ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

18 Şub 2016

Sağlık Bakanlığı patlamayla ilgili son durumu açıkladı!


Sağlık Bakanlığı'ndan Ankara'daki saldırıya ilişkin açıklama: Patlamadan etkilenen (ayakta tedavi edilenler dahil) 81 vatandaşımızın 59'u taburcu edilmiş olup, 7'si yoğun bakımda olmak üzere 22 vatandaşımızın tedavileri ise devam etmektedir.

Sağlık Bakanlığı Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Olay, saat 18.31'de Ankara İnönü Bulvarı Askeri Lojmanlar önünde gerçekleşmiş ve saat 18.32 de 112 Komuta Kontrol Merkezimize ilk çağrı gelmiştir. Merkezimize ulaşan ilk çağrıdan 4 dakika sonra ilk ambulansımız olay yerine ulaşmıştır. Hemen ardından 32 ambulans ve 3 UMKE ekibi ile olaya müdahale edilerek yaralıların hastanelere sevki hızla gerçekleştirilmiştir. Patlamadan etkilenen (ayakta tedavi edilenler dahil) 81 vatandaşımızın 59'u taburcu edilmiş olup, 7'si yoğun bakımda olmak üzere 22 vatandaşımızın tedavileri ise devam etmektedir" dedi.

İLK ÇAĞRI 18.32'DE GELDİ

Sağlık Bakanlığı tarafından Ankara'daki terör saldırısına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ankara'da 17 Şubat 2016 tarihinde İnönü Bulvarı Askeri Lojmanlar önünde gerçekleşen patlamada yaralananların durumu ve 112 Acil Sağlık Hizmetleriyle ilgili bilgiler şu şekildedir; Olay, saat 18.31'de Ankara İnönü Bulvarı Askeri Lojmanlar önünde gerçekleşmiş ve saat 18.32 de 112 Komuta Kontrol Merkezimize ilk çağrı gelmiştir.

81 VATANDAŞIMIZIN 59'U TABURCU EDİLMİŞ OLUP, 7'Sİ YOĞUN BAKIMDA

Merkezimize ulaşan ilk çağrıdan 4 dakika sonra ilk ambulansımız olay yerine ulaşmıştır. Hemen ardından 32 ambulans ve 3 UMKE ekibi ile olaya müdahale edilerek yaralıların hastanelere sevki hızla gerçekleştirilmiştir. Patlamadan etkilenen (ayakta tedavi edilenler dahil) 81 vatandaşımızın 59'u taburcu edilmiş olup, 7'si yoğun bakımda olmak üzere 22 vatandaşımızın tedavileri ise devam etmektedir."

3 Şub 2016

Türkiye ile Rusya arasında yeni bir uçak krizi daha!


Rusya ile Türkiye arasında Uluslararası Açık Hava Anlaşması kapsamında Rus uçağı An-30B'nin Türkiye üzerinde gözlem uçuşu yapılmasına izin verilmemesi yeni bir tartışma yarattı.

Rusya Savunma Bakanlığı'nın anlaşmaları kontrolden sorumlu Yönetim Başkanı Sergey Rızhkov, Rusya'nın Türkiye'nin açık hava sahası anlaşmasını ihlal etmesine dikkatsiz ve tepkisiz kalmayacağını belirtti.

Rızhkov konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Açık Hava Sahası anlaşmasını ihlal etmesine tepkisiz kalmayı düşünmüyoruz" ifadesini kullandı.

Rus haber ajansı Ria Novosti’de yer alan habere göre Rus gözlemci grubunun 1-5 Şubat 2016 tarihleri arasında Açık Hava Sahası Anlaşması çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti üzerinde uçuş yapması planlanıyordu. Türk yetkililer Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın talimatına dayanarak Türkiye'ye gelen ve planladıkları güzergahı ilan eden Rus gözlemci grubunun uçuşu yapmasına izin vermediğini öne sürdü.

Rızhkov, daha önce yaptığı açıklamada Uluslararası Açık Hava Anlaşması çerçevesinde Rus uçağı An-30B’nin Türkiye üzerinde gözlem uçuşu gerçekleşeceğini ve uçağın Eskişehir havalimanından kalkacağını belirtmişti. Kabin içinde bulunan Türk uzmanların da uçağın belirlenen rota üzerinde uçuş yapmasını sağlayacağını belirten Rızhkov, Türk yetkililerin uçuş sırasında hangi tür cihazların kullanıldığını ve anlaşmaya uyulup uyulmadığını denetleyeceklerini söylemişti.

