ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

19 Ara 2015

Başbakan Davutoğlu'ndan Putin'e yanıt: Ciddiye almıyoruz!


Brüksel'de 10 AB lideri ile bir araya gelen Davutoğlu, Türkiye'ye dönüş yolunda uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki gün Türkiye’yi küfür ve tehdit içeren sözlerle hedef alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “KGB günleri geride kaldı’ diye yanıt verirken, hiçbir açıklamasını ciddiye almadıklarını söyledi. Brüksel’de 10 AB lideri ile bir araya gelen Davutoğlu, Türkiye’ye dönüş yolunda özetle şunları söyledi:

ÇOK ÇOCUKÇA BİR TAVIR

(Putin’in açıklamaları) “Bir ay önce bu günlerde Putin böyle bir açıklama yapar mıydı? Birden bire Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu, bir İslamlaşma içerisinde, ABD ile yakın ilişkiler içerisinde olduğunu hatırladı. Bir konuşmayı ciddiye almak için o konuşmanın konjonktürel şartlar dışında gerçekleşmesi lazım. Putin’in bu konuda söylediği hiçbir şeyi ciddiye almıyorum. Bir ay önce geçersiz olan şeyler şimdi söyleniyorsa, hele hele çok çocukça bir tavırla, bunu önceden darbeciler yapardı, şimdi bunu Putin yapıyor. Şimdi Putin keşfetti Türkiye içinde güya muhalefet oluşturacak.

DÜNYADA ALAYCI BİR TEBESSÜM UYANDIRIYOR

Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesi ile ilgili iddiaları gndeme getirdiğinde, ‘Bu bir Sovyetik propaganda’ dedim. Şimdi Putin’in şahsında Rusya adına konuşan bir Sovyetik zihniyet görüyorum. Yani KGB günlerinde kaldı herhalde Putin. Ama KGB geride kaldı, o Sovyetik propaganda dönemi geride kaldı. Yaptığı her açıklamayla dünyada tebessüm uyandırıyor. Alaycı, müstehzi bir tebessüm. Bizim için ciddiye alınacak, çağdaş günün ruhuna uyan açıklamalar değil. Ben sadece tebessüm ediyorum. Ama bu açıklamaları ciddiye almak hakaret olur.

AB İLE İLK KEZ SİSTEMATİK İLİŞKİ

(AB ile ilişkiler) Siyasi hava, iklimden daha iyiydi. Türkiye-AB ilişkileri ilk defa toplantılarla devam eden sistematik bir mahiyet kazandı. 29 Kasım’dan bu yana AB-Türkiye ilişkileri, daha sistematik, daha odaklı, netice alıcı ve belirli bir takvime bağlanarak gelişti.

DAEŞ’İ BOMBALASA MÜLTECİ GELMEZ

İYİMSER OLMAMIZI GEREKTİRECEK BİR DURUM YOK

(Mülteciler sorunu) Mülteciler sorunu görünen buzdağının bir kısmıdır. Bunun altındaki, Avrupa’yı da bizi de tehdit eden çevre bölgelerdeki istikrarsızlıktır. Bu istikrarsızlıkla ilgili sorunlara cevap bulamazsak bugün mültecilerle ilgili atacağımız her adım bir sonraki süreçte yetersiz kalacaktır; geçen sene olsa onbinlerce insan gelecekken bu yıl yüzbinlerce insan geldi. Önümüzdeki dönemle de ilgili iyimser olmamız için bir durum yok. Mesela Rusya, Rakka’yı, DAEŞ’i bombalasa Türkiye’ye hiçbir mülteci gelmez. Ama Rusya Azez’i, Halep’i bombalarsa şimdi olduğu gibi o zaman Türkiye’ye mülteci gelir. Rusya’nın iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum.

BİDEN IRAK’TA ASKER ÇEKİN DEMEDİ

(ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ‘Asker çekin’ dedi iddiası) Biden’in böyle bir açıklaması gelmedi bana. Biden ile iki görüşme yaptım hiçbirinde bana askerleri çekmemiz gerektiğini söylemedi. Ama ‘Irak hükümeti ile uzlaşarak bunu yürütürseniz iyi olur’ dedi. Hepimiz bunu istiyoruz. Ama şu gerçeği kabul etmek durumundayız. Türkiye’nin sınır güvenliği sınır ötesinden başlıyor. Muhatabımız devletler Irak ve Suriye sınırlarını kontrol edemiyor.

SORUN TEŞKİL ETMEZ DİYE DÜŞÜNDÜM

‘Irak’tan izin alsaydınız’ diye bir argümanın karşılığı yok. Çünkü o askerin güvenliği için de bunun mahremiyet içinde yürütülmesi lazım. Irak’la prensipte anlaşmış olduğumuz için bunun bir sorun teşkil etmeyeceğini düşündüm. Bu son gelişmeler de bu kararın aslında doğru olduğunu gösteriyor. Yakın zamana kadar bir sene önce diplomatlarımız, DAEŞ’in elinde esirken operasyon yapmadığımız için bizi eleştirenler şimdi ‘Orada niye bulunuyorsun’ diye eleştiriyorlar.

KABİNE DİYARBAKIR’DA TOPLANABİLİR Mİ

Güneydoğu illerinde devam eden terör olayları ve operasyonlar konusunda da Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

HENDEK VE BARİKATLAR TEMİZLENİNCE DE ÇEKİLME YOK

Bütün terör unsurlarından temizlenmek üzere yapılan operasyonun uzun süre olmaması, sivil halkın etkilenmemesi için gayret gösteriyoruz. Ama bütün Cizre’de, Silopi’de bu operasyonlar netice alana kadar sürecek. Eskiden olduğu gibi bu hendek ve barikatlar temizlendikten sonra geri çekilme yok. Orada kalınacak. Gerekiyorsa her sokakata güvenlik sağlanacak ve bunların terör yöntemleriyle Türkiye’nin teslim alınamayacağı onlara gösterilecek.

EVİNİ TERK EDENLERE YARDIM

Terör sebebiyle evini barkını terk edenler için hayatlarını idame edebilmeleri amacıyla her türlü çalışma yapılacak. Ekonomik hayatın durması sebebiyle etkilenen esnafa ve Türkiye’ye sadık o vatandaşlarımıza gerekli destekler verilecek.

TEDBİRLERİ SALI GÜNÜ PAYLAŞIRIM

Çocuklar için gerekiyorsa batıda sömestr ve yaz tatilinde en iyi şartlarda eğitim sağlanacak. Burada kaybedilen bir saniye eğitim vakti bile telafi edilecek. Pazartesi günü, Bakanlar Kurulu’nda bunu tartışırız, muhtemelen salı günü grupTa paylaşırım.

YOĞUNLUK OLMASA GİDERİM

(Kabine Diyarbakır’da toplanabilir mi) Düşünüyorum bunu. Yapabiliriz; yapacağız. Diyarbakır’a her an gidebilirim şu yoğunluk olmasa hemen de giderim. Bizim oradaki varlığımız hep olacak.

KİTAP YASAKLANAMAZ
DAVUTOĞLU, uçakta basınla sohbetinde kitap toplatma ve tutuksuz yargılama konusunda da şöyle dedi: “Düşünceme en aykırı fikirleri savunuyor da olsa hakaretler ve kişisel haklar boyutu hariç hiçbir şekilde hiçbir kitabın yasaklanmasını doğru görmem. Bu anlamda bunun bir eski dönem alışkanlığı olduğu kanaatindeyim. Kütüphanemde benimsemediğim görüşte binlerce kitap var.

ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANDIĞI DÖNEMİ KİM TELAFİ EDECEK?

