ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

18 Kas 2016

Atatürk Havalimanı'nda 9,5 milyon dolar nakit ele geçirildi!!

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda önceki akşam terör örgütü FETÖ üyelerine ait olduğu iddia edilen 9,5 milyon dolar yakalandı. Yurda sokulmak istendiği anlaşılan parayla irtibatı tespit edilen 7 şüpheli yakalanırken paraya da el konuldu.

Sabah'ın haberine göre, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri denetimler sırasında önceki akşam Atatürk Havalimanı'nda bavullar içerisinde yurda sokulmak istenen 9,5 milyon dolar ele geçirdi.

FETÖ İLE İRTİBAT TESPİT EDİLDİ

Paranın ne karşılığı nereden nereye gittiğini araştıran mali polis, çelişkili cevaplar alınca incelemeyi derinleştirdi. Yapılan incelemede 2 kurye ve paranın sahibi olduğu belirlenen 5 şüpheli araştırıldı. Araştırmada bazı şüphelilerin FETÖ/PDY ile irtibatı tespit edildi.

ŞÜPHELİLER GÖZALTINDA

Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talimatı ile şüpheliler A.U., H.Ö., H.A.K., Z.K., B.S., D.T. ve T.K. gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne götürülen şüpheliler, sorguya alındı. Suça konu 9,5 milyon dolara ise el konuldu. Olayla ilgili başlatılan adli tahkikat devam ediyor.

22 Eyl 2016

Adil Öksüz'le ilgili şok iddia: Ajan mı oldu?

CNN TÜRK'te "Ne Oluyor?" programına konuk olan Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, darbe girişiminin bir numaralı ismi olan Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'le ilgili önemli bir iddiayı gündeme getirdi.

Tarafsız Bölge'de Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Adil Öksüz'ü kim serbest bıraktı. Hakimin önüne giden dosyasının içini kim boşalttı?" sözlerini hatırlatan Bursalı, CHP liderinin "benim bu konuda bir cevabım var, ama şimdi söyleyemem. Elimde bir takım bilgiler var" dediğini hatırlatarak yeni bir soru sordu:

Ajanlık teklif edilmiş olabilir, Adil Öksüz koruma altında mı? Böyle bir durum mu var ortada?" dedi

2 Eyl 2016

Fethullah Gülen’in mal varlığına tedbir konuldu!

Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in telif haklarından doğmuş alacakları ve tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasına hükmetti . Kararın, Gülen’in ABD’deki banka hesaplarına da uygulanabilir nitelikte olduğu belirtilidi.

Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in telif haklarından doğmuş alacakları ve tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasına hükmetti.

Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi, Ankara Büyükşehir Belediyesince, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi dolayısıyla uğradığı zararın giderilmesi talebiyle terör örgütü elebaşı Gülen aleyhine açılan davayı ele aldı. Belediyenin avukatı Fatih Erdöl’ün dava dilekçesine eklediği belgeler ile basında çıkan görüntüleri değerlendiren mahkeme, belediyenin uğradığı zararın boyutu, davalının yurt dışında oluşu, mevcut durumda meydana gelecek bir değişme halinde hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesinden endişe edilmesini de göz önüne alarak, davalı Fetullah Gülen’in ülke genelindeki yayınevlerinde telif haklarından doğmuş alacaklarına ve tüm şahsi mal varlığı üzerine, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını kararlaştırdı.

Davacının kurum olması dolayısıyla teminat alınmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmesi halinde duruşma tarihi belirlenerek taraflara açıklamalı davetiye çıkarılmasına da tensiben karar kıldı.

Davacı vekili avukat Fatih Erdöl, bu kararın, Gülen’in ABD’deki banka hesaplarına da uygulanabilir nitelikte olduğunu belirtti.

Erdöl, kararın ABD’de de ifası için Amerikalı meslektaşlarıyla temas halinde olduğunu açıkladı.



AA

20 Ağu 2016

El Arabiya Fetullah Gülen'in Röportajını Kaldırdı!

Suudi televizyonu El Arabiya, Fethullah Gülen ile yaptığı röportajı, sitesinden ve YouTube'dan sildi.      


Gülen, Dubai merkezli Suudi televizyonu El Arabiya'ya röportaj verdi. Gülen'in Türkiye'ye yönelik suçlamalarını içeren röportajın görüntüleri, El Arabiya'nın internet sitesinde ve YouTube hesabında yayınlandı.
                     

AÇIKLAMA YAPTILAR

Ancak kanal, daha sonra her iki görüntüyü de sildi. El Arabiya, röportajın neden silindiğine dair açıklama yaptı.
                       


