ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

5 May 2017

Hulusi Akar, Hakan Fidan ve İbrahim Kalın ABD'ye gitti!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15-16 Mayıs'taki ABD ziyareti öncesi, Akar, Fidan ve Kalın temaslarda bulunacak.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'ye hareket etti.

Habertürk TV'den Çimen Çetin'in edindiği bilgiye göre; 3 isim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15-16 Mayıs'taki ABD ziyareti öncesi temaslarda bulunacak.

ABD ZİYARETİNİN GÜNDEM BAŞLIKLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ay içindeki en önemli adresi Washington olacak. 3 ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde, ön çalışma gerçekleştireceği belirtildi. ABD Başkanı Donald Trump, referandum sonuçlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ilk arayan liderler arasındaydı. Kendisini tebrik ettikten sonra da bu ziyaret kararı alınmıştı.

Suriye, Irak ve FETÖ ile mücadele kapsamında Fetullah Gülen'in iadesi gündeme gelecek başlıklar arasında yer alıyor.

26 Nis 2017

81 ilin Emniyet teşkilatında FETÖ operasyonu!

Yakın dönemdeki en büyük FETÖ operasyonlarından biri bu sabah yapıldı. 81 ilin Emniyet teşkilatında yapılan FETÖ operasyonunda toplam 803 kişi gözaltına alındı.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet teşkilatındaki gizli yapılanmasına yönelik Ankara merkezli 81 ilde 8 bin 500 polisin katılımıyla eş zamanlı operasyon başlatıldı. FETÖ üyelerinin mahrem imamı olan 1000 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Operasyonlarda 54 ilde 803 kişi gözaltına alındı.

22 Kas 2016

Hakan Şükür'ün uğrak mekanı himmetin merkezi çıktı!

FETÖ davasında eczacı Denizhan Akaltun'un eczanesinin örgütün himmet merkezi olarak kullanıldığı ve Hakan Şükür'ün de buraya sık sık geldiği belirtildi.
Hakan Şükür'ün uğrak mekanı himmetin merkezi çıktı
Ortaköy Özsüt'ün de sahibi olan Akaltun'un eczaneye sadece hasılatı ve örgüt adına toplanan paraları almak için uğradığı kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Denizhan Akaltun Güngören Eczanesi'nin, eşi Pelin Akaltun da Akaltun Eczanesi'nin sahibiydi. Başta ABD ve Afrika olmak üzere sık sık yurtdışına giden Denizhan Akaltun eczanesine örgüt abla ve abilerinin getirdiği paraları toplamak için uğrardı. Sabah'ın haberine göre; çiftin evlerinde örgüt dökümanları bulundu. Denizhan Akaltun'un FETÖ elebaşısını ziyaret ettiği de belirlendi.

27 Eyl 2016

FETÖ'den akılalmaz plan: Formula hapishanesi!!

FETÖ’cü askerlerin 15 Temmuz’dan önce Formula 1 yarışlarına da ev sahipliği yapan İstanbul Park’ta keşif ve inceleme yaptıkları ve burayı cezaevi olarak kullanmayı planladıkları ortaya çıktı. Kanlı darbe başarılı olsa 155 bin seyirci kapasiteli dev spor kompleksi cunta tarafından toplu gözaltı merkezi ve cezaevi olarak kullanılacaktı.

FETÖ 15 Temmuz darbe girişimine hazırlanırken yaptığı planlar deşifre olmaya devam ediyor. Darbecilerin planına göre, hain girişim başarılı olsaydı, İstanbul'un farklı bölgelerinde hapishaneler oluşacaktı. Bu noktalardan birinin de Tuzla Kurtköy'de bulunan ve Formula sahası olarak bilinen İstanbul Park Pisti olduğu ortaya çıktı.

HELİKOPTERLE KEŞİF YAPTILAR

FETÖ'nün darbe girişimi öncesi planlarına dair yapılan istihbarat çalışmalarında, örgüt üyesi askerlerin 15 Temmuz'dan 1 ay önce pist üzerinde helikopterle alçak uçuş yaparak, bölgeyi havadan kontrol ettiği belirlendi. İkinci kez kontrol uçuşlarının ise 15 gün önce yapıldığı öğrenildi. Güvenlik birimleri 15 Temmuz günü gelerek son kontrolü yapan cuntacı Yarbay ile diğer isimlerle ilgili soruşturma başlatı.

KAPASİTESİNİ ÖĞRENDİLER

Formula 1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park Pisti'nde havadan yapılan keşiflerin ardından, 12-13-14 Temmuz'da karadan keşif yapıldığı da tespit edildi. Askerlerin sivil kıyafetler ile pist yetkililerinden kapasite noktasında ayrıntılı bilgi aldıkları belirtildi. Sivil askerlerin bu bilgileri, büyük bir organizasyon yapılacak bahanesiyle ele geçirdikleri, ayrıca dolaylı sorular ile darbeden önceki hafta içerisinde pistte herhangi bir program olup olmadığının da araştırıldığı ifade edildi.

ÇEVRE YOLLARI ARAŞTIRDILAR

Yeni Şafak'ın haberine göre; darbecilerin havadan ve karadan yaptığı incelemelerde, İstanbul Park Pisti'ne giden tüm çevre yollarının da incelendiği belirlendi.

VIP KULEDEN YÖNETECEKLERDİ

Çevre yolu ile iç yolları bağlayan 2 alt geçit ve yaya ulaşımı yapılan 3 üst geçidin plana dâhil edildiği, darbeden sonraki günler için bu yolların kontrol altına alınmasının planlandığı öğrenildi. Ayrıca alanda bulunan 2 VIP kulenin de teslim alınacağı ve kontrolün oradan sağlanmasının planlandığı ifade edildi.

