ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

14 Oca 2016

Tarkan'ın Müstakbel Eşi Pınar Dilek, Sosyal Medya Hesaplarını Kapattı!

Tarkan'ın sevgilisi Pınar Dilek, kimsenin kendine ulaşmasını istemediği için tüm sosyal medya hesaplarını kapatarak işini sağlama aldı.

Son günlerin en konuşulan haberlerden biri de Tarkan'ın Pınar Dilek adında genç bir kadınla yeni yılda evleneceği oldu. Hal böyle olunca sanatçının hayranları da ortaya çıkan bilgiler ışığında internetten Tarkan'ın sevgilisini bulmak için kolları sıvadı.

TÜM HESAPLARINI KAPATTI

Pınar Dilek ise adının gazetelerde çıktıktan sonra durumun böyle olacağını bildiği için tedbiri elden bırakmadı. Pınar Dilek, gazetelerde adının çıktığı gün kendi adına kayıtlı olan tüm sosyal medya hesaplarını kapattı.

ESKİ FOTOĞRAFI ORTAYA ÇIKTI

Göz önünde olmak istemeyen gelin adayının bunları yapması birlikte görüntülerinin ortaya çıkmasına engel olamadı. Çünkü daha önce Tarkan hayranı olduğunu öğrenilen Pınar Dilek'in Megastar'dan imza alırken çekilen karesi basında yer aldı.


12 Oca 2016

Kediciklerin, En Çok Beğenilen Program Olmasının Sırrı Çözüldü!


RTÜK'ün vatandaş bildirimleri raporunda en beğenilen program seçilen 'Adnan Oktar ile Sohbetler'e oy verenlerin aynı IP numaralarından farklı isimleri kullandığı ortaya çıktı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), 5 Ocak 2015 tarihli vatandaş bildirimleri raporuna göre kurum çağrı hattı, web sayfası ve RTÜK mobil aracılığı toplam 622 bildirim yapıldı.

KEDİCİKLER AÇIK ARA BİRİNCİ SEÇİLDİ

Rapora göre, "en beğenilen program", Adnan Oktar'ın sahibi olduğu A9 televizyonunda kamuoyunda "Kedicikler" olarak bilinen kadınlarla gerçekleştirilen "Adnan Oktar ile Sohbetler" adlı program en beğenilen yayın seçildi. Böylece dekolte giysileri ve hareketleriyle dikkat çeken "Kedicikler", beğeni rekoru kırmış oldu. Rapora göre 622 başvurudan 317'si beğeni düşüncesini dile getirirken, bunların 275'ini "Kedicikler"in bulunduğu program aldı.

ORGANİZE OLMUŞLAR

A9 kanalına ait 20 Kasım 2015 ila 7 Ocak 2016 tarihleri arasındaki vatandaşların "beğeni" bildirimlerini geriye dönük incelemeye alan RTÜK'ün Kamuoyu, Yayın araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanlığı hazırladığı raporda şok gerçeğe yer verdi. Raporda, "Kedicikler" için yapılan beğeni başvuruları için "aynı IP numaralarından farklı isimlerle başvuru yapıldığı" ifadesi yer aldı.

10 Oca 2016

Elçin Sangu'ya şok tehdit!


Oyuncu Elçin Sangu, internet üzerinde tehdit edildiğini söyleyerek savcılığa başvurdu.

Kiralık Aşk dizisinin gözde oyuncusu Elçin Sangu, internet üzerinde tehdit edildiğini söyleyerek savcılığa başvurdu.

Savcılık, tehdidin atıldığı bilgisayarın IP numarası için Amerika'dan yardım istedi.

Amerika bilgi vermeyi reddetti, savcılık da zorunlu olarak dosyayı kapattı.



Posta.com.tr

8 Oca 2016

Sosha Makani bu fotoğrafı paylaştı ve tutuklandı!


İranlı futbolcu Sosha Makani, İran yasalarına göre giyinmeyen kadınlarla fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığı için tutuklandı.

İran Milli Takımı'nda da forma giyen 29 yaşındaki kaleci Sosha Makani,İran yasalarına gören giyinmeyen kadınlarla fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaştığı için 4 Ocak'ta tutuklandı.

Makani'yi dava eden kişi şikayetini geri aldığını söylese de, futbolcunun Toplumda ahlaksızlık ve fuhuş yayılmasına neden olabilecek fotoğraflar paylaştığı' için cezaevinde kalacağı açıklandı.

Milliyet'in haberine göre 29 yaşındaki kalecinin avukatı, müvekkilinin hesabının hacklendiğini ve Makani'den habersiz paylaşım yapıldığını savundu.

Söz konusu fotoğraflarda Makani'nin 3 kadınla birlikte yan yana durduğu ve bir fotoğrafta da el ele tutuştuğu görülüyor. Kadınlardan birinin Makani'nin nişanlısı olduğu belirtildi. Sosha Makani'nin tutukluluğuna insan hakları savunucuları büyük tepki gösterdi ve serbest bırakılması için protestolarda bulundu.

4 Oca 2016

Ünlü Modelin Hamilelik Pozu Nefes Kesti!


Güzel model Chrissy Teigen'ın Instagram'dan paylaştığı hamilelik pozu beğeni ve yorum rekoru kırdı. Teigen'ın cesur paylaşımı deyim yerindeyse nefes kesti.

Geçen yılın sonunda ilk bebeğine hamile olduğunu duyuran model Chrissy Teigen'in artık göbeği oldukça belirgin bir hal aldı.

"HAMİLELİĞİMİN EN SIKICI DÖNEMİNDEYİM"


30 yaşındaki model hamileliğin en sıkıcı döneminde olduğunu söyledi. Bebeğinin boyunu söylerken meyvelerden örnek verilmesinden artık bıktığını belirtti. Sosyal medyadan paylaştığı fotoğrafın altına "Şu an bir ananas mı taşıyorum? Biz kadınlar manav değiliz" notunu düştü. Kocası şarkıcı John Legend ise eşi hamile kaldığından beri oldukça mutlu.

Güzel modelin cesur paylaşımı nefes kesti.















Haberler.com

3 Oca 2016

Alp Kırşan İlk Kez Bebeğinin Yüzünü Gösterdi!


Kırşan ve oyuncu eşi Zeynep Dörtkardeşler, çocuklarının karelerini ilk kez paylaştı. Ünlü oyuncunun paylaşımı kısa sürede beğeni rekoru kırdı.

Geçtiğimiz yıl nikah masasına oturan Alp Kırşan ve oyuncu eşi Zeynep Dörtkardeşler, geçtiğimiz haftalarda bir erkek çocuk sahibi olmuştu. Ünlü sunucu Alp Kırşan eşi, yeni dünyaya gelen bebeği ve ailesiyle Instagram'dan yılbaşı pozu verdi.