Kaynak: Hürriyet

13 Ağu 2016

Fethullah Gülen'in ABD'de tutuklanması istendi!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği belirlenen FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in tutuklanması istemini içeren yazıyı, ABD yetkili makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı'na gönderdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan ve ABD yetkili adli makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne iletilen yazıda, 15 Temmuz’da FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı darbe girişiminde bulunulması olayına ilişkin soruşturma yürütüldüğü anımsatıldı.
                                                
Darbe girişiminin Gülen’in talimatıyla yapıldığının tespit edildiği aktarılan yazıda, şunlar kaydedildi: "Bu nedenle hakkında ’Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Cumhurbaşkanına suikast, TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, yaralama, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından soruşturma yapılan terör örgütünün lideri şüpheli Fetullah Gülen’in halihazırda bulunduğu ABD’ye iade talebi gönderilmesinden önce Türkiye Cumhuriyeti ile ABD Arasında Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Anlaşması’nın 10. maddesi uyarınca geçici olarak tutuklanması arz olunur."
                                                


AA

4 Ağu 2016

Fethullah Gülen için yakalama kararı!

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kurucusu Fetullah Gülen hakkında "15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği" gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Can Tuncay, FETÖ/PDY’nin lideri Fethullah Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Talebi değerlendiren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Durmuş Karaçalı, savcılığın isteğini yerinde görerek, Gülen hakkında tutuklamaya yönelik yakalamaya kararı çıkardı. Bu karar, Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çıkarılan ilk yakalama kararı olma özelliği taşıyor.

Kararda, 15 Temmuz’da başta İstanbul ve Ankara illeri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızan örgütün, anayasal düzeni değiştirerek devletin bütün kurumlarını, güvenlik birimlerini ele geçirmeyi amaçladığına dikkati çekildi.

Aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeyi hedefleyen FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere tüm anayasal kurumlarını ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunulduğu, olaylar sırasında birçok suç işlendiği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga olmak üzere darbeye karşı çıkan birçok asker ve diğer kamu görevlisinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kaçırılarak hürriyetlerinden alıkonuldukları, başta TBMM’nin bombalanarak zarar verildiği, kamu binaları ile yol ve köprülerin işgal edildiği, darbe faaliyetini engelleme amaçlı müdahale eden polis ve asker olmak üzere kamu görevlileri ile vatandaşların şehit edildiği ve yaralandıkları, terör örgütü mensuplarınca kamu ve şahıslara ait araçlara vesair mallara zarar verildiği anlaşılmıştır.

Darbe girişiminin FETÖ/PDY’nin yönlendirmesiyle ve üyelerinin iştirakiyle gerçekleştiği, şu ana kadar tespit edilebilen terör örgütü üyelerinin darbe girişiminde aktif olarak yer aldıkları ve yakalanan bir kısım asker şahıslardan terör örgütüyle iltisaklarına dair deliller elde edildiği, bu kapsamda terör örgütünün sivil kanadı olan ve silahlı kuvvetlerin personellerinden sorumlu örgüt içerisinde ’abi’ olarak tabir edilen şüphelilerin, örgütün askeri personel olan üyelerine darbe mesajını şifreli olarak ilettikleri, durumun bir kısım örgüt üyesinin gerek açık ikrar ve itirafları gerekse de yapılan tespit ve değerlendirmelerden açıkça anlaşıldığı, sonuç olarak darbe girişiminin terör örgütünün faaliyeti olduğuna ve kurucusu şüpheli Fethullah Gülen’in talimatıyla gerçekleştirildiğine dair tereddüt bulunmadığı anlaşılmıştır."

Türk Ceza Kanunu’nun 220/5. maddesinde yer alan "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır." hükmü gereğince örgütsel faaliyet kapsamında işlenen suçlardan dolayı terör örgütünün kurucusu ve yöneticilerinden şüpheli Fetullah Gülen hakkında da atılı suçların faili olması nedeniyle soruşturmaya başlandığı hatırlatılan kararda, şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasında var olan deliller değerlendirildiğinde şüphelinin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7. maddeleri kapsamında örgüt kurarak yönettiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve şüphelinin 10 yıla aşkın süredir yurt dışında ikamet ettiği, bir daha ülkeye dönmediği, ABD’de yaşadığı dikkate alarak şüpheliye ulaşılamaması ve savunmasının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle atılı suçlardan CMK 94 ve 100. maddeleri uyarınca hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verilmiştir."

SUÇLAMALAR

Kararda, Gülen hakkındaki yakalama kararının "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engellemeye teşebbüs etme", "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "Cumhurbaşkanına suikast", "TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Yaralama", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" suçlarından çıkarıldığı belirtildi.



AA

31 Tem 2016

FETÖ'nün son kalesi: C grubu!

