ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

16 Tem 2016

Askerler:'Biz tatbikat zannediyorduk!

DARBE girişimi sırasında polisin en kısa sürede hayatı normale döndürdüğü Atatürk Havalimanı'nda bir Albay komutasındaki 10 muvazzaf subay toplam 67 asker gözaltına alındı. Atatürk Havalimanı karakolunda gözaltında tutulan askerlerden erler kendilerini buraya tatbikat amaçlı olarak getirildiğini bildiklerini söylediler.



'NE ZAMANKİ HALK GELİP TANKLARIN ÜSTÜNE ÇIKTI O ZAMAN GERÇEĞİ ANLADIK'

İlk sorguları yapılan gözaltındaki erler tatbikat yaptıklarını zannettiklerini belirterek, "Ne zamanki halk gelip tankların üzerine çıkmaya başladı gerçeği o zaman anladık" dedikleri öğrenildi. Askerlerin başında bulunan Albay’ın darbe girişiminde bulunduklarını kabul ettiğini belirterek polisler karşısına geldiği zaman " Tamam geri çekiliyoruz" dediği öğrenildi.


'POLİS SİLAHINI ALBAY’A DOĞRULTTU'

Darbe teşebbüsü sırasında Atatürk Havalimanı’na gelen askeri birliğin başındaki Albay Emniyet Müdürlüğü binasına giderek Müdür makamına geçmek istedi. Ancak burada bulunan bir polis silahını çekerek Albay’a doğrulttu ve "Buraya girerseniz ateş edeceğim" deyince Albay geri adım attı. Ve birliğinin başına döndü. Yetkililerden alınan bilgiye göre uçuş trafiğinin normale döndüğü ancak yolculardan büyük bölümünün ve görevli personelin havalimanına ulaşamaması nedeniyle öğle saatlerinde sonra tüm seferlerin başlıyacağı bildirildi.


F-16’LAR FLORYA ÜZERİNDE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olayları Atatürk Havalimanı Devlte Konukevi’nde takip ederken bir anda saat 10.35 sıralarında Florya üzerinde iki adet F-16 savaş uçağının geçmesi heyecan yarattı. Kütahya’daki Jet Hava Üssünden kalktığı belirlenen F 16 uçakları derhal Uçuş Kulesi tarafından uyarılarak kendilerinden bilgi alında. Savaş uçakları daha sonra üslerine döndü. Bu arada havalimanı girişinde bir otobüsün üzerinde halka bir konuşma yapa AKP Milletvekili Hüseyin Bürge şunları söyledi: " Rabbim şimdi yanınızda olsun. Şimdi Başbakanımız ve Meclis Başkanımızın çağrısıyla doğru sizin bizi gönderdiği yere meclise gidiyoruz. O kahpelere oradan da sesleneceğiz. Allahım onalra fırsat vermeyecek.İyi ki varsınız. Aziz millet Cumhurbaşkanımız diyor ki ya "Ben kefeni alıp çıkıtım. Bu yere sizde onu göze alarak çıktınız."

Öte yandan bazı küçük guruplar hala havalimanını terk etmiyor. Gölgelik alan da yerlerde oturuyor. Uçuşlar için hazırlıklar süratle devam ediyor. İç hatlar terminali gidiş katında uçuş yapılması beklenirken dış hatar gidiş ve geliş katı boş pasaport kontrol noktaları boş havalimanı içerisinde bulunan büfe ve kafeteryaların önünde kuyruklar oluştu. Transit yolcular ise yolcu salonlarında yerlerde yatıyor.



DHA

12 Tem 2016

İçişleri Bakanı'ndan flaş Suriyelilere vatandaşlık açıklaması!


İçişleri Bakanı Efkan Ala, Suriyelilere vatandaşlık konusunda: “Bu politikamızı büyük bir onur ile savunuyoruz. Hiç de tereddüt göstermiyoruz” dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınması konusunda açıklama yaptı.