155 BİN KİŞİYİ HAPSETME PLANI

İstanbul Park Pisti resmi verilere göre aynı anda 155 bin kişiyi taşıyabiliyor. 12,700 m2'lik alana oturan ana tribün, 30 bin kişilik kapasiteye sahip. 60 bin kişilik geçici koltuklar, 60 bin kişilik doğal tribünler ve 5 bin kişilik VIP locaları ile 155 bin kişi aynı anda mekânda olabiliyor.

Başbakan'ın evi de Tuzla'da

Darbecilerin hapishaneye çevirmeye planladığı İstanbul Park Pisti, Başbakan Binali Yıldırım'ın evinin de bulunduğu Tuzla'da bulunuyor. Yıldırım 15 Temmuz gecesi Dolmabahçe'deki ofisinden ayrıldıktan sonra Tuzla'daki evine gidiyordu. Tankların durdurmaya çalışmasına rağmen Yıldırım'ın konvoyu eve ulaşmıştı. 22.30 sularında ise evine doğru tankların gittiği bilgileri üzerine, Başbakan güvenlik gerekçesiyle evden ayrılmıştı. İstanbul Park Pisti'ne yönelik yapılan planda, Başbakanı korumakla görevli polis ekiplerini, özel korumaları ve bölgede bulunan ilçe emniyet müdürlüklerine bağlı ekipleri de buraya toplama kararı alındığı belirtiliyor.

23 Ağu 2016

FETÖ listeyi verdi PKK MİT muhbirlerini öldürdü!

Emniyet İstihbarat’ta görevli FETÖ mühendislerinin, PKK'ya ihbar ettiği 23 MİT muhbirinin terör örgütü tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

Sabah Gazetesi
'nde yer alan habere göre, MİT'in istihbarata gönderdiği 20 bin kişilik listeyi sızdıran FETÖ militanı mühendislerin aynı zamanda Terörle Mücadele Dairesi'nin terör örgütleri PKK, DHKP-C ve DAEŞ'e karşı kullandığı 23 kişilik muhbirlistesini de deşifre ettiği belirlendi. Muhbirlerin bu örgütlerce infaz edildiği iddiaediliyor.

AVNİ'YE BİLGİ AKTARAN EKİP

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına yönelik soruşturmasında yeni bir ayrıntıya ulaşıldı. Daha önce düzenlenen operasyonla yakalanan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit "Fuat Avni" hesabına "devletin gizli kalması gereken bilgilerini aktardığı" gerekçesiyle tutuklanmıştı. Savunmasında yöneltilen suçlamaları kabul eden Koçyiğit, İstihbarat Dairesi'nde görevli mühendislerin kendisine bu bilgileri aktardığını anlatmıştı.

Gelen bu bilgileri örgüt "Abi"lerine ilettiğini anlatan Koçyiğit, ayrıca MİT'in Paralel Yapı'ya yönelik soruşturmasında elde edilen 20 bin kişilik listeyi de yine bu mühendisler aracılığıyla ele geçirdiklerini ifade etti. İstihbarat dairesinde yuvalanan mühendislerin "gizli kalması" gereken bilgileri de kendi aralarında kullandıkları "Tango" adlı program üzerinden yolladıklarını itiraf etmişti.

BAŞKANI DA HEDEF ALMIŞLARDI

Emniyet ve savcılık tarafından derinleştirilen soruşturmada, İstihbarat Dairesi'nde yuvalanan mühendislerin, terör örgütlerine karşı saha çalışmasında en etkili silahı olan muhbirleri de ifşa ettikleri bilgisine ulaşıldı. FETÖ'nün infaz listesinde yer alan ve darbe teşebbüsünde ağır yaralanan Turgut Arslan'ın başkanlığını yaptığı TEM Dairesi'nin PKK, DHKP-C ve DAEŞ'e karşı kullandığı 23 kişilik bir muhbir listesinin sızdırıldığı belirlendi.

GİZLİ BİLGİLER

Muhbirlerin gerçek isimleri, soyadları ve kullandıkları kod adları ile faaliyet yürüttükleri bölgeleri kapsayan bilgileri içeren listelerin aynı yöntemle bu terör örgütlerine ulaştırıldığı öğrenildi. Yaklaşık 2 aydır haber alınamayan muhbirlerin bu örgütlerce kırsalda infaz edildiği değerlendiriliyor.

329 KİŞİYİ DEŞİFRE ETMİŞLERDİ

İncelenen bilgisayarda Jandarma'ya bilgi getiren haber elemanı/muhbir çizelgesinde yer alan 329 kişilik bir isim listesi ele geçirilmişti. İletişim, adres gibi tüm detaylarıyla ifşa edilen muhbirlerin, PKK'ya karşı çalıştığı da ortaya çıkmıştı.

22 Ağu 2016

ABD'den Fetullah Gülen'in iadesi için heyet geldi!

ABD Dışişleri ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan heyet Ankara'ya geldi.              


Ankara, ABD'nin Fethullah Gülen'i iade etmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Önce ABD Dışişleri ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyet ankaraya geldi. Heyet yarından itibaren başkentte temaslarda bulunacak. Ardından ise 24 Ağustos Çarşamba günü ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye gelecek.

Reklam;

                   

Ankara "Gülen'i iade edin" diyor, Washington ise Gülen'in darbe girşiminde yer aldığına dair kanıt istiyor. Görüşmelerde bu hafta kritik; çünkü Ankara, ABD'den art arda gelecek iki ayrı heyeti ağırlayacak.

Gülen'in iade sürecini görüşmek üzere Amerika'dan gelecek ilk heyet, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri. Salı ve çarşamba günü Türk muhatapları ile toplantılar yapacaklar. Toplantılarda karşılıklı beklentiler bir kez daha masaya yatırılacak.

