ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

20 Nis 2016

Selahattin Demirtaş'tan flaş Kandil iddiası!


HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, birkaç ay önce tekrar müzakere masasına dönmeleri için PKK ile temasa geçtiklerini ve Kandil'in görüşmeye hazır olduğunu ancak hükümetin masaya dönmeyi reddettiğini iddia etti.

Demirtaş, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, "Ben burada belki ilk defa açıklayacağım. Birkaç ay önce bizim bir kez daha diyalog ve masaya dönmek için Kandil ile temasa geçtiğimizi hükümet biliyor. Onun için uğraştığımızı hükümet biliyor bunu reddeden hükümetin kendisidir" dedi.

"Biz bunu tekrarlayacağız fırsat buldukça diyaloga tekrar başlanması için iki tarafı zorlayacağız" diyen Demirtaş şunları söyledi:

"Ama Kandil görüşmeye hazır olduğunu söylerken, Ankara'dakiler 'asla masaya dönüş yok, süreç diye bir şey yok' dediği müddetçe tek taraflı masa mı olur?"

4 Ağu 2015

MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında suç duyurusu!

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine sert tepki göstererek “Selo bilmelisin ki; 46 yıllık şerefli mazisiyle MHP şerefsize şerefsiz, namussuza namussuz der" dedi.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada Demirtaş’a şu eleştirilerde bulundu:

SELO NAMLI OĞLAN
“Bölücü Terör örgütü PKK’nın saz heyeti olan partinin solisti Selo namlı oğlan Sayın Genel Başkanımıza laf yetiştirme gayretine girmiştir.
Selo bilmelisin ki; 46 yıllık şerefli mazisiyle MHP şerefsize şerefsiz, namussuza namussuz der. Dağdaki teröriste terörist diyemeyenlere şerefli mi diyecektik? Anasının eteğini giyip sokakta polis taşlayanlar kendilerini şerefli mi saymaktadır? İstanbul’da 3. parti olmuş, terör örgütünün baskısı ve AKP ile 13 yıldır kol kola Kürt kökenli vatandaşlarımızı canından bezdirmek suretiyle silahların gölgesinde alınan oy ne ifade eder? Havuz sefasında iken ülkenin durumu ile ilgili ahkam kesen Selo’ya Kürt kökenli vatandaşlarımız kanmamaktadır. PKK-HDP asla Kürt kökenli kardeşlerimizin temsilcisi değildir, olamaz. Ülkemizin Güneydoğusunda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız seçim döneminde partimize de ulaşarak sandık güvenliği ve kendi can güvenliklerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Vatandaşı canıyla tehdit ederek alınan sonuç ne kadar sağlıklıdır?
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Yalılarda viskisini yudumlayıp HDP’ye oy veren şerefsizler. Şimdi, HDP ile koalisyonu kurun” açıklamasına şu yanıtı vermişti: ''Seçmenimize küfür, hakaret edene de bin misliyle de aynen iade ediyorum. Seçim öncesi ‘Hırsızdan hesap sorarız’ deyip, seçim sonrası hırsızın sarayında zevki sefa sürenler midir şerefli olanlar? Şeref kavramını kullanmaya kalkmasınlar, hadlerini bilsinler. HDP İstanbul’da üçüncü partidir. Bu Türkçeyi doğru dürüst konuşamayan Türk milliyetçilerinden daha fazla oy almıştır. HDP İstanbul’un en fukara semtlerinden oy almıştır. Elbette zenginler de HDP’ye oy vermiş olabilir. Hepsi bizim için çok saygındır.''

BUKELAMUN GİBİLER 
‘PKK sizi tükürüğüyle boğar’ diyen Selo’nun partisinin Milletvekili bir zamanlar DYP’nin anonsçusuymuş. Seçim otobüsünün üzerinde, “İmralı’yı basacağız, Apo’nun kellesini getireceğiz” diye anons yapan bu zihniyetin evrildiği nokta hayrete şayandır. Bukelamun gibi oldukları yerin rengini alan bu tiplerin ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Yarın da hangi tavrı sergileyecekleri, nereye kapak atacakları tahmin edilemeyecektir. Tahmin edilmesi zor olmayan, bunların hiçbirinin Türk milletinin tarafında olmadığı ve olmayacağıdır. Türkçe’yi doğru dürüst konuşamadığımızı da ifade eden zatın Türkçe sevdasını beğenmiş olsak da söylemleri yalan ve yersizdir. Dilerse devletimizin okullarında, halk eğitim merkezlerinde kendileri için Türkçe kursları mevcuttur, katılabilirler.

