ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

20 Mar 2016

Şırnak'tan acı haber: 1 asker şehit oldu


Şırnak'ta güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada 1 uzman çavuş şehit oldu.

Şırnak’ta PKK’lıların yakalanması, patlayıcılarla tuzaklanan çukurların kapatılması, barikatların kaldırılması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için 14 Mart gecesi saat 23.00’ten itibaren uygulanan sokağa çıkma yasağının ardından jandarma ve polis özel harekat timleri tarafından başlatılan ’Şehit Jandarma Üsteğmen Mehmet Çifçi Operasyonu’ sürüyor.

Sabahtan bu yana yoğun çatışmaların yaşandığı Yeşilyurt Mahallesi’nde PKK’lıların keskin nişancı silahı Kanas ile açtığı ateş sonucu 1 jandarma özel harekat uzman çavuş şehit oldu.

13 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ

Öte yandan Yeşilyurt Mahallesi’nde bulunan barikat ve çukurların büyük bir bölümünün temizlenmesiyle askerler de mahallelere girmeye başladı. Askerin mahallelere girmeye başlamasıyla birlikte sokaklardan da çatışma sesleri yükseldi. Çatışmaların yaşandığı mahallelerden patlama ve silah sesleri geliyor. Jandarma ve polis özel harekat timlerinin ortaklaşa düzenlediği ’Şehit Jandarma Üsteğmen Mehmet Çifçi’ operasyonu kapsamında dün gece 13 PKK’lının etkisiz hale getirildiği belirtildi.

Operasyon kapsamında etkisiz hale getirilen PKK’lı sayısının 28’e ulaştığı bildirildi. Devam eden operasyonlar kapsamında 6 adet El Yapımı Patlayıcı imha edildi. Operasyon boyunca imha edilen patlayıcı sayısı ise 39 oldu. Ayrıca PKK’lılar tarafından asker ve polislerin mahalleye girişlerini engellemek için kurulan 3 tane barikat da kaldırıldı.



İHA

13 Mar 2016

Eşyalarını Atatürk'e 'emanet etti'!


Zonguldak'ta Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) giren öğrenciler didik didik aranırken, bir öğrenci sınav salonuna alınması yasak olan kemer ile çakmağını okulun bahçesinde bulunan Atatürk büstünün altına bıraktı.

Zonguldak Karaelmas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Fener Anadolu Lisesi'nde sınava giren adaylar aileleriyle birlikte sabahın erken saatlerinden okula gelmeye başladı.

Sınava girecek öğrenciler okulun girişinde görevliler tarafından didik didik arandı. Görevliler adayları alyans, kolye, toka, küpe, madeni para, kemer, cep telefonu ve cüzdanlarını yakınlarına vermeleri ya da kapının girişindeki masaya bırakmaları konusunda uyardı.

Bazı öğrenciler yasak olan eşyalarını ailelerine teslim ederken bazıları da okul girişlerindeki pencere kenarlarına ve görevlilerin bulunduğu bölümdeki masanın üzerine bıraktılar.

Bir öğrenci de üzerindeki kemer ve çakmağını okulun bahçesinde bulunan Atatürk büstünün altına bıraktıktan sonra sınava girdi.

Çocuklarını sınava getiren velilerde okul bahçelerinde heyecanla bekledi. Aileler okul önlerinde çocukları için dua okuyarak sınavın bitmesini bekledi. Sınavın başlamasıyla birlikte okulların etrafında devriye gezen polis ekipleri gürültü yapılmaması için önlem aldı.



Durmuş SEVİNDİK / ZONGULDAK / DHA

29 Şub 2016

Askerin dikkati, faciayı önledi!


Cizre karayoluna, PKK'lı teröristler tarafından menfeze yerleştirilen tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcı, güvenlik güçlerinin dikkati sayesinde fark edilerek olası bir facia önlendi.

Şırnak- Cizre karayolunun 15’nci kilometresinde bulanan Toptepe Köyü mevkiinde, PKK’lı teröristler tarafından daha önce menfeze döşenen tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcı, bu sabah saatlerinde yol kontrolü yapan askerler tarafından fark edildi.

Çevrede güvenlik önlemlerinin alınmasının ardından olay yerine bomba imha uzmanları geldi. Güvenlik güçleri, bomba arama köpekleriyle yaptıkları aramada 12 kilogramlık 6 mutfak tüpü içine yerleştirilmiş el yapımı patlayıcı madde ele geçirdi. Ele geçirilen patlayıcı, imha edilmek üzere kontrollü olarak Şırnak İl Jandarma Komutanlığı içindeki araziye götürüldü.