(Tutuksuz yargılama) Benim adalet anlayışım da buna uygun düşer. Nihai hüküm verildiğinde o suçlu olacak; o suçlu olmadan önce ona bir cezayı çektirmeye başlamak doğru değil. Geride kalan özgürlük kısıtlamaları dönemini kim telafi edecek? Bu yüzden tutuksuz yargılanma diyorum. Ne zaman ki delil karartma, kaçma olur o zaman gerekli olabiliyor ama bunu da ben tayin edemem, hâkim tayin edecek.”

1 Kas 2015

Başbakan Davutoğlu oyunu kullandı!



Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Meram ilçesindeki Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandı. Davutoğlu, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Meram ilçesindeki Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandı.



İşte Davutoğlu’nun sözlerinden satır başları: 

Bugün bir kez daha vatandaşlık görevimizi yapmak için 78 milyon olarak sandık başına gidiyoruz. Herkes için hayırlı olmasını diliyorum. Bundan iki gün önce Cumhuriyet bayramımızı kutlamış ve istiklal şehitlerimizi anmıştık.

Her şeyden önce tüm milletime şu çağrıda bulunmak istiyorum. Tüm vatandaşları sandıklara gitmeye ve bir demokrasi bayramı yaparcasına, tüm partilere karşılıklı iyi niyetimizi göstermeyi diliyorum. Bir kez daha huzur içinde sandık başlarına gidiyoruz. İlk kez bu kadar kısa süreli olarak sandıklara gidiyoruz. Şu ana kadar gördüğüm katılım da iyi.

Her türlü tedbir alınmıştır. Her bir mahallede, her bir ilçede suhulet içinde seçimler yapılıyor. Demokrasimize sahip çıkmak hepimizin görevi.

Tekrar milletimize cumhuriyet bayramından sonra bir demokrasi bayramı olmasını diliyorum.

'BALKON KONUŞMASI YAPACAĞIM'

Balkon konuşması Sayın Cumhurbaşkanı’mızın başbakanlığından bu yana devam eden bir gelenek oldu. Sonuçlar ne olursa olsun balkon konuşması yapacağım. Tekrar herkese hayırlı olsun.

20 Eyl 2015

Yenikapı mitinginde Erdoğan Demirtaş'ı hedef aldı!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitingi, bugün İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan buradaki konuşmasında isim vermeden HDP'yi ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirdi.

İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitingi sona erdi. Sabah saatlerinden itibaren miting alanına ellerinde bayraklarla gelen binlerce kişi Başbakan Davutoğlu, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarını dinledi.

DEMİRTAŞ'A TEPKİ: CİCİ ÇOCUK...

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada isim vermeden HDP'yi ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ı hedef aldı. Erdoğan, 'TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli, bedeni ve kalbi ile bu ülke için çalışacak milletvekili gönderin. Ne demek istediğimi anladınız değil mi? 1 Kasım geliyor, sizlerden tarihi bir karar tarihi bir gayret istiyoruz. Hani diyorlar ya biz bir şey yapmıyoruz diye. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Ben her hafta muhtarlarla görüşüyorum. Geçenlerde Güneydoğu Doğu bölgelerinden davet ettim. 90 tanesi gelemedi. Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz? Siz TV ekranında kimi aldatıyorsun?' diye konuştu. Erdoğan konuşmasını Arif Nihat Asya'nın 'Dua' şiiriyle tamamladı. Konuşma sonrasında Başbakan ve Meclis Başkanı da platforma çıkarak el ele poz verdi.

UĞUR IŞILAK ERDOĞAN'LA KONUŞTU

7 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen ancak 1 Kasım seçimleri için aday gösterilmeyen şarkıcı Uğur Işılak tam da Başbakan Davutoğlu konuşma yapmak için kürsüye yürürken protokolde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kısa bir görüşme yaptı.

İŞTE DAKİKA DAKİKA YENİKAPI'DAKİ MİTİNG

18.44
Erdoğan'ın konuşmasından sonra Meclis Başkanı ve Başbakan Davutoğlu anons edilerek platforma davet edildi.


İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

Terör örgütünün tehditlerine rağmen vatanımızın bütünlüğü milletimizin birliği için sabreden bu yönde irade ortaya koyan tüm kardeşlerime Allah sizlerden razı olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi bozmayacaksınız. Bu yolda kararlı bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Teröre karşı tepkisini elinde bayrağıyla çakmak çakmak gözleriyle yüreğiyle dudaklarından eksik etmediği duasıyla en önemlisi aklıyla metanetiyle ortaya koyan bütün vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. 1000 yıllık kardeşliğimizi, tüm fesat odaklarına rağmen o etnik fitneyle, meshep fitnelerle, sapkın akımlarla bölmek isteyenlere en güzel cevabı bugün sizler veriyorsunuz. Sizler Yahya Kemal'in rabbimize şu hitabıyla buradasınız. Ne diyor Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi! Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi! Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın! diyerek dua ettiği o büyük milletin ta kendisisiniz. Sizin bu azminiz, bu kararlılığınız sürdükçe evel Allah bu milleti bin yıllık yürüyüşünden kimse alıkoyamaz. (Erdoğan'ın bu sözleri sonrası miting alanında 'İşte ordu işte komutan' sloganları atıldı) Hacı Bektaş'ın dediği gibi bir olacağız, iri olacağız kardeş olacağız. Kardeşlerim milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri var. Biz de 1000 yıl önce bu coğrafyaya ayak bastığımızda kesintisiz imtihan sayfasının yeni bir sayfasını yaşıyoruz. Halka hizmet hakka hizmettir ölçümüz.

"ÇIKMIŞ BİRİSİ BAYRAĞA SALDIRI MI VAR DİYOR"

Çıkmış birisi ne diyor bayrağa saldırı mı var diyor. Daha ne olacaktı. Yalan üzerine inşaa ettiğiniz bir anlayışınız var. Cesetleri paçavralara sarıp sonra bayrağa saldırı mı var diyorsunuz. Şimdi bazı beyaz türklerin desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Bayrağımız görüyoruz değil mi? yolumuz karlı dağlara düştüğünde kızıllığında ısındığımız, çöllere düştüğümüzde gölgesinde serinlediğimiz bayrağımız... Bu bayrağın düşmemesi için onun uğrunda can vermeyi vazife bildik. Malazgirt Ovası'ndan İstanbul Surlarına kadar hep bayrağımızla sembolleştirdiğimiz o kutlu davanın mücadelesini verdik veriyoruz.

"KÖKSÜZ, SEVGİSİZ MANKURT..."

Kim ki bu bayrağa el uzatıyorsa o köksüz, sevgisiz bir mankurttur. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt'te de onlar vardı. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Çanakkale'de de onlar vardı. Zaman değişti isimler değişti ama araç değişmedi. Amaç her zaman bu coğrafyayı bize yar etmememek bu kutlu yolculukta bizi engellemektir. Bizi yaktıklarını yok ettiklerini zannetikleri her dönem adeta küllerimizden yeniden doğarak o kutlu sancağı zirveye dikmeyi başardık. Bugün Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz uzakta ama sonuna kadar millidir. Buna karşılık bedenen ülkemizde yaşadığı halde ruhen gönül coğrafyasından kopmuş olanları ibretle görüyoruz.

Bizi asıl üzen ise millilikle bağlarını koparanların Türkiye üzerinde oynanan oyunlara gönüllü figüranlık yapanlardır. Şu bayrağın renginin anlamına müdrik olmayanlardır.

