ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

29 Tem 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Amerikalı komutana: Sen kimsin?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gölbaşı'nda Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı ziyaret etti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel'e ateş püskürdü: "Sen kimsin? Kendini bileceksin"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'da FETÖ/PDY darbe girişiminde uçakların hedefi olan ve 50 polisin şehit olduğu Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu saldırılarla sakalımızı kestiler" derken ABD'li bir generalin açıklamalarına çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Bunun kararını vermek senin haddine mi, haddini bileceksin, sen kimsin? Sen benim ülkemdeki, yapılan bir darbe girişimine yönelik, kalkıp bu darbe girişimini püskürten bu devlete teşekkür edeceğine, darbecilerin yanında yer alıyorsun" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında bombalanan Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı yerleşkesinde bulunan Şehitler Camisi'nde kıldı. Erdoğan, cuma namazının ardından, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişimi sırasında bombalanan Polis Özel Harekat Daire Başkanlığındaki bölüme geçti.

                                                  

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar eşlik etti.

"İÇİMİZDE HAİNLER OLABİLİR' DEMİŞTİM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özel Harekat'ta bir konuşma yaptı:

"Silahlı kuvvetlerimizin en üst kademesindeki sorumlusu olan kardeşlerim, emniyet teşkilatımızın en üstündeki sorumlu kardeşlerim. Bir birlik ve beraberlik içerisinde, bu anlamlı bir araya gelişte hepinizi selamlıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Sizlerin 15 Temmuz'daki duruşunuz, sizlerin aziz milletimle beraber müşterek duruşu bir hain grubun özellikle saldırılarını püskürtmüştür. 'İçimizde hainler olabilir' demiştim. Bu hainler, geldiler, Özel Harekatımızı bombalamak suretiyle 50 kardeşimizin şehit olmasına vesile oldular. Onlar ihanetleriyle anılacak, şehitlerimiz hiç unutulmayacak. Onlar bu vatanı vatan yapanlar olarak anılacaklar.

ABD'Lİ GENERALE: SEN KİMSİN, HADDİNİ BİL!

Biz askeriyle, polisiyle, köy korucularıyla ve tüm milletimizle 15 Temmuz'da bir olduk, beraber olduk, iri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. Türkiye olduk niye biliyor musunuz? Çünkü dünya bu demokrasi nöbetini tutanları sadece izliyor. Sadece bize oralardan geçmiş olsun. Söyledikleri bu. Arkasından 'Gelecek için endişe duyuyoruz.' Endişleri şu; bu içeri alınanlar, tutuklananlar... ABD'de önemli makamda olan bir general 'İrtibat halinde olduğumuz üst düzey komuta kademesinde olanlardan içeri alınlar olduğunu görüyorum' diyor. İnsan biraz sıkılır. Bunun kararını vermek senin haddine mi, haddini bileceksin, sen kimsin? Sen benim ülkemdeki, yapılan bir darbe girişimine yönelik, kalkıp bu darbe girişimini püskürten bu devlete teşekkür edeceğine, darbecilerin yanında yer alıyorsun. Zaten darbeci senin ülkende, besliyorsunuz. Benim milletimi asla inandıramazsınız. Milletim bu tezgahın içinde olanları da biliyor. Bu tür açıklamalar, bu olayın arkasında kimlerin olduğunu biliyor. Bu açıklamalarla kendinizi açığa çıkarıyorsunuz.

"SAKALIMIZI KESTİLER ANCAK..."

Yaptıkları tahribatla bizim sakalımızı kestiler, unutmayın kesilen sakal daha gür biter. Ancak biz burada daha güzel bir projeyi buraya inşa edeceğiz. Bu ömrümüzü nasıl noktalacağımıza bir belge var mı? Kimisi trafik kazasında, kimisi kalp krizinden gidiyor, kimileri de bu kutlu yolda şahadet şerbetini içiyor. Ne mutlu şehitlerimize. O kutlu mücadeleyi veren milletimi kutluyorum. Ne aziz, ne büyük milletimiz var. Bu dünyaya demokrasi destanının yazılmasıdır. Yerleri inşallah cennet olsun."

Özel Harekat Dairesi'ni daha önce de Başbakan Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ziyaret etmişti.

23 Tem 2016

Erdoğan: Genelkurmay Başkanı'nı Gülen'le konuşturmak istediler!