"KALBİ BİZİMLE OLAN HERKESE İYİ SENELER"

Çiçeği burnunda baba Kırşan fotoğrafı "Benim ailemden size Nice saglikli, birlikte, mutlu yillara. Baris dolu, sevgi dolu, savassiz bir yil olmasi dileklerimizle, kalbi bizimle olan herkese iyi seneler.." notuyla paylaştı.

 

Gonca Vuslateri, Sessiz Sedasız Evlendi!


Bir süredir Edip Burak Ertoğan ile birlikte olan Gonca Vuslateri, Facebook'taki ilişki durumunu evli olarak değiştirip mutluluğunu dostlarıyla paylaştı.

2016 yılının ilk magazin bombası Gonca Vuslateri'nden geldi. "Yalan Dünya" dizisiyle adını duyuran Gonca Vuslateri, sosyal medya hesabından evlendiğini ilan etti. mutluluğunu dostlarıyla paylaştı.Ünlü oyuncunun bir süredir birlikte olduğu ses mühendisi Edip Burak Ertoğan, önceki gün Facebook hesabından ilişki durumunu Gonca Vuslateri ile "evlendi" olarak güncelledi. Ünlü oyuncunun sayfasında da görülen bu güncelleme yüzlerce beğeni aldı. Oyuncunun dostları çifti tebrik edip mutluluk dileğinde bulundu.

5-6 KİŞİLİK KUTLAMA



Yılbaşı tatili için Phuket'te giden aşıkların burada 31 Aralık gecesi gizlice evlendiği öğrenildi. Vuslateri, "Evet, evlendim. Ortada bir ton negatif mevzu varken düğün yapmayacağımı söyledim. Mutluluğu yaşamayı feda edeyim ama kendim mutlu olayım. İstanbul'a dönünce 5-6 kişinin katılacağı sade bir kutlama yapacağım. Kutlama Atilla Özdemiroğlu'nun dizinin dibinde olacak" diye konuştu.

"HİÇBİR TÜRK'TEN ÇOCUK YAPMAM"

2015'te Seninle Dergisi'nin Mayıs sayısına konuşan Gonca Vuslateri, erkekler ve ilişkilerle ilgili düşüncelerini dile getirdi. Gerçek aşkı hiç yaşamadığını ve Türk erkeklerinden uzak durduğunu söyleyen Vuslateri, şunları söylemiştii:

"Ben aşık olamıyorum, beceremiyorum. Çok da güzel bunu itiraf ettiğim bir ilişkim var. Tatlı Amerikalı bir manita. Çok mutluyuz. Ne özel hayatıma, ne oyunculuğuma karışıyor. Hep aşk hayatımda bir şeyler yazılıyor ama benim son 5-6 sevgiliam hep ABD'liydi. Sanki Amerikan kasabasında sıradan bir kız gibi yaşıyorum aşk hayatımı. Hiç ama hiçbir Türk'ten çocuk yapmayı düşünmüyorum. Bütün yakın arkadaşlarım Türk erkeği ama kalbimi kıran ırka bir daha dönesim yok. Alkol, kadın, zenginlik, ukalalık. Bana bunun olmadığı bir Türk erkeği gösterebilir misin? Bakma Türk erkeği de beni istemez, aman bu deli der."

2 Oca 2016

Asena, Bir Gecede Beş Sahne Aldı!

Ünlü oryantal Asena Belçika'da bir gecede 5 kulüpte dans ederek rekor kırdı. Her kulüp için ayrı bir kostüm giyen Asena, toplam 50 bin TL kazandı.


Asena televizyonlarda kendisini göremeyen hayranlarını canlı güzelliği ve zerafetiyle adete şaşkına çevirdi.

AYNI GECEDE BEŞ MEKAN

Her yıl değişik yerlerde yeni yılı kutlayan güzel dansçı bu yıl yurt dışında aynı gecede 5 mekana çıkarak bir rekora daha imzasını attı. Asena "2016'ya kazançlı girdim hayatımda da her şey yolunda" dedi.

740 KİŞİYLE FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ

Hayatını dansa adayan Asena kostümleri ve performansıyla herkesi şoke etti. Büyük izdihamın yaşandığı sahnelerinde 40 dakika sahnede kalan Asena, her sahnede bir saatten fazla fotoğraf çektirerek toplam sabaha karşı yaklaşık 740 kişiyle de fotoğraf çektirmiş oldu.


1 Oca 2016

Ünlü Şarkıcı Rita Ora, Yeni Yıla Plajda Girecek!

Kara kış ona uğramadı! İngiliz şarkıcı Rita Ora, yılbaşı tatili için Miami'yi tercih etti. 25 yaşındaki yıldız, önceki gün plajda renkli mayokinisiyle dikkat çekti.

Noel tatilinde Karayipler, Miami ve Barbados gibi bölgelerde güneşin ve denizin tadını çıkaran ünlü yıldızlar, 2016'yı da yüzerek karşılayacak.


Bir sonraki sayfaya geçmek için tıklayın.

16 Ara 2015

Tuğba Özay'dan travesti arkadaşı için duygusal paylaşım!


İzmir'in Kınık'ta dün bir trafik kazasında ölen travesti İsmail Koray Erkan'ın modacı olduğu, cinsel kimliğini değiştirmek istemesi üzerine yalnız kaldığı, bu nedenle, Bergama'daki bir müzikholde çalışmaya başladığı ortaya çıktı. Erkan'ın arkadaşlarından ünlü model Tuğba Özay ise, Facebookta duygusal bir paylaşım yaptı.

Kaza, geçen pazartesi günü saat 06.30 sıralarında, Bergama- Soma Karayolu’nun 12’inci kilometresinde meydana geldi. Bergama’nın Ayaskent Mahallesi’nde bulunan müzikholde eğlenen Serdar Çınar (27) ve Mustafa Hızlı (27), mekanda garson olarak çalışan iki kişiyi eve bırakmak için yola çıktı.

Manisa’nın Soma İlçesi’nde oturan kadın garsonu eve bırakan iki arkadaş, ardından Hızlı’nın yönetimindeki otomobille Bergama’ya yol alırken kaza yaptı. Çınar ve Hızlı kazada yaralanırken, üzerinden 2002’de ölen kızkardeşinin kimliği çıkan ve travesti olduğu anlaşılan ’Deniz’ takma adlı İsmail Koray Erkan öldü.

Erkan’ın cenazesi, dün yakınlarınca teslim alınarak İstanbul’a götürüldü. İkindi vakti kılınan namazın ardından Maltepe Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye ailesi ve arkadaşları katıldı.