Gözlem uçuşu anlaşmaya dahil olan üye ülkeleri askeri faaliyetlerde daha açık ve şeffaf olmaya teşvik etmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Bu Rusya’nın 2016’da gerçekleştireceği ilk uçuş olacaktı.

Açık Hava Sahası Anlaşması, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na üye 27 ülke tarafından 1992 yılında Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de imzalandı. Bu anlaşmanın amacı ülkeler arasındaki karşılıklı anlayışı ve güveni sağlamlaştırmak. Açık Hava Sahası Anlaşması'na katılan devletler bir birlerinin hava sahasında gözlem uçuşları yapılmasına olanak sağlıyor. Anlaşmada 34 ülke yer alırken, Rusya bu anlaşmaya 26 Mayıs 2001’de dahil oldu.

Rızhkov, uçuşun Uluslararası Açık Hava Anlaşması çerçevesinde gerçekleşeceğini ve uçağın Eskişehir havalimanından kalkacağını belirtti. Kabin içinde bulunan Türk uzmanların da uçağın belirlenen rota üzerinde uçuş yapmasını sağlayacağını belirten Rızhkov, Türk yetkililerin uçuş sırasında hangi tür cihazların kullanıldığını ve anlaşmaya uyulup uyulmadığını denetleyeceklerini söyledi.





Siyamend Kaçmaz/Moskova (DHA)

26 Eyl 2015

Hac faciasında 'VIP' iddiası!


Mekke'de yaşanan Hac faciası ile ilgiyi yeni bir iddia ortaya atıldı. Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre bazı görgü tanıkları Suudi yetkililerin VIP araçların geçişi için kapıları kapattığını öne sürdü.

Suudi Arabistan’da önceki gün yaşanan 753 hacı adayının öldüğü facianın sebebine ilişin korkunç bir iddia ortaya atıldı. Amerikan New York Times gazesinin haberine göre bazı görgü tanıkları Suudi polisinin VIP araçların geçebilmesi için çıkışı yapatması üzerine izdihamın çıktığını anlattı. Gazeteye konuşan Suudi hükümet çalışanı Halid Salih, olay yerine gittiğinde hacıların kendisine VIP araçların geçebilmesi için çıkışların kapalı olduğunu anlattığını söyledi.

HACILAR ÇOK BİTKİNDİ

45 yaşındaki Libyalı hacı adayı Ahmed Ebubekir, “Polis bir tek kapı dışında tüm giriş ve çıkışları kapatmıştı” dedi. Faciada 131 vatandaşını kaybeden İran’ın Hac Organizasyonu Müdürü Said Ohadi, olay yerinin yakınındaki iki yolun, ‘bilinmeyen nedenlerle’ kapalı olduğunu söyledi. Suudi İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tümgeneral Mansur Turki ise izdihamın aşırı sıcak ve hacıların bitkinliğiyle şiddetlendiğini söyledi. Turki, hacıların karşı karşıya geldiği iki sokağın nasıl bu kadar kalabalıklaştığı konusunda ise soruşturma tamamlanana kadar açıklama yapmayacağını söyledi. Önceki gün bölgede hava sıcaklığı 46 dereceye kadar yükseldi. Suudi yetkililer, kazanın ardından hacda görev yapan gazetecilerin olay yerine gitmesini de saatlerce engelledi. 




SUUDİ POLİSİ DİL BİLMİYOR

Suudilere yönelik bir başka eleştiri de organizasyon yetersizliğiydi. Mekke merkezli İslami Miraslar Araştırma Vakfı’nın kurucularından İrfan el-Alavi, kutsal yerlerde çok sayıda polis bulundurulmasına rağmen polislerin yeterli eğitimden uzak olduğunu ve yabancı dil konusunda yetersiz oldukları için çoğu yabancı ülkelerden olan hacılarla iletişim kuramadıklarını anlattı. Alavi, “Bu insanlarla nasıl ilgileneceklerine dair en ufak bir ipuçları yok. Kitle kontrolü yok” dedi. Ahmed adındaki Mısırlı bir hacı adayı da “Gidenler için bir yol gelenler için ayrı bir yol yapabilirler. Eğer her yolun başında bir polis durup hacıları organize vetse böyle bir şey yaşanmaz” diyerek Suudilerin organizasyon eksikliğine dikkat çekti.