ABD'nin Ankara'dan isteği tam da bu. Gülen'in "darbe girişiminde yer aldığına ilişkin kanıta dayalı bir iade talebi sunun" diyorlar. Çünkü Türkiye'nin bugüne kadar yolladığı 85 koliden oluşan belgeler, darbe girişimden önceki döneme ait suçlamalarla ilgili. Ankara bu konudaki çalışmasını sürdürüyor. Gülen'in darbe girişimindeki rolüne dair bilgi ve belgeler toplanınca dosyayı ABD'ye bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun götürmesi planlanıyor. Ama öncesinde, iki ülke bakanlık yetkilileri arasındaki yüzyüze görüşmelerin tamamlanacağı gün, 24 Ağustos'ta, ABD'den bir başka konuk, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye gelecek.

14 Ağu 2016

Fetullah İletişim'in sahibi çıktı!

FETÖ/PDY'nin finans ayağına yönelik İstanbul'da düzenlenen 'himmet' operasyonunda gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra yurt dışına kaçan işadamı Abdullah Büyük'ün gözaltına alındığı operasyonla ilgili yeni bilgilere ulaşıldı.

Kaçtığı Bulgaristan’dan sığınma talebi redddedilerek Türkiye’ye iade edilen Büyük’ün emniyetteki işlemleri devam ediyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ/PDY’nin finans ayağıyla ilgili Üsküdar’da faaliyet gösteren İsim Tescil İnternet Teknolojileri şirketi ile ilgili soruşturma başlattı. FETÖ/PDY terör örgütü adına faaliyette bulunarak örgüte finansman ve yeni elemanlar kazandırmak suçlamasıyla gözaltına alınan şüphelilerin bu amaçla haftanın belli günlerinde toplantılar düzenledikleri, polis takibinden kaçmak için cep telefonlarını yanlarına almadıkları belirlendi. Şüphelilerin kurdukları bilişim şirketleriyle kamu kurumlarının veri tabanlarını ele geçirerek elde ettikleri bilgileri FETÖ/PDY terör örgütünün menfaatleri doğrultusunda kullandıkları ve örgüte yakın firmalara çıkar sağladıklarını tespit eden polis, 1 Ağustos 2015’de operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında şirket sahibi Abdullah Büyük’ün de aralarında bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı.

SERBEST BIRAKILINCA BULGARİSTAN’A KAÇTI

Emniyette işlemleri tamamlanan Abdullah Büyük, tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın itirazı üzerine tutuklama kararı çıkarıldı ancak Büyük bulunamadı. Büyük’ün Bulgaristan’a kaçtığını belirleyen polis, Adalet Bakanlığı ile iletişime geçerek İnterpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkarılmasını sağladı. Bulgaristan hükümeti tarafından sığınma hakkı kabul edilmeyen Abdullah Büyük, 1 yıl sonra 10 Ağustos günü Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Büyük, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilerek sorguya alındı.

FETULLAH BİLİŞİM SİSTEMLERİ’NİN SAHİBİ

Büyük’ün Fetullah Bilişim Sistemleri, İsim Tescil İnternet, İsim Tescil Bilşim ile Fetullah Bilişim Çözümleri şirketlerinin sahibi olduğu öğrenildi. FETÖ/PDY’nin iş adamları yapılanması olan TUSCON’a bağlı faaliyet gösteren 4 şirkete kayyum atandı.

13 Ağu 2016

Fethullah Gülen'in ABD'de tutuklanması istendi!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği belirlenen FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in tutuklanması istemini içeren yazıyı, ABD yetkili makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı'na gönderdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan ve ABD yetkili adli makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne iletilen yazıda, 15 Temmuz’da FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı darbe girişiminde bulunulması olayına ilişkin soruşturma yürütüldüğü anımsatıldı.
                                                
Darbe girişiminin Gülen’in talimatıyla yapıldığının tespit edildiği aktarılan yazıda, şunlar kaydedildi: "Bu nedenle hakkında ’Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Cumhurbaşkanına suikast, TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, yaralama, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından soruşturma yapılan terör örgütünün lideri şüpheli Fetullah Gülen’in halihazırda bulunduğu ABD’ye iade talebi gönderilmesinden önce Türkiye Cumhuriyeti ile ABD Arasında Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Anlaşması’nın 10. maddesi uyarınca geçici olarak tutuklanması arz olunur."
                                                


AA

6 Ağu 2016

Obama'dan 'Gülen' sorusuna yanıt!

ABD'de yaşayan Türk iş adamları, ABD Başkanı Barack Obama'ya Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'deki darbe girişimi ve örgütün elebaşı Fethullah Gülen'in iadesi konusunu sordu.

Demokrat Parti üyesi Türk iş adamlarından Murat Güzel, Başkan Obama'nın onur konuğu olduğu Demokrat Parti Başkan adayı Hillary Clinton'ın seçim kampanyasına destek amacıyla Atlanta'da düzenlenen yemekli toplantıya katıldı.

Murat Güzel, toplantıda FETÖ'nün darbe girişimi hakkında Obama'yı bilgilendirme fırsatı bulduklarını bildirdi. Toplantıda söz alarak Obama'ya bir soru yönelttiğini anlatan Güzel, konuşmasında darbe girişiminden sonra Türkiye'de birlik-beraberlik duygusunun arttığına dikkati çektiğini, özellikle Türk halkının, ABD'li siyasilerin darbeye bakışından ve Fethullah Gülen'in iadesinin bu kadar uzamasından rahatsız olduğunu ifade ettiğini aktardı.

Güzel, Gülen'in iadesinin sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın değil tüm Türk halkının meselesi olduğunu, iki ülke ilişkilerinin olumsuz yönde etkilenmesinden endişesi duyduğunu vurgulayarak, Obama'ya bu konudaki fikrini sorduğunu dile getirdi.