''Yarar gördüğümüz Suriyelileri Türk vatandaşlığına alacağız'' diyen Ala, vatandaşlık alan Suriyelilerin kendi vatandaşlarına hizmet edeceklerini söyledi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınacağına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"SİZ İKTİDAR OLURSANIZ HİÇ ALMAYABİLİRSİNİZ"

"Çifte vatandaşlık konusunda düzenlemeler, değişiklikler yaptık. Çalışmalara İçişleri Bakanlığı olarak Türkiye'nin bütün o göçmenlerinin olduğu bölgelerde daha da hız verdik. Türkiye dosya dosya ele alınıyor. Ailesiyle birlikte ele alınarak tehlike, tereddüt olmayacak şekilde ele alınıyor.

Eleştirebilirsiniz. Siz iktidarda olursanız hiç almayabilirsiniz. Bunları millet değerlendirecek. Sakınca görmediğimiz, yarar gördüğümüz hem kendi hem de Suriye bakımından aileleri, Türk vatandaşlığına daha hızlı bir biçimde alacağız. Kendi ülkelerinde düzen kurulduktan sonra elbette dönebilecekleri bir anlayış ile bu meseleyi yönetiyoruz. Bu politikamızı büyük bir onur ile savunuyoruz. Hiç de tereddüt göstermiyoruz."

''AHISKA TÜRKLERİNİ DE VATANDAŞLIĞA ALACAĞIZ''

Ala, Ahıska Türklerinin de vatandaşlığa alınacağını açıkladı.

27 Haz 2016

Erdoğan'dan Putin'e mektup!


Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e mektup yazarak Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle "üzgün" olduğunu belirtti.

Kremlin'den yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e mektup yazarak Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle "üzgün" olduğunu belirtti.

Kremlin'den yapılan açıklamayı ilk olarak uluslararası haber ajansı Reuters duyurdu.

Açıklamada, “Erdoğan, Rusya-Türkiye ilişkilerinin tekrar eski haline gelmesi için mümkün olan her şeyi yapacağını söyledi” denildi.

Kremlin’den yapılan açıklamada, “Erdoğan taziyelerini ifade ederek ‘Üzgünüm’ dedi” ifadesi kullanıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus savaş uçağının düşürülmesinde bir kasıt olmadığının altını çizdiği bildirildi.

"YÜREKTEN HİSSEDİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayrıca, ölen Rus pilotun ailesinin acılarını "yürekten hissettiğini" söylediği belirtildi.

Kremlin’in açıklamasına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “bölgedeki kriz ile ilgili olarak ve terörle mücadele alanında Türkiye'nin Rusya ile birlikte hareket etmeye hazır olduğunu” söyledi.

Açıklamada ayrıca, "Erdoğan, Rus pilotu öldürmekle suçlanan Türk vatandaşı hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi” denildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI KAYNAKLARI MEKTUBU TEYİT ETTİ

Cumhurbaşkanlığı kaynakları da mektubu teyit etti ancak içeriğine dair bir açıklama yapılmadı. Ayrıca kaynaklar 'özür' ifadesinin metinde yer almadığını da belirtiyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜNDEN İLK AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’e gönderdiği mektupta, Rus askeri uçağının düşmesiyle ilgili derin üzüntü duyduğunu belirterek, "Hayatını kaybeden Rus pilotun ailesine bir kez daha acılarını paylaştığımı belirtmek ve taziyelerimi sunmak istiyorum; kusura bakmasınlar diyorum" ifadelerini kullandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’e gönderdiği mektupta, Türkiye ile Rusya arasındaki geleneksel dostane ilişkilerin tekrar tesis edilmesi, bölgesel krizlerin çözümü için işbirliği ve terörle ortak mücadele edilmesi için çağrıda bulunduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye ile Rusya’nın, ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla gerekli adımların atılması hususunda mutabık kaldığını kaydetti.

HÜKÜMETTEN İLK AÇIKLAMA

Savunma Bakan Işık haberin ardından yaptığı açıklamada "İki ülke arasında önemli çalışmalar yürüyor. Çok önemli gelişmelerin arifesindeyiz" dedi.

BAŞBAKAN "GÜZEL GELİŞMELER VAR" DEMİŞTİ

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde bugün düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yönündeki temasların seyri konusundaki sorusunu şöyle yanıtlamıştı: "Bu yönde de güzel gelişmeler var. Yakında paylaşacağız."