TUĞBA ÖZAY BU MESAJI PAYLAŞTI



Travesti Deniz’in ölümü sonrası hayatıyla ilgili ortaya çıkanlar üzdü. Modacı olduğu, cinsel kimliğini değiştirmek istemesi üzerine yalnız kaldığı, bu nedenle Bergama’daki bir müzikholde çalışmaya başladığı belirtilen Deniz’in bazı arkadaşlarınca reddedilmesi nedeniyle intihara kalkıştığı da belirtildi.
 

Geçen yıla kadar kıyafet tasarlayan travesti Deniz’in ameliyat parası biriktirmek için çalıştığı ifade edildi. Travesti Deniz’in arkadaşlarından ünlü model Tuğba Özay, sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki hesabından duygu dolu bir paylaşımda bulundu. Ünlü manken bir zamanlar birlikte çalıştığı modacısı travesti Deniz ile birlikte çekilmiş fotoğrafı paylaşıp, duygularını şu sözlerle anlattı: "Canım kardeşim, Koraycığım şimdi aldım korkunç haberi. Çok ama çok üzgünüm. Hep yarım kaldın be gülüm. Hep koştun hayallerinin peşinden. O bıcır bıcır sesin, Tuğba ablacığım deyişlerin kulaklarımda çınlıyor şu an. Meğer ne çok sevmişim seni. Gittiğini duyunca daha iyi anladım belki de. Hep sonradan gelmiyor mu zaten aklımıza.

Daha gencecik yaşında. Mücadelelerine hep tanık oldum. Attığın birçok adımda, başarılarında hep yanında oldum. İyi ki de olmuşum. Kerpe’de geçirdiğimiz o birkaç gün ne gülmüştük. Benim yanımda hep mutluydun bunu biliyordum kardeşim. Onca sıkıntılar, üzüntüler, çelişkiler yaşadın. Sana ait olmadığını düşündüğün, öyle hissettiğin bedeninin içinde çok gelgitlerin oldu. Ve sonunda belki de birçoklarımızı şok eden başka bir görünüme kavuştun. Şu kısacık ömründe hep zorları yaşadın be Koray. Sana en çok da kendini güçsüz hissedip intihar girişiminde bulunduğun gün kızmıştım. Haberi alır almaz seni aramış çok uzun bir konuşma yapmıştım sana.

Dirençli olman gerektiğini defalarca söyledim belki de. Bana sözler verdin o konuşmamızda. Yeniden hayata sarılacaktın. Sen sarıldın da bu kez de hayat sana sarılmamış be çocuk. Çok üzgünüm. Işıklar içinde uyu. Seni daima o şen kahkahalarla çınlattığımız ormandaki saflığınla anımsayacağım. Hepimiz seni çok sevdik."



Cevdet ŞEN / DHA

6 Ara 2015

Irak Savunma Bakanı'ndan Türk askerleriyle ilgili flaş açıklama!


Irak'ta eski Musul valisi Etil El Nuceyfi, Türk askerinin eğitim amacıyla Musul'a gelmesinin Başbakan Hayder El İbadi ve parlamento başkanı Selim El Cuburi'nin haberi doğrultusunda gerçekleştiğini belirtti. Öte yandan Irak Savunma Bakanı ise yaptığı açıklamada Irak'ın Türk askerlerinin gelişinden haberleri olmadığını söyledi.

Eski Musul valisi Etil El Nüceyfi sosyal medyada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Başbakan Hayder El İbadi, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldiğinde, Türk askerinin eğitim amacıyla Musul'a gelmeleri için talepte bulunduğunu açıklamıştı. Başbakan El İbadi'nin Türkiye'ye bulunduğu talep doğrultusunda Ankara Bağdat havaalanına askeri mühimmat göndermişti. Aynı doğrultuda Ankara, sekiz aydan beri Zelikan kampında Musullulardan oluşan gönüllü Haşd El Vatani'ye eğitim vermek için eğitmenlerini bu kampa gönderdi."

Eski Musul valisi Etil El Nüceyfi, resmi bir unvana sahip olmaması nedeniyle bir Musullu vatandaş olarak "Türkiye devletinin Irak'a sunduğu destek karşısında memnuniyetimizi dile getirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

IRAK SAVUNMA BAKANI: "IRAK'IN BİLGİSİ YOKTU"

Konuyla ilgili Irak Savunma Bakanı'ndan da önemli açıklamalar geldi.

Halid el Obeydi, "Türk mevkidaşım bana Kuzey Irak'a giren askerlerin askeri eğitim verenleri korumak için gönderildiğini söyledi ancak bu askerlerin sayısı böyle bir işlem için çok fazla" ifadelerini kullanırken bu hamleden Irak hükümetinin bir bilgisi olmadığının altını çizdi.

Bakan, Türkiye'den askerleri çekmesini talep ettiğini de duyurdu.

Israil'in en seksi askeri!



İsrail ordusunda askerken Facebook’ta keşfedilen 21 yaşındaki model Shlomit Malka, Türkiye’ye geldi.

26 Eki 2015

Sahte profille tacize 11 yıl hapis!


Antalya'da 16 yaşındaki bir gence ait fotoğrafı profiline koyarak Facebook'ta tanıştığı 12 yaşındaki kız çocuğu M.Ş.'ye apartmanın bodrum katında cinsel saldırıda bulunan evli ve iki çocuk babası 38 yaşındaki Ali G., 11 yıl 2 ay hapse mahkum edildi.

Antalya’da bir otelde garson olarak çalışan Ali G., Facebook’ta ’Berk Onat’ adıyla sahte hesap açtı. Profiline fiziği düzgün bir gencin fotoğrafını koyan Ali G., yaşının da 16 olduğunu yazdı. Ali G., daha sonra sahte profilli hesaptan ortaokul öğrencisi M.Ş.’ye arkadaşlık isteği gönderdi. M.Ş.’nin arkadaşlık isteğini kabul etmesi üzerine ikili facebook üzerinden yazışmaya başladı. ’Berk Onat’ adıyla yazışan Ali G., bir süre sonra M.Ş.’ye kendisiyle sevgili olmak istediğini yazdı. Bu teklifi kabul eden M.Ş., sanal ortamda tanıdığı kişiyle flört etmeye başladı. İlerleyen dönemlerde Ali G., cinsel organının fotoğrafını çekerek M.Ş.’ye gönderdi. Ardından M.Ş.’den çıplak fotoğraflarını istedi. Bu isteği kabul etmeyen M.Ş., tehdit üzerine çıplak fotoğraflarını Facebook üzerinden gönderdi.

ÇIPLAK FOTOĞRAFLARLA TEHDİT ETTİ

Fotoğrafları alan Ali G., M.Ş. ile buluşmak istediğini yazarak evinin adresini aldı. M.Ş.’nin oturduğu apartmana giden Ali G., kendisini Berk Onat’ın dayısı olarak tanıttı. M.Ş.’ye, Berk’le yazışmalarını ailesinin gördüğünü ve kendisini dövdüklerini anlatan Ali G., küçük kıza çıplak fotoğraflarının da kendisinde olduğunu söyledi. M.Ş.’yi fotoğraflarını ailesine vermekle tehdit eden Ali G., "Eğer göğüslerini ellememe izin verirsen fotoğrafları göstermem" dedi.