Güzel, Obama'nın "Bu Türkiye'de ilk darbe denemesi değil ve bu konuda hassas olan Türk halkı darbecilere iyi bir ders verdi, muhalefet dahil tüm kesimler darbeye karşı durdu. Türkiye'nin önemli bir müttefiki olan ABD, darbeye karşı olarak Türkiye'nin yanında yer aldı. Gülen'in iade işlemi için delillere göre hukuk yolu esas alınacak. Bu işi ciddiye alıyoruz ancak bunun ispatlanması lazım" yanıtını verdiğini kaydetti.

RYAN’A DA BİLGİ VERİLDİ

Türk iş adamı Ömer Er de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan ile ortak katıldığı bir toplantıda, Ryan'a darbe girişimi hakkında bilgi vererek, Türk halkının hassasiyetlerini paylaştı.

Er, Ryan'la görüşmesinde, seçilmiş siyasilerden yana olunması ve meclis binası bombalanmış bir ülkenin ziyaret edilmesi ve hiç değilse Türk Büyükelçiliği'ne taziye ziyareti gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ettiğini aktardı.

Görüşmede, Ryan'ın Er'in gündeme getirdiği tüm konulara çok olumlu yaklaştığı, Türkiye ile ilişkilerin daha da iyileştirilmesi arzusunu dile getirdiği kaydedildi.

İş adamı Güzel, ABD'deki siyasilerin darbe girişimine karşı bakış açılarının, Türkiye'yi ve Türk halkını çok iyi tanımadıklarını ortaya koyduğunu anlattı.



AA

4 Ağu 2016

Fethullah Gülen'in yeğeni itiraf etti!

Tutuklanan Fethullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen; 2010 yılındaki KPSS sınavında kopya çektiğini itiraf etti.

Muhammet Sait Gülen, "Erzurum'da cemaatin evlerinde büyüdüm. Cemaat üyesiyim ama FETÖ üyesi değilim" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Anayasal düzene karşı işlenen suçları soruşturma bürosu savcısı Yücel Erkman'ın daha önce başlattığı 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmada şüpheli bulunan Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen, Erzurum'da gözaltına alınmasının ardından Ankara'ya getirilmişti. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Gülen, terör örgütü üyeliğinin yanı sıra 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmada da sorgulanacak.

Muhammet Sait Gülen'in savcılık sorgusundaki ifadeleri de ortaya çıktı. Gülen, "2010 KPSS'de kopya çektim. Darbe girişimi sonrasında Fethullah Gülen'in yaptığı açıklamaları kınıyorum. Erzurum'da cemaatin evlerinde büyüdüm. Cemaat üyesiyim ama FETÖ üyesi değilim" dedi.

Fethullah Gülen için yakalama kararı!

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kurucusu Fetullah Gülen hakkında "15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği" gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Can Tuncay, FETÖ/PDY’nin lideri Fethullah Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Talebi değerlendiren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Durmuş Karaçalı, savcılığın isteğini yerinde görerek, Gülen hakkında tutuklamaya yönelik yakalamaya kararı çıkardı. Bu karar, Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çıkarılan ilk yakalama kararı olma özelliği taşıyor.

Kararda, 15 Temmuz’da başta İstanbul ve Ankara illeri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızan örgütün, anayasal düzeni değiştirerek devletin bütün kurumlarını, güvenlik birimlerini ele geçirmeyi amaçladığına dikkati çekildi.

Aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeyi hedefleyen FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere tüm anayasal kurumlarını ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunulduğu, olaylar sırasında birçok suç işlendiği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga olmak üzere darbeye karşı çıkan birçok asker ve diğer kamu görevlisinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kaçırılarak hürriyetlerinden alıkonuldukları, başta TBMM’nin bombalanarak zarar verildiği, kamu binaları ile yol ve köprülerin işgal edildiği, darbe faaliyetini engelleme amaçlı müdahale eden polis ve asker olmak üzere kamu görevlileri ile vatandaşların şehit edildiği ve yaralandıkları, terör örgütü mensuplarınca kamu ve şahıslara ait araçlara vesair mallara zarar verildiği anlaşılmıştır.

Darbe girişiminin FETÖ/PDY’nin yönlendirmesiyle ve üyelerinin iştirakiyle gerçekleştiği, şu ana kadar tespit edilebilen terör örgütü üyelerinin darbe girişiminde aktif olarak yer aldıkları ve yakalanan bir kısım asker şahıslardan terör örgütüyle iltisaklarına dair deliller elde edildiği, bu kapsamda terör örgütünün sivil kanadı olan ve silahlı kuvvetlerin personellerinden sorumlu örgüt içerisinde ’abi’ olarak tabir edilen şüphelilerin, örgütün askeri personel olan üyelerine darbe mesajını şifreli olarak ilettikleri, durumun bir kısım örgüt üyesinin gerek açık ikrar ve itirafları gerekse de yapılan tespit ve değerlendirmelerden açıkça anlaşıldığı, sonuç olarak darbe girişiminin terör örgütünün faaliyeti olduğuna ve kurucusu şüpheli Fethullah Gülen’in talimatıyla gerçekleştirildiğine dair tereddüt bulunmadığı anlaşılmıştır."

Türk Ceza Kanunu’nun 220/5. maddesinde yer alan "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır." hükmü gereğince örgütsel faaliyet kapsamında işlenen suçlardan dolayı terör örgütünün kurucusu ve yöneticilerinden şüpheli Fetullah Gülen hakkında da atılı suçların faili olması nedeniyle soruşturmaya başlandığı hatırlatılan kararda, şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasında var olan deliller değerlendirildiğinde şüphelinin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7. maddeleri kapsamında örgüt kurarak yönettiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve şüphelinin 10 yıla aşkın süredir yurt dışında ikamet ettiği, bir daha ülkeye dönmediği, ABD’de yaşadığı dikkate alarak şüpheliye ulaşılamaması ve savunmasının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle atılı suçlardan CMK 94 ve 100. maddeleri uyarınca hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verilmiştir."