Cumhurbaşkanı Erdoğan France 24 kanalına verdiği röportajda darbeci askerlerin rehin aldıkları Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı Fetullah Gülenle konuşturmak istediklerini söyledi. Erdoğan Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın göreve devam edeceğini de belirtti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan France 24 kanalına verdiği röportajda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminde istihbarat zaafı olup olmadığna dair sorulan soruya istihbaratta belli eksiklikler olduğunu ancak Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevlerinin başında olduğunu aktardı. Erdoğan, "Bizde bir söz vardır dereyi geçerken at değiştirilmez, şu anda görevlerine devam edecekler" dedi.

'BİZİ DİNLEMEDİLER, BU SALDIRI GERÇEKLEŞTİ'

Belçika'da gerçekleşen havalimanı saldırısından önce Türkiye'nin Belçika'ya istihbarat verdiğini anlatan Erdoğan "Bizi dinlemediler ve bu saldırı gerçekleşti" dedi. İdam konusunda sorulan bir soru karşısında "Dünyanın pek çok ülkesinde idam bugün uygulanan bir yöntem. Millet bunu istedikten sonra bizim için her şey değişir" dedi.

Türkiye'nin yıllardır AB kapısında olduğunu anlatan Erdoğan, "Bizim adaylık sürecimizde Türkiye'den daha geri durumda pek çok ülke üyeliğe kabul edildi, Türkiye gerek insan hakları, gerek ekonomik olarak güçlü bir ülke" diye konuştu.

'ALMANYA'DA 6 KİŞİ ÖLDÜ, OHAL İLAN EDİLDİ'

Erdoğan, şunları söyledi: "Fransa'da aylarca Olağanüstü Hal ilan edildi, Belçika'da, ABD'de... Almanya'da 6 kişi öldü ve OHAL ilan edildi.

Türkiye'de 246 kişi yaşamını yitirdi. Bu ülkelerin hiçbiri darbe girişimiyle karşılaşmadı. Biz tüm bu adımları atarken, eğer bu darbe girişiminin arkasında yer alan herhangi bir yazılı veya görsel medya onlar da bunun cezasını çeker.

Ancak bunlar Pensilvanya'dan aldıkları talimatlarla darbe girişimini hazırladılar.

GENELKURMAY BAŞKANI'NA 'GÜLEN' TEKLİFİ

Şu anda itirafçılar var, bunlar talimatı kimden aldıklarını söylüyor. Bunlardan biri Genelkurmay Başkanı'na sizi Fethullah Gülen'le görüştürelim diyor. Bunu ilk kez sizin kanalınızda açıklıyorum.

Ortada bir darbe girişimi var ve girişimin lideri ortada. Şu an birçok mahkemede Fethullah Gülen'in terör örgütü liderliği olduğu yönünde yargılamalar var. ABD'nin bizden istediği suçlu iadelerini hiçbir belge talep etmeden uyguladık.

Onlar bizden hala belge istiyorlar. Buna rağmen biz de süratle elektronik ortamda belgeyi gönderdik. İtirafçıların belgelerini de ayrıca göndereceğiz. Dışişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve kendi özel temsilcilerimi ABD'ye göndereceğim."

18 Haz 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burgazada'yı denize indirdi!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Tersane Komutanlığı'nda düzenlenen Burgazada korvetinin denize indirilmesi ve Kınalıada korvetinin ilk kaynak törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "Amfibi türü Anadolu gemisinden sonra artık biz kendi uçak gemimizi yapar hale geleceğiz ve uçak gemimizi inşallah yapacağız" dedi.


Cumhurbaşkanı konuşmasında şunları söyledi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri kendi uçak gemisine de sahip olacak, bunu da başaracağız. Hiçbir engel yok. İnanırsanız başarırsınız, azmederseniz başarırsınız. Şu anda evelallah bu azim ve kararlılıkta olan bir hükümet ve bir devlet vardır, bunu böyle bilin. Türkiye'nin bilhassa savunma sanayi ve askeri konularında atalete düşme, durma, duraksama lüksü yoktur. Her şeyden önce ülkemizin içinde yer aldığı stratejik coğrafya buna izin vermiyor. Artık icra konseyinin başında başbakanımız gemi inşa mühendisi olarak bulunuyor. Az önce kendisine bu süreler uzun değil mi dedim. O da aynen katıldı, uzun dedi. Artık bu süreleri 1,5 yıla indirmemiz lazım. Artık biz kendi uçak gemimizi yapacak hale geleceğiz. Türkiye kendi uçak gemisine de sahip olacak. İnanırsanız, azmederseniz başarırsınız."