14 Haz 2016

Türkiye'den Rusya'ya ilk mesaj!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran'da kutlanan 'Rusya Milli Günü' nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bir mektup yazdı. Erdoğan mektubunda, "Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte hak ettiği düzeye gelmesini diliyorum" ifadesini kullandı. Başbakan Binali Yıldırım da, Rus mevkidaşı Medvedev'e mektup yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu'nun egemenlik deklarasyonunu kabul etmesi nedeniyle her yıl 12 Haziran'da kutlanan 'Rusya Milli Günü' nedeniyle Putin'e hitaben mektup gönderdi.

Mektupta, Erdoğan, "Türk halkı adına tüm Rus halkının Rusya Günü'nü kutluyorum. Ayrıca Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte hak ettiği düzeye gelmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.

YILDIRIM'DAN MEDVEDEV'E

Başbakan Binali Yıldırım da Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev'e bir kutlama mesajı yazdı.

Yıldırım mesajında, "Ülkelerimiz arasındaki işbirliği ve ilişkilerin yakın zamanda halklarımızın ortak çıkarları için gerekli olan seviyeye ulaşmasını umuyorum" dedi. Yıldırım, "Sizin üzerinizden tüm Rus vatandaşlarına sağlık ve refah diliyorum" diye ekledi.

Kasım ayında Türkye'nin hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Rus uçağını düşürmesinin ardından Ankara - Moskova arasındaki ilişkiler bozuldu.

Kremlin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'özür' ve uçağın tazminatını talep ederken, Erdoğan uçağın düşürülmesinin Rus pilotun hatası yüzünden gerçekleştiğini söylemişti.


Sputnik, Al Jazeera

19 May 2016

AK Parti kararını verdi: Genel Başkan adayı Binali Yıldırım!


Bugün gerçekleştirilen AK Parti MKYK toplantısı sonrasında yeni genel başkan adayının Binali Yıldırım olduğu öğrenildi. Temayül yoklamalarında çıkan Yıldırım AK Parti'nin yeni genel başkan adayı oldu.

Başbakan Davutoğlu'nun çekilme kararının ardından gözler AK Parti'nin yeni genel başkanının kim olacağına çevrilmişti.

AK Parti MKYK, yapılan temayül yoklamalarını bugün değerlendirdi. Ardından temayülde yüzde 80 oranında ismi ön plana çıkan Binali Yıldırım, AK Parti'nin yeni Genel Başkan adayı oldu.

Başbakan Davutoğlu'nun istifasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a vermesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin 27. Başbakanı Binali Yıldırım olacak.

8 Nis 2016

MHP'de olağanüstü kurultay davasını muhalifler kazandı!


MHP'de muhalifler olağanüstü kurultay talebiyle açtıkları davayı kazandı. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından mahkemenin atayacağı 4 kişilik kayyum heyeti partiyi kongreye götürecek. Kongre tarihi kayyum atamasından sonra belirlenecek. MHP'de şu ana kadar genel başkanlığa adaylığını açıklayanlar Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ...

MHP'li muhaliflerin partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi talebiyle açtıkları dava bugün görüldü.

Taraflar ve avukatları dışında duruşma salonuna kimsenin alınmadığı davada Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi muhaliflerin lehine karar verdi. Karara göre, oluşturulacak 4 kişilik 'Çağrı Heyeti', partiyi olağanüstü kurultaya taşıyacak.

'Çağrı Heyeti'nin ataması gerekçeli kararın açıklanmasının ardından yapılacak.

Kurultay tarihi ise heyetin atanmasının ardından belirlenecek.



Mahkemenin duruşmayı kapalı yapma kararının ardından davayı izlemek için gelen ve adliye koridorunda bekleyen partililer ile güvenlik görevlileri arasında gerginlik yaşandı.

SİNAN OĞAN: CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN


Partinin muhalif isimlerinden olan ve daha önce genel başkan adayı olduğunu açıklayan Sinan Oğan, kararın ardından attığı twette, ''Olağanüstü kurultayımız vatanımıza, milletimize, partimize ve camiamıza hayırlı olsun. Ülkücü Hareket Engellenemez'' dedi.



