ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

21 Ağu 2015

Pkk yine aynı karakola saldırdı!

Pkk, Diyarbakır'da yine aynı karakola saldırarak bir askeri yaraladı.
Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunan Özekli Jandarma Karakolu’na Pkk’lı teröristler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Açılan ilk ateşte 1 asker yaralandı. Askerlerin anında karşılık vermesiyle kısa süreli çatışma yaşandı. Saldırının ardından kaçan Pkk’lıları etkisiz hale getirmek için operasyon başlatıldı. Özekli Jandarma Karakolu’na 12 Ağustos günü uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda uzman çavuş Fatih Gökşen şehit olmuş, 3 asker yaralanmıştı.



Kaynak:DHA

11 Ağu 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş koalisyon açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Koalisyon görüşmeleri için yasal süre olan 45 günü aşan bir esnetme yetkim yok. Başbakan'a görev verdim o da işini yapıyor. (Erken seçim olur mu?) Meclis Başkanı ile görüşerek götürebilirim. Meclis de götürür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necdet Özel'e verilen Devlet Şeref Madalyası sonrası kuliste gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan şunları söyledi:

'CUMHURBAŞKANI YETKİLERİ İÇİNDE KALSIN' TARTIŞMASI 
(Cumhurbaşkanı, kendisi anayasal çizgi içerisinde kalsın) ifadelerini kullananlar, onlar Anayasa’nın içerisinde ne olduğundan haberi yok. Bulundukları konumdan haberleri yok. Onlar önce adresleri öğrenmeleri lazım. Adresleri de bilmiyorlar. Şu anda Sayın Başbakan’a hükümet kurmak üzere görevi verdim. Kendisi çalışmaları sürdürüyor. Şu anda anamuhalefet partisiyle gerek heyetlerin yaptığı görüşmeler var, dün Sayın Başbakan’ın yaptığı görüşme var. Televizyonda izlediğimiz kadarıyla perşembe, cuma tekrar görüşmelerinin olacağını duyduk. Temenni ederim ki hayırlı olur.

"SAYIN BAŞBAKAN MHP İLE DE BİR GÖRÜŞME YAPABİLİR" 
Ama öbür tarafta Milliyetçi Hareket Partisi’nin de yine aynı şekilde heyet temsilcileriyle yaptığı görüşmeler var. Bilemiyorum, belki Sayın Başbakan bu arada onlarla da bir görüşme yapabilir veya yapacaktır. Bunlar şu anda benim tasarrufum içerisinde olan işler değildir. Meclis Başkanımla danışmam gereken, görüşmem gereken anlarda da muhakkak kendisiyle bu konuları tabii ki görüşeceğim. Şu anda da zaten görüşüyorum, görüşürüm. Niye? Ülke kesinlikle hükumetsiz kalmamalı, başsız kalmamalı.

ERKEN SEÇİM OLUR MU? 
Koalisyon görüşmeleri için yasal süre olan 45 günü aşan bir esnetme yetkim yok. Başbakan'a görev verdim o da işini yapıyor. (Erken seçim olur mu?) Meclis Başkanı ile görüşerek götürebilirim. Meclis de götürür.



Kaynak:Posta.com.tr

4 Ağu 2015

Devlet Bahçeli geri adım atmıyor!

MHP lideri Devlet Bahçeli Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Hırsıza hırsız demekten korkmamak ne kadar zorunluysa, şerefsize şerefsiz demek o kadar yüksek ve milli bir sorumluluktur. Şahsen bu sorumluluğu yerine getirmenin huzurunu yaşıyorum." dedi. İşte Bahçeli'nin açıklamaları:

MHP lideri Devlet Bahçeli Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Hırsıza hırsız demekten korkmamak ne kadar zorunluysa, şerefsize şerefsiz demek o kadar yüksek ve milli bir sorumluluktur. Şahsen bu sorumluluğu yerine getirmenin huzurunu yaşıyorum." dedi. İşte Bahçeli'nin açıklamaları:

ŞÖHRET BAŞKA ŞEREF BAMBAŞKA...
Gündemde şeref tartışmalarının revaçta olduğunu izliyor, ipe sapa gelmez yorumları, mesnetsiz söz ve açıklamaları da ibretle takip ediyorum. Şerefi herkes bilir. Bilmek bir şeye sahip olunduğunun delili değildir. Şerefli olmak manevi bir mükâfat, insan varlığının beyannamesidir. Hayatta haklı ve meşru bir gayesi olan, müdafaa edeceği değerleri bulunan herkes için şeref vazgeçilmez bir nimetin doyumsuz lezzetidir. Şeref; kendimize ve çevremize duyduğumuz saygının vicdan, ruh ve münasebette somutlaşmış ve nüfus etmiş insani hal özetidir. Şöhret başka şey, şeref bambaşka bir şeydir. Nitekim şöhret maddi imkanlarla alakalıyken, şeref maneviyatımızın bayraklaşmış simgesidir. Onurla çatallaşan bir hayatın; bencilleşen donuklaşan hissizleşen, milli ve manevi meselelere yabancılaşan bir ömrün şeref sayfası kapalıdır.

90'LARA DÖNÜLMESİN DİYENLER...
Gözyaşlarıyla şehit cenazeleri her gün omuzlardayken; şehitleri hatırlama, duayla yad etme zahmetine girmeyen kim varsa şeref yoksuludur. Sözde demokrasi ve çözüm narkozuyla silahlar sussun, 90’lara dönülmesin, eller tetikten çekilsin diyenler PKK’ya yataklık edenlerdir. Bir dilim ekmek bulamazken, canını bu kutlu vatan için feda eden asil yüreklerin acılarını paylaşmayıp zulme ortak olanlar şeref kaçkınıdır. Boğaza nazır mekanlara, yazlıklara, yalılara, konaklara, villalara çöreklenip PKK’ya özgürlük kılıfı giydirenler milli şereften kopanlardır. Mazlumların feryadını duymak yerine, Kandil-İmralı ve Oslo havarisi kesilerek değerlerine sırt dönenler şerefin karşı kıyısıdır. Şeref için fedakarlık yapmak yerine keyif için şerefe diyen bir avuç kaymak tabaka HDP ve PKK’nın kuyruğuna tutunmakla kaybetmişlerdir. Şeref; yanlışa direnmek, hakkın ve hakikatin yanında durmaktır. Bohem tavırlar, bozuk fıtratlar, basit hevesler şerefle bağdaşmaz. Şerefi olan için bayrak namus, vatan sevda, millet mukaddes bir emanet, ecdat el üstünde tutulması gereken hatıralar toplamının eseridir.

HIRSIZA HIRSIZ DEMEKTEN KORKMAMAK NE KADAR ZORUNLUYSA...
Hırsıza hırsız demekten korkmamak ne kadar zorunluysa, şerefsize şerefsiz demek o kadar yüksek ve milli bir sorumluluktur. Şahsen bu sorumluluğu yerine getirmenin huzurunu yaşıyorum. Şeref bir isim değil, bir kıymettir. Bu kıymeti ne akili anlar, ne kötü adamı bilir, ne de yattığı yerden Kandil özlemi çekenler anlar.

SON OLSUN İSTİYORUM AMA...
Bakın, bugün dört şehit verdik. Dört eve ateş düştü. Dört ocak karalar bağladı. Katillere ve destekçilerine şerefsiz demeyelim de ne diyelim? Kan döken, uyuyan evlatlarımıza kurşun sıkan, eşinin ve çocuğunun yanında askerlerimizi katledene tek kelimeyle şerefsiz denir. Aziz şehitlerimize rahmet niyaz ediyorum Kederli ailelerine ve milletimize bağşağlığı diliyorum. Son olsun istiyorum ama cani boş durmaz ki! SABREDİN" Biraz daha sabredin, biraz daha bekleyin; umutlu yarınlar önümüzdedir. Büyük ozanımız Yunus ne güzel de söylemiş: “Sabır gözetsin devlet dileyenler, bil ki Hak, sabredenlerle beraber.” “Sabırla halin güzel olur gayet, gelir sabreden Hak’tan inayet.”



