ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

14 Haz 2017

Kılıçdaroğlu'dan Enis Berberoğlu'na telefon: Moralini bozma arkandayız!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu telefonla aradı.

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında MİT'e ait TIR'ların durdurulmasıyla ilgili görüntülere ilişkin davada tutuklama kararı çıktı. Enis Berberoğlu'na 25 yıl hapis cezası verildi.

KILIÇDAROĞLU: MORALİNİ BOZMA ARKANDAYIZ

Kararın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu telefonla aradı. Kılıçdaroğlu, “Moralini bozma arkandayız. Özgürlüğüne kavuşana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

25 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ

Gizli yapılan ve izleyici alınmayan duruşmada kararını açıklayan mahkeme Beberoğlu'nun "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadiyla açıklamak" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Cezada indirime giden mahkeme 25 yıl hapis cezası verdiği Berberoğlu'nun kararla birlikte tutuklanmasına karar verdi.

CHP'LİLER MECLİS GENEL KURULU'NU TERK ETTİ

Tutuklama haberi sonrası CHP Grubu Meclis'te olağanüstü toplandı. Ardından Meclis Genel Kurulu'na gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “Bu davanın savcısı da, müdahili de, şikayetçisi de aynı kişidir. Bu karar etkin olan faşizmin tescilidir. CHP tarihi boyunca olduğu gibi faşizmle mücadele edecektir. Biz güçlüyüz biz kazanacağız” diye konuştu. CHP'li vekiller konuşma sonrası Meclis Genel Kurulu'nu terk etti.

İşte Özgür Özel'in açıklamaları ve CHP'li vekillerin Meclis Genel Kurulu'nu terk ettiği anlar:


11 May 2017

Arif Erdem Türkiye'ye dönmek için 'tutuklanmama garantisi' istedi!

FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin Galatasaraylı eski futbolcuların yargılandığı davada, firari sanık Arif Erdem'in avukatı, Türkiye'ye dönüş için, 'tutuklanmama garantisi' talep etti, mahkeme talebi reddetti.

FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin Galatasaraylı eski futbolcuların yargılandığı davada, firari sanık Arif Erdem'in avukatı, müvekkilinin Türkiye'ye dönmesi için ‘tutuklanmama garantisi' verilmesini talep etti. Mahkeme, yurtdışında kaçak olarak bulunan Arif Erdem hakkındaki yakalama kararının devamına ‘ tutuklanmama garantisi' talebinin reddine karar verdi.

GARANTİ TALEP ETTİ

FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin eski Galatasaray'lı futbolcular İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker ile Arif Erdem hakkında İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ikinci duruşmasında, yurtdışında bulunan firari sanık Erdem'in avukatı müvekkilinin Türkiye'ye dönmesi için ‘tutuklanmama garantisi' kararı verilmesini talep etti.

Duruşma savcısı, yurtdışında kaçak olarak bulunan Arif Erdem hakkındaki yakalama kararının devamına, avukatının talebinin reddine karar verilmesini talep etti. Duruşmaya katılan tutuksuz sanık İsmail Demir ile avukatı, haftada bir gün polis merkezine imza verilmesi kararının kaldırılmasını talep etti.
Uğur Tütüneker'in katılmadığı duruşmada avukatı Ali Rıza Dizdar ile Savaş Adalet, müvekkilinin banka hesapları üzerindeki tedbir kararının kaldırıldığı, sorun yaşanmaması için merkez bankasına yazı yazılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, Arif Erdem'in yakalama kararının devamına, ‘tutuklanmama garantisi' verilmesini talebinin reddine karar verdi.

İsmail Demiriz hakkındaki haftada bir gün imza vermesine ilişkin adli kontrol kararının kaldırılmasına, Tütüneker'in banka hesaplarını üzerine konulan tedbirin kaldırıldığının merkez bankasına bildirilmesine, duruşmanın 21 Eylül'e ertelenmesine karar verildi.

Habertürk

27 Eyl 2016

FETÖ'nün imamlarının maaşları dudak uçuklattı!