SUÇLAMALAR

Kararda, Gülen hakkındaki yakalama kararının "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engellemeye teşebbüs etme", "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "Cumhurbaşkanına suikast", "TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Yaralama", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" suçlarından çıkarıldığı belirtildi.



AA

31 Tem 2016

FETÖ'nün son kalesi: C grubu!

FETÖ'nün kendisini açığa vurmamış, 'C grubu' olarak adlandırılan üyelerinin peşine düşüldü.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından istihbarat birimlerinde yeniden yapılandırma ve etkinliği artırma çalışmalarına başlandı. İşte detaylar:

ÇEKİRDEK KADRO

Gazete Habertürk
'ten Bülent Aydemir'in haberine göre; MİT’te çekirdek, güvenilir bir kadro kurulacak. Bu çekirdek kadro, yeni istihbarat elemanları yetiştirecek. Bunun zaman alacağı ifade ediliyor. FETÖ’cülerin istihbarat birimlerine sızmış ve kendisini gizlemiş olma ihtimaline karşı da önlemler alınıyor.

GENELKURMAY VE JANDARMA

MİT’in yanı sıra Genelkurmay ve Jandarma İstihbarat da yeniden yapılandırılacak. Geçmişte Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, bu yapılandırmada aktif rol üstlenecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MİT’in yanı sıra Jandarma ve Genelkurmay İstihbarat’tan da bilgi alacak.

HEDEF C GRUBU FETÖ’CÜLER

FETÖ’nün darbe girişimine katılan A grubu üyeleri dışında, münferit eylemler ve suikastlar düzenleyebilme ihtimali olan B grubu üyeleriyle birlikte, ‘C’ olarak adlandırılan ve kendilerini kurumlarda gizleyen bir grubunun da olduğu belirtiliyor. Yüzde 75’i deşifre olan FETÖ’cülerin yüzde 25’lik bu grubunun, kendileri dışındaki, tehdit olarak gördükleri isimleri kamudan tasfiye etme gibi bir görevleri de bulunuyor. İstihbarattaki yapılanmadaki amaç, bu isimlerin de ortaya çıkarılıp tasfiye edilmesi.

TEK MERKEZE

MİT bünyesindeki İstihbarat Koordinasyon Kurulu ile Müşterek İstihbarat Koordinasyon Merkezi (MİKM) daha aktif çalıştırılacak. Diğer birimlerin de toplayacağı istihbaratın gözden geçirilmesi ve tek birimde analiz edilmesi söz konusu. İstihbaratın paylaşımı ve insan kaynağıyla analiz edilmesi, bunun etkin şekilde paylaşımı ve ilgili birimlere raporlanması konusunda sıkıntı yaşanıyor. Tüm kurumlar istihbaratı topladıktan sonra bunları check edecek bir mekanizma kurulması planlanıyor.

ANALİZCİ HARİTA UZMANI

Teknik, elektronik istihbaratı ve görüntü paylaşımını analiz edecek, haritalandırmayı yapıp analiz edecek yeni istihbarat elemanları yetiştirilecek. Bu paylaşımın altyapısı kurulacak. Kurumsal kapasiteyi artıracak tedbirler alınacak. Örneğin Harita Genel Komutanlığı’ndan gelen haritanın analizi, paylaşımı nasıl olacak, bunlar belirlenecek. Data geliyor ancak eleman kaynağı açısından bunların yorumlanması ve analizinde sıkıntılar yaşanıyor.

BİRİMLER KURULACAK

İstihbarat analizi yapacak kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak akademik düzeyde eğitim veren ve istihbaratçı yetiştiren birimler kurulacak. Zira bütün kurumların istihbarat ihtiyacı var. MİT bünyesinde iç istihbaratla, dış istihbarat ayrılamamıştı; bununla ilgili çalışmalar hızlandırılacak.

TAKTİK HAREKÂT MERKEZİ

MİT, Emniyet, Genelkurmay, Jandarma; bütün noktalardan gelen cari istihbarat, her ile ait dosyalar, füzyon merkezinde toplanarak taktik ve operasyonel seviyede karar alma mekanizmaları oluşturulacak. Mapping (haritalandırma) daha sağlıklı işletilecek. Bu Taktik Harekât Merkezi’nde, elde edilen bilgilerin kimlerle paylaşılacağı, nereye gönderileceği ve hangi adımların atılacağı; kuvvet planlamasına ilişkin analizler yapılacak.

YURT DIŞINDA TAKİP

FETÖ üyelerinin Avrupa başta olmak üzere Afrika’da; Türkiye karşıtı bir güç, terör örgütü oluşturması tehlikesi var. Yarın Köln’de düzenlenecek ‘Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi’ne, Alman hükümeti 4 gençlik federasyonu ile karşı duruş sergiliyor. Almanya ve Avusturya’nın başını çektiği bazı ülkeler, FETÖ üyelerine sığınma hakkı verebileceklerini açıkladı. Bu yaklaşım Almanya’da başlatılırsa bunun diğer Avrupa ülkelerine ve Afrika ülkelerine de yayılma riski var. İçeridekilerin uzantıları ülke dışında da takip edilecek.

29 Tem 2016

'Fethullah Gülen'in köpeğiyim' diyerek propaganda yapmış!

Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Çolak darbe gecesi tutuklanmıştı. FETÖ elebaşı için, "Ben Fethullah Gülen'in köpeğiyim" diyerek propaganda yaptığı ileri sürülen Çolak, sorgu duruşmasında "Fethullah Gülen'e olan saygım ve sevgim bitmiştir" dedi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma kapsamında gözaltına alınan Atatürk Üniversitesi Mühendisilik Fakültesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Çolak’ın iddiaya göre yaptığı sohbetlerde "Fethullah Gülen’in köpeğiyim" dediği soruşturma zaptında da yer aldı. Çolak’ın elde edilen fotoğrafların üzerine ’talebelerim’ notu bıraktığı ve örgütün ’manevi abisi’ olduğuna yer verildi.

