ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

22 Kas 2016

Hakan Şükür'ün uğrak mekanı himmetin merkezi çıktı!

FETÖ davasında eczacı Denizhan Akaltun'un eczanesinin örgütün himmet merkezi olarak kullanıldığı ve Hakan Şükür'ün de buraya sık sık geldiği belirtildi.
Hakan Şükür'ün uğrak mekanı himmetin merkezi çıktı
Ortaköy Özsüt'ün de sahibi olan Akaltun'un eczaneye sadece hasılatı ve örgüt adına toplanan paraları almak için uğradığı kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Denizhan Akaltun Güngören Eczanesi'nin, eşi Pelin Akaltun da Akaltun Eczanesi'nin sahibiydi. Başta ABD ve Afrika olmak üzere sık sık yurtdışına giden Denizhan Akaltun eczanesine örgüt abla ve abilerinin getirdiği paraları toplamak için uğrardı. Sabah'ın haberine göre; çiftin evlerinde örgüt dökümanları bulundu. Denizhan Akaltun'un FETÖ elebaşısını ziyaret ettiği de belirlendi.

10 Eki 2016

Atilla Taş cezaevinde evlendi!

Fetullahçı Terör Örgütü’nün Medya Yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan sanatçı Atilla Taş evlendi.

Attilla Taş’ın (45), bugün saat 14.30’da Meltem Güler (35) ile Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda hayatını birleştirdiği öğrenildi.

Taş, 3 Eylül 2016 tarihinde çıkarıldığı mahkemece, “FETÖ örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek” gerekçesi ile tutuklanarak Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuştu.
         



Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)

28 Tem 2016

Askeri okuldan böyle atılmış: Fuhuş çetesi, pornografik CD...

Baskı, iftira ve komplolar nedeniyle 2010'da ikinci sınıftayken Deniz Harp Okulu'ndan ayrılmak zorunda kaldığını iddia eden Avşalak, kendilerine haksızlık yapanların cezalandırılmasını istiyor.

İyi bir subay olma hayaliyle başladığı Deniz Harp Okulu'ndan 2010'da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının baskı, iftira ve komploları nedeniyle ayrılmak zorunda kalan Özlem Avşalak, o dönem "fuhuş çetesi"yle bağlantılı olmakla suçlandığını ve okuldan ayrılmaya zorlandığını belirtti.

Avşalak, yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri babası gibi subay olma hayali kurduğunu ve 2008'de Deniz Harp Okuluna girdiğini söyledi. Deniz astsubay emeklisi olan babasına özendiğini dile getiren Avşalak, Deniz Harp Okulunda başarılı olmalarına karşın okul idarecilerince kendisine ve bazı öğrencilere çeşitli basit gerekçelerle ağır cezalar verilmeye başlandığını belirtti.

EVE PORNOGRAFİK CD GÖNDERDİLER

Çimlere bastığı, ayakkabı bağcıkları düzgün bağlanmadığı, bacak bacak üstüne attığı için cezalar almaya başladığını anlatan Avşalak, şöyle devam etti:

"Sadece bana değil, benim gibi birkaç kız arkadaşıma da benzer cezaları uyguladılar. En kötüsü ise yaz tatilinde bulunduğum bir dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aradılar. Bir fuhuş çetesi ile bağlantılı olduğumu iddia ettiler. Emniyet'e gittiğimde beni çok aşağılık suçlarla itham ettiler. Fuhuş çetesi elebaşının bilgisayarında benim kişisel bilgilerim çıkmış. Beni Deniz Harp Okulu'ndan atmak için fuhuş çetesiyle bağlantılı olmakla suçlayarak istifa etmemi istediler. Harp Okuluna girerken okula verdiğimiz, dışarı çıkarılması yasak olan kimlik ve bütün özel bilgilerim bir dosya içinde Emniyet'te önüme konuldu. Dosyada psikolojimin iyi olmadığı gibi bilgilere yer verildi. Ailemin yaşadığı Kocaeli'deki evimize pornografik CD'ler gönderdiler. Bazı arkadaşlarımızı eşcinsel olmakla suçladılar, bazılarını ise bilgisayarlarında pornografik görüntüler var gerekçesiyle suçladılar.”

OKUL İDARECİLERİ TUTUKLANDI

Bunların yanı sıra fiziksel olarak da zulümlere maruz kaldıklarını aktaran Avşalak, kendilerine yağmur altında suyun içinde uzun süre şınav çektirildiğini, sürekli uzun koşular yaptırılıp süründürüldüklerini, 3 dakikada odasına gidip sivil kıyafet giyip gelmesini istediklerini ifade etti. Başarılı olan ancak kendilerinden olmayan öğrencileri çeşitli nedenlerle okuldan uzaklaştırdıklarına işaret eden Avşalak, dönemin komutanlarının kendilerine yakın öğrencileri bir yerlere getirmek için başarılı öğrencilerin gelecekleriyle oynadıklarını savundu. Avşalak, bu kişiler hakkında yaptıkları şikayetlerden sonuç alamadıklarına dikkati çekerek şunları söyledi: "FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan veya firarda olan subaylardan bazılarının bizim dönemimizdeki kadrolarda yer aldığını görünce hiç şaşırmadım. O zaman tahmin edebiliyorduk ancak hem ispatlayamıyor hem de ne yapacağımızı bilemiyorduk."

PİLOTAJ BÖLÜMÜNÜ KAZANDI

Özlem Avşalak, yaşadığı ağır psikolojik ve fiziksel zulümlerin ardından 2010'da ikinci sınıftayken okuldan ayrılma kararı aldığını aktararak bunun kendisine çok ağır geldiğini vurguladı. Deniz Harp Okulundan ayrıldıktan sonra ailesinin yanına dönüp üniversite sınavına hazırlandığını ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi Pilotaj Bölümü'nü burslu kazandığını aktaran 26 yaşındaki Avşalak, yaklaşık bir ay sonra pilot olarak mezun olacağını ifade etti.

Avşalak, Deniz Harp Okuluna dönmek istemediğini ancak kendisi ve arkadaşlarına haksızlık yapanların cezasını çekmesini istediğini kaydetti.



AA

21 Tem 2016

Generalden cemaat itirafı: 10 yıl hizmet ettim!

Sivas 5'inci Piyade Er Eğitim Tugayı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, cemaatle yakından ilgisi olduğunu itiraf etti. Sağır, "1988-1992 yılları arasında cemaatle yakın ilgim vardı. Bu süre zarfında evlere ve yurtlara gidiyordum, toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle cemaate hizmet ettim" dedi.



Sağır, savcılıktaki ifadesinde, cemaatle yakından ilgisi olduğunu, zaman zaman yurtlara ve evlere gittiğini, seri toplantılara katıldığını söyledi. Fethullah Gülen cemaati ile yakın ilişkisi olduğunu anlatan Sağır, "1988-1992 yılları arasında cemaatle yakın ilgim vardı. Bu süre zarfında evlere ve yurtlara gidiyordum, toplantılara katılıyordum. 


10 yıl süreyle cemaate hizmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım. İlişkimi askıya aldım" dedi. Sağır, darbe girişimi ile ilgili emri saçma bulduğunu ve o nedenle uygulamadığını, bombalamalar karşısında çok üzgün olduğunu da söyledi.

5'inci Piyade Er Eğitim Tugayı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, darbe girişiminin ardından gece geç saatlerde valilik binasına gelmiş ve geceyi Sivas Valisi Davut Gül ile geçirmişti. Darbe başarılı olsaydı Sivas Sıkı Yönetim Komutanı olarak atanacağı ortaya çıkan Sağır, sabah saatlerinde gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.



İHA