İzmir'de yürütülen FETÖ/PDY soruşturmalarında örgüt üyeliğinden gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve ele geçirilen muhasebe kayıt sisteminde örgütün şirket gibi yönetildiği ve imamların yüksek miktarda maaşlar aldığı ortaya çıktı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca sürdürülen FETÖ/PDY soruşturmalarında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince "örgüt üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve ele geçirilen muhasebe kayıt sistemi verilerinde, örgütün şirket gibi yönetildiğine dair ilginç ayrıntılar ortaya çıkarıldı.

Ele geçirilen verilerde, örgüt yöneticilerinin büyükşehir, il ve ilçe olarak ayrıldığı, yaptığı görevin önemine göre de "sabit ek ders" adı altında ve yüzdelik "makam oranı" hesaplamalarıyla ödenen ücretin şişirildiği görüldü.

BÖLGE İMAMI'NA AÇIK ÇEK

Ele geçirilen çizelgede, örgüt üyelerinin faaliyet yerine, görevine, kaçıncı grupta yer aldığına, makam oranı ve sabit ek ders oranına ücret verildiği tespit edildi.

Maaş hesaplaması için çıkarılan kat sayı çizelgesinde, şirket genel müdürü olarak gösterilen örgütün sözde "Ege bölge imamı" firari Bekir Baz'ın 1. grupta yer aldığı, 30 saat sabit ek ders ödemesi yapılan bu kişiye 50 bin lira civarında maaş adı altında ödeme yapıldığı belirlendi. Örgüt üyeliğinden gözaltına alınan bazı kişilerin verdikleri ifadelerde de Baz'a ödenen parayı kimsenin sorgulamadığı, bu kişinin örgütsel faaliyet için gittiği seyahatlerdeki yol, yemek ve kalacak yer masraflarının tümünün karşılandığı, Baz'ın istediği zaman istediği kadar parayı kasadan hesap vermeden almaya yetkili olduğu bilgisi yer aldı. Örgütün sözde "il" veya "eyalet imamı" olan kişilerin de 20 bin lira civarında maaş aldıkları, çizelgede 1. grupta yer aldıkları ve yine 30 saat sabit ek ders ödemesi ile maaşlarının hesaplandığı ele geçirilen belgede görüldü.

Bu kişilerin FETÖ'nün muhasebecisinden diledikleri zaman istedikleri miktarda parayı alabildikleri, kendilerine açık çek verildiği de zanlıların ifadelerinde yer aldı. Zanlıların ifadelerinde ayrıca İzmir'deki ilçelerde görev yapan "imam"ların da 12 bin lira civarında maaş aldıkları belirtildi.

Örgütsel faaliyetler "ek ders" olarak yansıtılmış

Örgüt üyelerinin maaşlarının yansıtıldığı çizelgede, "sabit ek ders" bölümüne FETÖ'nün sözde imamlarının akşam saatlerinde yaptığı örgütsel faaliyetlerin mesai anlamına gelecek şekilde yazıldığı, akşam saatlerinde "sohbet" adı altında toplantıları yöneten örgütün "abi" olarak anılan mensubunun kaç saat mesai yaptıysa yine bu bölüme yazıldığı, her ilçede bulunan baş muhasebecinin de sözde "imam" ve "abi"lerin maaşını bu çizelgeye göre hesapladığı kaydedildi.

Örgütün bütçesinin büyük oranda vatandaşların dini duygularının istismar edilmesiyle toplanan kurban bağışı, himmet ve burs paralarından oluştuğu, bir havuzda toplanan bu paraların yüzde 15'lik kısmının örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de yaşadığı Pensilvanya eyaletine gönderildiği bilgisinin de ele geçirilen muhasebe takip sisteminde yer aldığı ifade edildi.

Karşıyaka'daki operasyon

İzmir'de 17 Mayıs'ta 73 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda, örgütün "okullar ve dershaneler Türkiye sorumlusu" olduğu ileri sürülen, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Mehmet Mezher Gülen, TSK personeli teğmen M.A.T, örgütün "Bergama emniyet imamı" Sinan Özmen, "Bergama Işık evleri imamı" Mehmet Öksüz, "Bergama diyanet imamı" Celal Döner, "Kınık ilçe imamı" Harun Yeşil, Ovacık Altın Madeni İşletme Müdürü Cemalettin Çetin'in de aralarında bulunduğu 34 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 15'i tutuklanmıştı.