SEMİH YALÇIN: ÜST MAHKEMEYE GİDECEĞİZ

Karar sonrası CNN Türk'e canlı telefon bağlantısı ile bağlanan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Mahkemenin bugün vermiş olduğu kararı hukuk adına isabetli bir karar ve sonuç olarak görmüyoruz. Türkiye'de hukuk yolunun tükenmemezliğini de göz önüne aldığınızda bu kararı temyiz edeceğimizi bir üst mahkemeye götüreceğimizi şimdiden alenen ifade etmek isterim" diye konuştu.

SÜREÇ NASIL BAŞLAMIŞTI?

1 Kasım seçimlerinde MHP'nin oylarını ve TBMM'deki sandalye sayısını düşürmesinin ardından olağanüstü kongre yapılması ve yeni bir genel başkan seçilmesi için muhalif kanat ısrarlı davranmıştı.Bu karşın Bahçeli kongreye gitmeyeceğini belirtmişti.

MHP’li muhalifler, partinin olağanüstü kurultaya gitmesi için topladıkları 543 imzanın işleme konulması için 5 Şubat’ta yargıya gitmişti. Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan, imzaları önce MHP Genel Merkezi’ne teslim etmiş, ancak herhangi bir yanıt alamamışlardı. Muhaliflerin Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçede 16 il başkanı “davalı” olarak yer almıştı.

Dilekçede, 2010 yılında Saadet Partisi’ne olağanüstü kongre çağrısı yapmak üzere üç kişiyi görevlendiren Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile 2005 yılında olağanüstü kongresini yapması için CHP’yi “ihtar” eden Anayasa Mahkemesi kararları emsal gösterilmişti.

YÖNETİM BÖYLE SAVUNMA YAPMIŞTI

MHP ise yaptığı savunmada, “MHP’nin bir dernek ya da bir vakıf olmadığını” vurgulayarak, “Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin bu kararı vermekle yetkisiz olacağını” dile getirmişti.

28 Mar 2016

MHP'den o suç için idam teklifi!


MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarının idam ile cezalandırılması gerektiğini belirterek, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) kanun teklifi sundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi sunan MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, cinsel suçların sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Kanun teklifinin gerekçeleri hakkında da bilgi veren Halaçoğlu, şunları keydetti:

"Gün geçmiyor ki ülkemizin herhangi bir yerinden tacize uğrayan çocuk, tacize uğrayan kadın, genç kız, anne, tecavüze uğrayan kız çocuğu, tecavüze uğrayan erkek çocuğu, bu yöndeki ölüm haberleri gazetelerin, televizyonların, sosyal medyanın manşetlerinde yer almasın. Anayasa’nın 102, 103, 104 ve 105. Maddeleri ile düzenlenen ‘Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar’ kapsamında, 2002’de Türkiye’de dosya sayısı 8 bin 146 iken bu sayı 2011 yılında 32 bin 988 olmuş, yüzde 400 civarında bir artış gerçekleşmiştir.

Cinsel istismar suçları gün geçtikçe artıyor

Bu rakamlar da göstermektedir ki, Türkiye’de cinsel suç sayısında önlenemeyen bir yükseliş vardır. 2011’den günümüze kadar da ‘Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar’ da artış maalesef katlanarak devam etmektedir. Hatta 18.06.2014 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklikler ile cezaların iki katına varan oranlarda artırılması bile caydırıcı olamamıştır. Cinsel istismar suçlarındaki artış, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre çocuk olarak tanımlanan henüz 18 yaşını doldurmamış vatandaşlarımızı baz aldığımızda çok daha büyük, çok daha ciddi boyutlardadır.

Adalet Bakanlığı verileri; 2011 yılında işlenen toplam 24 bin cinsel saldırı suçunda mağdurların yaklaşık yüzde 70’inin çocuk olduğunu, 7.610 sanığın 15 yaşından küçük çocuklara tecavüzle, 4.903 sanığın cinsel istismarla, 1.759 sanığın ise çocuk yaşta biriyle cinsel ilişkiye girmekle suçlandığını ortaya koymaktadır.