FLÖRT EDEN SELO’NUN PARTİSİ 
MHP’nin saray bahçesinde olduğunu iddia etmesini ise pek yadırgamıyoruz. Malumdur ki kendilerinin geldiği siyasi gelenek devlet geleneğinden bihaberdir. Küçük bir not; o toplantıya TBMM başkanlık divanı üyeleri olarak giden Sayın milletvekillerimiz partimizin görüşünü orada da şereflice dile getirmişlerdir. Oslo’da, Dolmabahçe’de gözlerden ırak yerlerde yeni aşıklar gibi AKP ile flört eden bizatihi Selo’nun partisinin mensuplarıdır. İradesini Kandil’e, varlığını canilerin emrine seneler evvel devreden malum Eşbaşkanın, BOP Eşbaşkanıyla kıydığı gizli ihanet nikâhının talak-ı selase ile boş olması bizim meselemiz değil kendi aralarındaki ahitle ilgilidir.

ÖRGÜTÜN ETEKLERİ ALTINDA 
Terör örtünün etekleri altında siyaset yapanlar, milletvekili sıfatıyla bağdaşmaz. Bunlar milletimiz tarafından dikkate alınmaz. Kürt kökenli kardeşlerimiz Türk milletinin yeri dolmayacak değer ve emanetleridir. HDP’ye oy vermiş olan seçmenlerin de şehit haberleri geldikçe pişmanlıkları tarafımıza ulaşmaktadır. ‘Kırk yıllık kani, olmazmış yani’ diyerek HDP’nin değişmediğini kandan beslenen, terör yardakçısı olduğunu müşahede etmektedirler. Hiç kimse bizi, milletimizin tertemiz ve onurlu mensupları olan Kürt kökenli kardeşlerimizle ters düşüremeyecek, aramıza duvar öremeyecektir. Şunu bir defa bilmek lazımdır ki, bin yıllık kardeşliğin aziz emaneti olan Kürt kökenli kardeşlerimizin ne HDP, ne PKK, ne AKP ne de İmralı’daki emzikli bebek katili temsilcisi değildir. Kürt kökenli kardeşlerim istismara aldanmayacak, isyana davet eden alçak telkinlere kapılmayacaktır. Doğu ve Güneydoğu üzerinden çıkar sağlayan yabancı uşakları, emperyalizme keşif kolu sağlayan fesat yuvaları Kürt kökenli kardeşlerimizin vahdet kararıyla hüsrana uğrayacaklardır.”


Kaynak:Hürriyet

2 Ağu 2015

HDP'den topyekun barış açıklaması!