Operasyon kapsamında, "Karşıyaka yapılanmasının muhasebecisi ve kasası" olduğu iddiasıyla Selami Başaran hakkında da yakalama kararı çıkartılmıştı.

Operasyonda ele geçirilen kayıtlar ve muhasebe takip programlarındaki incelemede, örgütün sözde eyalet yapılanmasındaki Karşıyaka bölgesinden sağladığı gelir ve bunların dağıtımına ilişkin bilgilerin ayrıntılı şekilde yer aldığı saptanmıştı.

Buna göre, İzmir'in kuzeydeki ilçelerinin yer aldığı bölgeden "kurban, burs ve himmet" adı altında bir yıl içerisinde yaklaşık 330 milyon lira gelir sağlandığına ilişkin bilgilere rastlanmış, bu gelirden yüzde 15'lik payın örgütün elebaşı Fetullah Gülen'e aktarıldığı ve "Pensilvanya" diye kayda geçirildiği tespit edilmişti.

FETÖ'den akılalmaz plan: Formula hapishanesi!!

FETÖ’cü askerlerin 15 Temmuz’dan önce Formula 1 yarışlarına da ev sahipliği yapan İstanbul Park’ta keşif ve inceleme yaptıkları ve burayı cezaevi olarak kullanmayı planladıkları ortaya çıktı. Kanlı darbe başarılı olsa 155 bin seyirci kapasiteli dev spor kompleksi cunta tarafından toplu gözaltı merkezi ve cezaevi olarak kullanılacaktı.

FETÖ 15 Temmuz darbe girişimine hazırlanırken yaptığı planlar deşifre olmaya devam ediyor. Darbecilerin planına göre, hain girişim başarılı olsaydı, İstanbul'un farklı bölgelerinde hapishaneler oluşacaktı. Bu noktalardan birinin de Tuzla Kurtköy'de bulunan ve Formula sahası olarak bilinen İstanbul Park Pisti olduğu ortaya çıktı.

HELİKOPTERLE KEŞİF YAPTILAR

FETÖ'nün darbe girişimi öncesi planlarına dair yapılan istihbarat çalışmalarında, örgüt üyesi askerlerin 15 Temmuz'dan 1 ay önce pist üzerinde helikopterle alçak uçuş yaparak, bölgeyi havadan kontrol ettiği belirlendi. İkinci kez kontrol uçuşlarının ise 15 gün önce yapıldığı öğrenildi. Güvenlik birimleri 15 Temmuz günü gelerek son kontrolü yapan cuntacı Yarbay ile diğer isimlerle ilgili soruşturma başlatı.

KAPASİTESİNİ ÖĞRENDİLER

Formula 1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park Pisti'nde havadan yapılan keşiflerin ardından, 12-13-14 Temmuz'da karadan keşif yapıldığı da tespit edildi. Askerlerin sivil kıyafetler ile pist yetkililerinden kapasite noktasında ayrıntılı bilgi aldıkları belirtildi. Sivil askerlerin bu bilgileri, büyük bir organizasyon yapılacak bahanesiyle ele geçirdikleri, ayrıca dolaylı sorular ile darbeden önceki hafta içerisinde pistte herhangi bir program olup olmadığının da araştırıldığı ifade edildi.

ÇEVRE YOLLARI ARAŞTIRDILAR

Yeni Şafak'ın haberine göre; darbecilerin havadan ve karadan yaptığı incelemelerde, İstanbul Park Pisti'ne giden tüm çevre yollarının da incelendiği belirlendi.

VIP KULEDEN YÖNETECEKLERDİ

Çevre yolu ile iç yolları bağlayan 2 alt geçit ve yaya ulaşımı yapılan 3 üst geçidin plana dâhil edildiği, darbeden sonraki günler için bu yolların kontrol altına alınmasının planlandığı öğrenildi. Ayrıca alanda bulunan 2 VIP kulenin de teslim alınacağı ve kontrolün oradan sağlanmasının planlandığı ifade edildi.