TÜİK verilerine göre sadece 2014 yılında 1.377’si erkek, 9.718’i kız çocuğu olmak üzere toplam 11 bin 95 çocuk cinsel istismara maruz kalmıştır. Türkiye’de son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı yaklaşık 250 bin’dir. Çocuklara yönelik cinsel istismar fiili tıpta pedofili (subyancılık) olarak isimlendirilen bir patolojidir. Cezai ehliyetleri tam olan bu psikopat kişilerin patolojik durumu, hastalığı tedavi edilemez ve bulduğu her fırsatta bu suçu işleyecektir. İşte kanun teklifi;

Halaçoğlu, kanun teklifinde ise şu değişiklikleri talep etti:

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, idam cezası ile cezalandırılır. "(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, idam cezasına hükmolunur." "(7) Bu suçtan dolayı verilen cezalar para cezasına çevrilemez, indirim uygulanamaz, ertelenemez ve açılan davalarda zamanaşımı işlemez." MADDE 2- 5237 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "(1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, idam cezası ile cezalandırılır." MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

26 Mar 2016

Başbakan Davutoğlu'ndan 'Başkanlık Sistemi' açıklaması!


Başbakan Davutoğlu, DEİK Dünya Türk Girişimciler Kurultayı Gala Yemeği'nde bir konuşma yaptı.

Başbakan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Başbakan Ahmet Davutoğlu, DEİK Dünya Türk Girişimciler Kurultayı Gala Yemeği'nde yaptığı konuşmada, "Bugün bizim, Türkiye için birinci önceliğimiz güven ve istikrardır. Türkiye'deki demokratik siyaseti, güven ve istikrarı gözümüzün ışığı gibi koruyacağız. Ekonominin geleceği de toplumsal barışın geleceği de güven ve istikrarın korunmasına bağlıdır. Bunun için de yerinde sayan değil, hedefleri olan ve o doğrultuda sürekli ilerleyen, gelişen bir ülke olmak zorundayız." dedi.

Davutoğlu, "Şartlar ne olursa olsun demokrasiden, hukuk devletinden, üretimden, ihracattan, istihdamdan, sosyal barıştan, çalışma barışından gözümüzü ayırmayacağız. Adaleti gözeten, vesayeti reddeden, toplum ihtiyaç ve taleplerine uygun bir anayasa yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin bütün krizleri aşacak güce sahip olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Büyük kriz Türkiye'yi nasıl teğet geçtiyse, krize rağmen nasıl 6,5 milyon insanımıza o günden bugüne istihdam ve iş imkanı sağladıysak, bugünkü arızi bölgesel sorunlara, etrafımızdaki ateş çemberine rağmen bütün bu krizleri de aşacak güce sahibiz. Psikolojimizi değiştirmek isteyenler asla muratlarına eremeyecekler. 7 Haziran seçimleri sonrasında tek başına hükümet kuramamış olmamızdan kaynaklanan ortamı değerlendirmek ve bir kaos ortamı oluşturmak isteyenler asla başarıya ulaşamayacaklar."

'HEPİMİZ SOKAKLARA ÇIKALIM'

Davutoğlu, "Bugünlerde, bütün vatandaşlarımızın yeise, karanlığa sevk edilmek istendiği günlerde hepimiz sokaklara çıkalım, 'Omuz omuzayız, bir aradayız, hiçbir şekilde bu terör odaklarına teslim olmayacağız' diye haykıralım." dedi.

Vizesiz ziyaret edilen ülke sayısının 42'den 69'a çıkarıldığını belirten Başbakan Davutoğlu, "Avrupa'ya vizesiz seyahati de inşallah en kısa zamanda gerçekleştirmek üzereyiz. Size bu müjdeyi de vermek inşallah en geç haziran ayında bize nasip olacak." diye konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Başbakan Davutoğlu konuşmasında başkanlık sistemi tartışmalarına da değindi ve "Başkanlık sistemini benimseyen bir anayasa için her türlü adımı atacağız" dedi.