Biz kimseyi etnik kimliğinden ötürü dışlamadık, dışlamayız. Benim Türk kardeşlerim, Türkmen kardeşlerim burada mı? Benim Kürt kardeşlerim burada mı? Benim zaza kardeşlerim burada mı? Benim Arap kardeşlerim burada mı? Benim Çerkez kardeşlerim burada mı? Boşnak kardeşlerim burada mı? Benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır. Bizim mücadelemiz terör örgütüne karşıdır. 2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda neler söylemişim söyleyeyim. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz, bütün sorunlar Kürt olsun Türk olsun bütün Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunudur. Çünkü güneş herkesi ısıtır, yağmur herkes için rahmettir. Verilen mücadeleler sonrasında artık Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır noktasına geldik. Elbette Kürt kardeşlerimin sıkıntıları vardır. Peki Türk'ün yok mu, Arabın yok mu? Bunların çözümü için nasıl mücadele ettiysek yine mücadele edeceğiz. Bundan 15 yıl önce Hakkari'ye havalimanı yapılacak denseydi buna kim inanırdı? Biz PKK'ya rağmen Selahattin Eyyubi Havalimanı'nı yaptık ve Başbakanımızla gittik açtık. Şırnak'ta da Şerafettin Elşçi Havalimanı'nı yaptık. Muş'ta yaptık, Ağrı'da yaptık. Terör örgütüne rağmen onların desteklediği siyasetçilere rağmen yaptık. At denize balık bilmezse halik bilir dedik.

Biz teröre karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. Dağ taş demeden bunların inlerine gireceğiz. Bu coğrafya bizim ebedi mekanımız olacak dedik. Elimizde kalan bu toprakları kurduğumuz bu devleti ilelebet muhafaza edeceğiz.

CİCİ ÇOCUK SEN KİMİ KANDIRIYORSUN?

1 Kasım geliyor, sizlerden tarihi bir karar tarihi bir gayret istiyoruz. Hani diyorlar ya biz bir şey yapmıyoruz diye. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Ben her hafta muhtarlarla görüşüyorum. Geçenlerde Güneydoğu Doğu bölgelerinden davet ettim. 90 tanesi gelemedi. Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz? Siz TV ekranında kimi aldatıyorsun?

"BİNBAŞIMIZI, YARBAYIMIZI UNUTAMAYIZ" 
Unutmayın, Ceylanpınar'da 2 polisimizi uyurken şehit edilmesinin acısı hiç bir zaman unutulamaz. Binbaşımızın eşi ve çocuğunun yanında şehit edilmesini unutamayız. Dağlıca'da Yarbay'ımızın askerleriyle şehit edilmesini unutamayız. Türkiye'nin geldiği noktadan geri adım atılmayacağından herkes emin olsun. Demokrasiyi geliştirmede kararlıyız. Yeni Türkiye'nin yolunu açacağız. Tüm dünyadaki mazlumların umudu olan Türkiye'nin gözden çıkaracağı tek bir vatandaşı yoktur. Aramıza fitne sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Değil canının, malının, namusunun tehlikeye düşmesi, tek bir vatandaşımızın gönlünün kırılması kabul edilemez. Biz yerli ve milli olan her kardeşimize, kucağımızı ve gönlümüzü sonuna kadar açık tutacağız. Bayrağımız ortada. Milletimden, bir ricam olacak. 1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli milli bedeni ve kalbi ile bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Şu anda Türkiye'nin tek ihtiyacı budur. Balkan Faciası diyorum çünkü bu 2 milyon kardeşimiz savaşta değil, devletimizin o bölgeden çekilmesiyle bilinçli olarak kıyıma terk edilmiştir. Biz orada fitneye mağlup olduk. Bizi başka türlü yenemeyeceğini bilenler polisimize, askerimize, kamu binalarımıza sıkılan her kurşunun hedefi birliğimizdir. bu oyuna kimse gelmedi. Biz aynı delikten iki defa sokulmayacağız. Bu çelik iradeyi bozmak isteyenlerin vay haline.

Sözlerimi Arif Nihat Asyalı'nın o duasıyla son veriyorum:
Biz,kısık sesleriz...minareleri, Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım!
 Mahyasızdır minareler...göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım! 
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım!
 Bize güç ver...cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allahım!
 Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım! 
Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım! 
Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım!
 Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız; Ve vatansız bırakma Allah'ım! 
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım!



Canım İstanbul, sevdam İstanbul, güleni şöyle dursun Ağlıyanı bahtiyar İstanbul. 17.57 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma için kürsüye çıkıyor... 17.50 Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan sonra kürsüye Meclis Başkanı İsmet Yılmaz kürsüye çıktı.

DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

Bu ne güzel bayrak, bu ne güzel millet. Bu ne güzel kardeşlik. Allah aşkına hangi milletin böyle asil bayrağı hangi milletin böyle çarpan kalbi var. Bir kısmınız Fırat Dicle kenarında Kürtçe ninnilerle büyüdünüz, bir kısmınız Kafkas ninnileriyle büyüdünüz. Bugün Anadolu çocukları tek bir nefes tek bir yürek oldu.

Bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı kıyamete kadar kardeşlik demeye hazır mısınız? Biz burda Kürt ve Türk çocuklarının nefesini birleştiriyoruz. Silvan'da yol kenarına yerleştirilen hain bombayla can veren 12 yaşındaki Fırat'ın nefesini burada hissediyorum. Ben burada Diyarbakır'da çorbacıda çalışan Şeyhmus'un nefesini görüyorum. O kardeşlerimizin nefesi ebediyen birleşmiştir. Ben huzurlarında bulunduğumuz şehit annelerimizin babalarımızın çocukları kaçırılan Diyarbakır annelerinin nefeslerinin birleştiğini görüyorum. Evet bu milleti bölmek isteyen, herkes kahrolsun, kahrolacak inşallah. Çanakkele'ye Yemen'e yürüyen yiğitlerin torunlarını bölmek isteyenler kahrolacaklar. Buradan Diyarbakır'a, Hakkari'ye kardeşlik mesajı göndermeye hazır mısınız? Türkiye'de şimdi nefesleri birleştiren bir anlayış var bir de nefesleri kesmeye çalışan bir anlayış. Biz yürekleri nefesleri birleştirmek istedik.

2002'de sayın Cumhurbaşkanımızın başında olduğu AK Parti iktidara geldiğinde OHAL'i kaldırdık, yasakları kaldırdık. Yaylaları mezraları açtık. Yaylalarda türküler söylenmeye başlandı. Irkçılığın her türü bizim ayaklarımızın altındadır. Önce demokratikleşme dedik. Cumhurbaşkanımız 2005'te Diyarbakır'da tarihi bir konuşma yaptı. O konuşmadan bugüne kadar biz vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yerine getirdik. Çözüm süreciyle herkes eşittir dedik. Biz her vatandaşımıza aynı onur ve izzetle yaklaştık.

Kürtçe yasakları, ana dil üzerindeki baskıları her türlü baskıları kaldırmak için çalıştığımıza şahit misiniz? Anadolu'nun yaylalarını barış türkülerini açtığımıza şahit misiniz?

Dedik ki gelin bu silahları terk edin. 25013'te sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmayla her şeyi net bir şekilde ortaya koydu. Mayıs ayında silahlı olanlar yurt dışına çıkmalıydı ama çekilmedi. Daha sonra Gezi Partkı çıktı. Daha sonra 17-25 Aralık çıktı. 7 Haziran perspektifini verirken çözüm süreci üzerinden kardeşlik mesajı verdik. Onlar 8-9 Haziran'dan itibaren silahlanma ayaklanma çağrısı yaptılar. Bunu diyenler onlar değil onlar piyon. Bu piyonları kullanan bazı dış odaklar. Sizdeki bu inancı gördüğümüz için yola çıktı. Biz sırtımızı teröre dayıyoruz diyen eş başkana diyorum ki biz sırtımızı İstanbul'a, Diyarbakır'a dayıyoruz. Önce Suruç'ta 32 vatandaşımızı IŞİD öldürdü. Ardından Adıyaman'da bir askerimiz şehit edildi. Sonra DHKP-C İstanbul'da şov yapmak istedi. Sonra Ceylanpınar'da uyuyan 2 polisimiz şehit edildi.