155 BİN KİŞİYİ HAPSETME PLANI

İstanbul Park Pisti resmi verilere göre aynı anda 155 bin kişiyi taşıyabiliyor. 12,700 m2'lik alana oturan ana tribün, 30 bin kişilik kapasiteye sahip. 60 bin kişilik geçici koltuklar, 60 bin kişilik doğal tribünler ve 5 bin kişilik VIP locaları ile 155 bin kişi aynı anda mekânda olabiliyor.

Başbakan'ın evi de Tuzla'da

Darbecilerin hapishaneye çevirmeye planladığı İstanbul Park Pisti, Başbakan Binali Yıldırım'ın evinin de bulunduğu Tuzla'da bulunuyor. Yıldırım 15 Temmuz gecesi Dolmabahçe'deki ofisinden ayrıldıktan sonra Tuzla'daki evine gidiyordu. Tankların durdurmaya çalışmasına rağmen Yıldırım'ın konvoyu eve ulaşmıştı. 22.30 sularında ise evine doğru tankların gittiği bilgileri üzerine, Başbakan güvenlik gerekçesiyle evden ayrılmıştı. İstanbul Park Pisti'ne yönelik yapılan planda, Başbakanı korumakla görevli polis ekiplerini, özel korumaları ve bölgede bulunan ilçe emniyet müdürlüklerine bağlı ekipleri de buraya toplama kararı alındığı belirtiliyor.

24 Eyl 2016

Dumankaya ailesine bağlı şirketlere TMSF yetkilileri kayyum olarak atandı!

"FETÖ/PDY’ye finansal destek sağladıkları" gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla Dumankaya ailesine bağlı şirketlere TMSF yetkililerinin kayyum olarak atanmasına karar verildi.

SAVCILIK TALEP ETTİ

Anadolu Örgütlü Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından aralarında Bank Asya çalışanları ve iş adamlarının da bulunduğu şüphelilere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında savcılık, dosyada adı geçen Dumankaya şirketleri ile ilgili CMK’nın 133. maddesi uyarınca kayyum tayin edilmesini talep etti.

GİZLİ TANIKLARIN BEYANLARI

Talebi değerlendiren Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği, dosya kapsamında ifadesi alınan gizli tanıkların Dumankaya isimli firmanın tüm ortakları ile birlikte FETÖ/PDY terör örgütüne üye oldukları, örgüte finansman sağladıkları yönünde beyanda bulunduklarını belirtti. Dosya kapsamında sayılan şüphelilerin terör örgütü FETÖ/PDY’ye üye oldukları, üyeliğin gereğini finansal açıdan yerine getirdikleri, bu örgüte finansal destek sağladıklarının belirtildiği kararda, şüphelilerden Halit Dumankaya’nın oğlu Barış Değer Dumankaya’nın hala firarda olduğu, tüm aramalara rağmen yakalanamadığı ve teslim olmadığı vurgulandı.

"FETÖ/ PDY TERÖR ÖRGÜTÜYLE..."

Bank Asya müfettişlerince hazırlanan raporda, Dumankaya şirketine ait 1200 çekin sadece bir şubede işlem gördüğünün tespit edildiği belirtilen kararda, Dumankaya ailesine bağlı şirketlerin ticari hayatta FETÖ/PDY terör örgütü ile birlikte hareket ettikleri, terörün finansmanını sağladıkları hususunun açık ve net olduğunun belirtildiği kaydedildi.

"ÖRGÜTÜN AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA..."

FETÖ/PDY örgütü aleyhine deliller toplandıkça mevcut yöneticiler tarafından şirketlerin mal varlıklarının başkalarına devredilebileceği hatta tamamen satılarak nakde çevrilip yine örgütün amaçları doğrultusunda kullanılabileceği kaydedilen kararda, bu nedenle belirtilen şirketlere 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ve CMK’nın 133. maddesi uyarınca kayyum tayin edilmesi, yine aynı maddeler gereğince TMSF yetkililerinin kayyum olarak görevlendirilmelerinin talep edildiği anlatıldı.

TMSF YETKİLİLERİ KAYYUM OLARAK ATANDI

Talebin kabulüne karar veren Sulh Ceza Hakimliği, bu kapsamda Halit Dumankaya, Barış Değer Dumankaya, Ayla Dumankaya Pirinççi, Uğur Dumankaya ve Semih Serhat Dumankaya’a ait şirketlere, TMSF yetkililerinin yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulunu oluşturmak üzere kayyum olarak atanmalarına karar verdi.



