mersin'in Anamur İlçesi'ne gitti.



Posta.comtr

16 Eki 2015

CHP Milletvekili Hakverdi hakkında fezleke!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Ankara Milletvekili Hakverdi hakkında, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan fezleke düzenledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi hakkında, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan fezleke düzenledi. Başsavcıvekili Hüseyin Şahin tarafından düzenlenen fezleke, TBMM Başkanlığına sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, 14 Eylül 2015’te başsavcılığa dilekçe vererek, Hakverdi’nin 7 Eylül 2015’te, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hakkında vatana ihanet suçundan suç duyurusunda bulunduğunu" bildirdi.

Aydın’ın dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nun, Cumhurbaşkanı'nın ancak vatana ihanetten dolayı suçlanabileceğine hükmeden Anayasa’nın 105. maddesini gerekçe göstererek Hakverdi’nin suç duyurusunu işleme koymadığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı hakkındaki suç duyurusunun tamamen iftira kastıyla kaleme alındığı kaydedilen dilekçede, "Suruç’ta meydana gelen canlı bomba saldırısının araştırılmasına yönelik Mecliste verilen önergenin reddi yönündeki oyları Cumhurbaşkanı’na izafe etmenin, her şeyin sorumlusunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olduğuna dair patolojik bir hal arz eden düşüncenin yansıması olduğu" ifade edildi.

Dilekçede, suçlamaya dayanak kılınan, Cumhurbaşkanı’nın 6 Eylül 2015’teki açıklamasında geçtiği iddia edilen ifadelerin gerçek dışı olduğu belirtilerek, bunun dayanağı olan paylaşımın tepkiler üzerine, yalan ve yanlış olduğu kabul edilerek kaldırıldığı ve okuyuculardan özür dilendiği hatırlatıldı.

Avukat Hüseyin Aydın’ın dilekçesinde, Hakverdi’nin, "yalan ve yanlış bilgilerle ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na izafe edilemeyecek, başkalarına ait açıklamalar ve verilen oylara dayalı olarak ’vatana ihanet’ gibi ağır bir suçlamada bulunmak suretiyle büyük bir sorumsuzluk sergilediği" kaydedildi. Dilekçede Hakverdi hakkında "iftira" suçundan kamu davası açılması istendi. İfade hürriyeti sınırlarını aştı

Bunun üzerine yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan fezlekede, şikayet edilen Hakverdi’nin beyanlarının eleştiride bulunma, kanaat açıklama ve ifade hürriyeti sınırlarını aştığı ve Hakverdi’nin "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği kaydedildi. Fezlekede, Hakverdi hakkında Anayasa’nın 83. maddesine istinaden dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunulması gerektiği kanaatine varıldığı bildirildi.



AA

13 Eki 2015

Erdoğan'dan flaş Ankara saldırısı açıklaması!


Cumhurbaşkanı Erdoğan Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ile Beştepe'de ortak basın toplantısı düzenledi. Ankara saldırısıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme talimatı verdiğini açıklayan Erdoğan, Finlandiyalı gazetecinin 'Türkiye'de halk sizden korkuyor! Diktatörlük var diyorlar' sözlerine de cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara'daki terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Finlandiyalı mevkidaşıyla ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'daki saldırıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu'na soruşturma talimatı verdiğini söyledi. Konuşmasında isim vermeden HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ı eleştiren Erdoğan, 'Acılar ve ölümler üzerinde kendilerine bir ikbal kurmayı planlayanları kaydediyor. Daha bombanın dumanı dağılmaddan, yaralılara müdahale edilmeden suçlu ilanı yarışına girenleri üzüntüyle takip ettik. Olay yerine gidip seçim günü için romantik kasım göndermeleri yapmalarını ibretle izledik.' diye konuştu.

İŞTE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

Finlandiya'ın AB üyelik sürecimizle ilgili verdiği destekten ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Bu ziyaret ikili ilişkilerin daha da derinleşmesine katkıda bulunduğuna inanıyorum.

HAYATINI KAYBEDENLERE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM

Ankara Garı önündeki fikirlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Olayın olduğu gün yazılı bir açıklama yaptım. Ankara Garı önündeki iki ayrı patlamada 97 vatandaşımız hayatını kaybetti. Demokratik haklarını kullanmak üzere bir araya gelen bu elim olay bizi derinden üzmüştür. Burada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmety diliyorum. Türkiye'nin birliğine yapılan bu saldırıyı bir kez daha şiddetle kınıyorum.

Bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır Saldırının hedefi orada bulunan vatandaşlarımızla beraber milletimizin tamamıdır.

ASALA, PKK, DHKP-C, EL KAİDE...

Terörün sinsi yöntemleriyle ilk kez karşılaşmıyoruz. Farklı isimler altında faliyet gösteren terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Örneğin Ermeni terör örgütü ASALA 42 diplomatımızı şehit eden terör eylemleri gerçekleştirdi. 70'li yıllardan beri farklı terö örgütlerine binlerce kurban verdik. PKK'nın terör eylemlerinde bugüne kadar 14 bin kamu personelimiz, vatandaşımız hayatını kaybetti. 21 yıldır DHKP-C örgütü Özdemir Sabancı ve Savcı Kiraz cinayetlerinden sorumludur. El Kaide ise İstanbul'da 57 kişinin ölümüne neden oldu. Suriye ve IRAK'ta ortaya çıkan DAİŞ de Türkiye'ye karşı mücadele eden örgütlerden birisidir.

Bugün de PKK, DHKP-C ve DEAŞ Türkiye'ye karşı mücadele veriyor.

Terör karşısında terör örgütleri karşısında çifte standar kullanan herkes açık söylüyorum teröre hizmet ediyor. Evlerinin önünde, çarşıda, pazarda eşlerinin gözleri önünde alçakça şehit edilen askerlerimiz için de polislerimiz de DAİŞ tarafında şehit edilen astsubayımız için de, Silvan'da ekmek almaya giden Fırat ve Bismil'de roketle parçalanan 9 yaşındaki Elif için de... Gaziantep'te PKK'nın bombalı araçla saldırısında da... Son olarak Ankara Garı'nda hayatını kaybeden 97 vatandaşımıza da aynı şekilde üzülüyoruz. Tüm terör örgütleri bizim nazarımızda aynı derecede canidir. Diğer terör olayları gibi Angkara Garı'ndaki saldırı da bizim için bir sınavdır, sınamadır. Bu sınamadan başarıyla çıkacağımıza inanıyırum. Ülkemizde faili meçhuller uzun bir süre önce kapandı. Suçlular en kısa sürede adalete teslim edilecektir.

DEVLET DENETLEME KURULU'NA TALİMAT 
Talimat verdim Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim. Kapsamlı bir inceleme ve araştırma yapılması talimatını verdim. Hiç bir ihtimalin gözardı edilmemesi gerekiyor. DHKP-C, PKK , DAİŞ tüm terör örgütlerinin saldırı ihtimali göz önünde tutulmalıdır. Buradan tüm milletime seslenmek istiyorum. Milletçe sabrımızın, birliğimizin sınandığı bu dönemde 78 milyon T.C vatandaşı olarak hepimize düşen görevler var. Tarih bu kritik günlerde takındığı tutuma göre kaydedecektir. Diğer tüm hesaplarını bir kenara koyup kendi çıkarları için farklı yola sapanlar böyle dönemlerde turnusol vazifesi görüyor. Şehit edilen asker, polis, korucu, kamu görevlilerimizi görmezden gelenleri tarih kaydediyor.

DEMİRTAŞ'A TEPKİ

Acılar ve ölümler üzerinde kendilerine bir ikbal kurmayı planlayanları kaydediyor. Daha bombanın dumanı dağılmaddan, yaralılara müdahale edilmeden suçlu ilanı yarışına girenleri üzüntüyle takip ettik. Olay yerine gidip seçim günü için romantik kasım göndermeleri yapmalarını ibretle izledik. Hayatı durdurma kampanyası başlatanların iki yüzlülüğüne şahit olduk. Kalemini silah gibi kullananları gördük. Türkiye bu süreçte gerçekten çok şey öğrendi. Yaşadığımız sorunları aşmanın yolu birliğimize, beraberliğimize, istikrara sahip çıkmamızdan geçiyor. Bu süreçte en iyi imtihanı milletimiz verdi. Milletimiz hiç bir provokasyona izin vermeyerek tercihinin huzurdan ve istikrardan yana olduğunu gösterdi.