ANNESİNE ANLATTI, YAKALANDI

Korkudan Ali G.’nin isteğini kabul eden M.Ş., oturdukları apartmanın boşluğuna indi. Eliyle küçük kızı taciz eden, daha da ileri gidip apartmanın deposuna indirmek isteyen Ali G., M.Ş’yi elinden tutup sürüklemeye başladı. Direnen M.Ş., elini çimdikleyerek Ali G.’den kurtularak kaçtı. Ardından Ali G. de binadan çıkarak kaçtı. M.Ş.nin durumu annesine anlatması üzerine ailesi polis merkezine giderek, kendisini ’Berk Onat’ olarak tanıtan kişiden şikayetçi oldu. Şikayet üzerine çalışma başlatan polis, şüphelinin Ali G. olduğunu tespit etti. Kısa sürede yakalanan Ali G., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

’FİZİKSEL TEMASTA BULUNMADIM’

Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Ali G., pişman olduğunu söyledi. Facebook’u çalıştığı otele staj için gelen öğrencilerden öğrendiğini anlatan Ali G., ifadesinde şunları söyledi:

"M.Ş.ile arkadaş olduk. Aramızda cinsel içerikli konuşmalar geçti. Yaklaşık 2 ay kadar bu şekilde yazıştık. Bana 14 yaşında olduğunu söyledi. Birbirimize cinsel organlarımızı gösteren fotoğraflar gönderdik. Daha sonra benimle buluşmak istedi. Evlerinin olduğu apartmanın önüne gittim. Geldiğinde, sandığımdan küçük olduğunu gördüm. Kendisiyle apartman boşluğunda yaklaşık 1 dakika kadar konuştum. Kesinlikle fiziksel temasta bulunmadım. Bulunmuş olsaydım, bana gönderdiği görüntülerle şantaj yaparak başka bir mekana götürürdüm. İki çocuk babasıyım. Buluşma noktasına gittiğimde empati yaptım. Yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşündüm. Bu sebeple olay yerinden ayrıldım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben facebook sayfamda yaşımı 18 olarak belirttim. Beraatımı talep ediyorum."

Sanığın sahte isimle facebook sayfası açıp kendisine ait olmayan bir fotoğrafı profiline koyarak yaşını küçük göstermek suretiyle yaşı küçük kız çocuklarıyla iletişim sağladığına kanaat getiren mahkeme, Ali G.’yi cinsel saldırı suçundan 10 yıl hapse mahkum etti. Sanığa şantaj suçundan da 1 yıl 2 ay hapis ve 600 lira adli para cezası veren mahkeme, cezalarda takdir indirimi de yapmadı. Sanığın bilgisayarında ele geçirilen suç unsuru görüntülerle ilgili dava açılacağı da kaydedildi.



DHA

25 Eki 2015

Cesareti sosyal medyayı salladı!



Henüz yeni anne olan Robyn Lawley paylaştığı fotoğrafla sosyal medyayı salladı.

26 yaşındaki Avustralyalı model Robyn Lawley, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla konuşuluyor. Daily Mail'in haberine göre; Henüz yeni anne olan Robyn Lawley, hamilelik sonrası karın bölgesinde oluşan çizgilerininde cesurca görüldüğü fotoğrafını Instagram ve Facebook hesaplarından paylaşan güzel model bir mesaj da yayınladı.
 

Mesajında çizgilerinden dolayı rahatsızlık duymadığını hatta bu çizgilerin onu gülümsettiğini içeren bir mesaj yayınlayan genç model #tigerstripes hashtagiyle diğer kadınları da teşvik etti. 'Kim takar o çizgileri' şeklinde başlayan mesajında bebeğini geçtiğimiz Şubat ayında dünyaya getirdiğini ve çizgilerden çok onu önemsediğini ifade eden genç model diğer kadınların da hamilelik sonrası vücutlarıyla barışık olmaları gerektiğini ifade etti.

24 Eki 2015

Başbakan Davutoğlu Facebook'tan soruları yanıtlayacak!


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden canlı yayında, takipçilerinin sorularını yanıtlayacak.

Başbakan Davutoğlu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, canlı yayının, bugün saat 21.00'de Gezegen Mehmet'in moderatörlüğünde gerçekleştirileceğini bildirdi.

İlk kez bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden takipçilerinin sorularını yanıtlayacak olan Davutoğlu, açıklamasında, "Bugüne kadar hep saygı değer gazetecilerin sorularına muhatap oldum, şimdi çok sevgili gençlerimizin sorularını duymak, onları cevaplandırmak istiyorum.

Sizin sorularınızı bekliyorum gençler" ifadesini kullandı. Yayını takip etmek için gerekli bağlantıya, Ahmet Davutoğlu'nun Facebook hesabından ulaşılabilecek.



Posta.comtr

15 Eki 2015

Lütfi Elvan: Gerekirse Twitter kapatılır!


AK Parti Antalya Milletvekili ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, bombalı saldırı öncesinde sosyal medyadan saldırı olacağına ilişkin mesajlar atan kullanıcı bilgilerini Twitter'ın paylaşmakta güçlük çıkarması hakkında, “Her türlü tedbiri almak bizim görevimizdir. Böyle bir girişim içerisine girmesi halinde gereken neyse o yapılır, gerekirse Twitter kapatılır” dedi.

AK Parti Antalya Milletvekili ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

“TERÖRE VE ŞİDDETE ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”

Elvan, Ankara Garı önünde gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili, “Sadece kuklalar ve maşalar değil, o maşayı tutanlar, o kuklayı oynatanlar mutlaka ortaya çıkacak. Devletimize, milletimize, bayrağımıza, ülkemize yapılan bu saldırıyı biz kınıyoruz, lanetliyoruz. Milli birliğimiz ve beraberliğimiz hedef alınmıştır burada. Kardeşliğimiz hedef alınmıştır. Teröre ve şiddete asla boyun eğmeyeceğiz. Bu konuda kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Ankara Garı önündeki bombalı saldırı sonrası HDP Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarını eleştiren Elvan, “Olaydan sonra Demirtaş çıkıp ‘bu devlet tarafından gerçekleştirilmiştir’ diyor. Utanmadan, alçakça bir saldırıda bulunuyor. Son derece ayrılıkçı ve kışkırtıcı bir tutum içerisinde? Sanki Demirtaş bu olayın olacağını önceden biliyormuş, nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağını önceden dizayn etmiş ve bir şekilde olay olur olmaz böyle bir ifade kullanıyor. Bu devletine olan saygısızlık, hukukuna olan saygısızlık, millete saygısızlık. Terör örgütü, terör örgütüdür. PKK’ya gelince ‘terör örgütü değil’, ama başka örgütler olunca terör örgütü. IŞİD’i de terör örgütü, DEAŞ’ı da terör örgütüdür, PKK da terör örgütüdür” diye konuştu.

