ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

20 Eyl 2016

Darbe sonrası sohbete devam!

Zonguldak'ta, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında örgütün sözde "il imamı", "Kozlu ilçe imamı", "Kırgızistan imamı" ve "köy sorumlularının" bulunduğu öne sürülen 12 şüpheli adliyeye sevk edilirken 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının pazartesileri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince soruşturma kapsamında gözaltına alınan, sözde "il imamı" F.S, "Kozlu ilçe imamı" N.K, "Kırgızistan imamı" A.A. ile "köy sorumlularının" aralarında bulunduğu 12 kişinin jandarmadaki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, adliyeye sevk edildi.

Bu arada adliyeye sevk edilen köy sorumlularının üzerinde örgüte gönderilmek üzere yaklaşık 30 bin lira "himmet parası" ele geçirildiği, şüphelilerin birçoğunun şifreli mesajlaşma sistemi "ByLock" uygulamasını kullandığı belirlendi.

"KIRGIZİSTAN İMAMI"

Öte yandan adliyeye sevk edilenler arasında bulunan F.S'nin, "il imamı" olduğu ve kentte daha önce bir derneğin temsilciliğini yaptığı, Zonguldak'a tayininin çıkmasının ardından kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan örgüt mensubu memurların kendisine "biat ettiği" öne sürüldü.

Devrek ilçesinde gözaltına alınan sözde "Kırgızistan imamı" A.A'nın da daha önce Trabzon'dan kente yurt müdürü olarak geldiği, bir süre "abi" olarak Zonguldak'ta görev yapmasının ardından Kocaeli'ne gittiği, buradan da örgütten tanıştıkları vasıtasıyla Kırgızistan'a giderek ticarete atıldığı belirtildi.

Kırgızistan'a gidip gelmesinin ardından "imam" olarak örgüt içerisinde görev yaptığı belirlenen A.A'nın daha sonra yabancı ülkelere geziler düzenlediği ifade edildi.

DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA DA TOPLANTILARA DEVAM EDİLMİŞ

Ayrıca adliyeye sevk edilenlerin ifadesi ve cep telefonlarındaki mesajlaşmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının her hafta pazartesi günleri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.

Örgüt yöneticilerinin, toplantılarda aldıkları kararları "ilçe imamları" ve "köy sorumluları"na aktardığı, sohbet toplantılarına katılmaları için örgüt üyelerine mesajlar gönderdiği, başarılı olan köy sorumlularının örgüt içerisindeki diğer sorumlulara örnek gösterdiği ve ödüllendirdikleri tespit edildi.

13 Ağu 2016

Gülen darbenin tarihini vermiş!

FETÖ lideri firari Fetullah Gülen'in 1980 12 Eylül darbesinden 2 ay önce kullandığı skandal sözler iddianameye girdi. Gülen bu konuşmasında adeta örgütün yerleşmesine zemin hazırlayacak olan 80 darbesinden sonraki dönemi kastederek, 'Huruç harekatı başlıyor. Ancak 35-40 sene sonra uygulamaya konulacak' ifadelerini kullanıyor.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından FETÖ/PDY'nin 17 Aralık soruşturmasında usulsüzlük yapmasına ilişkin, eski savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen iddianame hazırlandı. İddianamede FETÖ'nün ilk yapılanmasının temellerinin atıldığı ilk yıllardan itibaren örgüt lideri Fetullah Gülen'in katıldığı sohbetlerde dile getirdiği söylemler ayrıntılı olarak ele alındı.
                                                
'HURUÇ HAREKATI BAŞLIYOR'

İddianamede Gülen'in sohbetlerinden en dikkat çekeni 1980 darbesinden aylar önce sarf ettiği sözler oldu. Gülen'in 1980 darbesi öncesi 'Huruç Harekatı başlıyor' ifadeleri dikkat çekerken bu harekatın 35-40 sene sonra başarılı olacağını ifade ediyor. Kelime anlamı var olan otoriteyi sarsmak anlamına da gelen 'Huruç' için Gülen'in işaret ettiği tarihler ise tam olarak günümüzde yaşadığımız tarihe tekabül ediyor. Gülen'in bu ifadeleri, örgütün devleti ele geçirme planını işleme koyan örgüt üyelerinin yıllarca yetişmesini beklediğini ortaya çıkardı. Tüm kesimlerin zarar gördüğü 80 darbesinden Gülen'in o zamanki ifadeleriyle darbenin Gülen örgütünün önünü açtığı gerçeği ve güçlenerek çıktığı gün yüzüne çıkıyor.

                                                
12 EYLÜL'DEN ÖNCE HAREKETE GEÇTİ

Nisan 1980 yılında İzmir'de yaptığı konuşmada Gülen, "Birkaç gün içinde 'Huruç Harekatı' başlatılacaktır. Bu harekat için hemen her ilde liderler tespit edildi" ifadelerini kullandı. Gülen'in 12 Eylül Darbesi'nden 2 ay önce gerçekleştirdiği bir konuşmasında ise şu ifadeler yer aldı: “Huruç harekatı başlatıldı. Ancak bu harekat 35-40 sene sonra uygulamaya konulabilecektir. Bugünkü ortamda bu mümkün değildir.