Patlayıcının etkisiz hale getirilmesi sırasında kapanan Şırnak- Cizre karayolu, güvenlik güçlerinin yaptığı çalışmaların ardından yeniden trafiğe açıldı.









DHA-Şırnak - Sekvan KÜDEN

26 Şub 2016

Suudi jetleri İncirlik Hava Üssü'nde!


Suudi Arabistan'a ait savaş uçakları İncirlik Hava Üssü'ne indi.

Birleşmiş Milletler (BM) kararı ile IŞİD'e karşı operasyonlar için oluşturulan koalisyonda yer alan Suudi Arabistan'ın 4 savaş uçağı bu operasyonlara katılmak üzere Adana'daki İncirlik Hava Üssü'ne geldi. ABD'nin öncülüğündeki koalisyonun bölgeye yönelik hava operasyonları ve Türkiye'nin sınır güvenliği uçuşlarında, bundan böyle Suudi uçakları da görev yapacak.
 
Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri resmi web sitesinde geçtiğimiz pazartesi günü yer alan bilgide, gönderilecek uçak sayısı 4, personel sayısı ise 15 olarak açıklanmış, F-15'lerin en geç cuma günü İncirlik Üssü'ne intikal edeceği duyurulmuştu. Bu açıklamadan sonra C-130 nakliye uçakları ile personel ve malzeme Adana'ya getirildi. Daha önceden üsse gelen Suudi askeri yetkililer uçak personelinin kalacağı yerleri incelemiş, askeri uzmanlar koalisyon çerçevesinde uçakların görevlendirilmesinin detaylarını görüşmüştü.

5 bin kilometreye kadar menzili bulunan, saatte 3 bin kilometre dolayında hız yapabilen uçaklar, havada yakıt ikmaline gerek kalmadan saat 13.30 sıralarında art arda İncirlik Üssü'ne indi. Böylece Türk-ABD ortak savunma tesisi olan İncirlik'te, uçakları ile birlikte koalisyona katılan 5. ülke Suudi Arabistan oldu. Suudi savaş uçaklarının gelişini bazı yabancı ajansların kameraları da izleyerek yayınladı.

Suudi savaş uçaklarının IŞİD'e karşı operasyonda kullanılma görevi ile gelmesi, 2 ülke arasında tarihinde ilk kez gerçekleşmiş oldu.

DÜNYADA İLK 3'TE

Suudi Arabistan savaş uçakları filolarında son olarak 2010 yılında yenilemeye gitmiş, ABD Senatosu'nun onayından sonra farklı tiplerde 84 adet F-15 uçağı satın almıştı. Suudi Arabistan böylece dünyada en çok savaş uçağına sahip ilk 3 ülke arasına girmişti. İncirlik'e gelen F-15E'ler yüksek manevra kabiliyetine sahip olması, hedefine çok yaklaşabilmesi ile, füze ve bomba atabilmesi ile tanınıyor.

15 GÜN ÖNCE AÇIKLANMIŞTI

Suudi Arabistan’dan İncirlik'e savaş uçakları geleceği Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da katıldığı 13 Şubat’taki 'Münih Güvenlik Konferansı' ardından netleşti. Çavuşoğlu'nun açıklamasının ardından koalisyon sözcüsü Tuğgeneral Ahmet El-Asiri, Suudi uçaklarının Türkiye’ye intikal ettiği söylemiş, ancak bu uçakların Konya’da eğitim amaçlı olarak bulunduğu anlaşılmıştı.











DHA

25 Şub 2016

AYM: Can Dündar ve Erdem Gül'e hak ihlali yapıldı!


Can Dündar ve Erdem Gül'ün yaptığı başvuruyu değerlendiren AYM hak ihlali yapıldığına karar verdi. Bu kararın ardından Dündar ve Gül'e tahliye yolu açıldı.

Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine karar vererek, ihlalin ortadan kaldırılması için dosyayı ilgili mahkemeye gönderdi.

RAPORTÖR 'HAK İHLALİ' DEDİ

Bu arada, Anayasa Mahkemesi Raportörü, “Can Dündar ve Erdem Gül’in haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi” yönünde rapor hazırlamıştı. Dündar ve Gül'ün, gazetecilik faaliyetinde bulunduğu belirtilen raporda, “basın ve ifade özgürlüğü haklarının yanı sıra kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiği" ifade edilmişti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması istenen raporda, kararın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi istendi. İki gazetecinin cezaevine gönderilmesinin hukuki olmadığı ifade edilen raporda, tutukluluğun devamına ilişkin mahkeme kararlarındaki gerekçelerin açık ve yeterli olmadığı vurgulandı.