HDP Parti Meclisi'nin toplantısının ardından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada Kandil Dağı'ndaki bombardımanda Zergele köyünde 10 sivilin öldüğü belirtildi. Açıklamada, "Sarayın savaşına karşı topyekun barış" için gerekli politikaların uygulanacağı belirtildi.
HDP Parti Meclisi dün yaptığı toplantıdaki gündemini yazılı bir açıklama ile duyurdu. "Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin kurmuş oldukları, MHP’nin de koltuk değnekliği yaptığı plan hem bizler hem de toplumun farklı kesimleri tarafından görülüyor" denilen açıklamada, "topyekun barış" çağrısı yapıldı. "Sarayın savaşına karşı topyekun barış..." başlıklı açıklama şöyle: 1. Türkiye toplumu, sanki ‘tek parti’ iktidarının Başbakanı’ymış gibi hareket eden bir AKP Genel Başkanı’yla karşı karşıyadır. Geçici statüdeki Başbakan, aldığı kararlarla, attığı adımlarla toplumu derinden sarsan, acı kayıplara yol açan bir çatışma ve şiddet dalgasını her geçen gün tırmandırıyor. Hamasi konuşmaları ile toplumun birçok kesiminde derin yaralara yol açtığını fark etmiyor. Her gün toplumu infiale sürükleyecek konuşmalar yapan Başbakan ve yardımcılarının, 31 genç insanı Suruç’ta katledenler, HDP’ye yönelik Adana, Mersin ve Diyarbakır bombalamalarını gerçekleştirenler hakkında konuşmamaları ise son derece manidardır. Kutuplaşma ve gerginlik, toplum içi düşmanlık ve karşıtlık yaratma politikasını seven bu anlayış, yargıyı, medyayı ve diğer alanları da kontrol altına alarak ve başlatılan çatışmanın bir parçası haline getirerek, Türkiye’yi hızla güçlü bir fırtınanın içine sürüklüyor. Türkiye’nin birçok ilinde HDP’lilere yönelik yaygın gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla; Ağrı, Şırnak, İstanbul, Cizre gibi yerlerdeki yargısız infazlarla; çeşitli kentlerde gençlere yönelik işkence uygulamalarıyla; IŞİD barbarlarına karşı mücadelede yaralanan Rojavalılara yönelik gözaltılarla; Lice, Hazro, Kulp, Silvan, Mardin, Dersim ve Şırnak’taki orman yangınlarıyla; Ankara’da sendika baskınıyla; Cemevi’nde cenazesini uğurlamak isteyenlere zulüm uygulamasıyla baskı politikalarını derinleştiriyor. Eş Genel Başkanlarımız hakkında soruşturmalar başlatmak, HDP’ye kapatma davası açmak ve vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırma tehditlerini savurmak da bu uygulamaların parçalarıdır. IŞİD barbarlarına karşı mücadelede yaşamını yitirmiş olan gençlerin cenazelerini, hiçbir inançta yeri olmayan bir tarzda ve Başbakan’ın talimatıyla günlerdir sınırda bekleten ve ailelerine teslim etmeyen, cenazelere adeta işkence yapmayı normal gören bir anlayışla karşı karşıya bulunuyoruz. Başbakan Davutoğlu’nun ‘Huzur ve Demokrasi Operasyonu’ adını verdiği bombalamalar esnasında Kandil bölgesindeki Zergele köyünde, aralarında çocukların da bulunduğu, biri hamile 10 sivilin ölmesine ve onbeşinin yaralanmasına yol açılmıştır. Havalanan her savaş uçağı sadece Irak Kürdistanı’na ve oradaki insanlara zarar vermiyor, aynı zamanda Türkiye ekonomisine ve yoksul emekçi halka da ağır yükler bindiriyor. 2. Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin kurmuş oldukları, MHP’nin de koltuk değnekliği yaptığı plan hem bizler hem de toplumun farklı kesimleri tarafından görülüyor. 7 Haziran seçimlerinin intikamını HDP’den almak ve kendilerine yine ‘tek parti’ iktidarının yolunu açmak için bu çatışmalı ortamı başlatan zihniyet demokratik değildir. ‘HDP barajı geçemezse kaos çıkartır’ diyen iktidar sahipleri, HDP barajı geçince kaos çıkarmıştır. 7 Haziran’da ortaya çıkan seçim sonucunun, kendi ifadeleri ile ‘‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tahrik etmiş olması’’ bugün yaşananların temel nedenidir. Hedef HDP’yi itibarsızlaştırmak, toplumsal meşruiyetini tartışmalı duruma getirmek, 80 vekilimizin temsil ettiği halk iradesini rencide etmektir. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, HDP’yi etkisizleştirme ve barajın altına itme operasyonu asla başarıya ulaşmayacaktır. AKP ve Erdoğan, başlattıkları savaşı seçimi kazanmak için kullanıyor. Ancak bu tutum Erdoğan’a ve AKP’ye kaybettirecektir. Çünkü bu, Türkiye toplumunun değil saray cuntasının savaşıdır. Hiçbir Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ın bu halkın çocuklarını kendi siyasi ikbali için feda etmesi kabul edilemez. Vicdani red hakkı bu dayatmacı politikalar karşısında da savunulması gereken bir haktır... 3. Bu uygulamalarla birlikte çözüm süreci bizzat devleti ve ülkeyi yönetenler tarafından fiilen durdurulmuş durumdadır. Kaosu daha da derinleştirecek bu çatışmacı siyasette ısrar yanlıştır. Çözüm sürecinin askıda tutulduğu her bir günün halklarımıza maliyeti çok ağırdır. Bir kez daha ülkeyi yönetenleri sorumluluğa çağırıyoruz. Bir an önce çatışmaları ve can kayıplarını sonlandıracak çözüm politikaları devreye girmelidir. Görev, bu çatışmaları ve ölümleri durduracak adımların bir an önce, karşılıklı ve acilen atılmasıdır. HDP, bugüne kadar çatışma politikaları karşısında üzerine düşenleri yapmıştır, bugünden sonra da yapacaktır. Biz’ler, çatışmaların durdurulması için çabalarımızı yoğun bir biçimde sürdüreceğiz. Biliyoruz ki, yapılması gereken, çatışma politikalarını bir kenara bırakıp, barışçıl çözüm yollarını yeniden devreye koymaktır. Barışı kazanma mücadelesi bugünün vazgeçilmez işidir. Tüm kurumlarımıza ve bileşenlerimize, Türkiye’nin tüm demokrasi ve emek güçlerine, vicdan sahibi ve demokrat insanlarına, inançlı tüm kesimlere, asker ailelerine çağrı yapıyoruz: ‘‘Silahlar derhal susmalı, taraflar çatışmasızlığı sağlamalı, İmralı’da sayın Öcalan’a karşı sürdürülen tecrit sona erdirilerek diyalog ve müzakerelerle çözüm üretilmeli’’ hedefi ortak mücadele zeminimiz olmalıdır. Barış etkinlikleri, toplantıları, mitingleri ile sivil demokratik mücadeleyi yükseltelim. Silahların sesi karşısında demokratik siyasetin sesini yükseltelim. Uluslararası insan hakları örgütlerine ve savaş karşıtı tüm sivil toplum kuruluşlarına çağrı yapıyoruz: Uluslararası bir sorunu uluslararası destek ve dayanışmayla çözmek için adımlarınızı yoğunlaştırın. Geçici AKP Hükümeti, IŞİD’e karşı mücadele adı altında, gerçekte Rojava’ya karşı düşmanca bir politika izliyor. Rojava’da IŞİD çetelerinin barbarca saldırılarının yenilgiye uğratılması ve bölge halklarının kantonlarda kendi kendilerini yönetmeleri, AKP iktidarının saldırgan politikalarının temel nedenlerindendir. Halbuki bugün Ortadoğu’nun en güvenli bölgelerinden birisi Rojava kantonlarıdır. O coğrafyada yaşayan halklar düşmanımız değil, dostumuzdur, barışın önemli bir parçasıdır. 4. Parti Meclisimiz, yapılan değerlendirmeler ve çıkarılan planlamalar doğrultusunda, MYK başta olmak üzere tüm örgütlerimizin barış ve çözüm mücadelesini sürdürmesi görevini bir kez daha vurgulamıştır. Sarayın savaş hamlesine karşı topyekun barış direnişi yapılacaktır. Merkezi düzeyde yapılan barış mücadelesi hamlelerinin izdüşümleri bütün yerel örgütlerimizde de gerçekleştirilecektir. Öte yandan ne zaman yapılırsa yapılsın, HDP tüm yerel örgütleri, bileşenleri ve kurumları ile birlikte yeni genel seçimlere hazırdır ve bu yöndeki çalışmalarına hız verecektir. Biz biliyoruz ki, bu savaşın yeneni ve yenileni olmaz. Müzakere masasında, Dolmabahçe Mutabakatı zemininde, demokratik siyaseti geliştirmek ve çatışmasızlığı tahkim etmek büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda gerçekleştirilecek her adım son derece kıymetlidir. HDP, çatışmalı ortamı sonlandıracak, can kayıplarını önleyecek, barışçıl politikaları ve çözümü üretecek kararlılıktadır ve bunu gerçekleştirecektir.