FETÖ'nün kendisini açığa vurmamış, 'C grubu' olarak adlandırılan üyelerinin peşine düşüldü.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından istihbarat birimlerinde yeniden yapılandırma ve etkinliği artırma çalışmalarına başlandı. İşte detaylar:

ÇEKİRDEK KADRO

Gazete Habertürk
'ten Bülent Aydemir'in haberine göre; MİT’te çekirdek, güvenilir bir kadro kurulacak. Bu çekirdek kadro, yeni istihbarat elemanları yetiştirecek. Bunun zaman alacağı ifade ediliyor. FETÖ’cülerin istihbarat birimlerine sızmış ve kendisini gizlemiş olma ihtimaline karşı da önlemler alınıyor.

GENELKURMAY VE JANDARMA

MİT’in yanı sıra Genelkurmay ve Jandarma İstihbarat da yeniden yapılandırılacak. Geçmişte Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, bu yapılandırmada aktif rol üstlenecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MİT’in yanı sıra Jandarma ve Genelkurmay İstihbarat’tan da bilgi alacak.

HEDEF C GRUBU FETÖ’CÜLER

FETÖ’nün darbe girişimine katılan A grubu üyeleri dışında, münferit eylemler ve suikastlar düzenleyebilme ihtimali olan B grubu üyeleriyle birlikte, ‘C’ olarak adlandırılan ve kendilerini kurumlarda gizleyen bir grubunun da olduğu belirtiliyor. Yüzde 75’i deşifre olan FETÖ’cülerin yüzde 25’lik bu grubunun, kendileri dışındaki, tehdit olarak gördükleri isimleri kamudan tasfiye etme gibi bir görevleri de bulunuyor. İstihbarattaki yapılanmadaki amaç, bu isimlerin de ortaya çıkarılıp tasfiye edilmesi.

TEK MERKEZE

MİT bünyesindeki İstihbarat Koordinasyon Kurulu ile Müşterek İstihbarat Koordinasyon Merkezi (MİKM) daha aktif çalıştırılacak. Diğer birimlerin de toplayacağı istihbaratın gözden geçirilmesi ve tek birimde analiz edilmesi söz konusu. İstihbaratın paylaşımı ve insan kaynağıyla analiz edilmesi, bunun etkin şekilde paylaşımı ve ilgili birimlere raporlanması konusunda sıkıntı yaşanıyor. Tüm kurumlar istihbaratı topladıktan sonra bunları check edecek bir mekanizma kurulması planlanıyor.

ANALİZCİ HARİTA UZMANI

Teknik, elektronik istihbaratı ve görüntü paylaşımını analiz edecek, haritalandırmayı yapıp analiz edecek yeni istihbarat elemanları yetiştirilecek. Bu paylaşımın altyapısı kurulacak. Kurumsal kapasiteyi artıracak tedbirler alınacak. Örneğin Harita Genel Komutanlığı’ndan gelen haritanın analizi, paylaşımı nasıl olacak, bunlar belirlenecek. Data geliyor ancak eleman kaynağı açısından bunların yorumlanması ve analizinde sıkıntılar yaşanıyor.

BİRİMLER KURULACAK

İstihbarat analizi yapacak kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak akademik düzeyde eğitim veren ve istihbaratçı yetiştiren birimler kurulacak. Zira bütün kurumların istihbarat ihtiyacı var. MİT bünyesinde iç istihbaratla, dış istihbarat ayrılamamıştı; bununla ilgili çalışmalar hızlandırılacak.

TAKTİK HAREKÂT MERKEZİ

MİT, Emniyet, Genelkurmay, Jandarma; bütün noktalardan gelen cari istihbarat, her ile ait dosyalar, füzyon merkezinde toplanarak taktik ve operasyonel seviyede karar alma mekanizmaları oluşturulacak. Mapping (haritalandırma) daha sağlıklı işletilecek. Bu Taktik Harekât Merkezi’nde, elde edilen bilgilerin kimlerle paylaşılacağı, nereye gönderileceği ve hangi adımların atılacağı; kuvvet planlamasına ilişkin analizler yapılacak.

YURT DIŞINDA TAKİP

FETÖ üyelerinin Avrupa başta olmak üzere Afrika’da; Türkiye karşıtı bir güç, terör örgütü oluşturması tehlikesi var. Yarın Köln’de düzenlenecek ‘Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi’ne, Alman hükümeti 4 gençlik federasyonu ile karşı duruş sergiliyor. Almanya ve Avusturya’nın başını çektiği bazı ülkeler, FETÖ üyelerine sığınma hakkı verebileceklerini açıkladı. Bu yaklaşım Almanya’da başlatılırsa bunun diğer Avrupa ülkelerine ve Afrika ülkelerine de yayılma riski var. İçeridekilerin uzantıları ülke dışında da takip edilecek.