İKİ KEZ MÜEBBET TALEBİ

Can Dündar ve Erdem Gül, MİT TIR’larıyla ilgili haber ve görüntülere gazetede yer verdikleri için 27 Kasım’da tutuklanmıştı. Hazırlanan iddianamede; Dündar ve Gül’e “casusluk”, “hükümeti ortadan kaldırma veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “silahlı terör örgütüne yardım etmek” gibi suçlamalar yöneltilmişti. İddianamede, iki gazeteci için iki kez müebbet hapis cezası talep edilmişti. MİT TIR’ları davasının ilk duruşması 25 Mart’ta yapılacak.

Anayasa Mahkemesi, şikayetçisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olan MİT TIR’ları haberleri nedeniyle “casusluk, terör örgütüne yardım ve darbe girişimi” ile suçlanarak tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek mahkeme, bu kararını gereğinin yapılması için davanın açıldığı 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi kararı, tahliyenin ardından davanın beraatla sonuçlanma ihtimalini de güçlendiriyor. AYM'ye yapılan başvuruda Dündar ve Gül’ün kaçmaları, delilleri yok etme veya değiştirme hallerinin bulunmadığı gerekçesi ile tutuklanmalarının anayasaya aykırı olduğu kaydedilmişti. AYM, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etmişti.

AYM Raportörü de hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmişti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, beklenen toplantısını bugün gerçekleştirdi. Başkan Zühtü Arslan’ın başkanlığında sabah saat 10:00'da başlayan toplantıya en az 12 olmak üzere tüm üyeler katılabiliyor. Mahkeme, hak ihlali kararına hükmederse davanın açıldığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Dündar ve Gül’ü tahliye edecek.

AYM, Adalet Bakanlığı'ndan görüş istemişti

Dündar ve Gül’ün tutukluluğuna dair Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru dilekçesinde, tutuklama kararıyla ifade özgürlüğünün çiğnendiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa kararlarına uyulmadığı, bu müdahalelerin caydırıcı bir etki yapıp gazeteci ve yazarları otosansüre iteceği, dolayısıyla halkın haber alma hakkının zarara uğrayacağına dikkat çekilmişti. AYM bireysel başvurular kapsamında Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet avukatlarından görüş bildirmesini istemişti.

Adalet Bakanlığı AİHM'i işaret etmişti

AYM’nin başvuru hakkında görüş istediği Adalet Bakanlığı, AİHM’nin ifade özgürlüğüne ilişkin verdiği kararlara vurgu yaparak, bu kriterlerin dikkate alınması gerektiği değerlendirmesi yapmıştı. Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi’ne 13 Ocak’ta gönderdiği görüş yazısında, Dündar ve Gül’ün şikâyetlerinin olağan kanun yollarının tüketilip tüketilmediği hususunun değerlendirilmesi konusunda takdirin Anayasa Mahkemesi’ne ait olduğunu söylemişti. Görüş yazısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ifade özgürlüğünün içeriği açısından genel bir sınırlama öngörülmediği belirtilerek, bu özgürlüğün meşru amaçlara dayalı olarak sınırlandırılabileceğinin belirtildiği aktarılmıştı. Yazıda, Dündar ve Gül’ün şikâyetlerinin, ifade ve basın hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplumda zorunlu bir toplumsal ihtiyaç baskısından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, müdahale ile beklenen amaç arasında makul bir dengenin bulunup bulunmadığı açısından yapılacak incelemede AİHM’nin ifade özgürlüğüne ilişkin verdiği kararların dikkate alınması gerektiği değerlendirilmişti.

Can Dündar: "Ankara’da yargıçlar var" diyebilmeyi umuyoruz

Can Dündar, AYM'nin kararı Genel Kurul'a sevk etmesinden önce, 17 Şubat'ta kişişel Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Dosyamız Anayasa Mahkemesi’nde… 'Ankara’da yargıçlar var' diyebilmeyi umuyoruz” demişti.

"Keşke tutuksuz yargılansalar"

Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Hükümer Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuz yargılanmalarının daha doğru olacağı yolunda görüş belirtmişlerdi. Kurtulmuş, “Sayın Başbakanımız da belirtmişti, ben de söylüyorum, keşke tutuksuz yargılansalardı” demişti. Dava sürecinde neler yaşanmıştı?

MİT TIR’ları haberi, Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar'ın imzasıyla “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle 29 Mayıs 2015'te yayımlandı. 12 Haziran 2015'te de, Erdem Gül'ün "Jandarma 'var' dedi" başlıklı haberi gazetenin manşetinden duyuruldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, yayın üzerine “Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da şikâyetçi oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak şikâyetçi oldu. Erdoğan, dilekçesinde, “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” iddiası öne sürüldü ve Dündar’ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istendi.