'ONA ZARAR VERMEYE ÇALIŞACAĞIM'

Çıkarıldığı nöbetçi mahkemece ilk sorgusunun ardından FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan tutuklanarak cezaevine konulan Prof. Dr. Sabri Çolak, "15 Temmuz’da yaşadığımız olay beni çok yaraladı.

İlgili haber;Yurtta Sulh konseyi!

Sevdiğim, saygı duyduğum insandı. Fethullah Gülen’e sevgim ve saygım bitmiştir. Suçluluğu netleşirse ona zarar vermeye çalışacağım. Şu anda gözümden düşmüştür. Ben Fethullah Gülen’i çok sevdiğim için gönülden bağlı olduğum için sorduklarında hep övdüm.

'2013'TE PENSİLVANYA'DA ZİYARET ETTİM'

Bu örgüte kesinlikle himmet toplamadım. Sadece eğitim kurumlarına yardım ettim. 2013 yılında bir kaç arkadaşımla Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret ettim.

Ben kesinlikle hiç bir yerde ’Ben Fethullah Gülen’in köpeğiyim’ demedim. Bu tamamen iftiradır. 17-25 Aralık öncesinde kadar bunun örgüt olduğunu düşünmüyordum. Gönül bağım kopmuştur.

İlgili haber;Fetö'cü Markaların hepsi kapatılıyor!

Gözaltına alınırken, gelen polis memuru arkadaşıma nüfus cüzdanımı çıkartıp verirken cüzdan içindeki öğrenci listesini gördüler. Benim bu örgütle hiç bir bağlantım yok" dedi.

Prof. Dr. Çolak, 11 öğretim üyesi ile birlikte kuvvetli suç şüphesi bulgusu ile çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından FETÖ/PDY kapsamında tutuklanarak cezaevine konmuştu.



İHA

Galatasaray'dan Hakan Şükür açıklaması!

Galatasaray Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, Hakan Şükür'ün kulüpten ihracının istenilmesinin ardından Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini ve kararın kısa bir süre sonra verileceğini belirtti.

Galatasaray'ın efsane futbolcularından olan Hakan Şükür’ün sarı kırmızılı kulüpten ihraç edilmesi talebiyle Disiplin Kurulu’na sevkedilmesi hakkında açıklamalarda bulunan Galatasaray Divan Kurulu Üyesi İrfan Aktar, “Galatasaray’ın tüzüğünde bir üye başka bir üye hakkında disiplin ve ihraç talebinde bulunabilir. Yönetim de bu talebi olumlu görüp, Hakan Şükür’ü disipline sevk etmiş” ifadesini kullandı.

İlgili haber;Hakan Şükür hakkında flaş istek!

İrfan Aktar sözlerine şöyle devam etti: 

“Kimsenin siyasi ve dini düşüncesini Galatasaray’a taşımasına sıcak bakmaz ve müsaade etmeyiz. Geçmişte de Hakan Şükür’ün tavrına yönelik söylemlerim ve çıkışlarım oldu. Hakan Şükür’ün durumunu disiplin kurulumuz, görüşecek. Şartlar oluşmuşsa, müraacatı haklı görüyorlarsa üyeliğini bitirirler.”Galatasaray'dan Hakan Şükür açıklaması

ZEKERİYA ÖZ İHRAÇ EDİLMİŞTİ

Galatasaray Kulübü, Hakan Şükür’ü, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk ederken, Disiplin Kurulu’nun kısa bir süre içinde konuyu karara bağlaması bekleniyor. Eski savcı Zekeriya Öz de Galatasaray eski İkinci Başkanı Adnan Öztürk’ün başvurusu üzerine kulüp üyeliğinden ihraç edilmişti.

İlgili haber;Hakan Şükür kendini twitterda gizledi!



amkspor.sozcu.com.tr

28 Tem 2016

Gülen'in 'abla'sı evleri boşaltırken yakalandı!

İzmit'te, Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fethullah Gülen'in akrabası olan, cemaatte 'abla' olarak tanımlanan Ş.G. ile E.D. sorumlu oldukları öğrencilerin kaldığı cemaat evlerini boşaltırken yakalandı.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri darbe girişiminin ardından operasyonlara devam ediyor. Terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in akrabası olduğu iddia edilen, cemaatte "abla" olarak tanımlanan Ş.G. ile E.D. gözaltına alındı.

Cemaate yakınlığıyla bilinen dershane ve okullarda eğitim gören öğrencilerin kaldığı yaklaşık 10 evden sorumlu olan Ş.G. ile E.D. cemaat evlerini boşaltırken yakalandı.

Cemaat evlerinde kalan öğrencilerden kişi başı 350 TL aldıkları iddia edilen Ş.G. ile E.D.’nin üstlerinde yapılan aramalarda evlerin anahtarları bulundu.

Evlerde 4 ile 6 arasında kız öğrencinin kaldığı, her eve bir isim verildiği, öğretmenlerin isimlerle kodlanan evlere öğrencileri yönlendirdiği tespit edildi.

Gözaltına alınarak Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ş.G. ile E.D. emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.



Faruk KIYAK- Orhan UZUN / DHA

26 Tem 2016

Rusya'dan Fetullah Gülen iddiası: ABD, Türkiye'ye iade etmeyecek!

Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Milletvekili ve Duma Eğitim Komisyonu Başkanı Vyaçeslav Nikonov, Fetullah Gülen'in ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) için çalıştığını ve ABD'nin Gülen'i Türkiye'ye iade etmeyeceğini öne sürdü.