Başbakan, yeni anayasa konusunda yol haritasını belirlediklerini bugün de konu hakkında Dolmabahçe Ofisi'nde çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletimizin yeni anayasa talebini karşılamak üzere AK Parti olarak çalışmalarımızı hızlandırmaya karar vermiş bulunuyoruz. Yetkili kurullarımızda çok verimli istişarelerde bulunarak milletimizin yeni anayasa beklentisini karşılamaya yönelik her türlü planlamayı yaptık. AK Parti bünyesinde bir anayasa komisyonu kurarak çalışmalarımızı somutlaştırdık, yol haritamızı belirledik. Bugün de bu komisyonun üyeleriyle uzun ve detaylı bir çalışmayı Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleştirdik. Önümüzdeki haftadan itibaren yazım heyetimiz çalışmalara başlayacak. İnşallah önümüzdeki 1 ay içinde bütün bu yazım çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. Bu aşamada bize iş dünyamızdan gelecek her türlü teklife açığız"

23 Mar 2016

İsrail Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradı!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin arasında bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştiği...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la telefonda görüşen İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, İstanbul'da terör saldırısında hayatlarını kaybeden Israil vatandaşlarının naaşlarının nakli, ayrıca yaralanan Israillilerin tedavisi ve nakli konularında gösterilen özen ve ilgiden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini iletti. Rivlin, Ankara ve İstanbul’daki son terör saldırılarını kınayarak, Erdoğan’a taziyelerini de iletti.

ERDOĞAN, TAZİYE TELGRAFI GÖNDERMİŞTİ

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Rivlin, Pazar günü kendisine taziye telgrafı gönderen Erdoğan’ı bugün telefonla aradı. İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’in İstanbul’da terör saldırısında hayatlarını kaybeden İsrail vatandaşlarının naaşlarının nakli, ayrıca yaralanan İsrailliler’in tedavisi ve nakli konularında gösterilen özen ve ilgiden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini ilettiği kaydedildi.

Telgraftan dolayı da teşekkür eden Rivlin’in görüşme vesilesiyle Ankara ve İstanbul’daki son terör saldırılarını kınadığı, Erdoğan’ın şahsında tüm Türkiye’ye taziye dileğinde bulunduğu belirtildi.

14 Mar 2016

Kılıçdaroğlu'ndan MYK sonrası flaş açıklamalar!


Ankara'da dün yaşanan hain saldırının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başkent'teki Genel Merkezi'nde açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu Meclis Başkanı'na çağrı yaparak 'Biz anaların ağlamasını istemiyor. Bu ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamasını istiyoruz' dedi. Başbakan'a da çağrı yapan CHP lideri, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevden alınmasını istedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü toplanan MYK sonrası düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasının satır başları:

Terör karşısında üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız. Teröre karşı ortak ve net bir tavır takınmalıyız. Terörü bütürmek için her türlü desteği vermeye hazırız. Yeter ki bu ülkede terörü bitirelimç Üzerimize düşen ne varsa terörü bitirelim.

7 HAZİRAN SONRASI "BİZİ TEK BAŞINA İKTİDAR YAPIN TERÖR BİTSİN" DEDİLER

7 Haziran sonrası bir tablo ortaya çıktı ve terör artmaya başladı. Çıkıp bizi tek başımıza iktidara getirin söz terörü bitireceğiz dediler. Terör bitti mi? Bir bölgeyi aştı Türkiye sathına yayıldı.

Vatandaşlarıma şu soruyu soruyorum; ne oldu da terör tüm yurda yayıldı. 14 yıldır ülkeyi yönetenler ne yaptı da bu oldu? Bu soruyu her vatandaşın kendisine sorması lazım. Sorarsak ülkeye demokrasiyi getiririz.

HER SALDIRIDAN SONRA DAHA ÇOK ÖLÜYORUZ

Her saldırıdan sonra önlem alıyoruz. Ama her saldırıdan sonra daha çok vatandaşımız ölüyor. Ülkeyi ben yönetemiyorum. Aylardır Ankara'ya Emniyet Müdürü atayamayan bir iktidar terörü bitirebilir mi? Emniyet Müdürü'nün olmadığı bir başkent düşünebiliyor musunuz? Merak ediyorum faturayı kime çıkaracaklar. Ben atayacaktım şu engel oldu desinler.