Kaynak:Posta.com.tr

2 Ağu 2015

Tunceli Valiliği'ndan flaş karar!

Tunceli Valiliği, il merkezinde 7 bölgeyi, Ovacık ve Nazımiye ilçelerinde 2 bölgeyi, Çemişgezek, Hozat, Mazgirt ilçelerinde ise birer bölgeyi özel güvenlik bölgesi ilan etti.
Tunceli Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, özel güvenlik bölgesi ilan edilen 14 bölgeye bölgelere 4-19 Ağustos tarihleri arasında sivillerin hiç bir şekilde girmemesi istendi. PKK'lılar tarafından Tunceli ile Pülümür İlçesi arasındaki Alacık Köyü yakınlarında yapılan PKK mezarlığı ve çevresindeki bölgelerin de özel güvenlik bölgesi kapsamında yer aldığı belirtildi. Özel güvenlik bölgesinin neden ilan edildiği, 3 madde halinde dile getirilen Valilik açıklamasının ilk 2 maddesinde, "Tunceli ili sınırları içinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü ve diğer terör örgütlerinin son zamanlarda yapmış oldukları terör ve yıldırma eylemleri, ilimizin sosyal ve ekonomik gelişmesini de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu eylemler neticesinde vatandaşlarımız, ekonomik, sosyal faaliyetlerini yürütme ve seyahat etme haklarını kullanmaktan mahrum kalmıştır. Günlük hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarımız büyük mağduriyet yaşamaktadırlar. Tunceli Valiliğimiz, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, devletimizin ve milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla; bölgesinde emniyet ve asayiş temin etmek için ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbiri almaktadır" denildi. Valilik Açıklamasındaki 3'üncü maddede ise, Tunceli il merkezi ve ilçelerde özel güvenlik bölgesi ilan edilen bölgeler; maddeler halinde şu şekilde sıralandı. Bu tedbirler kapsamında, 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun 32/A maddesi gereğince; il merkez sınırlarında bulunan; 1) Kutu Deresi (Doğuda Karasakal Dağları, güneydoğuda Gökçek Köyü ve Gökçek J.Krk.K.lığı, batıda Karasakal Dağları, Kuzeyde Zordağı ve Karasakal Dağları arasında kalan alan), 2) Bali Deresi (Batıda Mehmetköy Mahallesi ve Karman Mahallesi, güneyde Kuluk Tepe ve Korgun Mahallesi, doğuda Darıca Mahallesi ve Gem Tepesi Sırtları, Kuzeyinde Karaoğlan Dağı arasında kalan alan), 3) Hozmerik (Güneydoğuda Gökçek, batıda 2099 Rakımlı Tepe, kuzeyde 2778 Rakımlı Tepe arasında kalan alan 4) Kurutlu (Güneydoğuda Eski Rubayık Mahallesi ve Atatürk Mahallesi, doğuda Değirik Mahallesi ve Pullusur Mahallesi, kuzeyde Çalkıran Köyü ve Çiçekli Mahallesi arasında kalan alan 5) Gözlek-Sepertek (Kuzeyde Ağırbaşak Mahallesi ve Top Tepe, güneyde Avcılar Mahallesi, Taşıtlı Mahallesi, Kırcık Tepe, batıda Çamyan Mahallesi, doğuda Gülbahçe Tepe arasında kalan alan 6) Mezarlık Bölgesi (Doğuda İçören Mahallesi, kuzeyde Hopik Yaylası, güneybatıda Meryem Dağı, batıda Zor Dağı, güneyde Yanık Mahallesi arasında kalan alan 7) Laç Deresi (Güneyde Çıralı Mahallesi, batıda Peter Mahallesi ve Munzur Çayı)

