ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

17 Eki 2015

Erdoğan ve Davutoğlu birlikte sahneye çıktı!


KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni için Antalya'da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'in Anamur İlçesi'nde KKTC Su Temini projesinin temel atma töreni ile Alaköprü Barajı ve Geçitköy Barajı'nın açılışı için havayolu ile Antalya'nın Gazipaşa İlçesi'ndeki Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Erdoğan ve Davutoğlu, aynı sahneden vatandaşlara hitap etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu saat 10.50'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 11.10'da Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu Antalya Valisi Muammer Türker, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Dışişleri eski bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ak Parti Antalya milletvekilleri karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş eşlik etti.

YAVRUVATANLA SUYLA BULUŞMA

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nda oluşturulan miting alanında ilk olarak sahneye Başbakan Davutoğlu çıktı. Davutoğlu eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkı selamladı. Bugün tarihi bir projeyi hayata geçirmek için birarada olduklarını belirten Ahmet Davutoğlu, Anamur'dan Kıbrıs'a anavatanla yavruvatanı bu kez su boruları, suyla buluşturacak, birleştireceklerini söyledi. Bu vesileyle Gazipaşa'ya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Davutoğlu, "Gelirken uçaktan, Toroslardan bizim Taşkent'ten bu tarafa doğru inerken, dedim ki 'Gazipaşalılar, Alanyalılar, Anamurlular bizim buralarda yaylalara çıkardı. Bütün Taşkentliler Gazipaşalı, bütün Gazipaşalılar Taşkentlidir.' Babam rahmetlinin burada çok ata dostları vardı. Maalesef yakın zamanda gelme imkanım olmadı koşturmaktan, ama bilin ki ayrıca geleceğim. Ayrıca gelip, Gazipaşalılar, yörüklerle buluşacağım inşallah. Bu planlanmış bir toplantı değildi ancak Gazipaşa'ya indiğimizi duyan Gazipaşalılar yiğit Toros yörükleri buluşmaya gelmiş, Allah razı olsun. Size selam vermeden gözünüzün içine bakmadan, yüreğinize konuşmadan ayrılmak istemedim" diye konuştu.

1 KASIM BÜYÜK SINAV
 

1 Kasım seçimlerinin herkes için büyük bir sınav olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, "İnşallah 1 Kasım'da yeni bir demokrasi sınavı için sizlerden özel bir gayret bekliyorum. Özellikle Gazipaşalılar ve Antalya'dan bir bütün olarak. Gazipaşa'dan büyük bir fark bekliyorum. Gazipaşalılar, yörükler, yiğitler, Torosların yörüğüne destek vermeye hazır mısınız? İnşallah Gazipaşa'da büyük bir fark oluşturmaya var mısınız? Siz bir söz verdiniz mi Toros dağları titrer. Akdeniz'den Toroslara yürüyen yörükler şimdi de siyasi bir yürüyüşün içinde" dedi.

PUSLU HAVAYI SEVEN ÇAKALLAR

Davutoğlu, "Bakın 7 Haziran'da küçük bir istikrarsızlık görüntüsü olduğunda, puslu havayı seven bütün çakallar, bütün teröristler meydana çıktı. Kimisi doğunun güneydoğunun dağlarında, kimisi Ankara'nın meydanında. Ama doğunun, güneydoğunun dağlarını da Ankara'nın meydanlarını da koruyacak Ak Parti kadroları var. Onun için bu seçimde ayrıca bir gür ses vermenize ihtiyaç var" dedi. Davutoğlu, Antalya'da yeni bir destan yazılacaklarını ve büyük bir zafer beklediğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından eşi Sare Davutoğlu ile birlikte halkla selamlaştıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı apronda diğer protokol üyeleriyle birlikte karşıladı. Havalimanında bekleyen vatandaşları selamlayan Erdoğan ve Davutoğlu, sahneye birlikte çıktı. Erdoğan'ın konuşması sırasında Başbakan Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş sahnede bekledi.

ERDOĞAN: 1 KASIM ÇOK ÖNEMLİ

Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a denizin altından 107 kilometre uzunluğundaki su hattının açılışını yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "4 yıl önce temeli atmıştık ve şimdi de açılışını hamdolsun yapmak yine bizlere nasip oldu. Biz karadan gemileri yürüten Fatih'in torunlarıyız. Yeri geldi biliyorsunuz İstanbul Boğazı'nda denizin altından Marmaray'ı inşa ettik, açılışını yaptık.

Şimdi de Avrasya Tüneli yapılıyor, önümüzdeki yıl o açılacak. Ama bir diğer taraftan da belediye başkanlığımızda İstanbul'un adalarından su taşımıştık. Şimdi de Kuzey Kıbrıs'a denizin altından suyu hamdolsun 107 kilometre uzunluğunda taşıyoruz. Bu millet Allah'ın izniyle herşeyi yapar. Yeter ki iç ve dış düşmanlarına karşı uyanık olsun. Bir olsun, beraber olsun, iri olsun, diri olsun, kardeş olsun, hep birlikte Türkiye olsun. Aşamayacağımız hiçbir şey yoktur.

Onun için unutmayın 1 Kasım çok önemli ve 1 Kasım'da kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenlere ben inanıyorum ki gereken cevabı millet olarak vereceksiniz. Sizleri Allah'a emanet ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından halkı 'Rabia' işaretiyle selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu, daha sonra ayrı helikopterlerLe Mersin'in Anamur İlçesi'ne gitti.



Posta.comtr

30 Tem 2015

Gezi dayağı 'işkence' sayılmadı!