PARA KÖPRÜLERE GİDİYOR

Kabe çevresindeki inşaatlar da faciayla ilgili tartışmalarda konu oldu. İngiltere’deki London School of Economics’de antropolog olan Medevi el-Raşid, NYT’a yaptığı açıklamada “Yenileme ve genişletme çalışmaları Müslüman hacılara daha çok yer sağlama adına yapılıyor ancak toprak gasplarını, prensler ve diğer Suudiler tarafından kazanılan büyük paraları maskeliyor” ifadelerini kullandı.erine getirmeyi kolaylaştırdı. Suudi hükümeti, böyle yüksek bir sayıyla baş etmekte güçlük yaşıyor.

SUUDİ TELEVİZYONU: BÖYLE ŞEYLER OLUR

İngİltere’nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Sir William Patey de bununla ilgili olarak “Suudi Arabistan dünyadaki en organize yer değil, doğru. Ancak bu konuda büyük çaba gösteriyorlar. ‘Kazalar olur’ deyip geçmiyorlar. Bu konuda ilgisiz değiller. Meselelerin üzerine gidiyorlar ve benzer kazalar asla tekrar yaşanmıyor. Hac’da dünyada benzeri görülmeyen, büyük bir lojistik sorunu var” şeklinde konuştu. Suudi Devlet Televizyonu, olayı hac yayını sırasında altyazıyla duyurmakla yetindi ve görüntülerde de kurtarma ekiplerinin, yaralı hacıları ambulanslara taşımasını kullandı. Suudi sunucu, “Böyle büyük toplanmalarda bu gibi şeyler olur” ifadesini kullandı. Sunucu, programı kapatırken, “Hac görevi sırasında ölmek fazilettir” dedi.





Kaynak: Posta.comtr

25 Eyl 2015

Bahçeli'den flaş sözler!


MHP lideri Devlet Bahçeli, Ankara'nın Suriye politikası ile ilgili olarak, "Esad'dan Esed'e, şimdi de Esed'den Esad'a dönüş vardır" dedi.

Partisinin genel merkezindeki bayramlaşma törenine katılan MHP lideri Devlet Bahçeli, partililerle bayramlaşması sonrasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Bahçeli, Suriye konusunda bir politika değişikliği olabileceği yönündeki bir soruya; "Esad'dan Esed'e, şimdi Esed'den Esad'a dönüş vardır. Seyredeceğiz, takip edeceğiz. Amerika ne düşünüyosa sayın Cumhurbaşkanı Suriye için onu düşünüyor zaten" yanıtını verdi.

SANDIKLARIN TAŞINMASI KARARINI VEREN HAKİME: İHANET İÇİNE GİRMİŞ

Bahçeli, "Güvenlik zafiyeti nedeniyle bazı yerlerde sandıkların kurulamaması gündemde. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
Sandıkların taşınması kararını veren hakime: "İhanet içine girmiş"

Bahçeli, "Güvenlik zafiyeti nedeniyle bazı yerlerde sandıkların kurulamaması gündemde. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"8 günden bu yana Cizre'de silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz ve Cizre halkıyla karşı karşıyla gelmiş olan PKK terör örgütünün orayı işgal etmesi anlayışına son verebilecek bazı tedbirlerin gelişmesiyle birlikte üç mahalle kurtarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kontrolü altında faaliyetlerini sürdürülebilecek bir hale gelmişken, ne idüğü belirsiz bir hakim, nereye bağlıdır, kimden talimat almıştır, kime hizmet etmektedir bunun da özel olarak araştırılmak gereken bir kişi, Cizre'nin üç mahallesinde seçimlerinde yapılamayacağı fikrinden hareketle sandıkları diğer mahallelere taşıma ihaneti içerisine girmiş, böylelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümranlık hakkılarının olduğu bir alan seçim bahanesiyle PKK'ya terk edilmiştir."