OVACIK İLÇESİ SINIRLARINDA BULUNAN; 
1) Karadere (Kuzeyde Burnak, batıda Esen Mahallesi, güneyde Kale Tepe, doğuda Kepir Yaylası arasında kalan alan), 2) Sal Deresi/Piskik Taşı Tepe (Doğuda Sultanbaba Tepe, Kurun Yaylası, batıda Kavaklık Tepe, güneybatıda Sarımsakbaşı Mağarası arasında kalan alan) Çemişgezek ve Hozat ilçeleri sınırlarında bulunan Aliboğazı (Batıda Balıyurdu Tepe ve Karabaş Tepe, güneyde Bozan, kuzeyde Kozluca, doğuda Yenibaş Mahallesi arasında kalan alan Hozat İlçesi sınırlarında bulunan Kinzir Ormanları (Doğuda Karaçavuş Mahallesi, batıda Gürgürbaba Tepe, kuzeyde Bilkan Mahallesi ve esenler Mahallesi, güneyde Bayram Mahallesi ve Kızılziyaret Tepe arasında kalan alan)

NAZIMİYE İLÇESİ SINIRLARINDA BULUNAN; 
1) Dokuzkayalar (Batıda Ulaşlı Mahallesi, güneyde Daşıdağı Tepe, doğuda Arpaçukuru Mahallesi, kuzeyde Eğribalen Mahallesi, Darboğaz Sırtı arasında kalan alan) 2) Kayalı Tepe (Doğuda Büyükyurt (Hakis) Köyü ve Acılar Mahallesi, batıda Köklüce Mahallesi ve Taht Mahallesi, kuzeyde İçören Mahallesi, güneyde Tavuklu Mahallesi arasında kalan alan)

MAZGİRT İLÇESİ 
Şişik Ormanları (Doğuda Yarış mahallesi, batıda Görüken Tepe, kuzeyde Soltepe ve Sulul Dere, güneyde Ziletur Tepe ve Dallıbel arasında kalan alan) bölgeleri, 04-19 Ağustos 2015 tarihleri arasında "Özel Güvenlik Bölgesi" ilan edilmiş olup vatandaşlarımızın yukarıda belirtilen bölgelere sivillerin girmesi yasaklanmıştır.


Kaynak:Milliyet.com.tr

1 Ağu 2015

Dışişleri Bakanlığı'ndan flaş açıklama


Dışişleri Bakanlığı, PKK'ya yapılan hava saldırılarında sivil kayıplar olduğu iddialarıyla ilgili açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle: "PKK terör örgütünün lojistik ve koordinasyon amaçlarıyla kullandığı Zergele kampına yönelik gerçekleştirilen hava harekâtı sırasında PKK kayıplarının yanısıra sivil kayıplar da meydana geldiği yönündeki haberler üzüntüyle karşılanmış ve haberlerde ileri sürülen iddialar hakkında inceleme ve araştırma başlatılmıştır"




Kaynak:Posta

30 Tem 2015

Demirtaş'a soruşturma açıldı!

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen yıl 6-8 Ekim'de yaşanan olaylarla ilgili HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı.

Alınan bilgiye göre, Demirtaş hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun "Kamu Barışına Karşı İşlenen Suçlar" bölümündeki 214/2. maddesinde "Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, tahrik etmek" suçundan soruşturma yürütülüyor. Başsavcılık, soruşturmada Selahattin Demirtaş'ın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna karar verirse, Anayasanın 83. maddesine istinaden, "Dokunulmazlığının kaldırılması" talebinde bulunacak. Hazırlanacak fezleke, TBMM Başkanlığı'na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilecek. Demirtaş hakkında dava açılırsa, 24 yıla kadar hapsi istenecek.

6-8 Ekim olayları 
HDP'nin 6 Ekim'de, DAEŞ'in Kobani'ye (Ayn el Arap) yönelik saldırıları bahane edilerek yaptığı çağrının ardından 35 ilde izinsiz gösteriler yapılmıştı. 6 Ekim'de HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da olağan toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani'dir" ifadelerine yer verilmişti. Olaylar sırasında 33 kişi hayatını kaybetmiş, 2 polis şehit olmuş, 221 vatandaş ile 139 polis ise yaralanmıştı. Gösterilerde 25 kaymakamlık binası, 67'si emniyet, 29'u siyasi parti, 212'si okul olmak üzere bin 113 bina da hasar görmüştü. Şiddet eylemlerinde özel, belediye, ambulanslar ve polis araçları yakılmış ve toplamda bin 177 araç kullanılamaz hale gelmişti.