'ÖĞRENCİLER MEYVE VERECEK'

Huruç Harekâtı'nın başarılı olabilmesi için bütün ülkede, orta ve yükseköğrenim gören öğrenciler için yurt binalarının açılması, yurtlarda eğitilen öğrencilerin meyvelerini vermesi, kendi fikirlerimiz doğrultusunda çeşitli kitap ve dergilerin basımının gerçekleştirilmesi, özellikle Türkiye'deki öğretmenlerin büyük bir bölümünün kendi yönümüzde faaliyet göstermesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.

                                                
Arapça kökenli bir ifade olan Huruç, çıkış yapma ve göç anlamına geldiği gibi, var olan otoriteyi sarsmak ve devleti işlevsiz bırakmak olarak da ifade edilebiliyor. Huruç harekatı ifadesi ise tarihte 1854 yılında Rus Ordusu ile Osmanlı Ordusu arasında 'Silistre Kuşatması' olarak bilinen savaşta geçiyor. 41 gün boyunca Silistre'nin kuşatılması sonucunda Serdar-ı Ekrem Müşir Ömer Lütfi Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 'Huruç harekatı' ile Rus Ordusu'nun geri çekilmesini sağladı.

'O HOCALAR ÖRGÜT İMAMI OLARAK GERİ DÖNDÜ'

FETÖ bilindiği gibi gerek askeri gerek emniyet gerekse devletteki üyelerine talimatları üniversite, lise gibi yerlerde görev yapan öğretim görevlileri aracılığıyla yürüttü. Gülen'in 90'lı yıllarda yaptığı konuşmada örgütün eğitim kademesindeki üyelerine yönelik ne kadar umutvari bir bekleyiş içerisinde olduğu da gün yüzüne çıktı. Gülen, “Yurt dışında her yerde kariyer yapan arkadaşlarımız besleniyorlar ve bu arkadaşlar bizim hedeflerimize göre gelecekte o dünyalardaki üniversitelerdeki bizim tebliğcilerimiz olacaklar. Türkiye'ye döndükleri zaman da burada el üstünde üniversitelerdeki 'Hocalarım' olacaklar" ifadelerini kullandı.

                                                
TAKTİK VE STRATEJİSİNİ İNSANLARA ANLATTI

İddianamede Gülen'in bu sözlerinin taktik ve strateji içeren sözler olduğuna dikkat çekilerek “Pennsylvania örgütünün strateji ve hedeflerini özetleyen bu ifadeler; fetvalarla “Tedbir ve İstihbarat”, “Maarif ve Şirket” ilkesine göre yetiştirilen örgüt mensuplarının, amaçlarına giden yolda düşman olarak gördükleri diğerlerini de etkisiz kılarak devlet içinde etkin bir duruma gelmeleri hedefini göstermektedir” şeklinde yorumlandı.



Hürriyet

30 Tem 2016

Fetullah Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş!

ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal'ın üst düzey Türk istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Fetullah Gülen ordudaki müritlerine darbe girişimi sinyalini aylar önce vermişti. MİT Gülen'in "haki cübbesini" fark etti ve FETÖ üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.

İşte Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı Wall Street Journal haberindeki başlıca iddialar:

* MİT'in içinde bir grup kıdemli analist, FETÖ üyeleri hakkında istihbarat toplamak ve Gülen'in vaazlarında kullandığı kelime ve jestlerde gizli mesajlar olup olmadığını anlamak için günler harcadı.

* MİT tarafından izlendiklerini bilen FETÖ üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. FETÖ üyesi olan ve "casusluk oyunlarını" iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen'in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.

BYLOCK İLE YAZIŞIYORLARDI

* Üst düzey Türk istihbarat yetkililerine göre FETÖ 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeye başladı.

* Bu sayede MİT, FETÖ üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600'ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı.

* MİT kriptosunu kırdığı ByLock mesajlarını bahar aylarının başında bakanlıklarla paylaştı. Böylece FETÖ üyeleri kriptonun kırıldığını öğrendiler. Bu nedenle ByLock yerine başka bir uygulama kullanmaya başladılar.
               

* 21 Mart 2016'da Gülen haki bir cüppeyle vaaz verdi. YouTube videosunu analiz eden MİT uzmanları bunun ordudaki FETÖ'cülere bir mesaj olabileceğini değerlendirdi. Ancak darbeyle ilgili bir mesaj olabileceği düşünülemedi.

* Darbe girişiminden dört gün önce MİT, FETÖ üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay'a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.

* 15 Temmuz akşamüstü MİT, Ankara Kara Havacılık Okulu ve Akıncı Üssü'nde olağandışı hareketlilik tespit etti. Genelkurmay faksla uyarıldı. 17:30'da Hakan Fidan'ın yardımcısı bizzat Genelkurmay'a gitti.

FİDAN, AKAR'DAN HABER BEKLEDİ

* O akşamüstü akademiyi ziyaret eden üst düzey bir komutan, taarruz helikopterlerinin füze yüklü olmasından şüphelendi. Üstekiler tatbikata hazırlandıklarını söylediler.