DHA

20 Eyl 2016

Darbe sonrası sohbete devam!

Zonguldak'ta, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında örgütün sözde "il imamı", "Kozlu ilçe imamı", "Kırgızistan imamı" ve "köy sorumlularının" bulunduğu öne sürülen 12 şüpheli adliyeye sevk edilirken 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının pazartesileri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince soruşturma kapsamında gözaltına alınan, sözde "il imamı" F.S, "Kozlu ilçe imamı" N.K, "Kırgızistan imamı" A.A. ile "köy sorumlularının" aralarında bulunduğu 12 kişinin jandarmadaki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, adliyeye sevk edildi.

Bu arada adliyeye sevk edilen köy sorumlularının üzerinde örgüte gönderilmek üzere yaklaşık 30 bin lira "himmet parası" ele geçirildiği, şüphelilerin birçoğunun şifreli mesajlaşma sistemi "ByLock" uygulamasını kullandığı belirlendi.

"KIRGIZİSTAN İMAMI"

Öte yandan adliyeye sevk edilenler arasında bulunan F.S'nin, "il imamı" olduğu ve kentte daha önce bir derneğin temsilciliğini yaptığı, Zonguldak'a tayininin çıkmasının ardından kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan örgüt mensubu memurların kendisine "biat ettiği" öne sürüldü.

Devrek ilçesinde gözaltına alınan sözde "Kırgızistan imamı" A.A'nın da daha önce Trabzon'dan kente yurt müdürü olarak geldiği, bir süre "abi" olarak Zonguldak'ta görev yapmasının ardından Kocaeli'ne gittiği, buradan da örgütten tanıştıkları vasıtasıyla Kırgızistan'a giderek ticarete atıldığı belirtildi.

Kırgızistan'a gidip gelmesinin ardından "imam" olarak örgüt içerisinde görev yaptığı belirlenen A.A'nın daha sonra yabancı ülkelere geziler düzenlediği ifade edildi.

DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA DA TOPLANTILARA DEVAM EDİLMİŞ

Ayrıca adliyeye sevk edilenlerin ifadesi ve cep telefonlarındaki mesajlaşmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının her hafta pazartesi günleri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.

Örgüt yöneticilerinin, toplantılarda aldıkları kararları "ilçe imamları" ve "köy sorumluları"na aktardığı, sohbet toplantılarına katılmaları için örgüt üyelerine mesajlar gönderdiği, başarılı olan köy sorumlularının örgüt içerisindeki diğer sorumlulara örnek gösterdiği ve ödüllendirdikleri tespit edildi.

17 Eyl 2016

Meral Akşener'den Erdoğan'a operasyon faksı!

MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, “FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu” kapsamında gözaltına alınanlara sahip çıkmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı. Akşener, telefonla ulaşamadığı Erdoğan’a faks göndererek, bu isimlerin FETÖ ile bağlantısı olmadığını belirtti.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Selda Güneysu'nun haberine göre, MHP’den ihraç edilen genel başkan adayı Meral Akşener, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan “FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu” kapsamında gözaltına alınan isimlere sahip çıktı. Akşener’in gözaltına alınan isimlerle ilgili “bir yanlışlık olduğu” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı aradığı, daha sonra da Cumhurbaşkanlığı’na faks gönderdiği öğrenildi.

                                       

''TÜRK MİLLİYETÇİSİ İSİMLER'' 

Akşener’in faksta “operasyon kapsamında kendisini destekleyen isimlerin gözaltına alınmasının dikkat çekici olduğunu” belirterek, “Türk milliyetçisi isimleri FETÖ’cü ilan etmenin yanlış olduğunu, bu isimlerin FETÖ’yle mücadele eden isimler olduğunu” ifade ettiği belirtildi. Cumhurbaşkanlığı’ndan da Akşener’e, “bu isimlerle ilgili iddiaların incelendiği” yönünde bilgi verildiği kaydedildi.