“TWITTER’A KARŞI HER TÜRLÜ TEDBİR ALINIR”

Elvan, Patlamanın olduğu günden önce Twitter’dan “Ankara’da yarın bomba patlayacak” mesajını atan kullanıcıların bilgilerinde PKK ve DEAŞ örgütlerine ait bulguların bulunması ve Twitter yönetiminin ilk aşamada bu kullanıcılara ait bilgileri “özel hayatın gizliliği” nedeniyle paylaşmamasıyla ilgili olarak, “Bir terör hadisesi oluşuyor, bu terörün arkasında kim var araştırmaya çalışıyorsunuz, bununla ilgili yargı kararınız var ve Twitter kalkıp böyle söylüyorsa, biz de burada gereğini yaparız. Bunun gereği şudur; her türlü tedbiri almak bizim görevimizdir. Eğer terörle mücadele gerekiyorsa bunu biz yapacağız. Ama Twitter’ın kalkıp da terör örgütünü koruma gibi bir eğilim içerisine girmesi kabul edilemez.

Böyle bir girişim içerisine girmesi halinde gereken neyse o yapılır, gerekirse Twitter kapatılır. Teröre karşı mücadele etmekte kararlıysalar bize bu konuda yardımcı olmak zorundalar. DEAŞ, Esad’a destek vermekten bahsediyor ve Esad’a destek veriyor, Esad, PYD’ye destek veriyor, PYD, PKK’ya destek veriyor. Kendi içerisinde bir döngü var. Bunların hepsi terör örgütü” değerlendirmesinde bulundu.

Elvan, patlamada adı geçen eylemcilerin PKK ve DEAŞ ile olan bağlantıları hakkında, “Terör örgütlerinin öyle bir yapısı var ki, bu örgütler bir teröristi bugün PKK için kullanır, yarın IŞİD’in içerisinde yer alır, bir sonraki gün DHKP-C’nin içerisinde yer alır. Nitekim 7 Haziran seçimlerinden önce oldu. Adana, Mersin’de bir takım HDP binalarında patlamalar oldu. HDP binalarına yönelik saldırılarda saldırıyı düzenleyen kişi, bizatihi HDP ile iç içe olan HDP bayrağını taşıyan, HDP bayrağıyla mitinglere katılan bir vatandaş. Ama HDP binasına saldırı yapıyor. PKK terör örgütü gerekirse, kendi içindeki bir takım insanları bile öldürebiliyor” şeklinde konuştu.

“ARKADAŞLARIMIZIN SUÇLU OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ”

Elvan, Ankara Garı saldırısının AK Parti’nin önünü kesmeye yönelik bir saldırı olduğunu belirterek, saldırıda istihbarat zaafının olduğu yönündeki iddialar ile emniyet ve şube müdürlerinin açığa alınmasıyla ilgili, “Terör konusunda oldukça deneyimli bir istihbarat birimimiz, yine oldukça emniyet birimlerimiz var. Bugüne kadar yüzlerce hadiseyi engellediler. Bu süreçle alakalı herhangi bir zaafiyet söz konusu mu diye bir tahkikat yapılıyor şu anda. Bu sürecin sağlıklı işleyebilmesi için böyle bir uygulamanın yapılması yerindedir diye düşünüyorum. Sürecin çok daha şeffaf bir şekilde işlemesi gerekiyor. O ilgili emniyet müdürümüzün orada bulunması halinde belki bu soruşturma tahkikat sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi mümkün olamayabilir. Görevden alınan arkadaşlarımızın suçlu olduğu anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun İçişleri ve Adalet Bakanlarının istifa etmeleri gerektiğini söylemesi hakkında Elvan, “Terörle ilgili olarak Sayın Başbakanımız Sayın Kılıçdaroğlu’na ve Sayın Bahçeli’ye çağrıda bulundu. Bunun karşılığında Kılıçdaroğlu, nezaket gösterdi ve Başbakanımızla bir araya geldi. Bu girişimi yapıcı ve olumlu buluyorum. Ancak o görüşmeden sonra, içeride konuşulan bir takım hususların, kalkıp siyasi ranta dönüştürülmesi ve terörle ilgili bir araya gelindiği ortamda, terör dışında birçok konunun Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilmesi, bunun da bir malzeme olarak kullanılıp siyasi ranta dönüştürülmesi son derece yanlış ve yakışıksız. Sayın Kılıçdaroğlu, 7 Haziran’dan sonraki tutumundan farklı bir tutuma mı geçiyor diye bir soru işareti kafamda oluştu” diye konuştu. Bir buçuk senede dördüncü seçime girildiğini kaydeden Elvan, üst üste seçimin getirdiği bir yorgunluğun olabileceğini ancak böyle bir yorgunluğun AK Parti’de bulunmadığını söyledi.



İHA

Alman polisi uyardı! Çocuklarınızın fotoğraflarını paylaşmayın


Almanya'da polis, ebeveynleri sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını paylaşmamaları konusunda uyardı.

Alman polisi, sosyal medyadaki çocuk fotoğrafları konusunda vatandaşlarını uyardı.

Polisinin yaptığı uyarıda, sosyal medyada yayınlanan fotoğrafların başkaları tarafından kolaylıkla kaydedebildiği hatırlatıldı.

Kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilen fotoğrafların farklı amaçlarla kullanılabileceğini belirten Alman polisi, özellikle plajda çekilmiş fotoğraflardan sakınılmasını istedi.

Polisinin bu uyarısı sosyal medyada hızla yayıldı. Açıklamayı yüzbinlerce kişi paylaşırken uyarının ilk günde 7 milyon kişiye ulaştığı tahmin ediliyor.



NTV

14 Eki 2015

Bombacının babası: 'Oğlumu cezaevine atın' demiştim ama sonuç alamadım!


Ankara katliamındaki ikinci bombacı olduğu öne sürülen Ömer Deniz Dündar'ın babası, oğlunu kurtarmak için daha önce defalarca Emniyet'e gittiğini, hatta 'Bunu alın cezaevine atın' dediğini ancak sonuç alamadığını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu da dünkü açıklamalarında, Diyarbakır bombacısının annesinin de defalarca polise gitmesine rağmen çocuğunu kurtaramadığını anlatmıştı.