* 18:00'de Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargahta buluştu. Akar Akıncı'ya gidip durumu yerinde görme kararı aldı. Fidan MİT merkezine döndü ve tatildeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bilgilendirmek için Akar'dan haber bekledi, ama arayan olmadı. Akar, kendisini Gülen ile konuşturmayı teklif eden bir general tarafından rehin alınmıştı.

* 21:00'de dramatik bir şeyler olduğu artık açıktı. Darbeciler bir saat içinde MİT merkezine de ulaştı. İki Super Cobra ve üç Sikorsky helikopteri binaya ateş açıp komando indirmeye çalıştı.

'SON KURŞUNUNUZA KADAR SAVAŞIN'

* Fidan, jetlerin de bomba atabileceği endişesiyle içeride tutuluyordu. Korumaları ise dışarıdaki ağaçları siper alıp darbecilerin helikopterlerine ateş açıyordu. MİT'in silah eğitimi almamış bürokratları bile darbecilerin hava indirmesini engellemeye çalıştı. Fidan, yardımcılarına, "Son kurşununuza kadar savaşın, sizi canlı ele geçiremesinler" dedi.

* Çatışma sürerken saatler gece yarısını geçmişti. 1.30-2.00 sularında MİT'in güvenlik ekibi, darbeci helikopterleri savuşturmak için çatıya ağır makineli tüfekler ve roket atarlar getirdi. Bu sayede hem MİT karargahı hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinden darbeciler savuşturuldu.

           

İSTİHBARAT ZAFİYETİ Mİ?

* WSJ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "istihbarat zafiyeti" açıklamasını hatırlatmasının ardından üst düzey bir Türk istihbarat yetkilisi gazeteye şunları söyledi: "Bir söylentinin (Akıncı'daki hareketlilik) üzerine gidip darbe girişimini ortaya çıkarmasaydık muhtemelen şimdi ya ölmüş ya hapishanede olurduk. Bu istihbarat zafiyeti sadece MİT'in değil, tüm güvenlik kurumlarımızın sistemik bir zafiyetidir."

* ABD istihbarat örgütlerinin MİT ile ortak çalışması karşılıklı bir güvensizliğe dayanıyordu. ABD'nin Türkiye'deki iletişimi dinlemesinde subaylara değil, militanlara odaklanıldı. FETÖ'nün darbe planları fark edilemedi, sadece "siyasi bir huzursuzluk" olduğu sanıldı.

26 Tem 2016

Rusya'dan Fetullah Gülen iddiası: ABD, Türkiye'ye iade etmeyecek!

Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Milletvekili ve Duma Eğitim Komisyonu Başkanı Vyaçeslav Nikonov, Fetullah Gülen'in ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) için çalıştığını ve ABD'nin Gülen'i Türkiye'ye iade etmeyeceğini öne sürdü.

Sputnik’te yer alan habere göre, 15 Temmuz darbe girişiminin tartışıldığı Rus devlet televizyonu Rossiya 1’de yayımlanan Voskresniy Veçer programında Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Araştırma Görevlisi Ruslan Kurbanov şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye halkı meşru cumhurbaşkanı ve egemenliği için ayağa kalktı. Türkiye'de darbe girişimi yaptıran güçler, Ukrayna'da da darbe yaptı, Rusya'yı da karıştırmak istiyor. Gülen ağını CIA’in kendisi oluşturdu. Gülen'in Yeşil Kart başvurusunun reddi yönündeki kararın düzeltilmesi için açılan davaya destek verenler arasında CIA eski çalışanları George Fidas ve Graham Fuller, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz gibi isimler var.”

Gülen’in ABD'nin yardımıyla kendi elemanlarını Türk eliti ve devlet makamlarına sızdırdığını öne süren Kurbanov ayrıca Türkiye halkının kahramanlığı sayesinde darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi.

Rus milletvekili Nikonov da “Bu darbe girişiminde Amerikan izi var. Gülen'in CIA için çalıştığını ve çalışmaya devam ettiğini herkes epey zamandır biliyor. Gülen'i iade etmeyecekler. Bu arada NATO Varşova zirvesinde kimse Erdoğan'ın elini sıkmadı. ABD ve NATO yöneticileri dahil. Çünkü Erdoğan, zirveden 3 gün önce Putin ile barışmıştı” dedi.

Şarkiyat ve Uluslararası Araştırmaları Merkezi Direktörü, Türkolog Vladimir Avatkov ise Erdoğan'ın yargı ve eğitim kurumlarından Gülen yanlılarını işten çıkarması konusunda “Rusya'nın çıkarları açısından bu güzel. Böyle de devam etmeli. Fetö Rusya'da da yasaklı. Gülen'in okulları eski Sovyet cumhuriyetlerinde var. Türkiye'de çok güçlü Amerikan karşıtlığı var. Rusya bundan yararlanmalı. Eğer Türkiye yeni Osmanlı ihtiraslarından vazgeçerse bu durumda yeni bir Rus-Türk ilişkileri ile karşılaşabiliriz” diye konuştu.