Eskişehir'deki Gezi protestoları sırasında, üniversiteli Tevfik Caner Ertay'ı saklandığı otoparkta 'teknik takiple' yakalayıp feci şekilde dövülmesine ilişkin, savcılık, polis müfettişinin bile disiplin cezası istediği amirler için kovuşturmaya gerek görmedi.

Eskişehir’de, Gezi Parkı gösterileri sırasında üniversiteli Tevfik Caner Ertay’ı sığındığı otoparkta bulup döven iki polise “nitelikli yaralama” suçundan en az 8 yıl, bir polise de “suça yardım” iddiasıyla en az 4 yıl hapis cezası istendi. Ancak savcılık, polis müfettişlerinin bile disiplin cezası verilmesini istediği bir emniyet müdür yardımcısı ve iki şube müdürü ile dört polis hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; polis müfettiş raporunda, Ertay’ı AKP il binası önünde ikinci kez dövmeye çalışan ve dayaktan haberdar olan üç amir hakkında ‘ resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarstıkları’ için 16 ay, dört polise de ‘bilgi sakladıkları’ için dört ay disiplin cezası istenmişti.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre; 2-3 Haziran 2013’teki Gezi Parkı gösterileri sırasında kaçarak bir otogara sığınan üniversiteli Tevfik Caner Ertay, polis memurları Adem Arslan ve Ahmet Kızıl tarafından “sebepsiz yere tekme ve tokat vurularak” dövüldü. Polis İzzet Erkan ise bizzat vurmasa da iki polisin yanında durarak, saldırıya destek verdi. Ertay’ın bindirildiği aracı kullanan polis Mevlüt Saldoğan tanık olarak alınan ifadesinde, gencin bu polisler tarafından dövüldüğünü söyledi. Savunmalarında her ne kadar “Biz hiç karşılaşmadık” deseler de Araç Takip Sistemi ve kamera kayıtlarına göre üç polisin, olay saatinde eski otogarda bulunduğu anlaşıldı. Polis Arslan ve Kızıl’a Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 87/3. maddesine göre “kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak süretiyle kasten yaralama” suçundan en az sekiz yıl hapis cezası verilmesi istendi. Erkan’a ise suça yardım ettiği gerekçesiyle dört yıl hapis cezası talep edildi. Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması için 3 Kasım 2015’e gün verildi.

POLİS MÜFETTİŞİ BİLE DAHA ÇOK POLİSE CEZA İSTEDİ 
Bu arada, üç polis dışındaki şüpheli polisler hakkında takipsizlik kararı verildi. Kararda, Ertay’a yönelik eylemin işkence kapsamına girmediği, çünkü sistematik olmadığı savunuldu Ertay’ın konduğu aracın gözaltı aracı olduğu ve bu amaçla kullanıldığı savunulurken; araçla götürüldüğü AKP il binası önünde eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün ve iki şube müdürü tarafından dövüldüğü iddiasının doğrulanmadığını ifade edildi. Oysa bu iddia, yalnızca Ertay tarafından değil, gencin bulunduğu aracı süren polis Mevlüt Saldoğan tarafından da dile getirilmişti. Ayrıca Polis Başmüfettişi Zeki Acar’ın hazırladığı disiplin soruşturması raporunda Ertay’ın cep telefonunun önleyici dinleme kapsamında takip edildiği ve saklandığı yerin böylece bulunduğu ortaya çıkmıştı. Raporda, polis Adem Arslan, Ahmet Kızıl ve İzzet Erkan’ın gelip Ertay’ı yakaladığı ve ‘darp ederek’ eski otoparkın avlusuna indirdikleri belirtilmişti. Avluda Komiser Yardımcısı Murat Umutlu ile polisler Mevlüt Saldoğan, Ömer Faruk Albayrak, Emre Koç, Mehmet Nuri Eliaçık ve Adil Çavdar’ın beklediği kaydedilerek, “Bu noktada üçüncü darp olayının yaşadığı iddiasının mevcut olduğu” ifade edilmişti. Son olarak aracın AKP il binasının önünde durdurulduğu, eski Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün ile şube müdürleri Mustafa Arık, Ayhan Karayel ve Halil Kısalar’ın burada beklediği ve dördüncü darbın bu anda gerçekleştiği vurgulanmıştı. Raporda, “Darp eyleminin de vatandaşın canını koruma görevini yasalarla üstlenmiş olan görevliler tarafından hiçbir mukavemet yaşanmaksızın yakalandıktan sonra ve tekerrür halinde gerçekleştirildiği ve sorumlu amirlerin de bilgisinin bulunduğu öğrenilmiştir” denilmişti. Arslan, Erkan ve Kızıl’a ‘Emniyet binalarına getirilenleri dövmek’ten 12 ay süreli, 4 polis hakkında ‘amirlerden bilgi saklamak’tan 4 ay kısa süreli, Aygün, Karayel ve Umutlu hakkında ise ‘Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak’tan 16 ay süreli durdurma cezası talep edilmişti. Ertay’ın avukatı Pınar Çelik Arpacı polis müfettiş raporunun bile gerisinde bir iddianame yazıldığını belirterek, “Müfettiş raporunda bile hem amirlerin hem de olayı gören polislerin amirlerine haber vermemelerinden kaynaklı sorumlu oldukları söyleniyor ve ceza isteniyor. İddianame müfettiş raporunun bile gerisinde kalmıştır. İşkence suçu değerlendirilmeyip sadece yaralama olarak ele alınmıştır. Oysa bizce olay, somut bir işkence suçudur. Polis gözaltı değil, işkence amaçlı davranmıştır” dedi.

Kaynak:Radikal