Kaynak:Posta.com.tr

Devlet silah bırakır mı?

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Demirtaş, 'Ben çağrımı tek taraflı yapmıyorum. PKK silahları susturmayı elini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonların durduğunu ifade etmelidir' dedi...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 
HDP Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları: Varsa hakkında soruşturma açılacak parti AKP'dir. Roboski'yi, Gezi'yi yapan onlardır, 134 çocuğu katleden onlardır. Her gün silah gönderen onlardır. IŞİD'i destekleyen onlardır. Yoksa ben partimiz kapatılacak bir şey ifade etmedim. Birileri heveslenmiş durumda. Yargıtay nezdinde partimiz için başlatılmış resmi bir soruşturması yoktur. Ama anladık ki AKP çevreleri soruşturmayı başlatmış. Baskı yapıyorlar. Yani muhatap almayayım en iyisi. Müsaade ederseniz.

Soru: Operasyonların durdurulması çağrınız samimiyetsiz bulunuyor. İlk önce şehit haberleri gelmeye başlandı denildi. Şehit haberleri neden hala gelmeye devam ediyor?
Kandil ile görüşemedik, biliyorsunuz bir müzakere yasası var. Taraflarla görüşme yapan kişilerin bu konuda yasal güvencesi var. Biz bu yasa çerçevesinde görüşmelerimizi yaptık. Ama bu koşullarda, Kandil’de sivil insanların bombalandığı yere biz heyetimizi nasıl gönderelim?

BEN ÇAĞRIYI TEK TARAFLI YAPMIYORUM 
Ben çağrıyı tek taraflı falan yapmıyorum. Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten çekmelidir. Hükümet de operasyonları durdurduğunu ifade etmelidir.

DEVLET SİLAH BIRAKSIN DEMİYORUM.
Şimdi çarpıtacak birileri ama… Ben devlet silah bıraksın demiyorum, devlet silah bırakır mı? Devlet kendini koruyacak. Elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Bu çağrı zamanda, aynı zamanda ve acil olarak PKK'yadır. Tabi ki ölümler geldi. Her gün çözüm aramak zorlaşır. Hükümetin de buna bir şekilde hizmet eden politikalardan vazgeçmesi lazım. Bir yandan biz silahları durdurmaya çalışıyoruz, bir yandan da hükümet partimizi kapatmak dokunulmazlıkları kaldırmakla baskı altına almak istiyor.

Soru: Her gün şehit haberleri geliyor. Bu operasyonların devam edeceğini söylüyorlar. Ne zaman biter bu saldırılar PKK tarafından?
BAŞBAKAN ÇIKIP DİYECEK Kİ… 
Bütün Türkiye toplumu sesini yükseltirse herkes cevap vermek zorunda kalır. Ben her gün iki veya üç defa açıklama yapıyorum. Sayın başbakan da iki üç defa konuşuyor. Bu mudur barış anlayışı. Çıkıp diyecek ki bize silah sıkmayana biz de sıkmayız diyecek. “Kandil'i dümdüz edinceye kadar...” Bu söylemler çok geride kaldı artık. Ölen insanlar hepsi bizim evladımız. Cenazesini omuzlarımızda taşıdığımız her cenazenin yükü en başta hükümetin yüküdür.

TÜRKİYE BUNA SESSİZ KALMAYACAKTIR 
Ama bu şekilde yani Türkiye'yi hem savaş sürükleyip hem sorumluluğunu HDP'ye atarak ucuz hesap yaparlarsa Türkiye buna sessiz kalmayacaktır.

Soru: Sosyal medyada çok eleştiriliyor. Sırrı Süreyya Önder’in oğlunun düğününe katıldınız. Her gün şehit haberleri gelirken düğündeki eğlenceniz eleştiriliyor…
EĞLENDİĞİMİZE DAİR TEK BİR GÖRÜNTÜ GÖSTERSİNLER… 
Sırrı beyin tek evladı var. Ve uzun süredir bu mevzulardan dolayı ertelendi. Biz de oraya eğlenmeye gitmedik. Nikah şahitliği yaptık. Allah mesut bahtiyar etsin. Orada eğlendiğimize dair tek bir görüntü göstersinler biz de özür dileyelim.

Kaynak:Posta

Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, sivil toplum kuruluşlarıyla terör buluşmasına önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları: 
OPERASYONA DEĞER MİYDİ DEDİLER...
Bütün acılara aynı prensiple yaklaşıyoruz. Barıştan bahsedenler Ceylanpınar'da iki polisimiz şehit edilmişken herhangi bir kınamada bulunmadı. Bazı aydınlar "İki polis için böyle bir operasyona değer miydi?" dediler. Biz toplumun vicdanını temsil etmeye devam edeceğiz. Ortak aklımız bize şunu söylüyor: Etrafımızda ateş çemberi varken ortak aklımız bize silahları bırakmamızı söylüyor. Ortak akıl bakımında bakıldığında terörün arkasında ortak akılı yok salan bir zihniyet var.