30 Tem 2016

Fetullah Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş!

ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal'ın üst düzey Türk istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Fetullah Gülen ordudaki müritlerine darbe girişimi sinyalini aylar önce vermişti. MİT Gülen'in "haki cübbesini" fark etti ve FETÖ üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.

İşte Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı Wall Street Journal haberindeki başlıca iddialar:

* MİT'in içinde bir grup kıdemli analist, FETÖ üyeleri hakkında istihbarat toplamak ve Gülen'in vaazlarında kullandığı kelime ve jestlerde gizli mesajlar olup olmadığını anlamak için günler harcadı.

* MİT tarafından izlendiklerini bilen FETÖ üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. FETÖ üyesi olan ve "casusluk oyunlarını" iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen'in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.

BYLOCK İLE YAZIŞIYORLARDI

* Üst düzey Türk istihbarat yetkililerine göre FETÖ 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeye başladı.

* Bu sayede MİT, FETÖ üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600'ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı.

* MİT kriptosunu kırdığı ByLock mesajlarını bahar aylarının başında bakanlıklarla paylaştı. Böylece FETÖ üyeleri kriptonun kırıldığını öğrendiler. Bu nedenle ByLock yerine başka bir uygulama kullanmaya başladılar.
               

* 21 Mart 2016'da Gülen haki bir cüppeyle vaaz verdi. YouTube videosunu analiz eden MİT uzmanları bunun ordudaki FETÖ'cülere bir mesaj olabileceğini değerlendirdi. Ancak darbeyle ilgili bir mesaj olabileceği düşünülemedi.

* Darbe girişiminden dört gün önce MİT, FETÖ üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay'a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.

* 15 Temmuz akşamüstü MİT, Ankara Kara Havacılık Okulu ve Akıncı Üssü'nde olağandışı hareketlilik tespit etti. Genelkurmay faksla uyarıldı. 17:30'da Hakan Fidan'ın yardımcısı bizzat Genelkurmay'a gitti.

FİDAN, AKAR'DAN HABER BEKLEDİ

* O akşamüstü akademiyi ziyaret eden üst düzey bir komutan, taarruz helikopterlerinin füze yüklü olmasından şüphelendi. Üstekiler tatbikata hazırlandıklarını söylediler.

* 18:00'de Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargahta buluştu. Akar Akıncı'ya gidip durumu yerinde görme kararı aldı. Fidan MİT merkezine döndü ve tatildeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bilgilendirmek için Akar'dan haber bekledi, ama arayan olmadı. Akar, kendisini Gülen ile konuşturmayı teklif eden bir general tarafından rehin alınmıştı.

* 21:00'de dramatik bir şeyler olduğu artık açıktı. Darbeciler bir saat içinde MİT merkezine de ulaştı. İki Super Cobra ve üç Sikorsky helikopteri binaya ateş açıp komando indirmeye çalıştı.

'SON KURŞUNUNUZA KADAR SAVAŞIN'

* Fidan, jetlerin de bomba atabileceği endişesiyle içeride tutuluyordu. Korumaları ise dışarıdaki ağaçları siper alıp darbecilerin helikopterlerine ateş açıyordu. MİT'in silah eğitimi almamış bürokratları bile darbecilerin hava indirmesini engellemeye çalıştı. Fidan, yardımcılarına, "Son kurşununuza kadar savaşın, sizi canlı ele geçiremesinler" dedi.

* Çatışma sürerken saatler gece yarısını geçmişti. 1.30-2.00 sularında MİT'in güvenlik ekibi, darbeci helikopterleri savuşturmak için çatıya ağır makineli tüfekler ve roket atarlar getirdi. Bu sayede hem MİT karargahı hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinden darbeciler savuşturuldu.

           

İSTİHBARAT ZAFİYETİ Mİ?

* WSJ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "istihbarat zafiyeti" açıklamasını hatırlatmasının ardından üst düzey bir Türk istihbarat yetkilisi gazeteye şunları söyledi: "Bir söylentinin (Akıncı'daki hareketlilik) üzerine gidip darbe girişimini ortaya çıkarmasaydık muhtemelen şimdi ya ölmüş ya hapishanede olurduk. Bu istihbarat zafiyeti sadece MİT'in değil, tüm güvenlik kurumlarımızın sistemik bir zafiyetidir."

* ABD istihbarat örgütlerinin MİT ile ortak çalışması karşılıklı bir güvensizliğe dayanıyordu. ABD'nin Türkiye'deki iletişimi dinlemesinde subaylara değil, militanlara odaklanıldı. FETÖ'nün darbe planları fark edilemedi, sadece "siyasi bir huzursuzluk" olduğu sanıldı.