23 Haziran'da önce IŞİD mevzilerini bombaladık. Ardından Kandil'i bombaladık.

"MECLİS'TE PKK İSTEMİYORUZ"

Bizim yavaşlayacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi sonuna kadar, silahlar bırakılana kadar sürdürmeye kararlıyız. O silahlar betona gömülecek. (Meclis'te PKK istemiyoruz) sloganları sonrası - O zaman daha çok çalışacağız ve onların baraj altında bırakacağız.

"BURADAN 3 MESAJ VERMEK İSTİYORUM"

1 -Kim ne yaparsa yapsın, kardeşliğimizi pekiştirelim. Kimse bir diğer kardeşine sen Türk müsün Kürt müsün diye sormasın? Allah2ın sormadığı soruyu siz sormayın. Bazı teröristler Doğu'daki Kürt kardeşlerimize zulmederken siz Batı'da onları yüreğinize basın. Türk-Kürt kardeştir deyin. Kürt kardeşlerim hiç bir yerde kendilerinin ayrımcılığa tabi tutulduklarını hissetmesinler. Mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor, nefsilerimizi kurban edelim kardeşlerimizi kurban etmeyelim. Doğulu Batılıya, Türk Kürt'e, Alevi Sünni'ye daha güzel baksın.

2 - Türkiye Cumhuriyeti devleti her bir vatandaşına eşit bakar. türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenler bilsinler biz buradayken Türkiye'nin bir santimetre karesini böldürtmeyiz, ayırtmayız. Biz nefes alırken bu ülke üzerinden oynanan her oyunu bozarız.

3- Demokrasiyi ve özgürlükleri mutlak anlamda yaşatacağız. Herkes özgür tercihini yapacak. Kimse baskı altında oyunu vermeyecek. Her kardeşimin oy vermek için sandığa gidip milli iradeyi tecelli kılacak şekilde hareket etmesini istiyoruz. Ayağa kalkmaya var mısınız? Ey Mezapotamya, Fırat'ın çocukları, Trakya2nın çocukları, Kafkasya'nın çocukları kardeşlik demeye var mısınız?

17.17 Başbakan Ahmet Davutoğlu miting alanındaki platforma çıkarak bir konuşma yapacak... (Tam da o anlarda 1 Kasım seçimleri için aday gösterilmeyen Uğur Işılak, protokoldeki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına giderek Erdoğan'la bir süre sohbet etti.)


17.00 Çözüm süreci klibinin ardından şehitler için Kur'an okunuyor...


16.56 Miting alanındaki dev sinevizyonda Tayyip Erdoğan'ın özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki açılışları ekrana getirildi. Ardından PKK saldırılarını gösteren görüntüler yayınlandı.

16.43 Yenikapı'daki 'teröre karşı te ses' mitinginde İstiklal Marşı okundu. Ardından mitingi organize eden Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan bir konuşma yapıyor. An itibariyle alandaki kalabalık zirve noktasına çıktı...


16.37 Miting alanındaki protokol noktasına giden Cumhurbaşkanı Erdoğan burada Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile tokalaştı.


16.24 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan helikopter, Yenikapı'daki miting alanına indi. O anlarda Uğur ışılak sahnede Nazım Hikmet'in 'Bu Memleket Bizim' şiirini okudu.


16.22 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilen ancak 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti'den aday gösterilmeyen Uğur Işılak, sahneye çıkarak şarkı söylüyor.



16.21 Başbakan Davutoğlu'nu taşıyan helikopter Yenikapı'daki miting alanına indi
16.06 (Miting notu) Miting sonunda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in şehitler için bir dua okuyacağı belirtiliyor...
16.03 Yenikapı'daki miting alanının tamamı neredeyse doldu. Kontrol noktasında miting alanına girmeyi bekleyen vatandaşlar var...


15.55 Miting alanına gelenlerin platform üzerindeki kameradan görünümü...


15.49 Markar Eseyan: Bu süreç belki de PKK'nın silah bırakmasını sağlayacak. Bu mitingler terör örgütlerinin cenaze merasimidir. (Habertürk TV)

15.47 Yenikapı'daki miting alanında kalabalık her geçen dakika artıyor. İşte miting alanındaki son görüntüler...



15.40 İstanbul Yenikapı'daki 'Teröre karşı tek ses' mitingine dedesi, 2 yaşındaki Tayyip isimli torununu da getirmiş.

15.00 Yaklaşık 1.5 milyon kişilik miting alanına gelişler devam ediyor. Saat 16.00'da başlayacak mitingin saat 19.00'a kadar sürmesi bekleniyor. İşte saat 15.00 itibariyle miting alanındaki son durum.




20 Eylül 2015'de Yenikapı'da düzenleneceği duyurulan "Teröre Karşı Tek Ses" Mitingi için Sivil Dayanışma Platformu hazırlıklarını tamamladı ve Yenikapı meydanında dev bir sahne hazırlandı. Montajın tamamlanmasının ardından “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” yazılı dev pankart sahnenin önüne asıldı.

"GÜN KAVGA ETME, AYRIŞMA GÜNÜ DEĞİL"

1 milyon kişinin katılımının hedeflendiği miting öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan da resmi Twitter hesabından mesaj yayınlayarak, “Tüm vatandaşlarımızı bir olmaya, birlik olmaya, teröre karşı tek ses olmaya, Yenikapı’ya davet ediyorum. Gün, kavga etme ya da ayrışma günü değil, birleşme, kenetlenme ve hedeflerimize odaklanma günüdür. Gün #TeröreKarşıTekSes olma günüdür.” çağrısında bulundu. Erdoğan, mitingle ilgili afişi de Twitter hesabında paylaştı.


DAVUTOĞLU DA TWİTTER'DAN AÇIKLAMA YAPTI

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Bir olmak, birlik olmak, omuz omuza #TeröreKarşıTekSes olmak için aziz Milletimle Yenikapı'da bir kez daha tarih yazacağız.

TRAFİĞE KAPANAN YOLLAR

Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, miting nedeniyle bugün bazı yolların sabah saat 08.00’den etkinlik bitimine kadar trafiğe kapalı olacağını duyurdu. Açıklamaya göre; Bakırköy Taşhanlar Köprü, Aksu Caddesi çıkışından Sahil Kennedy Caddesi Yenikapı Kavşak arası kapatılarak araçlar Bakırköy istikametine yönlendirilecek. Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi sahil istikameti, Namık Kemal Caddesi’nden Sahil Kennedy Caddesi istikameti, Atatürk Bulvarı Pertevniyal Lisesi önünden Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi istikameti de trafiğe kapatılacak, araçlar Millet Caddesi ve Vatan Caddesi’ne yönlendirilecek. Yine Sahil Kennedy Caddesi, Balık Hali’nden itibaren Yedikule’ye kadar kapalı olacak.

MİNTİNG ÖNCESİ KORKUTAN KAZA 

Yenikapı'daki mitingde görevli polis ekiplerini taşıyan İETT otobüsü, Halkalı-Sirkeci tren hattı için kullanılan üst geçide çarptı. Çarpmanın ardından meydana gelen patlamada, polisler ile aralarında zabıtalarında bulunduğu 26 kişi yaralandı. İstanbul Emniyet Müdür Mustafa Çalışkan, bir polis memurunun durumunun ağır olduğunu söyledi. Bir zabıta memurunun da ameliyata alındığı öğrenildi.


İDO’DAN UYARI 
İDO Yenikapı’ya araçlarıyla gelecek yolcularını miting nedeniyle Eminönü- Yenikapı güzergâhını kullanmaları ve özellikle miting saatine denk gelen seferlerde seyahatlerden en az 30 dakika önce terminalde olmaları konusunda uyardı.