İLK MÜLTECİLER DEAŞ'TAN KAÇARAK GELMEDİ
Çok efsaneleştirilmesi anlamında söylüyorum, Rojova, Kobani'de PKK'nın olduğu yerde başka bir Kürt hareketinin olmasına dahi izin vermediler. İlk mülteciler DEAŞ'tan kaçarak gelmedi, oradaki baskılardan kaçarak geldi. Bunu da Irak Kürt bölgesi yöneticilerine sorunuz. Mesele Kürt sorunu değil. Sadece ben bilirim diye, aynı 12 Eylül’de Türkler için en iyisini ben bilirim diyen paralelliktir.

ŞİMDİ BİZİ SUÇLUYORLAR
TBMM'ye büyük zafer psikolojisi içinde 80 vekil gönderdikten sonra, bu 80 vekilin dönüp Kandil’e doğru, 'artık silahları indirin, tehditlerinize son verin' deme kararlılığını gösterebildiler mi? Şimdi bize çatışmasızlığı sona erdirmekle bizi suçluyorlar, hala bugün.

DİKKAT ÇEKİCİ... DEMİRTAŞ İLE GÖRÜŞÜRKEN
15 Temmuz, ben Demirtaş ile görüşürken, aynı saatlerde dikkat çekici, KCK sözde halk savaşını başlatma talimatını verdi. 19 Temmuz, Suruç’tan bir gün önce Cemil Bayık açıklama yaptı. "silahlanın ve halk savaşına hazır olun" diye. Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz? Size kim talimat verdi? Nereden talimat aldınız? Şimdi herkesin bu ortak akıl üretme anlamında, son 13 yıl içinde aldığımız mesafelere tekrar tekrar bakmasını rica ediyorum.


Kaynak:Posta.com.tr

30 Tem 2015

Demirtaş'a soruşturma açıldı!

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen yıl 6-8 Ekim'de yaşanan olaylarla ilgili HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı.

Alınan bilgiye göre, Demirtaş hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun "Kamu Barışına Karşı İşlenen Suçlar" bölümündeki 214/2. maddesinde "Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, tahrik etmek" suçundan soruşturma yürütülüyor. Başsavcılık, soruşturmada Selahattin Demirtaş'ın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna karar verirse, Anayasanın 83. maddesine istinaden, "Dokunulmazlığının kaldırılması" talebinde bulunacak. Hazırlanacak fezleke, TBMM Başkanlığı'na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilecek. Demirtaş hakkında dava açılırsa, 24 yıla kadar hapsi istenecek.

6-8 Ekim olayları 
HDP'nin 6 Ekim'de, DAEŞ'in Kobani'ye (Ayn el Arap) yönelik saldırıları bahane edilerek yaptığı çağrının ardından 35 ilde izinsiz gösteriler yapılmıştı. 6 Ekim'de HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da olağan toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani'dir" ifadelerine yer verilmişti. Olaylar sırasında 33 kişi hayatını kaybetmiş, 2 polis şehit olmuş, 221 vatandaş ile 139 polis ise yaralanmıştı. Gösterilerde 25 kaymakamlık binası, 67'si emniyet, 29'u siyasi parti, 212'si okul olmak üzere bin 113 bina da hasar görmüştü. Şiddet eylemlerinde özel, belediye, ambulanslar ve polis araçları yakılmış ve toplamda bin 177 araç kullanılamaz hale gelmişti.

Kaynak:Milliyet

Demirtaş'tan flaş Pkk silahsızlanma çağrısı açıklaması!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK'ya silahsızlanma çağrısı hakkında son dakika açıklamalar yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’nin içinde bulunduğu çatışmalı dönemin sona ermesi için iki tarafın da elini tetikten çekmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş ayrıca erken seçim olursa HDP'nin barajın altında kalmayacağını da vurguladı...