33 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI 


Bayramdan önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu” adı altında operasyon başlatılmıştı. Başsavcılığın 33 kişi hakkında gözaltı kararı verdiği isimler arasında, bazı gazeteciler dışında, Güldaş Aktüel Tekstil Şirketi’nin sahibi işadamı Adnan Osman Güldaş, Aker Eşarpları’nın sahibi İzzet Aker, “Selam Tevhit Kumpası davasında Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu saptanan polislerin avukatlığını yaptığı gerekçesiyle” İrfan Sönmez, Zeynel Abidin Kıymaz ve tutuklu Mümtaz’er Türköne de bulunuyor.

24 Ağu 2016

Futbolda FETÖ operasyonu başladı!

Futbolda Fethullahçı Terör Örgütü yapılanması gerçekleştirdikleri gerekçesiyle dört eski futbolcu Hakan Şükür, Arif Erdem, İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker hakkında gözaltı kararı verildi. Demiriz Büyükçekmece'deki evinde gözaltına alınırken diğer üç ismin yurt dışında olduğu tespit edildi.

Sabah gazetesi
'nin haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullahçı Terör Örgütü'nün futbol dünyasındaki yapılanmasına ilişkin soruşturma başlattı. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz hafta 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan Hakan Şükür hakkında yurt dışında olduğu tespit edilince yakalama kararı çıkarıldı. Şükür'ün ev ve adreslerinde arama yapıldı.

Son dönemde yazılı ve görsel basında eski futbolcular Arif Erdem, Uğur Tütüneker veİsmail Demiriz hakkında FETÖ/PDY ile irtibatları olduğuna ilişkin çıkan birçok bilgi ve belgeyi delil kabul eden Savcı Baygın, bu üç eski futbolcuyu da Hakan Şükür'ün şüpheli olduğu 'Futbolda Fethullahçı Yapılanma' soruşturmasına dahil etti.

OPERASYON SABAH SAATLERİNDE YAPILDI

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne talimat verip delil toplanmasını isteyen Savcı Mehmet Şenay Baygın, polisin çalışmasını tamamlaması ardından operasyon içinbugün sabah saatlerinde düğmeye bastı. Hakan Şükür'ün yanı sıra Arif Erdem, İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker hakkında 'Fethullahçı Terör Örgütü'ne üye oldukları' iddiasıyla gözaltı kararı verdi.

İsmail Demiriz Büyükçekmece'deki evinde gözaltına alınırken diğer üç ismin yurt dışında olduğu tespit edildi. Demiriz ve diğer şüphelilerin evlerinde arama gerçekleştirildi.

Reklam;  

 

23 Ağu 2016

ABD'den Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili flaş açıklama!

ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin Gülen'in iadesini resmi olarak talep ettiğini ancak Türkiye'nin gönderdiği belgelerde darbe teşebbüsü iddiasının bulunmadığını belirtti.   


ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iadesini resmen talep ettiğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, günlük basın brifinginde, FETÖ elebaşı Gülen’in iadesine ilişkin soruları da yanıtladı.

Türkiye’nin, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Gülen’in iadesine yönelik talebe dair herhangi bir güncellemenin olup olmadığının sorulması üzerine Toner, “Türkiye’nin, Gülen’in iadesini talep ettiğini teyit edebiliriz.” dedi.

Toner, şu aşamada iadeye ilişkin belge ve materyalleri değerlendireceklerini belirterek, söz konusu talebin 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili olmadığını kaydetti.

Talebe ilişkin daha fazla bilgi veremeyeceğinin altını çizen Toner, darbe girişimi dışında "diğer sebeplerden dolayı" Gülen’in iadesinin istendiğini söyledi.

FETÖ listeyi verdi PKK MİT muhbirlerini öldürdü!

Emniyet İstihbarat’ta görevli FETÖ mühendislerinin, PKK'ya ihbar ettiği 23 MİT muhbirinin terör örgütü tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

Sabah Gazetesi
'nde yer alan habere göre, MİT'in istihbarata gönderdiği 20 bin kişilik listeyi sızdıran FETÖ militanı mühendislerin aynı zamanda Terörle Mücadele Dairesi'nin terör örgütleri PKK, DHKP-C ve DAEŞ'e karşı kullandığı 23 kişilik muhbirlistesini de deşifre ettiği belirlendi. Muhbirlerin bu örgütlerce infaz edildiği iddiaediliyor.

