ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

4 Ağu 2016

Fethullah Gülen için yakalama kararı!

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kurucusu Fetullah Gülen hakkında "15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği" gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Can Tuncay, FETÖ/PDY’nin lideri Fethullah Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Talebi değerlendiren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Durmuş Karaçalı, savcılığın isteğini yerinde görerek, Gülen hakkında tutuklamaya yönelik yakalamaya kararı çıkardı. Bu karar, Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çıkarılan ilk yakalama kararı olma özelliği taşıyor.

Kararda, 15 Temmuz’da başta İstanbul ve Ankara illeri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızan örgütün, anayasal düzeni değiştirerek devletin bütün kurumlarını, güvenlik birimlerini ele geçirmeyi amaçladığına dikkati çekildi.

Aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeyi hedefleyen FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere tüm anayasal kurumlarını ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunulduğu, olaylar sırasında birçok suç işlendiği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga olmak üzere darbeye karşı çıkan birçok asker ve diğer kamu görevlisinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kaçırılarak hürriyetlerinden alıkonuldukları, başta TBMM’nin bombalanarak zarar verildiği, kamu binaları ile yol ve köprülerin işgal edildiği, darbe faaliyetini engelleme amaçlı müdahale eden polis ve asker olmak üzere kamu görevlileri ile vatandaşların şehit edildiği ve yaralandıkları, terör örgütü mensuplarınca kamu ve şahıslara ait araçlara vesair mallara zarar verildiği anlaşılmıştır.

Darbe girişiminin FETÖ/PDY’nin yönlendirmesiyle ve üyelerinin iştirakiyle gerçekleştiği, şu ana kadar tespit edilebilen terör örgütü üyelerinin darbe girişiminde aktif olarak yer aldıkları ve yakalanan bir kısım asker şahıslardan terör örgütüyle iltisaklarına dair deliller elde edildiği, bu kapsamda terör örgütünün sivil kanadı olan ve silahlı kuvvetlerin personellerinden sorumlu örgüt içerisinde ’abi’ olarak tabir edilen şüphelilerin, örgütün askeri personel olan üyelerine darbe mesajını şifreli olarak ilettikleri, durumun bir kısım örgüt üyesinin gerek açık ikrar ve itirafları gerekse de yapılan tespit ve değerlendirmelerden açıkça anlaşıldığı, sonuç olarak darbe girişiminin terör örgütünün faaliyeti olduğuna ve kurucusu şüpheli Fethullah Gülen’in talimatıyla gerçekleştirildiğine dair tereddüt bulunmadığı anlaşılmıştır."

Türk Ceza Kanunu’nun 220/5. maddesinde yer alan "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır." hükmü gereğince örgütsel faaliyet kapsamında işlenen suçlardan dolayı terör örgütünün kurucusu ve yöneticilerinden şüpheli Fetullah Gülen hakkında da atılı suçların faili olması nedeniyle soruşturmaya başlandığı hatırlatılan kararda, şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasında var olan deliller değerlendirildiğinde şüphelinin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7. maddeleri kapsamında örgüt kurarak yönettiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve şüphelinin 10 yıla aşkın süredir yurt dışında ikamet ettiği, bir daha ülkeye dönmediği, ABD’de yaşadığı dikkate alarak şüpheliye ulaşılamaması ve savunmasının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle atılı suçlardan CMK 94 ve 100. maddeleri uyarınca hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verilmiştir."

SUÇLAMALAR

Kararda, Gülen hakkındaki yakalama kararının "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engellemeye teşebbüs etme", "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "Cumhurbaşkanına suikast", "TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Yaralama", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" suçlarından çıkarıldığı belirtildi.



AA

22 Tem 2016

936 özel okul, 449 yurt, 284 diğer özel kurum kapatılıyor!

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında FETÖ'ye ait olduğu iddia edilen 936'sı özel okul, 449'u öğrenci yurdu, 284'ü diğer özel kurum olmak üzere toplam bin 669 özel öğretim kurumunun kapatılmasına dair işlem yürütülüyor.



Bakanlık'ta darbe girişiminin ardından, örgütle irtibatlı tüm özel eğitim kurumları, okullar ve barınma merkezlerine yönelik çalışmalar sürüyor.

Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında FETÖ'ye ait olduğu iddia edilen 936'sı özel okul, 449'u öğrenci yurdu, 284'ü diğer özel kurum olmak üzere toplam bin 669 özel öğretim kurumunun kapatılmasına dair işlemler devam ediyor. Bakanlık, şimdiye kadar 800'e yakın özel okulun kapatılmasına yönelik yazılı talimatını illere gönderdi.