26 Kasım 2015'te tutuklandılar

Can Dündar ve Erdem Gül, haklarında yaklaşık başlatılan soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde saat 10.45'te İstanbul Adliyesi'ne gelerek hâkim karşısına çıktı. Saat 21:15 sıralarında kararını açıklayan Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hâkimliği, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına hükmetti ve iki gazeteci tutuklandı.

Milyonların okuduğu haberler ve yazılar 'casusluk delili' sayıldı!

2Can Dündar ve Erdem Gül hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) şikâyetçi olması üzerine savcı İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet gazetesi ve internet sitesinde yayımlanan yazı ve haberler dışında "delil" öne sürülemedi. 473 sayfalık iddianamenin 210. sayfasında Can Dündar’ın tutuklandığı gün olan 28 Kasım 2015'te verdiği savcılık ifadesine atıfta bulunulup ‘’Milli I·stihbarat Tes¸kilatı'na ait bu TIR'ların ve içerisindeki malzemelerin yasadıs¸ı bir örgüte (DAES¸, El-Kaide, PKK vb.) gittigˆine dair elinizde herhangi bir bilgi, belge veya delil var mı’’ sorusundan yola çıkılarak, ‘’Elde bilgi, belge olmadan Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal ve uluslararası yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikteki bilgiyi casusluk maksadıyla temin etmis¸ ve ifs¸a etmis¸lerdir’’ iddiası öne sürüldü. Can Dündar 28 Şubat’taki ifadesinde elinde bilgi veya belge olup olmadığına ilişkin yöneltilen soruya ‘’Benim adli bir görevim söz konusu degˆildir. Bu tutanaklara veya arama kararlarına El-Kaide veya bas¸ka bir örgütün ne s¸ekilde veya ne sebeple yazıldıgˆını ben bilemiyorum. Benim bu yardım TIR'larının herhangi bir yasadıs¸ı örgüte gittigˆine yönelik elimde herhangi bir bilgi belge yoktur ve böyle bir bilgiye de sahip degˆilim'' yanıtını vermişti.

Rus Gazprom vanayı kıstı!


Rus basınında yer alan habere göre Gazprom fiyat anlaşmazlığı nedeniyle Türkiye'ye gaz akışını azalttı.

Enerji Bakanlığı kesinti iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada 'Gazprom alıcılarla yaşanan fiyat anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 10'luk bir kesintiye gitti. Kesinti vatandaşı etkileyecek bir durum değildir.' denildi.

İnterfax’ın haberine göre 10 Şubat’tan başlayarak Rusya’nın Türkiye’ye dogal gaz arzı 2015'in aynı dönemine göre yüzde 10 oranında azaldı. Geçtiğimiz hafta ise arz geçen yılın aynı döneminin yüzde 50'si seviyesine indi. 24 Şubat’ta ise Batı rotasından Rusya’nın Türkiye’ye doğal gaz arzı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 düşüşle 26,7 milyon metreküp oldu.

DÜŞÜŞÜN SEBEPLERİNDEN BİRİSİ DE HAVA KOŞULLARI

Düşüşün sebeplerinden birini hava koşullarına bağlayan şirket, 15 ve 16 Şubat tarihlerinde İstanbul’da hava sıcaklığının mevsim normallerinden yüksek olduğunu aktardı. Agency Gas Information’a (AGI) bilgi veren bir Türk yetkili ise “Problem, Rusya’nın Türk özel sektör şirketlerine gönderdiği gazın azalmasında kaynaklanıyor. Türk özel şirketleri ile Gazprom arasında fiyat anlaşmazlığı biliniyor” diye konuştu.

Gazprom daha önce yaptığı açıklamada Türk gaz şirketleri Bosphorus Gaz, Enerco Enerji, Batı Hattı, Kibar Enerji, Avrasya Gaz ve Shell Enerji’ye doğal gaz fiyatında yüzde 10,25 iskontoyu 1 Ocak 2015'ten geçerli olmaz üzere kaldırmak istediğini duyurmuştu.

Türkiye, 2015 yılında Rusya’dan 27 milyar metreküp doğalgaz almıştı. Rusya’nın, Almanya’dan sonra Avrupa’daki en büyük doğalgaz müşterisi olmuştu.

ENERJİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA GELDİ

Enerji Bakanlığı, Gazprom’un Türkiye’ye gönderilen doğalgazda kesinti yapması üzerine bir açıklama yaptı. Bakanlığın kaynakları, Gazprom’un alıcılarla yaşanan fiyat anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 10 kesintiye gittiğini, bu kesintinin vatandaşı etkileyecek bir miktar olmadığını belirtti.