"Şimdi bayramda yine bir Cuma namazı sonrası konuşmayı alışkanlık haline getiren sayın Cumhurbaşkanı diğer yerlerde de buna benzer gelişmelerin olabileceğini söylüyor. Sandıkları taşıma değil birleştirme yolunu tercih ediyoruz diyerek. Oslo'dan bu yana gizli görüşmelerden var olan, demokratik cumhuriyet, federal ve bağımsız Kürdistan çizgisini devam ettirebilecek bir gafleti hala devam ettiriyor. Bunu lanetliyoruz, şiddetle kınıyoruz. Türkiye'nin her toprağında 9 seçmenin bulunduğu her yerde bir sandık kurulacaksa kurulmalı ve seçimler olağanüstü tedbirler alınarak gerçekleştirilmelidir."



Kaynak:DHA

7 Eyl 2015

HDP'den acil Dağlıca çağrısı!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) olağanüstü MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı ve 'Türkiye hızla bir felakete sürükleniyor. Yangın alev alev büyüyor. ' uyarısında bulundu.
Türkiye dün akşam saatlerinden itibaren Dağlıca'dan gelen kara haberlere kilitlendi. PKK'nın mayınlı tuzağı ve sonrasındaki çapraz ateşte çok sayıda askerin şehit olduğu bildirildi. TSK, şehit sayısıyla ilgili açıklama yapmazken, şehit Yarbay'ın kimliği belli oldu. Hakkari Dağlıca'daki hain saldırıda şehit düşen Tabur Komutanı Yarbay İlker Çelikcan'ın şehit haberi Bursa'ya ateş düşürdü. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yurt dışı programlarını iptal ederek yurda döndü. HDP, Merkez Yönetim Kurulu olağanüstü toplandı. Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada "6 Eylül’de Dağlıca’da, Cizre ve Sur’da yitirdiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bu acıyı daha büyük felaketlere sürüklenmeden durdurmalıyız." çağrısı yapıldı HDP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: Bu acıyı durdurmalıyız...

TÜRKİYE HIZLA FELAKETE SÜRÜKLENİYOR 
Türkiye hızla bir felakete sürükleniyor. Yangın alev alev büyüyor. Her geçen saat, her geçen gün toplumda kapanması zor yaraların açılmasına, büyük bir kutuplaşma ve ayrışma yaşanmasına hepimizi yaklaştırıyor. Her gün, her saat, hangi üniformayı taşırsa taşısın gençlerimiz, siviller ve çocuklarımız bu toprakların değerleri, canları, bu ülkenin geleceği ölüyor.

DAĞLICA'DA, CİZRE'DE, SUR'DA YİTİRDİĞİMİZ CANLARA ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUZ 
6 Eylül’de Dağlıca’da, Cizre ve Sur’da yitirdiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bu acıyı daha büyük felaketlere sürüklenmeden durdurmalıyız. Hala ‘400 vekil alınsaydı böyle olmazdı’ sözlerini sarf edebilen bir yaklaşımla; Cizre’yi ablukaya alan, vekillerimize ateş açan bir anlayışla bu ülkenin yönetilmesi ve şu anda gittikçe derinleşen sorunların çözülmesi mümkün değildir.

BİR KEZ DAHA ACİL ÇAĞRI YAPIYORUZ
Bir kez daha ve acil çağrı yapıyoruz. Eller tetikten derhal çekilmeli, silahlar susturulmalıdır. Karşılıklı çatışmasızlık hali sağlanmalı, operasyonlar durdurulmalı, diyalog ve müzakere ile sorunların çözümü doğrultusunda adımlar atılmaya başlanmalıdır. Konuşarak, müzakere ederek çözemeyeceğimiz hiçbir konumuz yoktur ve olmamalıdır. Meclis derhal olağanüstü toplantıya çağrılmalı, demokratik siyaset yoluyla sorunlara çare aranmalıdır.

SAVAŞ POLİTİKALARINA TESLİM OLMAYACAĞIZ 
Kin ve nefret kusmak yerine, bu felaket sarmalından çıkışın yollarını hep birlikte bulmak zorundayız. Halkın yoksul çocuklarına sadece ölümü reva gören, annelerin barış düşüne kan sıçratan savaş politikalarına teslim olamayız. Kaybedilecek zamanımız kalmamıştır. Bu yaşananlar bir oyun değildir, geri dönülemez bir noktaya gelmeden durdurulmalıdır. Koşullar ne kadar zor olursa olsun barışta, eşitlikte ve kardeşlikte ısrar etmek dışında her yol acılarımızı derinleştirecektir. Hepimizin başı sağ olsun...



HDP Merkez Yürütme Kurulu