Kaynak:Posta.comtr

21 Ağu 2015

Irak - Suriye tezkeresi Meclis'te

Sınır ötesi operasyon tezkeresi Bakanlar Kurulu'nda imzalandı. Suriye ve Irak'ı kapsayan sınır ötesi operasyon tezkeresi Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sevk edildi.
Dışişleri Bakanlığı, dün Başbakanlığa tezkere metnini göndermişti. Bugün toplanan Bakanlar Kurulu'nda tezkere imzaya açıldı ve Başbakan Davutoğlu'nun imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sevk edildi. Geçen yıl kabul edilen tezkerede Daeş ve Pkk'ya işaret ediliyordu. Bu yıl ise "ulusal güvenliğimize dönük riskler ve tehditler artmaktadır. Kuzey Irak'ta Pkk varlığını sürdürmektedir. Suriye ve Irak'taki Terör örgütü sayısında artış olduğu gözlenmektedir" denildi. Suriye ve Irak'ı kapsayan sınır ötesi operasyon tezkeresinin süresi 4 Ekim 2015'de sona erecek. Bu süre öncesi Meclis toplantıya çağrıldı. Daha önce 2007 yılında ilk Irak tezkeresinin çıktığı ve bu tezkere bugüne kadar 7 kez uzatıldı.



Kaynak:Posta.comtr

20 Ağu 2015

Saray'dan sert açıklama!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, "Hem koalisyon kurulmasına yanaşma, hem seçim hükümetine üye verme, sonra da kalkıp maliyet vatandaşın cebinden çıkacak de, faiz artsın diye propagandaya başla. Türkiye'yi hükümetsiz bırakan ve bunu da bile isteye yapanların vebalidir ekonomide de sosyal hayatta ve güvenlikte de yaşanan sıkıntılar" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 
"14 yıllık siyasi istikrar boyunca ekonomide zaman zaman ortaya çıkan ‘fırsatçıları’ kimi zaman faiz lobisi, kimi zaman kaos lobisi, kimi zamanda kan lobisi diye nitelendirdiğimiz de bize komplo teorisyeni dediler. Özellikle gezi olaylarından bugüne kadar yaşananları kronolojik olarak ekonomik verilerle alt alta yazdığınızda Türkiye üzerinde oynanan oyunu çok rahat görebilirsiniz. Koalisyon masasına kırmızı çizgi ile oturup, istemeyiz diye kalkanlar şimdi de seçim hükümetine üye vermeyeceğiz diyorlar. Koalisyonun kurulamamasının nedeni olarak sürekli olarak Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olarak göstermek isteyenler Türkiye'nin çıkarlarını düşündükleri iddiasında bulunuyorlar. Akla mantığa uymayan çelişkiler bunlar. Öncelikle Sayın Başbakan koalisyon için iyi niyetle görüşmelerini gerçekleştirmiş, akabinde anlaşma sağlanamamıştır. Arkasından bir erken seçim mecburiyeti doğmuştur ancak başta CHP ve MHP seçim hükümetine üye vermeyeceğiz diyerek asıl amaçlarını ortaya koymuşlardır. AK Parti HDP ile seçim hükümeti kurmak zorunda bırakılarak, bu kendi seçmen tabanlarına ‘işte bakın bunlar aslında kimle ortaktı’ şeklinde propaganda malzemesi yapmak. Amaç bununla da sınırlı değil tabi asıl hedef ekonomi üzerinden vurulmak istenen darbedir.”

NASIL AHENK İÇİNDELER, NASIL KOORDİNELİ ÇALIŞIYORLAR
"Türk Lirası'ndaki değer kaybı düzensiz, reel faizler kura istikrar getirmeye yetecek kadar yüksek değil ve Merkez Bankası acil faiz artırımına gitmeli diye açıklamalar yapmaya başladı” diyen Gedikli, “Arkasından hemen ana muhalefet partisinden kur maliyetini vatandaş ödeyecek açıklamaları geldi. Nasıl ahenk içindeler nasıl koordineli çalışıyorlar. Hem koalisyon kurulmasına yanaşma hem seçim hükümetine üye verme sonra da kalkıp maliyet vatandaşın cebinden çıkacak de, faiz artsın diye propagandaya başla. Türkiye'yi hükümetsiz bırakan ve bunu da bile isteye yapanların vebalidir ekonomide de sosyal hayatta ve güvenlikte yaşanan sıkıntılar. Bunların neden olduğu her sorunu her krizi yine bizler Allah’ın izniyle aşacağız” ifadelerini kullandı.



Kaynak:Posta.com.tr

17 Ağu 2015

Başbakan'la görüşme sonrası Devlet Bahçeli'den açıklama!

Devlet Bahçeli: MHP oluşacak seçim hükümetine katılmayarakherhangi bir üye vermeyecektir. Türkiye seçimlerin tekrarlanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. 45 günlük sürede hükümet kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu aktif hale gelecektir.
TBMM'de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşen MHP lideri Devlet Bahçeli saatler sonra yazılı açıklama yaptı. Ankara kulislerinden Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'görevi Kılıçdaroğlu'na ver' çağrısı yapacağı ileri sürülmüştü. Ancak Bahçeli'nin yazılı açıklamasında böyle bir ifade yer almadı. Devlet Bahçeli'nin açıklamasında " MHP oluşacak seçim hükümetine katılmayarakherhangi bir üye vermeyecektir. Türkiye seçimlerin tekrarlanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. 45 günlük sürede hükümet kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu aktif hale gelecektir" ifadeleri dikkat çekti.

Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Milliyetçi Hareket Partisi olarak, daha önceden kamuoyuyla paylaştığımız 4 maddelik ilke ve önşartlarımızın AKP tarafından kabulü mümkün olmamıştır. Bu itibarla koalisyon hükümeti kurmak için lazım gelen uzlaşma zemini oluşmamış ve siyasi anlaşma iklimi vasat bulmamıştır. Söz konusu 116. Madde gereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde mevcut Bakanlar Kurulu çekilecek ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi oluşacak bu seçim hükümetine katılmayarak herhangi bir üye vermeyecektir.

DAHA ÖNCE DE "SEÇİM HÜKÜMETİNE BAKAN VERMEYECEĞİZ" DEMİŞLERDİ MHP, seçim hükümetine bakan vermeyeceğini daha önce de açıklamıştı. HDP'li bakanlarla aynı kabinede yer almayacağını belirten MHP'liler, bu durumun sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu açıklamıştı.



Kaynak:Posta.com.tr

Koalisyon için kritik randevu sona erdi!

Başbakan Davutoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün saat 14.00'te buluşacağı açıklanmıştı; Davutoğlu, 14:20'de geldi. Bahçeli'nin Meclis'teki makamında 2 saat 26 dakika süren görüşme sona erdi.
Bahçeli'nin yanında MHP Gaziantep milletvekili Semih Yalçın yer aldı. Gerüşme sonrası ilk açıklamayı Davutoğlu ardından Bahçeli yapacak. MHP görüşmeden önce de 4 şartını açıkladı.

1. Anayasa'nın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Bu, MHP'nin vazgeçilmez şartıdır.

2. Çözüm süreci eksiksiz ve bahanesiz olarak ortadan kaldırılması, Sürecin tümüyle tasfiyesi, müzakere kabul etmeyen talep ve isteğimizdir.

3. Toplum hayatını felç eden, adalet ve ahlak kurallarını hiçe sayan rüşvet ve yolsuzluk iddialarının 17-25 Aralık kapsamında tekrar ele alınarak, ucu kime dokunursa dokunsun üzerine gidilmesi tartışmasız isteğimizdir.

 4. Anayasal yetki ve sorumluluklarını inat ve ısrarla çiğneyen, hiçbir kural tanımayan Cumhurbaşkanı'nın, görevinin gerektirdiği meşru ve hukuki zeminde bulunmasının yanı sıra kuvvetler ayrılığı prensibinin parlamenter demokrasiyle muhafazası, sağlıklı bir koalisyon için aradığımız temel kriterdir.

 Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında bir ay boyunca yapılan koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmadı. Bu görüşmelerin sonunda bir açıklama yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, daha önce bir kez daha görüşmeye açık kapı bırakan MHP lideri Devlet Bahçeli'den randevu isteyeceğini açıkladı. Ancak MHP'nin koalisyon konusunda katı şartları olduğunu hatırlatan Başbakan, bundan sonra Türkiye'nin önündeki en güçlü seçeneğin erken seçim olduğunu da sözlerine ekledi. Başbakan ile MHP Genel Başkanı'nın görüşmesi 14:00'te başlayacaktı. 20 dakika gecikmeyle başladı görüşme.

 Görüşmeye AK Parti'nin nasıl bir teklifle gideceği resmen açıklanmadı ancak gündemdeki tüm seçeneklere MHP'nin bakışı biliniyor. MHP Genel Başkanı daha önce seçim hükümetlerine ve erken seçime destek vermeyeceklerini açıklamıştı. Bahçeli yaptığı son yazılı açıklamada ise AK Parti'yi bir kez daha CHP ile görüşmeye çağırmıştı. Ancak iki parti arasında bu yönde bir görüşme olmadı. Başbakan Davutoğlu ise görüşmeden bir gün önce MHP ile temasları yürüten AK Parti ile heyeti ile bir toplantı yaptı. MHP lideri ise partisinin Merkez Yönetim Kurulu'ndan görüşme için tam yetki aldı.



Kaynak:Al Jazeera

11 Ağu 2015

Bahçeli'den Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu'na jet cevap!

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın son koalisyon açıklamalarından sonra MHP lideri Bahçeli Twitter'dan çarpıcı açıklamalarda bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli şu mesajları paylaştı: Şu ülke tablosuna bakınız; ağlaya ağlaya gözyaşları kurudu, yana yana ciğerler kül oldu. Türkiye dört bir koldan ölüm salgınına tutuldu. Her gün tabutlar omuzlarda taşınıyor, her gün millet gün yüzü görmemiş felaketler yaşıyor. Hainler, işbirlikçileri koro halinde barış diyor!Nereye kadar bu kirli ve kanlı saldırılar sürecek? Daha kimler toprağa düşecek? Yarın hangi analarımız ağıtlar yakacak, meçhul!Barış; şiddet ve cinayetlerin kılıfı olmuş, özgürlük ve demokrasi de şerefsizliğin sığınağı haline getirilmiş. Her şey ters, her şey yanlış. Yüzsüzlük terörün yüz görümlüğü, arsızlık hıyanetin tutunduğu daldır. Bir yanda barış diyorlar, diğer yanda fistan giyip katliam yapıyorlar.

         Barış; tahriş ve tahrif edilmiş, anlam ve içeriği tasfiye edilmiş, aynı zamanda düşmanların eline düşmüş tutsak bir kavramdır. Gerçek bu. Barış ya da çözüm terörizmin korunağı, kötülüğün ve kötü emellerin beşiğidir. Bu beşikte çocuklar sallanmıyor, babaları sallandırılıyor. Doğuda pusu atıp, batıda kuzu postuna bürünenler; haberiniz olsun, taktığınız maskeler, içine girdiğiniz etekler hiçbirinizi kurtaramayacak. Bakıyorsunuz, katiller masumları öldürüyor, dönüyor barış diyorlar. Canevimizden vuranlar, çok geçmeden çözümcü kisvesine bürünüyorlar. Nasılsa ortalık boş, siyasi irade meflûç Kurşun atanlara karşı tepkisel imza atılmasını bekleyen safdiller oldukça kan dinmez ölümler durmaz Analarımız ağlamayacaktı değil mi? Terör sonlanacak, dağlardan çiçekler toplanacaktı, böyle söylenmiyor muydu? Oysaki her söz yalan çıktı. Şimdi de deniyor ki, silahların susması değil, gömülmesi lazımmış. Ne var ki gömülen masum evlatlarımızdır, umutlardır, dipdiri hayallerdir. Silahları gömerlerse bir gün tekrar çıkarırlar. Eğer silahlar ve silah tutan eller kırılırsa asıl o zaman bahar gelir bu cennet vatana.

         Çözüm Süreci buzdolabına alınmış, öyle ifade ediyorlar. Asıl küllenmesi gereken süreçtir, çözümü buzdolabına kaldırmak bozulmasına önlemdir. Ülkeyi yöneten beyler; Türkiye terörün boyunduruğuna girdi, daha neyle meşgulsünüz? Anket yaptırıp seçim için fırsat kollamak da ihanettir. Aziz milletim tasalanma, dert etme, üzülme; aziz varlığını canından aziz ve muhterem bilen vatan sevdalıları, Türkiye aşıkları nöbettedir. Boşuna söylememiş Yusuf Has Hacip; “Huzur zahmetle birlikte gelir. Sevinç kaygıyla birlikte gelir.” Zahmete katlandık, sıra huzurda. Acıya dayandık, sıra Türk milletinin gücünü göstermede. Yine diyor ki Yusuf Has Hacip; “Nereye gidersen git, yalnız iyi ol. Soya ve asalete bakma, iyiliği kendinde ara.” İnsanların iyisi gaflete düşmez, nereye giderse doğru yolu arar. Doğruyu araya araya bulacağız; akıl, şuur ve irfanla emanete sahip çıkacağız.

2 Ağu 2015

Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, sivil toplum kuruluşlarıyla terör buluşmasına önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları: 
OPERASYONA DEĞER MİYDİ DEDİLER...
Bütün acılara aynı prensiple yaklaşıyoruz. Barıştan bahsedenler Ceylanpınar'da iki polisimiz şehit edilmişken herhangi bir kınamada bulunmadı. Bazı aydınlar "İki polis için böyle bir operasyona değer miydi?" dediler. Biz toplumun vicdanını temsil etmeye devam edeceğiz. Ortak aklımız bize şunu söylüyor: Etrafımızda ateş çemberi varken ortak aklımız bize silahları bırakmamızı söylüyor. Ortak akıl bakımında bakıldığında terörün arkasında ortak akılı yok salan bir zihniyet var.

İLK MÜLTECİLER DEAŞ'TAN KAÇARAK GELMEDİ
Çok efsaneleştirilmesi anlamında söylüyorum, Rojova, Kobani'de PKK'nın olduğu yerde başka bir Kürt hareketinin olmasına dahi izin vermediler. İlk mülteciler DEAŞ'tan kaçarak gelmedi, oradaki baskılardan kaçarak geldi. Bunu da Irak Kürt bölgesi yöneticilerine sorunuz. Mesele Kürt sorunu değil. Sadece ben bilirim diye, aynı 12 Eylül’de Türkler için en iyisini ben bilirim diyen paralelliktir.

ŞİMDİ BİZİ SUÇLUYORLAR
TBMM'ye büyük zafer psikolojisi içinde 80 vekil gönderdikten sonra, bu 80 vekilin dönüp Kandil’e doğru, 'artık silahları indirin, tehditlerinize son verin' deme kararlılığını gösterebildiler mi? Şimdi bize çatışmasızlığı sona erdirmekle bizi suçluyorlar, hala bugün.

DİKKAT ÇEKİCİ... DEMİRTAŞ İLE GÖRÜŞÜRKEN
15 Temmuz, ben Demirtaş ile görüşürken, aynı saatlerde dikkat çekici, KCK sözde halk savaşını başlatma talimatını verdi. 19 Temmuz, Suruç’tan bir gün önce Cemil Bayık açıklama yaptı. "silahlanın ve halk savaşına hazır olun" diye. Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz? Size kim talimat verdi? Nereden talimat aldınız? Şimdi herkesin bu ortak akıl üretme anlamında, son 13 yıl içinde aldığımız mesafelere tekrar tekrar bakmasını rica ediyorum.