Ankara katliamını Yunus Emre Alagöz’le birlikte yaptığı öne sürülen Ömer Deniz Dündar’ın 2013 yılında Suriye’ye gittiği, 2014 yılında Türkiye’ye geldiği, Türkiye’de 8 ay kaldıktan sonra tekrar Suriye’ye gittiği ortaya çıktı. Radikal’e konuşan baba M.D., ‘Benim oğlum böyle bir şey yapamaz’ dedi.

Ömer Deniz Dündar’ın babası M.D.'nin açıklamaları şöyle, "Benim oğlum böyle bir şey yapamaz. Oğlumu Suriye’den geri getirmek için defalarca emniyete gittim. Oğlum 2014 yılında Adıyaman’a geldi. 8 ay yanımda kaldı. Ben oğlumu Emniyet'e şikayet ettim. Emniyet'e, ‘Bunu alın cezaevine atın’ dedim. İfadesi alındıktan sonra oğlum serbest bırakıldı. 8 ay sonra Suriye’ye gitti. Ömer Deniz evliydi. Ömer Deniz’in bir çocuğu vardı. Ömer Deniz’le sekiz aydır hiç konuşmuyorduk. Şimdi ben ne yapacağım? Oğlumun böyle bir saldırı yaptığına dair emniyetten bana bir bilgi verilmedi’ dedi. (İDRİS EMEN / RADİKAL)

KILIÇDAROĞLU DA DÜN AKŞAM BENZER BİR OLAY ANLATTI

Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün akşam CNNTürk-Kanal D ortak yayınında Hande Fırat'ın sorularını yanıtlarken benzer bir konuya değinmiş ve oğlunu IŞİD'in elinden kurtarmaya çalışan bir annenin çabalarının boşa çıktığını anlatmıştı:

Kılıçdaroğlu, röportajın o bölümünde şu ifadeleri kullanmıştı:

"Ben Ortadoğu bataklığını ilk telaffuz ettiğimde tepki gösterdiler. Şu an Türkiye o bataklıkta. Türkiye’de uyuyan hücreler var. Davutoğlu, kendisi bana söyledi. Uyuyan hücrelerin, bizim IŞİD’li diye gördüğümüz tipler değil; takım elbiseli, kravatlı, tıraşlı insanlar olduğunu söyledi. Ve zamanlama ile talimat neticesinde eylem yapmaya hazırlar dedi. Bunların hepsi biliniyor. IŞİD’in yuvalandığı yerler belli. Diyarbakır bombacısının annesi defalarca polise gittiğini, oğlunun IŞİD militanı olduğunu bildirdiğini söyledi. Defalarca söylemiş ama hiçbir şey yapılmadı. Ta ki Diyarbakır’da bomba patlatana kadar. Bu işlerin sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Ülkeyi onlar yönetiyor, ben yönetmiyorum."

DİYARBAKIR BOMBACISININ İFADESİ ALINIP BIRAKILDI

Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder'in ailesinin boşa çıkan çabaları bugün DHA'nın bir haberine de konu oldu. Haberin ilgili bölümü şöyle:

Diyarbakır'daki HDP mitinginde bombayı alana yerleştirdiği belirlenen ve daha sonra düzenlenen operasyonla Gaziantep'te yakalanarak tutuklanan Orhan Gönder'in ise IŞİD'e katılmadan önce ailesi tarafından polise şikayet edildiği ortaya çıktı. Çocuklarındaki değişimden rahatsız olan anne ve babasının birkaç kez şikayetinin ardından geçen yıl 25 Haziran'da polislerin Orhan Gönder'in ifadesine başvurdu. Gönder, polisteki ifadesinde hiçbir gruba üye olmadığını ve Alevi kökenli olduğu için namaz kılıp, oruç tutması ve Kuran okumasından dolayı ailesinin endişelendiğini ifade ettikten sonra serbest kaldığı öğrenildi.

Orhan Gönder'in Adıyaman'da yaşayan annesi Hatice Gönder, 2014 yılında oğlunun dershaneye gitmesinin ardından saç ve sakal uzatarak değişim yaşamaya başladığını ifade etti. Oğlundaki değişimden rahatsız olduğunu ve birkaç kez babasıyla polise şikayette bulunduklarını ifade eden anne Hatice Güngör, "Oğlum, bugün IŞİD'e katılan kişilerle arkadaşlık kurduktan sonra saç ve sakal bıraktı, tavırları değişti. Bundan rahatsız olduk ancak kendisi bize endişelenmememizi söyledi. Değişim sürünce polise gittik şikayet ettik, polis bir kez ifadesini aldı bıraktı. Daha sonra oğlum geçen yıl Ekim ayında evi terk edip Suriye'ye gitti. Sınırın her tarafını dolaştık, aylarca çocuğumuzu aradık ama bulamadık. Sonra bir gün polisler arayıp oğlumuz için Diyarbakır'a çağırdı. Bulunduğunu düşünerek Diyarbakır'a gittik, patlamayı yapacağı aklımızın ucundan geçmedi. Gittiğimizde patlamayı yaptığını duyduk. Kendisiyle konuştuğumuzda o gün de bugün de bombayla ilgisi olmadığını, kendisine tuzak kurulduğunu söylüyor."

Ailelerin çocuklarındaki değişime ve çevresine dikkat etmesi önerisinde bulunan Hatice Gönder, çocuğuyla ilgili şikayetçi olduğu zaman polisin duyarlı davranmadığını ve takibini yapabilse bugün patlamaların meydana gelmesinin engellenmiş olacağını da öne sürdü.

'POLİS TARAFINDAN BİLİNİYOR AMA GEÇİŞLER ÖNLENMİYOR' İDDİASI

Orhan Gönder'in amcasının oğlu olan Ercan Gönder ise kuzeninin ve IŞİD'e katılan diğer kişilerin polis tarafından bilindiğini ancak Suriye'ye geçişlerinin önlenmediğini öne sürdü. IŞİD saldırılarının ardından büyük üzüntü yaşadıklarını, ancak ailelerinin ve Adıyaman'ın gündeme gelmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Gönder, kuzeninin geçen yıl Kobani protestolarının ardından kendisine gönderilen ve PKK'lılar tarafından kendisi ve ailesinin öldürüleceğine ilişkin tehditlerin yazılı olduğu mektubu aldığı 13 Ekim tarihinde ortadan kaybolduğunu, söz konusu mektubu da Emniyet Müdürlüğü'ne verdiklerini kaydetti.



Kaynak:Posta.comtr

26 Eyl 2015

En çok onu aradık!


Yandex, yaz aylarında en çok aranan yerli ve yabancı şarkıları listeledi. Yerlilerde ilk sırada Bangır Bangır ile Gülşen yer alırken, yabancılarda ise Major Laser & DJ Snake'in Lean On adlı parçası lider oldu.