Artık terör olaylarının yoğun olarak görüldüğü yerlerde daha güçlü bir şekilde güvenlik güçlerinin yanında yer aldığını görüyoruz. Siyasi ekonomik sosyal çalkantıların maliyetini hep birlikte yaşıyoruz. Yeniden bir arada olma, diri olma kararlılığını göstereceğimiz günlerin yakın olduğunu biliyorum.

FİNLANDİYALI GAZETECİNİN SORUSU

1-
Bazı vatandaşlar sizden korkuyorlar. Sizi diktatör olmakla suçluyor. TErör olayında devletin parmağı var iddiası var. Bu iddialarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle hangi gazetedensiniz? Öncelikle diktatörün olduğu ülkede böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede Cumhurbaşkanınınailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. AB üyesi ülkelerinde olmayan talep ve etkinlikleri Türkiye'den daha fazla olan ülkelerle yarışırız. İddia ediyorum, yazılı ve görsel medyada, çocuklarım eşim başta olmak üzere her türlü hakareti sınırsız bir şekilde yapmaktadır. 13-14 yıllık başbakanlık döneminde bunları sabırla karşıladık.

Şimdi derin devlet diyorlar. bunu neye göre söyleniyor. Konuşmamda bunu ifade ettim. Bir tespiti net yapmamız lazım fikirle mi bilgiyle mi konuşuyoruz? Fikirle konuşursanız hep yanılırsınız. Bilgiyle konuşursanız bilgide saygı vardır. Bilgiyle değil dedikoduyla konuşuluyor.

Türkiye ekonomide nereden nereye geldi, özgürlüklerde nereden nereye geldi.. Eğitimden sağlıkta nereden nereye geldi. Bunların ölçüsü bilgi olarak ortada. Bütün bunlara rağmen ifitralara devam ediliyorsa benim söyleyecek sözüm kalmaz. İftirayı atanlar rahatlıkla ortalıkta dolaşıyor. Derin devlet diyerek aslında kendilerini gizliyorlar.

Emniyet, Adalet bütün çalışmalarını sürdürüyor. Hangi örgütler tarafından yapılmış ortaya çıkacak. İzler sürülüyor, canlı bombalarla ilgili testler yapılıyor. İstihbarat örgütlerimizin yaptığı açıklada yurt dışından gelen canlı bombaların eylem yapacağı bu tweetlerle de ortaya çıktı. Biraz sabırlı olmak gerekiyor. Neticesinde bu haince eylemi kim yaptı bunları birlikte göreceğiz

2-
Gelinen noktaya göre saldırganların kimlikleri belilendi mi, dış bağlantı söz konusu mu? İhmal ve istihbarat zaafiyeti iddiası var. 2 bakanın istifası isteniyor ne diyeceksiniz?

Bu tür faliyetlerde hiç bir zaafiyetin olmadığı diye bir şey ifade edilemez. Ancak bunların boyutu iyi ortaya konulmalı. Öncelikle bizim bir neticeye gitmemiz gerekiyor. DNA testleri yapılırken istihbarat örgütününv ermiş olduğu ülkemizde değişik eylemleri yapmaya yönelik Suriye kaynaklı bazı bilgiler var. Bu bilgileri istihbarat örgütlerimiz bize dinlemelerde, teknik takiple bu bilgiler ulaşır. Bu tür adımlar atılmıştır. Ekskiklerimiz nerede bunun da üzerine gidilecektir.

Bu tür olaylarda hemen istifa mekanizmasını çalıştırma anlayışı doğru değildir. İstifasını versinlşer derseniz burada şu ortaya çıkar: Biz devlet yönetiyoruz, hatamız olabilir. İstifa mekanizmalarını bu kadar kolay çalıştırıyorlarsa bir siyasi partiye niye başkan olunur? Birileri de size istifa et dediğinde niye istifa etmiyorsunuz? 100'de 100 başarılı olunamayabilir. Bu arkadaşlarımız Türkiye'nin dört bir yanına terörle mücadelenin kavgasını veriyorlar. Gerek İç İşleri Bakanımız gerek Adalet Bakanımız bu mücadelenin içindeler. Hemen istifa ile çözüm bulamazsınız.



Kaynak:Posta.comtr