TÜM OKULLARA KAPATMA TALİMATI

MEB Özel Öğretim Kurumları, bütün il milli eğitim müdürlüklerine bir talimat göndererek, FETÖ ile ilişkili tüm özel öğrenci yurtları, öğrenci etüt merkezleri, özel okullar ve özel kursların Bakanlığa ve Cumhuriyet Savcılıklarına ivedi olarak bildirilmesini ve okullar dışındaki bu kurumların tümünün valiliklerce kapatılmasını istedi.

Okulların kapatma işlemi ise Bakanlık tarafından gerçekleştiriliyor. Bakanlık, FETÖ'ye ait olan ve kapatılan bu kurumlarda öğrenim gören öğrenci ve kursiyerlerin nakil işlemlerinde vatandaşlara gerekli kolaylığın sağlanması için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine talimat gönderdi.

FETÖ'ye ait bu kurumların bir kısmına darbe girişimi öncesinde kayyum ataması yapılmıştı. Kayyum atanan okullarla ilgili kapatma işlemi ayrıca yürütülecek ancak henüz kayyum ataması yapılmayan tüm okulların kapatılması ile ilgili işlemler kısa sürede tamamlanacak.

Kayyuma devredilmiş kurumlar dahil, FETÖ ile ilişkili okul ve kurumlarda çalışan 27 bin 157 eğitim personeli ve diğer personelin çalışma izinleri Bakanlıkça iptal edildi. Bu personelin Bakanlığa bağlı özel öğretim kurumlarında tekrar görev almasına izin verilmeyecek.

BİNLERCE ÖĞRENCİ OKULDAN AYRILIYOR

Bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin de hızlı bir şekilde bu kurumlardan ayrıldığı belirtiliyor.

Bu okullardan özel okula nakil olacak öğrencilerin işlemleri günlük gerçekleştirilebiliyor.

Resmi okullara nakil olacak ilköğretim öğrencileri de işlemlerini günlük yapabilecek. Resmi ortaöğretim okullarına nakil olacak öğrencilerin ise kontenjana bakılmaksızın ortaöğretim taban puanına göre günlük nakilleri yapılabilecek. Kapatılan okullarda öğrenim gören öğrencilerin nakil işlemleri ise il milli eğitim müdürlüklerinde kurulan komisyonlar aracılığıyla gerçekleştirilecek.

17 Mar 2016

Sözde savcı 'paralel yapı' şüphelilerinden 10 bin dolar istedi!


Isparta'da Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması operasyonu kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin ailelerini arayan sözde savcının, şüphelileri kurtarma şartıyla 10 bin dolar istediği belirlendi.

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Isparta merkezli 6 ilde başlattığı FETÖ/PDY operasyonu kapsamında 52 şüpheli gözaltına alındı. Dün ve önceki gün işlemleri tamamlanarak mahkemeye sevk edilen 35 şüpheliden 15’i tutuklanırken, 20’si serbest bırakıldı. Geriye kalan 17 şüphelinin ise işlemleri sürüyor.

Kamuoyunun dikkati operasyona çevrilirken, bazı kötü niyetli kişilerin durumu fırsata çevirme çabası içinde olduğu ortaya çıktı. Isparta Valisi Vahdettin Özkan’a ulaşan bir istihbarat, dolandırıcıların soruşturmayı yürüten savcının adını kullanarak şüphelilerin ailelerini yardımcı olma taahhüdüyle aradığı ve para istediğini ortaya çıkardı.

Soruşturmayı yürüten savcının adını kullanarak operasyon kapsamında gözaltında alınan bir şüphelinin ailesini telefonla arayan sözde savcı, yardımcı olmak istediğini söyledi.

'O BİZİM AĞABEYİMİZ. İNŞALLAH İÇERİDEN ÇIKARACAĞIZ'

"O bizim ağabeyimiz. İnşallah içeriden çıkaracağız" diyen sözde savcı, verdiği başka bir numaranın aranmasını istedi. Bir süre sonra kendisini arayan aileye İstanbul’da bir yere yapılacak yardım karşılığında gözaltındaki yakınlarını kurtaracağını vaat eden sözde savcı, aileden 10 bin dolar istedi.

Sözde savcıya inanmayan aile, istediği parayı göndermedi. Aynı sözde savcının diğer şüpheli yakınlarını da telefonla arayarak, benzer şekilde dolandırmaya çalıştığı belirtildi.

Vali Vahdettin Özkan söz konusu dolandırıcılık girişiminin kendisine ulaşmasından sonra emniyet müdürlüğü ve cumhuriyet başsavcılığından bu konuda çalışma yapılması ve ailelerin uyarılmasını istedi. Emniyet ve savcılık da sözde savcının yakalanması için çalışma başlatırken, şüpheli yakınlarını da dolandırıcılık olaylarına karşı uyardı.


DHA