Yaz döneminin sona erip sonbaharın kendisini hissettirmeye başladığı bu günlerde Yandex, yazın en çok aranan, en popüler yerli ve yabancı şarkıların analizini yaptı. Araştırmanın sonucunda yaz aylarında en çok aranan yerli şarkı Gülşen’in Bangır Bangır adlı parçası olurken, Major Lazer ve DJ Snake’in Lean On adlı parçası da en çok aranan yabancı şarkı oldu.

Yaz döneminde en çok aranan yerli şarkılara bakıldığında Bangır Bangır’ın ardından Mustafa Ceceli’nin Gül Rengi adlı şarkısı geliyor. Üçüncü sırada ie Balım adlı şarkı ile Serdar Ortaç yer alıyor. Hadise ilk üç sırayı sırasıyla Prenses ve Yaz Günü adlı şarkılarıyla takip ediyor. Yandex kullanıcılarının en çok aradığı ilk 10 yerli şarkının arasında Gülşen, Hadise ve Demet Akalın’ın ikişer parçasının yer alması da dikkat çekiyor.

Yaz aylarının en çok aranan yabancı şarkıları sıralamasında Lean On’un ardından ikinci sırada David Guetta ve Hey Mama yer alıyor. Üçüncü sırada ise çıkışının üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen popülerliğini kaybetmeyen Gangnam Style bulunuyor. Baby Brown’un Oriental Poison ve INNA’nın INNdiA adlı parçaları ise dördüncü ve beşinci sıraları paylaşıyor.

Yazın İnternet kullanıcılarının en çok aradığı ilk 10 yerli ve yabancı şarkıların listesi şu şekilde sıralandı:

En Çok Aranan Yerli Şarkılar

• 1-Bangır Bangır / Gülşen
• 2-Gül Rengi / Mustafa Ceceli
• 3-Balım / Serdar Ortaç
 • 4-Prenses / Hadise
 • 5-Yaz Günü / Hadise
 • 6-Miş Miş / Simge
 • 7-Gel / Mabel Matiz
 • 8-Gölge / Demet Akalın
 • 9-Dan Dan / Gülşen
 • 10-Ders Olsun / Demet Akalın

En Çok Aranan Yabancı Şarkılar

1- Major Lazer & DJ Snake / Lean On
2- David Guetta / Hey Mama
3- Gangnam Style / PSY
4- Oriental Poison / Baby Brown
5- INNdiA / INNA
6- Love Me Like You Do / Ellie Goulding
7- Worth It / Fifth Harmony
8- Policeman / Eva Simons & Konshens
9- Diamonds / Rihanna
10- Tranquila / J Balvin

19 Eyl 2015

Beren Saat resmen patladı!


Son dönemlerde toplumsal olaylara verdiği tepkilerle adından söz ettiren ancak bir süredir sosyal medyada sessizliğini koruyan Beren Saat, bir yazı kaleme alarak kendisi hakkındaki iddialara cevap verdi.

Sosyal medyada HDP'ye destek verdiği iddia edilen ve 'terörist' suçlamalarına cevap veren Saat, yazısını "Masum şehitlerimizi malzeme yapan leş kargalarına uymayın, içinizi öfke doldurmayın" mesajıyla noktaladı.

İşte, Saat'in sosyal medya hesabından yayınladığı yazı: 

"SEVDİKLERİMİN HUZURU İÇİN Neden sustun? Neden üzülmedin? Yine bir hesap sorma, şimdi de sosyal medya mahalle baskısı. İşte tam da bu hesap sormalar yüzünden bıraktım sosyal medya kullanmayı. Hiç biriniz galeyana gelmemişken, çoğunuzun umurunda değilken halkın içinden insanların birbirini yakmasına dayanamayıp "Bu altı üstü seçim, insan hayatından önemli mi? Artık kimseyi hedef göstermeyin n'olur....." diye bir yalvarış çağrısı yapmıştım, siyasi liderlerin giderek sertleşen üslübunun halk üzerindeki tahrip edici etkisini hissederek. Mumya gibi sarılmış, hayati risk taşıyan, 5 çocuk babası o şöförü televizyonda izlediğim gece uyuyamadım.... Siz uyuyordunuz... Ve o gün yazdıklarım yaşandı, öngörüp engel olmaya gücümün yetememesi çok acı. Mesajın altında kavga çıktı, benim yüzümden kavga etmesinler diye mesajı kaldırdım. Bu yüzden kaldırdığımı yazdım, kavga orada da devam edince onu da kaldırdım. Korktu morktu dediler desinler çok mühim değil. Benim teröristleşme meselem bundan ibaret. Sivil protesto hakkını kullanan her insan siyasi dilde zaten teröristti Gezi Olayları'ndan beri o yüzden çok ciddiye almadım. Yakılan bir Hdp Minibüsü Şöförü'ydü, benim her hangi bir paylaşımımda parti adı bir tek bu sebeple geçti; mağdur bir adamcağızı tanımlarken yaptığı işi söylemiştim. Hangi partiye oy verdiğimi hiç açıklamadım, her hangi bir parti propagandası yapmadım, benim işim değil siyaset. Ama şahsi siyasetimi tabi ki gözeteceğim; düşünecek, tartışacak, hakkımı arayacak,benim yerime alınan kararları gerektiğinde eleştireceğim. Bugün "işini yapamasın vatan haini" dediğiniz ben, en çok vergi veren ünlü kadın diye haber olduğumda vatansever madalyası hediye etmemiştiniz şüphesiz ama o vergi bir çocuğun okul sırasının yapımına mı gidiyor yoksa sefa sürmek için mi kullanılıyor takip etmek benim en doğal hakkım. Bu yüzden oyumu kullandım. Daha çok partili bir meclis, tekelleşmemiş bir siyaset sonucuna demokrasi adına sevindim. Kopenhag'da çekip paylaştığım bebeklerini üzerinde taşıyan anne kuğu resmine "üçlü koalisyon diyor hain!" yazıp küfür eden insanlarla dalga geçtim bir süre ama anladım ki seçim öncesi, sonrası kargaşası bitene kadar sosyal medyanın tadı kaçtı. Instagram'ı, güzel fotoğraf paylaşmak için kullanan esas sahipleri yeniden devralana kadar kullanmama kararı aldım, bu konuda bir basın toplantısı yapmam gerekeceğini de hiç düşünmemiştim. Ben bu süreçte hiç Twitter kullanmadım sizi açıklamalarıyla öfkeye boğan sahte hesaplardı. Bazıları dava edildi, bazıları şikayet edildi, bazı yorumlar ayıklandı ama bitirmek mümkün değil. İşte bu noktada birini infaz etmeden önce gerçek mi acaba diye bakmak herkesin kendi sorumluluğu. Sadece bu Instagram hesabıdır benim kullandığım mecra, buna paralel olarak yanında mavi tik işareti olan resmi Twitter hesabım, ve resmi Facebook hesabım buradaki paylaşımları kopyalar. Yaftalamadan hatta inanmadan önce mavi tik var mı yok mu diye bir bakmak kadar kolay aslında. Ve işte bugünden sonra anladım çocuklara doğru bilgiye ulaşmayı öğretmek ne kadar önemli. Bir kaç senedir kullandığımız bir sistem yanlış anlama üzerinden insanları bu kadar bölebiliyorsa teknoloji geliştikçe başımıza neler gelecek. Basın özgürlüğünün neredeyse hiç olmadığı Türkiye'de insanlar haber almak için can havliyle sosyal medyaya sarıldı, bunu çok iyi anlıyorum ama şimdi de tuzağa düştüler. Sahte hesaplar, troller insanları bir sürü yalana inandırıp, öfkelendirip kutuplaştırdı. Bu yaz hakkımda çıkan bir sürü magazin haberi sosyal medyadan birbirini takip edip etmemek üzerinden yapıldı. Gerçekten bu böyle miydi artık? İnsalar sadece beğenilmek veya etraftakilere duyurmak üzerinden mi yaşayacaktı? İnsan ilişkileri buraya indirgenecek ve şimdi de milyonların yaşadığı sosyal medya mahallesinin baskılarına mı maruz kalacaktık? İnsanlar kümeleşip öylesine fanatikleşti ki, demokrasinin unsurlarından biri olması gereken seçim yüzünden, öyle kızdı, öyle nefret etti ki tam da o günlere denk gelen terör eylemlerine karşı durduğunu göstermek için etrafına zarar verip, kendi terörünü yaratmaya başladı. Kimi cam çerçeve kırarak, kimi kavga ederek, hiç bir şey yapamıyorsa sosyal medyadan bir psikolojik terör yaratarak. İşte tam bu noktada benim esas terörist ilan edilme serüvenim başlıyor. Peki ne yaptım?