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, erken seçim, çözüm süreci ve PKK'ya yapılması planlanan silahsızlanma çağrısı hakkında son dakika önemli açıklamalarda bulundu. Demirtaş, koalisyon hükümetinin kurulamaması durumunda yapılacak olan erken seçimde HDP'nin baraj altında kalmayacağını söyledi. PKK'ya yapılan silahsızlanma çağrısının tek taraflı ve erişilmesi imkansız bir durum olduğunu belirten Demirtaş, çözüm sürecinin gerginlik yüzünden durduğunu fakat bu durumun çözüm süreci bittiği anlamına gelmediğini söyledi. Demirtaş, hükümetin düşmanlıkları bitirmek adına ortak bir çağrı yapmasını ve PKK'nın da bu çağrıya olumlu yanıt vermesi gerektiğini belirtti.

YENİDEN MÜZAKERELERE DÖNEBİLMELİ 
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Reuters'a önemli açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Çözüm Süreci'ne yönelik değerlendirmelerde bulurken, "Çözüm Süreci zaman zaman duraksamalar, gerilemeler ve gerilimlerle tıkanabilir ama biz şu anda içinde bulunulan vahim durumun sürecin bittiği gibi yorumlanmaması gerektiği kanaatindeyiz. Bir an önce çatışmasızlık hali sağlanmalı ve yeniden müzakerelere dönebilmenin güven koşulları yaratılmalı" dedi. Demirtaş, bundaki tek sorumluluğun Ak Parti'de olmadığını çünkü AK Parti'nin artık tek başına iktidarda bulunmadığını belirterek, şunları kaydetti: "İlk yapılması gereken iki tarafından da ellerini tetiklerden çekmesi. Parlamento bir bütün olarak sorumluluk almalı ve PKK bütün bu olup bitenlerle ilgili karşılıklı yapılan eylemsizlik çağrılarına olumlu yanıt verecek iyi bir değerlendirmeyi mutlaka yapmalı."

TEK SUÇUMUZ YÜZDE 13 OY ALARAK BARAJI GEÇMEK 
Demirtaş, son günlerde sürekli çatışmasızlık çağrısı yaptığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Her gün neredeyse her konuşmamda çağrı yapıyorum; 'karşılıklı olarak silahlar derhal susturulsun' diyorum. Ülkenin Başbakanı bunu söyleyebilir mi? Başbakan 'silahları bırakın ve ülkeyi terk edin, teslim olun' çağrısı yapıyor. Yani gerçekleşmesi imkânsız bir çağrıyı bilerek yapıyor. Bunun gerçekleşme şansı yok. Bunun hayata geçmesinin ne kadar imkânsız olduğunu kendisi benden daha iyi biliyor. Samimi ise bizim gibi o da 'biz her türlü operasyonu durdurmaya hazırız, PKK da silahlarını sustursun, karşılıklı çatışmasızlığa hazırız' desin. Bakın o zaman işler nasıl kolaylaşacak." Hükümet ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın HDP'ye yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, "Tek suçumuz yüzde 13 oy alarak barajı geçmek" diyen Demirtaş, Erdoğan'ın ülkeyi yeniden bir seçime götürmeye hazırlandığını ve kesinlikle koalisyon taraftarı olmadığını savundu.

ASIL AMAÇ IŞİD DEĞİL, Suriye'DEKİ KÜRT OLUŞUMU 
HDP'ye yönelik bu saldırıların devam etmesi durumunda erken seçimde halkın HDP'nin etraflarında kenetleneceğini belirten Demirtaş, baraj altında kalmayacaklarını kaydetti. Demirtaş, son dönemde başlatılan operasyonların asıl amacının IŞİD değil sol ve Kürt muhalefet olduğunu savunarak, "AKP aslında IŞİD'e karşı savaşmıyor, asıl amaçları Suriye'deki Kürt oluşumunu engellemek" diye konuştu.

Kaynak:Milliyet

29 Tem 2015

Selahattin Demirtaş'a protesto!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bazı kişiler tarafından protesto edildi.
Selahattin Demirtaş bu akşam saatlerinde yanındaki bir heyetle Türk Tabipler Birliği’ni ziyaret etti. Demirtaş’ın çıkışını ellerinde bayraklar alarak bekleyen ve esnaf olduklarını söyleyen bazı kişiler, ’Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganları attı. Selahattin Demirtaş, bu kişilerin protestolarına hiç bir karşılık vermeden aracına binerek oradan ayrıldı. Protestoda bulunanlar Selahattin Demirtaş’ı, asker ve polis şehit eden PKK’ya bir şey söylemediği için bu eylemi yaptıklarını ileri sürdü.