Sputnik’te yer alan habere göre, 15 Temmuz darbe girişiminin tartışıldığı Rus devlet televizyonu Rossiya 1’de yayımlanan Voskresniy Veçer programında Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Araştırma Görevlisi Ruslan Kurbanov şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye halkı meşru cumhurbaşkanı ve egemenliği için ayağa kalktı. Türkiye'de darbe girişimi yaptıran güçler, Ukrayna'da da darbe yaptı, Rusya'yı da karıştırmak istiyor. Gülen ağını CIA’in kendisi oluşturdu. Gülen'in Yeşil Kart başvurusunun reddi yönündeki kararın düzeltilmesi için açılan davaya destek verenler arasında CIA eski çalışanları George Fidas ve Graham Fuller, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz gibi isimler var.”

Gülen’in ABD'nin yardımıyla kendi elemanlarını Türk eliti ve devlet makamlarına sızdırdığını öne süren Kurbanov ayrıca Türkiye halkının kahramanlığı sayesinde darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi.

Rus milletvekili Nikonov da “Bu darbe girişiminde Amerikan izi var. Gülen'in CIA için çalıştığını ve çalışmaya devam ettiğini herkes epey zamandır biliyor. Gülen'i iade etmeyecekler. Bu arada NATO Varşova zirvesinde kimse Erdoğan'ın elini sıkmadı. ABD ve NATO yöneticileri dahil. Çünkü Erdoğan, zirveden 3 gün önce Putin ile barışmıştı” dedi.

Şarkiyat ve Uluslararası Araştırmaları Merkezi Direktörü, Türkolog Vladimir Avatkov ise Erdoğan'ın yargı ve eğitim kurumlarından Gülen yanlılarını işten çıkarması konusunda “Rusya'nın çıkarları açısından bu güzel. Böyle de devam etmeli. Fetö Rusya'da da yasaklı. Gülen'in okulları eski Sovyet cumhuriyetlerinde var. Türkiye'de çok güçlü Amerikan karşıtlığı var. Rusya bundan yararlanmalı. Eğer Türkiye yeni Osmanlı ihtiraslarından vazgeçerse bu durumda yeni bir Rus-Türk ilişkileri ile karşılaşabiliriz” diye konuştu.

23 Tem 2016

Üst rütbeli subay cezaevinde intihar etti!

Darbe girişiminde bulunduğu gerekçesi ile tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konulan üst rütbeli bir subay cezaevinde intihar etti.



Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından tutuklanan, üst rütbeli subay İsmail Çakmak tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde intihar etti.

Alınan bilgiye göre, darbe girişimin ardından İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs" suçundan tutuklanan ve Silivri Cezaevine gönderilen İsmail Çakmak'ın bulundu B Blok 25 numaralı odada çağrı butonuna basıldı.

Odaya giren yetkililer Çakmak'ın çarşafla kendini merdiven boşluğuna astığını tespit etti.

Sağlık memurları eşliğinde odadan çıkarılan Çakmak'a mahkum kabul bölümünde ilk müdahale yapıldı.

Cezaevine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Çakmak, yapılan tüm müdahalelere karşın hayatını kaybetti.



Milliyet.com.tr

Emniyet'ten İmralı ve HDP uyarısı!

Emniyet, FETÖ mensuplarının, terör örgütü PKK/KCK üyelerini provoke ederek halkla karşı karşıya getirmek amacıyla İmralı ve HDP'ye saldırı planladığı yönünde istihbarat bulunduğunu belirterek il emniyet müdürlüklerini uyardı.



Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 81 il emniyet müdürlüğüne gönderilen uyarı yazısında, PKK/KCK’ya üye kesimleri provoke etmek amacıyla İmralı Cezaevi’nin FETÖ/PDY yapılanması içinde yer alan askeri unsurlarca ve askeri hava araçlarıyla tahrip edilmesinin planlandığı bilgisi yer aldı.

Söz konusu yazıda, bu tarz bir eylemin vuku bulması durumunda veya HDP milletvekilleriyle yöneticilerine yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirilmesi halinde, halihazırda darbe girişimine karşı sokağa çıkan vatandaşlar ile PKK/KCK terör örgütüne müzahir kişilerin karşı karşıya gelebileceğine ve ülke genelinde karşıt gurupların çatışmasının kaos ortamına neden olabileceğine dikkat çekilerek gerekli tedbirlerin alınması istendi.

SOSYAL MEDYAYI KULLANIYORLAR

Emniyet yetkilileri, darbe girişiminde başarılı olamayan FETÖ/PDY’nin Alevi vatandaşları da provoke etmeye çalıştığını ve bunun için özellikle sosyal medyayı kullandığını belirtti. FETÖ mensuplarının, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra sosyal medya üzerinden bilgi kirliliği oluşturarak halkı korku ve paniğe sevk etmeye çalıştıklarını ifade eden yetkililer, bu tarz asılsız mesaj ve paylaşımlara itibar edilmemesini istedi.



AA

22 Tem 2016

936 özel okul, 449 yurt, 284 diğer özel kurum kapatılıyor!

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında FETÖ'ye ait olduğu iddia edilen 936'sı özel okul, 449'u öğrenci yurdu, 284'ü diğer özel kurum olmak üzere toplam bin 669 özel öğretim kurumunun kapatılmasına dair işlem yürütülüyor.



Bakanlık'ta darbe girişiminin ardından, örgütle irtibatlı tüm özel eğitim kurumları, okullar ve barınma merkezlerine yönelik çalışmalar sürüyor.

Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında FETÖ'ye ait olduğu iddia edilen 936'sı özel okul, 449'u öğrenci yurdu, 284'ü diğer özel kurum olmak üzere toplam bin 669 özel öğretim kurumunun kapatılmasına dair işlemler devam ediyor. Bakanlık, şimdiye kadar 800'e yakın özel okulun kapatılmasına yönelik yazılı talimatını illere gönderdi.