Kaynak:Posta.com.tr

31 Tem 2015

Başbakan'dan önemli açıklamalar!

Başbakan Davutoğlu, "Teröre karşı Sivil İnsiyatif" toplantısında konuştu. Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satırbaşları şunlar:

"Bazıları tüm bu yaşananların arka planını biliyormuş gibi hükümetimizi suçluyorlar. Bu saldırılar hepimiz yapılan saldırılardır. 9 temmuzda cumhurbaşkanımızım beni görevlendirdikten sonra 11 temmuzda KCK ateşkesi bitirdiğini ilan etti. 15 temmuzda HDP işle görüştüğümüz saatlerde KCK devrimci halk savaşını başlattığını ilan etti. 19 Temmuzda HDP Eş başkanı sırtlarını PKK’ya dayadığını açıkladı. Ramazan bayramından bir gün sonra DAEŞ terör saldırısını başladı. Suruç’ta 32 vatandaşımızı katlettiler. 20 temmuz.. Suruç’ta 32 vatandaşımız katledildi. O gün 1 erimiz PKK tarafından şehit edildi. DAEŞ dinimizin dünyadaki algısına en büyük darbeyi vuran bu terörist örgüt harekete geçtiği gün PKK da halk savaşını başlattığını ilan eder şekilde Adıyaman’da harekete geçti. DHKP-C cenaze bahanesiyle eli silahlı gösteri yapmaya kalkıştı. Bu örgütlerin hepsinin hedefi Türkiye idi…

GÜVERCİNLİĞE SOYUNANLAR...
22 Temmuz’da Bakanlar Kurulu toplantısında bunları değerlendirdik bun defa Ceylanpınar’da 2 polisimizi gece uyurken şehit edildi. Operasyonlar 22 temmuzu 23 temmuza bağlayan gece oldu. KCK 11 temmuzda çatışmasızlığı bitirdiğini ilan etti. Şimdi barış güvercinliğine soyunanlar bunları görmek zorundadır. Böyle bir saldırı karşısında harekete geçmeseydik emin olunuz bugünlerde Türkiye tam bir kaosa sürüklenmiş olurdu. Hesap açıktı PKK DEAŞ saldırılarının bahane ederek aynı Kobani olaylarında olduğu gibi bir kalkışmaya girişecekti. 3 ayaklı bir saldırıyla karşı karşıyayız. PKK, DEAŞ ve DHKP-C… Bunların 3 hedefi vardı demokrasimiz kamun düzenimiz ve uluslararası itibarımız. Bunlara karşım eş zamanlı operasyon başlattık Ben buna Huzur ve demokrasi operasyonu diyorum. Güvenlik güçlerimizi şu talimatı verdi madem Türkiye’ye savaş açıldı savaş açanlara en etkili tahribatı vereceksiniz…

BÖYLE BİR ÇATIŞMASIZLIĞI KABUL ETMEYİZ
Operasyonun ilk günü DEAŞ hedefleri vuruldu. Bundan sonra sınırımızda askerimize kurşun sıkılmasının bedeli o kurşunu sıkanların tümünün tasfiyesiyle sonuçlanacaktır. Şimdi çözüm sürecinden bahsedenlere çözüm sürecini istismar edenlere söylüyoruz çözüm süreci konusunda bizim irademiz halen sabit. Ancak çözüm süreci istismar edilerek polisimiz askerimiz şehit edilecekse biz böyle bir çatışmasızlığı kabul etmeyiz. Silahlı gruplar Türkiye’yi ter edene kadar ve DEAŞ terörü tehdit olmaktan çıkana kadar bu operasyonlar devam edecektir. HDP genel Başkanına soruyorum, sizler bu milletin oylarıyla TBMM’ye geldiniz. Silahlı mücadeleyi savunarak bir görev üstlenmediniz. Gayrı meşru silahlı bir mücadeleyi nasıl savunursunuz. Hangi Avrupa ülkesinde bir parlamenter sırtımızı terör örgütüne dayadık cüretini gösterebilir.

Kaynak:Posta

24 Tem 2015

Cumhurbaşkanı: Operasyonlar sürecek dedi!

12ay hediyeli Digiturk Internet kampanyası için Tıklayın
Erdoğan: Yeni bir sürece girdi Türkiye. 

Çok farklı bir süreç bu Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma namazı sonrası açıklama yaptı. Öncelikle, demokratik açılım süreci ile başlayan bir adım vardı. Çözüm süreci ile taçlandıralım dedik. Bölücü terör örgütü olumla adımlar vermediği gibi istismar etti. Temel insan haklarını istismar ile karşıladı. Bu noıktada 6-7 ekim olayları oldu. Olumsuz gelişmeler oldu. Doğu ve Güneydoğu'da vatandaşlarımız tehdit edildiler. Kuzey Suriye'deki yapılanlamalar, Türkiye'nin çok farklı adımlara atmasına neden oldu. Hükümetin attığı kararlı adımlar, birlikte yaptığımız çalışmalar oldu. Eğit - Donat çalışması, uçuşa yasak bölge tartışması yine göndeme geldi.

OPERASYONLAR SÜRECEK
Bizim için DEAŞ terör örgütüdür. İlk adım kararlı olarak atıldı. 16 vilayette 300'e yakın operasyonlarla süreç başladı. Bu sadece geceye ait operasyon değildir, devam edecek. DEAŞ başta olmak üzere, bölücü örgüt PKK ve diğerlerine karşı da devletimiz adımlarını atacaktır. Devletimizin olduğu yerde farklı bir devlet yapısına müsade etmeyiz. Bunlar milli güvenliğimizi tehdit eden yapılardır.

İNCİRLİK ÜSSÜ
Belirli ber çerçeve içinde bunlar kullanılacaktır. Korku atmosferi çerçevisned vatandaşlarımızın yaşamasını istemem. Çok çok farklı mücadelenin içine girmiş bulunuyoruz.

İÇ GÜVENLİK YASASI
Ceylanpınar'da 2 polisimiz, Diyarbakır'da bir trafik polisimiz, sınırda bir askerimiz şehit edildi. Devletin bekaası için şehit olanlara Allah'tan rahmet dilerken, bunun bedelini, ödeyecekler de. Ülkenin milli birliği için medya da destek vermeli. 6-7 ekim olaylarını düşünün. Bunlar ayrımcılığa atılan adımlardı. Şu anda iç güvenlik yasası çıkarıldı. Hala yüzleri kapalı, İstanbul'da bile, bakın bile diyorum, burada rahatlıkla yürüyorsa, demek ki, bizim de güvenlik zaafımız var demektir. Neyse gereği yapacaksınız. Yüzü kapalı yürüyemez.

KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ
Bu koalisyon sürecinde bugün de görüşmeler var. Koalisyon olamıyorsa, bu nihai kararı verecek merci milli iradedir. Milli irade için gerekli adımlar atılır. 3 ay 4 ayı alır. Geçici hükümetle gerekli adımlar atılır.


Kaynak:Posta
20-50 yaş arasına hitap eden arkadaşlık sitesi. Tıklayın

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

12ay hediyeli Digiturk Internet kampanyası için Tıklayın
Sabaha karşı 03.00 sularında Türk jetleri IŞİD hedeflerini bombaladı. Eş zamanlı Türkiye'de 14 ilde DEAŞ, PKK ve DHKP-C'ye karşı şafak operasyonu başlatıldı. Operasyonlar sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu kameraların karşısına geçti ve 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' mesajını verdi.
İşte Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarının satır başları: Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Çevre ülkelerde kamu düzeni ciddi oranda sarsılmıştır. Bunun getirdiği güvenlik boşlukları süreci etkiliyor. Özgürlükçü demokrasiyi yaşatmak zorundayız. Çevre ülkelerde değil seçim yapmak günlük hayatı dahi sürdüremez halde. DEAŞ'ın Suruç'taki saldırısı ve sonrasında sınırdaki saldırıları geldi.