Kaynak:Milliyet

Devlet Bahçeli'den terör açıklaması!

Bahçeli'den 'terör' açıklaması : Türk milleti güçlüdür, bunun altından mutlaka kalkacaktır.

"Terör olayları ile ilgili olarak Türk milleti güçlüdür, bunun altından mutlaka kalkacaktır, terörü yerle bir edecektir. Milletimizin arzuları terör belasından Türkiye'yi kurtaracaktır." HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için yaptıkları başvuru ile ilgili ise "Kimse kalkıp kahramanlık yapmasın. Günü geldiğinde dokunulmazlık Meclis'e geldiğinde MHP ne yapacağını bilir" "Özellikle CHP'ye sesleniyorum, HDP özentili milletvekillerinin tahrikinden kurtulmalıdır"

Kaynak:Posta

25 Tem 2015

HDP'den flaş açıklama!

 Türkiyenin yeni arkadaşlık sitesi
Halkların Demokrası Partisi (HDP), IŞİD ve PKK'yı hedef alan hava hareketları ve operasyonlar hakkında bir açıklama yaptı.


HDP'nin resmi internet sitesinde yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: 24 Temmuz itibariyle Türkiye sonu belirsiz bir sürece itildi. AKP Hükümeti, devlet kurumları ve ordu, çözüm ve barış sürecini, çatışmasızlık adı altındaki fiili ateşkesi ne yazık ki sona erdiren adımları attı.

SIKINTILI GEÇECEĞİNİN GÖSTERGESİ
Yavaş yavaş bütün illere yayılan, partimizi ve bileşenlerini kapsayan siyasal gözaltılar, Kürdistan Federal Bölgesi’ne yönelik ağır bombardıman, İstanbul’da Barış Bloku’nun düzenlediği "Büyük Barış Mitingi"nin sudan gerekçelerle yasaklanması, çeşitli basın ve iletişim kuruluşlarına yönelik engellemeler, Eğitim Sen başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yapılan polis baskınları önümüzdeki günlerin Türkiye toplumu açısından son derece sıkıntılı geçeceğinin ilk göstergeleridir.

ÇATIŞMALI ORTAMA HAZIN HALE GETİRDİLER
24 Temmuz itibariyle Cumhurbaşkanı ve AKP, bir erken seçime kadar ülke yönetimini güvenlik politikaları üzerinden, ordu ve Emniyet aracılığıyla yürütme anlayışını devreye koydular. Cumhurbaşkanı ve AKP, günlerdir yarattıkları psikolojik ve politik zeminle bu yeni dönemi hazırladılar. Kendi medyaları üzerinden başlattıkları psikolojik operasyonla toplumu çatışmalı ortama hazır hale getirdiler. Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son yıllardaki Türkiye-Ortadoğu politikaları, toplumdaki barış, çözüm ve huzur beklentilerine vurulmuş çok ağır darbeler yaratmıştır. Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin, yeni uygulamalarla 24 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye verecekleri zararlar da tamir edilemez yaralara yol açacaktır. Girilen yol, çözüme ve barışa yönelme imkanlarını kesinlikle tahrip edecek, ağır bir toplumsal maliyet yaratacaktır.

HAYIRLI BİR SONUCA VARMA İHTİMALI YOKTUR
Bir kez daha ve güçlü bir biçimde, Türkiye’nin barışa ve çözüme ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz. Toplumsal, tarihsel ve siyasal sorunlarımızın çözümü karşılıklı diyalog, müzakere ve demokrasinin geliştirilmesiyle mümkündür. Şiddet sarmalının büyütülmesi ve sürdürülmesi hiçbir taraf ve toplumun hiçbir kesimi için kalıcı, demokratik ve eşitlikçi bir çözümün yaratılmasına hizmet etmeyecektir. Türkiye, geleceği bakımından çok önemli bir kavşaktadır. Erdoğan-Davutoğlu ikilisi tarafından ilan edilen yeni dönem politikalarının ve uygulamalarının "hayırlı" bir sonuca varma ihtimali yoktur. Türkiye toplumunun geleceği, MİT’in koordinasyonunda, Emniyet’in içte, ordunun da dışta sürdüreceği operasyonlara teslim edilemez. Meclis’teki çoğunluğunu kaybeden ve ölünceye kadar Türkiye’yi "tek adam" olarak yönetme hayali yıkılan Erdoğan’ın hazırladığı şiddet ortamının sınırları yoktur. Hedefi, ona eski gücünü geri verecek bir yeniden seçimin kurgusunu yapmaktır. Koalisyon kurulmasını imkansızlaştırarak, seçim yenileninceye kadar tek başına iktidarda kalma planı da ülkeyi felakete sürükleme planıdır.