TÜM OKULLARA KAPATMA TALİMATI

MEB Özel Öğretim Kurumları, bütün il milli eğitim müdürlüklerine bir talimat göndererek, FETÖ ile ilişkili tüm özel öğrenci yurtları, öğrenci etüt merkezleri, özel okullar ve özel kursların Bakanlığa ve Cumhuriyet Savcılıklarına ivedi olarak bildirilmesini ve okullar dışındaki bu kurumların tümünün valiliklerce kapatılmasını istedi.

Okulların kapatma işlemi ise Bakanlık tarafından gerçekleştiriliyor. Bakanlık, FETÖ'ye ait olan ve kapatılan bu kurumlarda öğrenim gören öğrenci ve kursiyerlerin nakil işlemlerinde vatandaşlara gerekli kolaylığın sağlanması için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine talimat gönderdi.

FETÖ'ye ait bu kurumların bir kısmına darbe girişimi öncesinde kayyum ataması yapılmıştı. Kayyum atanan okullarla ilgili kapatma işlemi ayrıca yürütülecek ancak henüz kayyum ataması yapılmayan tüm okulların kapatılması ile ilgili işlemler kısa sürede tamamlanacak.

Kayyuma devredilmiş kurumlar dahil, FETÖ ile ilişkili okul ve kurumlarda çalışan 27 bin 157 eğitim personeli ve diğer personelin çalışma izinleri Bakanlıkça iptal edildi. Bu personelin Bakanlığa bağlı özel öğretim kurumlarında tekrar görev almasına izin verilmeyecek.

BİNLERCE ÖĞRENCİ OKULDAN AYRILIYOR

Bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin de hızlı bir şekilde bu kurumlardan ayrıldığı belirtiliyor.

Bu okullardan özel okula nakil olacak öğrencilerin işlemleri günlük gerçekleştirilebiliyor.

Resmi okullara nakil olacak ilköğretim öğrencileri de işlemlerini günlük yapabilecek. Resmi ortaöğretim okullarına nakil olacak öğrencilerin ise kontenjana bakılmaksızın ortaöğretim taban puanına göre günlük nakilleri yapılabilecek. Kapatılan okullarda öğrenim gören öğrencilerin nakil işlemleri ise il milli eğitim müdürlüklerinde kurulan komisyonlar aracılığıyla gerçekleştirilecek.

21 Tem 2016

Erdoğan'ın oteline baskın yapan komutan her şeyi itiraf etti!!

Darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konakladığı otele düzenlenen saldırıda helikopterden operasyonu yönettiği tespit edilen Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş tutuklandı. Sönmezateş'in ifadesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı almaya gittiğini itiraf ettiği öğrenildi.Sönmezateş'in "Ancak cemaatçilerin oynuna geldim" dediği ileri sürüldü. Sönmezateş'in savcılıkta "Eşime haber verin bana boşanma davası açsın. Çünkü ben büyük bir suç işledim. Çocuklarım soyisimlerini değiştirsin" dediği belirtildi.



Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından, Marmaris'te konakladığı otele düzenlenen saldırıda helikopterden operasyonu yönettiği tespit edilen Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, tutuklandı. Yoğun güvenlik önlemi altında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen Sönmezateş, daha sonra İzmir'deki cezaevine götürüldü.

HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı oteldeki saldırıyı koordine eden Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş her şeyi itiraf etti. Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz Cuma gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele yönelik yapılan saldırıyı koordine ettiği belirtilen Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in ifadesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı almaya gittiğini itiraf ettiği öğrenildi. O gece darbe yapmaya çalıştıklarını da kabul eden Sönmezateş'in "Ancak cemaatçilerin oynuna geldim" dediği ileri sürüldü. Darbe girişiminin yaşandığı gece Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından kaldığı otele yönelik yapılan ve 2 polisin şehit olduğu baskının kilit ismi Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in verdiği ifadenin ayrıntıları ortaya çıktı. Marmaris baskınıyla ilgili itiraflarda bulunan Sönmezateş "Darbe yapmak isteyen ekibin içinde bulundum. Marmaris'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı almaya gittik. Bunun suçunun da idam olduğunu biliyorum. Ancak kesinlikle cemaatçi değilim. Cemaatçiler tarafından kandırıldım" dedi.

'EŞİME HABER VERİN BANA BOŞANMA DAVASI AÇSIN'

Hayatı boyunca cemaatçilerin içinde bulunmadığını ileri süren Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in savcılık yetkililerinden özel bir isteği de olduğu öğrenildi. Sönmezateş'in "Eşime haber verin bana boşanma davası açsın. Çünkü ben büyük bir suç işledim. Çocuklarım soyisimlerini değiştirsin" dediği belirtildi.

'SAĞ YA DA ÖLÜ ANKARA'YA GETİRİN' TALİMATINI VERMİŞTİ

Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı otele baskına giden, 14'ü özel kuvvetler, 13'ü Arama Kurtarma Timi ve 2'si SAT komandosundan oluşan ekibe komuta etmişti. Sönmezateş'in Çiğli 2. Anajet Üssü'nde yaptığı konuşmada, "Ülkede şuanda bir darbe meydana geldi. Biz Genelkurmay'a bağlıyız. Orgeneral Hulusi Akar'ın emir ve talimatları doğrutusunda görev yapıyoruz. Marmaris'e bir otelde kalmakta olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı mümkünse sağ, son çare ölü olarak Ankara'ya getirin. Gerekirse ölün ama Cumhurbaşkanı'nı kesinlikle Ankara'ya götürün" dediği belirtilmişti.
           


Tutuklanan Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu'na IŞİD operasyonları hakkında bilgi verirken...



AA