'7600'ÜN ÜZERİNDE TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'

Erdoğan, terörle mücadelede başarılı olunduğuna da dikkat çekerek, "Bugüne kadar farklı yöntemler denendi. 2009’dan itibaren farklı isimlerle hayata geçirdiğimiz reformlar bölge halkına sorunun kaynağının bölücü terör örgütü olduğunu gösterdi. 20 Temmuz’dan itibaren bölge halkının tüm tehditlere rağmen örgütün yanında yer almamasının nedeni budur. Örgüt tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. 7600’ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi" diye konuştu.




6 Haz 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika'ya gidiyor!


Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün vefat eden dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'nin cenazesine katılmak için Çarşamba akşamı Amerika'ya gidecek. Erdoğan'ın, cenaze töreninde bir konuşma yapacağı öğrenildi.


29 Nis 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarihimizi 1919'dan başlatan tarih anlayışını reddediyorum!


Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde Kut-ül Amare zaferin 100. yılı programında konuştu. Cumhurbaşkanı konuşmasında ,'Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

"Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır.

'1. DÜNYA SAVAŞI VE KURTULUŞ SAVAŞI MİLLETİMİZİN ŞAHLANIŞIDIR'

Batı medeniyetinde Türk, belli bir kavmin adı değil tüm Müslümanları ifade eden bir isimdir. Dünyada 200 milyonun üzerinde bir varlığa sahip Türkçe konuşan toplumlar denince de akla önce bizim milletimiz gelir. Millet olarak temsil ettiğimiz bu geniş algının gerisindeki büyük mücadeleyi ve fedakarlıkları çok iyi görmek, çok iyi değerlendirmek ve idrak etmek mecburiyetindeyiz. Ülkemizde maalesef, nesillere bu büyük fotoğrafı gösterecek bir tarih anlayışı mevcut değil.

Tüm cepheleriyle Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı milletimizin kıyamıdır. Yani ayağa kalkışı, şahlanışıdır. Tarih kitaplarında bizim milletimiz için ne denir? Asker millet veya ordu millet ifadesi kullanılır. Çünkü biz gerektiğinde tüm fertleriyle inancı, vatanı, bayrağı, devleti uğruna savaşabilen, bunu göze alabilen bir milletiz. Yani bizim ordumuz sadece muvazzaf değildir. Ayrıca bizim bir de mobil ordumuz vardır. O da milletin ta kendisidir.

'RESMİ TARİHİMİZİ İNGİLİZLERİN İSTEDİĞİ GİBİ DÜZENLEDİK'

Maalesef biz resmi tarihimizi yıllarca tam da İngilizlerin istediği gibi düzenledik. Birinci Dünya Savaşı'nın her cephesinde, başta İngilizler olmak üzere düşmanlarımızın öfkeyle, dostlarımızın ümitle ama tüm dünyanın şaşkınlıkla takip ettiği bir mücadele ortaya koyduk. Ateşkes anlaşması imzalandığında Osmanlı ordusu tüm cephelerde savaşmaya devam ediyordu. Yani ortada çökmüş, bitmiş, teslim olmuş bir ordu, bir devlet yoktu. Bizim bu dönemde başımızı yakan, klasik sorunumuz olan cephede kazanıp masada kaybetme işidir, yani diplomasi eksikliğidir.

Böyle bir milletin tarihindeki zenginlikleri anlatmaya değil kitaplar, kütüphaneler bile yetmez. Bunu böyle görüyoruz. Ama biz ne yapmışız? Kendi tarihimizin üzerine kara bir örtü örtmeye çalışmışız. Kendi tarihimizi gömmeye çalışmışız. Kendimize ait olan pek çok başarıyı sanki bizimle ilgisi yokmuş gibi kısaca anlatıp geçenler veya hiç değinmeyenler, hem ecdadımıza saygısızlık hem de gelecek nesillere çok büyük kötülük yapmışlardır.

8 Nis 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yanıt geldi!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine yanıt verdi. Erdoğan, "Bu zat bulunduğu makamın adamı değil. Çırak bile hala olamadı. Çok çok ona yakışacak ifadeler var da bu ifadeleri kullanmaya edebim müsaade etmiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı çıkışı yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çok sert yanıt verdi.