GİZLİ SERVİSLER AT KOŞTURUYOR

Bu ülkeyi bilgi ve birikimle yöneteceğiz. Bütün ülkelerin gizli servis ajanları Türkiye'de at koşturuyor. Çok önemli bir konu daha arkadaşlar. Anayasamızın 112. maddesi ülkeyi yönetenlerin siyasi sorumluluğundan söz eder. 100'lerce insanımız hayatını kaybetti. Kim bunun sorumlusu.

O GÖREVİ YAPAMIYORSA GÖREVDEN ALACAKSIN

Sayın Davutoğlu'na açık ve net çağrı yapıyorum. Yönetemiyorsunuz imajı sizin üzerinize yapışıyor. Yapamıyorsa görevini görevden alacaksınız. Defalarca söyledim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyor. Krizin adı yönetim krizidir. Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Biz ülke olarak bunu hak etmiyoruz.

Hepimizin gözlerinin önünde savrulan Türkiye'yi görmek istemiyoruz. En acı feryat annelerin feryadı. En dayanılmaz acı evlat acısıdır. Bu acıyı bize yaşatanlara ne demeliyiz? Bu acıya katlanmak bizim işimiz midir?

Çözecekseniz yolunuz yönteminiz varsa size her türlü desteği verelim. Vatandaş size dertlerimizi çözün diye oy verdi. Eğer siz devletin imkanlarını kendi ikbaliniz için kullanırsanız bu tür ortamlara zemin hazırlarsınız.

NE YAPMALIYIZ?

Önce Türkiye, kurucu ayarlarına dönmek zorunda. Türkiye hangi ayarlarla kurulduysa o ayara dönmek zorunda. Bütün komşularıyla barış içinde bir çerçeveyi oluşturmak zorunda. Kurucu ayarlarına dönmeyen bir Türkiye felakete dönmeye hazır bir Türkiye'dir. Komşularımızla niye kavga ediyoruz. Fatura gariban evlatlarımıza ve annelerine çıkıyor. Bu dış politikanın 180 derece değişmesi lazım. Değişmezse Türkiye terör ithal eden ülke konumunu sürdürmeye devam edecektir. Terör tek başına bir siyasal partinin sorunu olmanın ötesine geçmiştir.

MECLİS BAŞKANI'NA ÇAĞRIDA BULUNUYORUM

Terör bizim ulusal sorunumuz haline gelmiştir. En büyük görev Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı'na düşüyor. Meclisi terör konusunda çalıştırmalı. Sayın Meclis Başkanı'ndan istirhamım, madem TBMM'ye kurucu meclis diyoruz şimdi o işleve dönmeli. 9 kez önerdik, gelin terörü konuşalım. 9'una da ret kararı çıktı. Mademki kurucu ayarlarımıza döneceğiz sözde değil özde de parlamento bütün siyasi partileri bir araya getirmelidir.

ANAYASA'NIN 112. MADDESİNİN GEREĞİ YAPILMALI

Annelerin feryatları bir bakanın kulağına gitmiyorsa Başbakan sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli ve İçişleri Bakanı'nı o koltukta bırakmamalı. Konuyu uzmanına teslim edeceksiniz. Devlette çürüme başladığı için Emniyet Müdürlüğü görevine kimse getirilemiyor. Ben her şeyi bilirim derseniz bugünkü acı tabloyla karşı karşıya kalırsınız.

ABDÜLKADİR SELVİ'YE TEPKİ

Neredeyse her haber kanalının içinde bir hükümet komiseri arkadaşımız var. Ve halka terörle yaşamaya alışmalıyız diyor. İyi de niye terörle yaşamaya alışalım. Bir beceriksizliği halka fatura etmenin manası nedir? Hangi gerekçeyle siz televizyona çıkıp böyle konuşuyorsunuz. Aydın diye geçiniyorsunuz. TV ekranlarına sizi beceriksizliği kapatmak için değil sorunu nasıl çözebiliriz diye çıkarmalı. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar beceriksiz mi?

Birinci sınıf demokrasi istiyoruz neden getirmiyorlar? Her bomba patladıktan sonra gözyaşı döküyoruz? Bizim aklımız yok mu? Zaafı olan kurumların yöneticilerini alırsınız yoksa o zaafa siz ortak olursunuz. Cumhuriyet Halk Partisi anaların ağlamasını istemiyor. Bu ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamasını istiyor.