AVNİ'YE BİLGİ AKTARAN EKİP

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına yönelik soruşturmasında yeni bir ayrıntıya ulaşıldı. Daha önce düzenlenen operasyonla yakalanan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit "Fuat Avni" hesabına "devletin gizli kalması gereken bilgilerini aktardığı" gerekçesiyle tutuklanmıştı. Savunmasında yöneltilen suçlamaları kabul eden Koçyiğit, İstihbarat Dairesi'nde görevli mühendislerin kendisine bu bilgileri aktardığını anlatmıştı.

Gelen bu bilgileri örgüt "Abi"lerine ilettiğini anlatan Koçyiğit, ayrıca MİT'in Paralel Yapı'ya yönelik soruşturmasında elde edilen 20 bin kişilik listeyi de yine bu mühendisler aracılığıyla ele geçirdiklerini ifade etti. İstihbarat dairesinde yuvalanan mühendislerin "gizli kalması" gereken bilgileri de kendi aralarında kullandıkları "Tango" adlı program üzerinden yolladıklarını itiraf etmişti.

BAŞKANI DA HEDEF ALMIŞLARDI

Emniyet ve savcılık tarafından derinleştirilen soruşturmada, İstihbarat Dairesi'nde yuvalanan mühendislerin, terör örgütlerine karşı saha çalışmasında en etkili silahı olan muhbirleri de ifşa ettikleri bilgisine ulaşıldı. FETÖ'nün infaz listesinde yer alan ve darbe teşebbüsünde ağır yaralanan Turgut Arslan'ın başkanlığını yaptığı TEM Dairesi'nin PKK, DHKP-C ve DAEŞ'e karşı kullandığı 23 kişilik bir muhbir listesinin sızdırıldığı belirlendi.

GİZLİ BİLGİLER

Muhbirlerin gerçek isimleri, soyadları ve kullandıkları kod adları ile faaliyet yürüttükleri bölgeleri kapsayan bilgileri içeren listelerin aynı yöntemle bu terör örgütlerine ulaştırıldığı öğrenildi. Yaklaşık 2 aydır haber alınamayan muhbirlerin bu örgütlerce kırsalda infaz edildiği değerlendiriliyor.

329 KİŞİYİ DEŞİFRE ETMİŞLERDİ

İncelenen bilgisayarda Jandarma'ya bilgi getiren haber elemanı/muhbir çizelgesinde yer alan 329 kişilik bir isim listesi ele geçirilmişti. İletişim, adres gibi tüm detaylarıyla ifşa edilen muhbirlerin, PKK'ya karşı çalıştığı da ortaya çıkmıştı.

22 Ağu 2016

ABD'den Fetullah Gülen'in iadesi için heyet geldi!

ABD Dışişleri ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan heyet Ankara'ya geldi.              


Ankara, ABD'nin Fethullah Gülen'i iade etmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Önce ABD Dışişleri ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyet ankaraya geldi. Heyet yarından itibaren başkentte temaslarda bulunacak. Ardından ise 24 Ağustos Çarşamba günü ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye gelecek.

Reklam;

                   

Ankara "Gülen'i iade edin" diyor, Washington ise Gülen'in darbe girşiminde yer aldığına dair kanıt istiyor. Görüşmelerde bu hafta kritik; çünkü Ankara, ABD'den art arda gelecek iki ayrı heyeti ağırlayacak.

Gülen'in iade sürecini görüşmek üzere Amerika'dan gelecek ilk heyet, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri. Salı ve çarşamba günü Türk muhatapları ile toplantılar yapacaklar. Toplantılarda karşılıklı beklentiler bir kez daha masaya yatırılacak.

ABD'nin Ankara'dan isteği tam da bu. Gülen'in "darbe girişiminde yer aldığına ilişkin kanıta dayalı bir iade talebi sunun" diyorlar. Çünkü Türkiye'nin bugüne kadar yolladığı 85 koliden oluşan belgeler, darbe girişimden önceki döneme ait suçlamalarla ilgili. Ankara bu konudaki çalışmasını sürdürüyor. Gülen'in darbe girişimindeki rolüne dair bilgi ve belgeler toplanınca dosyayı ABD'ye bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun götürmesi planlanıyor. Ama öncesinde, iki ülke bakanlık yetkilileri arasındaki yüzyüze görüşmelerin tamamlanacağı gün, 24 Ağustos'ta, ABD'den bir başka konuk, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye gelecek.