PKK VE IŞİD SALDIRILARI EŞ ZAMANLI GELDİ
Bölücü terör örgütü yüzlerce araç yakması ardından Ceylanpınar'da 2 polisi şehit etmesi ve alçakça şehit etmesi meydana geldi. IŞİD ve PKK saldırıları eş zamanlı gerçekleşti. Yüzleri maskeli ve kalaşnikoflu terör örgütü mensuplarının sahaya çıkmasını tesadüf olarak görmüyoruz.

OPERASYONLAR NOKTASAL DEĞİL, SÜRECEK 
Suruç saldırısı olduğu gün yaptığım açıklamada bu saldırının hedefi Türkiye'dir. Güvenlik Toplantısı'nda da aynı değerlendirmede bulunduk. PKK'nın da DEAŞ'ın da saldırılarının hedefinde Türkiye vardır. Bunlar karşısında atıl durmamız beklenemez. Bugün başlayan operasyonlar sadece noktasal operasyonlar değildir. Bu bir süreçtir. Nasıl ki terör adım adım saldırıyorsa bizim de teröre karşı yürüttüğümüz müccadele de bir günlük mücadele değildir.

İL İL, ÖRGÜT BAZINDA DEĞERLENDİRME YAPTIK 
İl bazında örgüt bazında, yurt içi yurt dışı bağlamında değerlendirmeler yaptık. Bu sabah itibariyle TSK aldıkları talimat çerçevesinde Suriye sınırındaki DEAŞ hedeflerini yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. Sabahleyin Genelkurmay Başkanımızdan bilgi aldım. Kim sınırlarımıza tehdit unsuru olarak yaklaşırsa gerekli tedbir alınackatır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

TÜRKİYE'YE EN UFAK TEHDİT EN SERT ŞEKİLDE CEVAP GÖRECEK 
Bsüreçte 1 astsubayımızı şehit verdik. O askerlerimizin ve polislerimizin katilleri de mutlak surettle yakalanacaktır. Türkiye'yi tehdit eden en ufak adımda en sert tepki gösterilecektir. Bizim kimseyle savaşa girmek gibi, Suriye'de kriz yıla yaklaştı ama bize tehdit oluşturan odak olursa ona karşı tedbir almak da bizim hakkımızdır. Bu tavrımız ABD ile yapılan görüşmelerle müzakerelerden bağımsızdır. Bu Türkiye'nin kendi içi meselesidir.

ŞAM'A KESİNLİKLE BİLGİ VERİLMEDİ 
Şam'a bilgi verildiği iddiası kesinlikle söz konusu değildir. Müttefik ülkeleri bilgilendirdik. Dün saldırı olmasaydı da Eğit donat, güvenlikli bölge ve DEAŞ tehdidi konusunda Amerikan heyetiyle bir araya gelecektik. Sabah 3 sularında sınır ötesi operasyon başlarken diğer yandan

DEAŞ, PKK ve DHKP-C unsurlarına karşı geniş kapsamlı bir operasyon yürütüldü. Halkımızın güvenliğini tehdit eden unsurlar nokta operasyonuyla göz altına alındı. Ceylanpınar'da polislerimizin şehit edilmesiyle ilgili 35 kişi Diyarbakır'da polislerimizin şehit edilmesiyle ilgili de 19 kişi gözaltına alınmmıştır. Askerimizin şehit edilmesine neden olan DEAŞ nasıl ki cezalandırıldıysa polislerimizi şehit eden terör örgütü de cezalandırılacaktır.


12ay hediyeli #Digiturk Internet kampanyası!http://bit.ly/1SC1LvE
297 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI 37'Sİ YABANCI UYRUKLU 
297 gözaltı içinde 37 yabancı uyruklu var. Bu gözaltınlar içinde çok sayıda mühimmat ele geçirilmiştir. Bir DHKP-C militanı polisimize mukavemette bulunduğu için ölü ele geçirilmiştir. Suruç'ta evlatlarını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı diliyorum. Ama hangi gruba ait olursa olsun cenazelerde silahlı yürüyüş yapılmaya çalışılırsa gerekli müdahale edilecektir. Kimse neden müdahale edildi demesin. Kimsenin özgürlükleri istismar etme hakkı olamaz.

PKK VE IŞİD'E KARŞI OPERASYONLAR ARALIKSIZ DEVAM EDECEK IŞİD militanları, PKK'nın ve bağlantılı grupların üyelerine dönük operasyonlar aralıksız devam edecek. Ağrı, Adıyaman ve Şırnak'ta yol kesme, kırsal kesimde bir takım illegal yapılar oluşturmak isteyenlere karşı operasyonlar devam edecektir. Evet, biz çözüm projesini Türkiye'yi entegre eden bir proje, milli bir proje olarak ele aldık ama buradan hareketle birileri alanda boşluk doldurmaya çalışmak için eylemlere girişirse kamu düzeni herkesin düzenidir, kamu düzeni her ne olursa olsun sağlanacak. 1 ZARAR VERENE 10 MİSLİ CEVAP VERİLECEK Bu coğrafyada yaşamanın bazı bedelleri oluyor. Eğer bize bedel ödetmeye çalışanlar 1 zarar verirse 10 misli karşılık bulacaklardır. Bir taraftan da hükümet kurma çalışmaları yürütülüyor. Bizirleri seçim hükümeti diyor ama biz ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Bu bir barış ve huzur operasyonudur. Milletimizin huzuru ve güvenliği korunacaktır.

İNCİRLİK KONUSUNDAKİ MÜZAKERELER 
Artık Türkiye'nin yıllardır zikrettiği bazı hususların ne kadar önemli olduğu algılanıyor. Güvenlikli bölge ihdas edilseydi DEAŞ o kadar alan bulmaz mülteci akını bu kadar yüksek olunmazdı. Şimdi belli bir arşamaya gelindi. DEAŞ terör örgütünün Türkiye'ye ve dünyaya tehdit oluşturduğu da açık bir gerçektir.

SURİYE SINIRI GEÇİLMEDEN İMHA YAPILDI 
Tespit edilen hedefler Türkiye sınırında kalmak suretiyle türkiye silahlı kuvvetlerinin imha edebileceği hedeflerdir. Bunun askeri teknik detayları açıklanabilir. Eğer geçilmesi gerekseydi geçilirdi müdahale edilirdi. Tespit edilen hedefler yüzde yüz isabetle vurulmuştur.

Kaynak:Posta
20-50 yaş arasına hitap eden arkadaşlık sitesi. Tıklayın!

7 May 2015

Rahşan Ecevit 3 gündür GATA'da



Eski Başbakan'lardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit 3 gündür GATA'da tedavi altında tutuluyor.Haberin devamı için Tıklayın

4 May 2015

KKTC meclisinde gerginlik! Başbakanın üzerine yürüdü


KKTC'de Meclis Başkan Yardımcısı Ünal Üstel'in genel kurulun açılmasına karşı çıkmasıyla gerginlik çıktı.Haberin devamı için

Kaynak:Milliyet

27 Nis 2015

Erdoğan'dan flaş açıklamalar



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan, 'paralel yapı' soruşturmalarına ilişkin yaşanan tahliye kararları için çok sert açıklamalar geldi. Erdoğan, "Tatil günü bu işi başlattılar. Gece sabaha kadar çalışma yürüten bir hakim. Yargıda Pensilvanya'dan alınan kararlarla bir yönlendirme söz konusu. Nasıl bir örgüt çalışması içinde oldukları göstermesi açısından çok önemli" diye konuştu.Haberin devamı için










Kaynak:Milliyet