Kaynak:Posta

26 Tem 2015

Demirtaş: Sizi kendi halinize bıraksak bile kendinizi bitireceksiniz!

 Türkiyenin yeni arkadaşlık sitesi
Selahattin Demirtaş, PKK'ya düzenlenen operasyonun amaçlarından birinin erken seçimlerde HDP'yi vurmak olduğunu iddia etti. Demirtaş, "Sizi kendi halinize bıraksak bile kendinizi bitireceksiniz zaten" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklamalarda bulundu. Hükümeti eleştiren Demirtaş, ''Basit bir komployu yapacak yetenekten bile yoksunsunuz. Sizi kendi halinize bıraksak bile kendinizi bitireceksiniz zaten" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Posta
 12ay hediyeli Digiturk Internet kampanyası

21 Tem 2015

Demirtaş'tan çarpıcı sözler

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Suruç'taki saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Demirtaş, "Biraz önce gelen bilgiye göre ölü sayısı 32 oldu" dedi

İşte Demirtaş'ın açıklamasından satır başları: HDP olarak alacağımız tedbirler yürüteceğimiz siyasete dair sizleri bilgilendireceğiz. Çok acı bir olay, insanlık dışı bir katliamla karşı karşıya kaldık. 32 gencimizi öğrencimizi her biri bu ülkenin ayrı bir değeriydi. Bu acı çok büyük fakat ama samimiyetle söyleyeyim katliam sonrası yapılan değerlendirmeler ve partimize dönük saldırılar bu katliam kadar acıdır. Bu katliamı yapanları ulaşmak istediklerinden daha çirkini medya tarafından yapılmaktadır. Parti binalarımızın güvenlik tedbirlerini artıracağız, STK'lar da artırsın, vatandaşlarımız artırsın. IŞİD barbarlarının teröristleri var her yerde. Havuz medyasının en aşağılık seslerin silahlanma çağrısı yaptık diye saldırıyorlar. Bunlar kendi kinlerinde boğulmuş insanlar, yazdıklarının çizdiklerinin farkında değiller. Biliyorum paranızı kim verirse onun düdüğünü çalıyorsunuz. Ne kadar saldırırlarsa saldırsın bu ülkeden huzur içinde yaşayacağız. Bu alçaklara rağmen HDP başaracak.

Kaynak: Posta

8 May 2015

Demirtaş, yeni seçim şarkısı için stüdyoya girdi!



HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin seçim çalışmalarında kullanılmak üzere hazırlanan şarkıyı söylemek için stüdyoya girdi. Kürt sanatçı Diyar ile düet yapan HDP Eş Genel Demirtaş'ın söylediği şarkının bir bölümü, kendisine ait sosyal medya hesabından paylaşıldı. HDP'nin daha önce hazırladığı, 'Bizler HDP, HDP Meclise' seçim şarkısında bağlama çalan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni bir seçim şarkısı için bu kez mikrofona geçti. Kayıt için Kürt sanatçı Diyar ile Diyarbakır'da stüdyoya girerek düet yapan Demirtaş'ın kayıt sırasında oldukça keyifli olduğu görüldü. Stüdyoda yeni kayıt edilen seçim şarkısının bir bölümü, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş tarafından sosyal medya hesabından paylaşıldı. Seçim şarkısının bugün Elazığ mitinginde çalınması bekleniyor. 'BAZEN DE SÖYLÜYOR' 'Sadece bağlama çalmıyor, bazen de söylüyor' başlığı ile paylaşılan ve Demirtaş'ın Türkçe söylediği seçim şarkısının bazı sözleri şöyle: Kara çıldılar beyaza, çalıp durdular namaza Yıkılacaklar bu yaza bu yüzden vururlar saza, Çarpılacaklar bu yaza bu yüzden vururlar saza

6 May 2015

HDP Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim yasaklarını ihlal ettiği gerekçesiyle YSK'ya yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı.Haberin devamı için