ÜLKEYİ YAKMA PLANIDIR
"Terörle kapsamlı bir mücadele içerisine girdiği" izlenimi uyandırarak, milliyetçi ve militarist bir iklim yaratarak yeniden seçimle tek parti iktidarına geçişin sağlanması planı, iktidar için ülkeyi yakma planıdır. Erdoğan-AKP iktidarının, Kürt halkına yönelik mücadeleyi, IŞİD’le mücadelenin içine sokması asla kabul edilemez. Askeri saldırılar ve bombalamalar, siyasal gözaltı operasyonları ve baskılar bir an önce durdurulmalıdır. Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur. Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan ve sorumluluk sahibi tüm yurttaşlarımıza bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bugün susma ve bekleme günü değildir. İzledikleri politikalarla Türkiye’yi adım adım büyük bir çatışmanın içerisine sürükleyen Cumhurbaşkanı ve AKP’nin yaklaşımlarını kaygı ve endişe içinde izlemekle yetinemeyiz. Gelin hep birlikte barış, çözüm, adalet, demokrasi ve müzakere mücadelesini güçlendirelim. Kaybedilen her dakika atılacak adımların biraz daha zorlaşmasına yol açacaktır.

Kaynak:Posta
 12ay hediyeli Digiturk Internet kampanyası

21 May 2015

Ford Otosan'dan flaş açıklama!

Ford Otosan'da bugün saat 16.00'dan itibaren 16.00-24.00 vardiasıyla yeniden üretime başlanacağı duyuruldu!

Türk Metal İş Sendikası'nın Bursa'daki Bosh işçileriyle yaptığı sözleşme sonrası aynı hakları isteyen Renault fabrikası çalışanları iş bırakma eylemi başlatmıştı. Eyleme bir süre sonra TOFAŞ işçileri de katılmıştı. Yan sanayi firmalarının da katıldığı eylem dalga dalga büyümüş ve bir çok oto yan sanayi firması da iş bırakmıştı. Bugün ilk olarak Coşkundeniz firması işçileri iş başı yaptı.

REUTERS DUYURDU

Öğleden sonra da Ford Otosan'dan flaş bir açıklama geldi. Ford Otosan'da bugün saat 16.00'dan itibaren 16.00-24.00 vardiasıyla yeniden üretime başlanacağı duyuruldu. Reuters haberi şirket yetkililerine dayandırdı.

KAP'A AÇIKLAMA YAPMIŞLARDI

 Şirket dün yaptığı açıklamada, "Şirketin bu sabah KAP'a yaptığı açıklamada, "Bursa ilinde otomotiv yan sanayinde faaliyet gösteren bazı şirketlerde gerçekleşen işçi eylemleri Kocaeli'nde yer alan Gölcük ve Yeniköy fabrikalarımızın parça ikmalinde kesintiye yol açmıştır. Yaşanan parça tedarik problemi sebebiyle, Gölcük ve Yeniköy fabrikalarımızda üretim faaliyetlerine 20 Mayıs 2015 Çarşamba gününden itibaren geçici süreyle ara verilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak:Posta

28 Nis 2015

Kıvanç Tatlıtuğ'dan GQ dergisine bomba açıklama!


Uzun süredir ekrandan uzak olan Kıvanç Tatlıtuğ GQ Türkiye dergisi'nin Mayıs sayısına kapak oldu. Haberin devamı için  




Kaynak:Acunn