Erdoğan şöyle konuştu:

"Şu anda bu zat bir defa bulunduğu makamın adamı değil. Bu zat siyaseti henüz öğrenemedi. Ben kendisi için çırak bile olamadı demiştim, gerçekten çırak bile olamadı. Yakışacak çok çok ifadeler var da, buna edebim müsade etmiyor. Geçen söyledim zaten. Siyasi sapık dedim. Niye dedim. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, partimiz kurulduğundan bu yana dava arkadaşımızdır. Bu zatın ne ilmi, ne yaşamı, ne de siyasetteki yeri el vermez. Bir kasetle geldiği makam var, o kaset olmasa o makama gelemezdi. Sayın Baykal'ın yanından çıktığı zaman 'Adaylık düşünmüyorum' diyen kişi ertesi gün aday oldu. Akşam başka sabah başka bir tipleme. Allah Türk siyasetini böyle tiplerden korusun. CHP'ye oy vermiş kadın kardeşlerimin bu saygısızlığı aslında çok farklı değerlendirmeleri gerekirdi"

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendisine yönelik "siyasi sapık" sözlerine yanıt verirken, "O zata soruyorum, Dolmabahçe'de oturup Kadıköy'den gelen kadınlara, kızlara bakıyorum demek nedir? Onlar dikizliyorum demek sapıklık değil midir? Bunun adı cinsel sapıklıktır. Söyleyen bizzat Erdoğan" demişti.

'CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasının devamında, Anayasa Mahkemesi'nin "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun iptaline yönelik görüşme kararı almasına ilişkin, "Bu bir rutindir. Bu tür müracaatlarda 10 gün içinde yanılmıyorsam esasa girmenin kararını verir, ondan sonra da yine yanılmıyorsam bir ay içerisinde de bunu görüşür, gereken cevabı verir. Olay bu rutinin işlemesidir" dedi.

"BUNLAR CİBİLİYET MESELESİ"

Erdoğan, MKE Silah Fabrikası Müdürü'nün tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine şöyle konuştu:

"Bunlar tabii karakter meselesi, cibiliyet meselesi. Buna yok diyemeyiz. Buna benzer şeyler çıkabilir. Nitekim şu anda tutuklandı ve iyi ki tabii ki böyle bir süreç işlemiş oldu. Buna benzer şeyleri yani her yerde bekleyebilirsiniz, olabilir. Temenni ederiz ki bunlar minimize olsun, hiç olmasın ama bu tabii çok çok üzücü bir olay. Bir makama gelmiş böyle bir insanın kalkıp da böyle bir sırrı deşifre etmesi veya buna tevessül etmesi çok çok yanlış bir olaydır. Tabii şimdi artık yargı onunla ilgili gereğini yapacaktır."

5 Nis 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'vatandaşlıktan çıkarma' açıklaması!


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Belki biz bir ölüyoruz ama en az 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Bu, bu şekilde devam ediyor. Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar.

Erdoğan, Avukatlar Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde avukatlara hitap etti.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Adalet kavramının dolayısıyla hukuki çok önemli bir yeri var. Hukuk sisteminin en önemli unsurlarından biri olan avukatlık müessesi ne kadar itibarlı ve ilkeli olursa adalete o kadar katkıda bulunacaktır. Kimse size itibar vermez, güç vermez. Bunu eğitiminizle mesleki kabileyetlerinizle, dayanışmanızla, duruşunuzla sağlayacak olan sizsiniz. Her meslekte olduğu gibi avukatlar arasında da bu sıfatı istismar ederek başka emeller peşinde koşanlar olduğu gibi olacaktır.

'NEYMİŞ, AKADEMİSYENLER TUTUKSUZ YARGILANSINLARMIŞ'

Başbakan Davutoğlu, tutuklu akademisyenlere ilişkin bir açıklamasında 'Tutuksuz yargılanmalarından yanayım' demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı

Avukatlık bürosu adı altında terör örgütünün birimi olarak çalışan sözde avukatların bulunduğunu biliyoruz. Hiç şüphemiz yok. Aynı durum gazeteci kimliği, akademisyen kimliği, doktor, öğretmen kimliği taşıyanlar için de geçerlidir. Şüpheniz var mı? Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınmış. Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu yargılanacak. Diğerinden onun ne farkı var? Avukatlar, hukukun üstünlüğünü sağlama, adeletin tecellisini yardımcı olma misyonları, bu fotoğrafın içine hiç yakışmıyor. Bizim ülkemizde avukatlar geleneksel olarak toplum lideri, halkın hislerininin tercümanı görevini gören konumu vardır.

Sizleri toplumsal hayatın her yanında görmek istediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Merhamet ve adalet o kadar önemli ki biz merhamet ve adalet peygamberinin izinden giden bir milletiz.

Avukatlarımızın çözüm bekleyen sorunları mutlaka vardır.