Çirkefleşen sosyal medayı takip etmeyi bıraktım. Oysa ki öfkenin esas yönlendirilmesi gereken yer gerçek kaynağı olmalıydı: asfalt altına mayın döşeyen hainler! Bir sabah nasıl oldu da çocukluğumdaki terör geri döndü? Neden seçim sonuçlarını takiben oldu? Bu soruları kimse sormuyor. Bizim gibi halktan her hangi birilerinin yaratamayacağı bir vahşet başımıza gelen. Siz bir oyuncudan nefret etseniz ne olacak, bir gazete yayın yapamasa ne olacak!?! Bu kaos sıkıca düğümlenen çözüm sürecinin artçı etkisi ama zamanlaması manidar(denir ya hep yine öyle). Ve belli ki daha pek de kısa olmayan bir süre bu gerçeği yaşamaya devam edeceğiz. Ülkemde yaşanan trajediye sosyal medya ekranımı karartmaktan çok daha fazlasını hissediyorum rahat olun, sezgilerim sizin kitlesel baskılara dönüştüğünüz günlerin aylar öncesinde bu olacakların kokusunu almıştı ve hikayenin en başındaki mesajı ondan yazmıştım ben. Bir süre eski günlerde olduğu gibi sadece yakınımdaki insanlarla paylaşacağım fikirlerimi, duygularımı, yasımı. İçimden geçenlerin like edilmesi gerçekten hiç umurumda değil. Yıllardır hiç tanımadığım onca insan tarafından çokça sevilmenin güzelliğini öylesine yaşadım ki... Ve o sevginin, takip etmediğim süre zarfında benim için sosyal medyada nasıl mücadele ettiğini daha dün fark ettim. Aklını, vicdanının süzgecini kullanabilen insanlar her şeyin farkında. Hepsine çok çok teşekkür ederim. Bir de kendine hükmedemeyenler var onlar Bihter'i protesto edecek kadar sürrealleşti, bir süre sonra kendileri de gülecek eminim. Biz duygusal insanlarız taşkınlık genetiğimizde var ve biraz gaza getirilince sosyal medyanın da bokunu çıkardık. Biz kahkaha atarken altına kaçıran, ağlarken kendini yerlere atan; çok sıcağa çok soğuğa dayanan; şerbeti de pul biberi de afiyetle yiyen; sadece Allah'ın referansı var diye hiç tanımadığı insanı evinde günlerce ağırlayabilen; terli bir omuza dayanıp saatlerce coşkuyla halay çeken, Eurovision'u, milli maçı ölüm kalım mücadelesine dönüştüren, gerekirse yer yatağında 7 kişi mışıl mışıl uyuyabilen, hem başta hem sonda birbirini muhakkak iki yanağından öpüp sarılan; komşusuna evini, çiçeğini, çocuğunu emanet eden; her yola çıkana su döküp arkasından dua eden insanlarız biz. Şehitlere sosyal medya üzerinden başsağlığı dilemedim diye ailemin kadınlarıyla çekilmiş bir fotoğrafımın altındaki anneler günü yazıma yorum olarak "sen de evlat acısı çek piçin için" yazan insanların ülkemin insanları olduğuna inanmak istemiyorum. Olsa olsa maaşa bağlanmış işi çirkeflik yapmak olan trollerdir diyorum. Kültürümüzün önemli öğretilerindendir: bedduanın insanın kendine döneceği!


Biz kurmayız öyle cümleler insanların evladı için. Düğünlerde her yöreden ne müzik çalsa eşlik ederiz biz, mezelerimiz çizer bizim kimlik haritamızı. Kültürler mozaiği, medeniyetler beşiği deyip deyip bu ülkeye sahip olmakla gurur duyarız biz. Deprem bölgesiyiz, taşlar bazen hareket edecek şüphesiz ama biz sahip çıktıkça o mozaik bütün kalacak. Biz sevmeyi, güvenmeyi biliriz. Tek yürek olduk demeyi, tarih yazdık maşetli gazetemizi elimize almayı pek severiz.Altı ay önce yoktu şu an içinizde biriken nefretin zerresi bile. Biraz durup düşünmek, derin bir nefes almak lazım. Terörü lanetlerken, şahsi terör eylemlerimizi yaratmamak lazım. Psikolojik terör de bir terörize etme biçimidir. Herkes düşünerek konuşmalı, yazmalı, sorumluluk sahibi davranmalı artık. Biraz sakinleşmezsek bireylerin ve toplumun iç huzurunu yeniden kurması onlarca yıl alacak. Siyasiler değişebilir ama insanımızın ruhu değişmemeli. Masum şehitlerimizi malzeme yapan leş kargalarına uymayın, içinizi öfke doldurmayın. Şehitler için edilecek bir duanız sosyal medyada bana ya da bir gazeteciye yazacağınız bir küfürden daha çok işe yarar. Hem de biraz olsun içiniz ferahlar. Sevgiyle..."



Kaynak:Posta.comtr