Benim de danışmanlarımın ağırlıklı kısmını hukukçular teşkil ediyor. Büyük oranda hukukçu arkadaşlarımdan, akademisyen hukukçular, gerekse avukatlardan oluşan arkadaşlarım, onlardan oluşan bir ekibim var. Buradaki çalışmaların temelini de onun olşuturduğuna inanıyorum. Bugün Türkiye’nin başına musallat olan sorunların ortak noktası bu milletin coğrafyasıyla, geçmişiyle...

Ülkemiz uzun süre farklı isim ve görüntüler altında faaliyet gösteren, vesayet odaklarının altında duran, milletimizin inancını hedef aldılar, başaramadılar, siyaset ve toplum mühendisliği projeleriyle hapsetmeye çalıştılar, istediklerini elde edemediler. Mezhep farklılıkları üzerinden kurgulara giriştiler, sonuç alamadılar. Hepsi sonuçsuz kalınca 2013’ten itibaren yeni olayları devreye soktular.

Gezi olayları üzerinden şahsıma ve hükümete muhalif olan herkesi mobilize ederek sosyal bir kaos çıkarmayı denediler. Başlangıçta kullanılan kavramların çekiciliğine kapılarak bu işe sempatiyle bakanlar bile, mesele Gezi parkı değil, sen hala anlamadın mı şifresini duyunca…

Bölücü terör örgütü temmuz ayında eylemlere başladığında örgütün zekasını aşan bir planlamasının olduğunu gördüm. Şehit olan güvenlik güçlerimiz olmasa terör örgütünün eylemleri bizim için Gezi olaylarından daha büyük bir tehdit değil.

'ÖNCE HEPSİ BANA SALDIRIYORDU. SONRA...'

Orası (ABD) özgürlükler ülkesi. Ama kısa süre önce aynı yerde Obama’ya ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya şu anda içeride. Bizde tweetten filan mahkum olanı görmedim. Sadece olsa olsa tazminat alıyoruz. Onu da ben almıyorum zaten avukat arkadaşlara 'bildiğiniz gibi yapın' diyorum.

Son seyahat. Brookings Enstitüsü'nde konuşmam var, malum yapılar gelmiş. 100-150 kişiler. Hayatta biraraya gelemeyecekler orada; PKK, PYD, ASALA, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Kuruluşu da orada. Kimisi YPG'nin paçavrasını sallıyor, paralel yapı temsilcisi orada. Önce hepsi bana saldırıyordu. Biraz sonra Atatürkçü Düşünce Kuruluşu'ndan birileri onlara saldırdı. Onlar birbirine girdi.

OBAMA'YA ÖLÜM TEHDİDİNE 3 YIL HAPİS

Öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Bağırdıkları kim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı. Tablo açık ve net ortada. Kimler, kime, karşı nerede bir araya geliyor? Güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu değil. Orası özgürlükler ülkesi. Obama'ya Twitter'dan ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya. Bana onca ölüm tehditleri oluyor, alsak alsak tazminat alıyoruz.

Kuzu postuna bürünmüş sırtlanlar terör örgütüne hizmet ediyorlar. Devletine milletine ihanet eden kimseyi sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Şehitlerimiz oluyor. Ciğerimiz dağlanıyor. Gün geliyor bizler de anneler gibi mahzun hale düşüyoruz. Ama şunu biliyoruz bu araziler tapu kadastrosundaki yerler değildir. Bu topraklar şüheda kanıyla ıslanınca vatan olur.

 'VATANDAŞIMIZ DAHİ OLAMAZLAR' 

 Belki biz bir ölüyoruz ama en az 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Bu, bu şekilde devam ediyor. Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar." bit.ly/1oyokck

26 Mar 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan o konsoloslara tepki: Siz kimsiniz ya!


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen DEİK Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda konuştu. Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davanın dünkü duruşmasını izleyen konsoloslara tepki gösteren Erdoğan, "Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada!" dedi.

Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün MİT TIR'larına ilişkin haber nedeniyle yargılandıkları davanın son duruşması dün görülmüştü.

Bazı ülkelerin konsolosları duruşmanın görüldüğü Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na giderek Can Dündar ve Erdem Gül'e destek vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün DEİK Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada bu konuya değinerek, "Dün malum bir gazetecinin mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada. Yani diplomasinin de bir adabı var. Burası senin ülken değil burası Türkiye. Sen konsolosluk binası ve konsolosluk sınırları içinde hareket edebilirsin. Diğerleri izne tabidir.

Bunlar kalkıp bu ülke içerisinde gövde gösterisi yapacak haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oynun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemlidir. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle, darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz." dedi.