20 Ağu 2016

El Arabiya Fetullah Gülen'in Röportajını Kaldırdı!

Suudi televizyonu El Arabiya, Fethullah Gülen ile yaptığı röportajı, sitesinden ve YouTube'dan sildi.      


Gülen, Dubai merkezli Suudi televizyonu El Arabiya'ya röportaj verdi. Gülen'in Türkiye'ye yönelik suçlamalarını içeren röportajın görüntüleri, El Arabiya'nın internet sitesinde ve YouTube hesabında yayınlandı.
                     

AÇIKLAMA YAPTILAR

Ancak kanal, daha sonra her iki görüntüyü de sildi. El Arabiya, röportajın neden silindiğine dair açıklama yaptı.
                       


Kaynak: Hürriyet

17 Ağu 2016

İhraç edilen Korgeneral gayrimenkul zengini çıktı!

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu adına kayıtlı Ankara'da 17 katlı on, 18 katlı üç, 25 katlı beş betonarme apartman ve arsa bulunduğu belirlendi.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Talu'nun malvarlığına ilişkin rapor düzenledi.

Başsavcılığa gönderilen raporda, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Veri Tabanı (TAKBİS) kayıtlarına göre, Talu adına kayıtlı, Ankara Gölbaşı İncek Mahallesi'nde 17 katlı on, 18 katlı üç, 25 katlı beş betonarme apartman ve arsanın bulunduğu belirlendi. Bunların "yevmiye tarihi" 4 Ağustos 2015 olarak belirtildi.

Talu'nun üzerine kayıtlı, yabancı menşeli 2014 model bir otomobil ile çeşitli bankalarda 21 ayrı Türk Lirası, ABD Doları, avro ve Japon Yeni hesabı tespit edildi ancak ne kadar parası bulunduğuna ilişkin bilgi verilmedi.

Raporda ayrıca, Türkiye Vakıflar Bankası Sancak Şubesi üzerinde Talu'nun eşinin vekaletle işlem yapma yetkisi olduğu bilgisi yer aldı.



AA

11 Ağu 2016

Abla'lar tutuklandı!

Uşak'ta adliyeye sevk edilen ve FETÖ/PDY terör örgütünün 'ablalar' ismini verdiği 22 kadından 20'si tutuklandı. Tutuklanan zanlılar arasında bazı Uşaklı iş adamlarının eşlerinin de bulunduğu 3'ü öğretmen ve 1 hemşirenin de olduğu toplam 20 kişi olduğu öğrenildi.

Uşak’ta, Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün darbe girişimi sonrası sürdürülen soruşturma kapsamında, Uşak Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 'ablalara' yönelik yapılan operasyonda adliyeye sevk edilen 22 kadından 20’si tutuklanırken, 2 kadın, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

Tutuklanan zanlılar arasında bazı Uşaklı iş adamlarının eşlerinin de bulunduğu 3’ü öğretmen ve 1 hemşirenin de olduğu toplam 20 kişi olduğu öğrenildi.

Tutuklanan zanlılar için, örgütün finansı için kermes, himmet, kurban, zekat ve bağış talebiyle dini duyguları istismar ederek topladıkları kayıt dışı paraları örgütün kurduğu sermaye şirketleri ile örgüt mensuplarının şirketlerine yönlendirerek aklama faaliyetlerinde bulundukları, FETÖ'nün gizli şifrelerle haberleşen ve 'Altın Nesil' oluşturma faaliyetleri kapsamında insan kaynağı temin ettikleri, örgütün amaç ve ideolojisi doğrultusunda Uşak ve çevre illerde yapılan otel toplantılara katıldıkları, örgüt lideri olan Fethullah Gülen’e ziyarete gittikleri, örgüt içerisinde 'Abi' diye isimlendirilen sorumluları ile 'Bylock' isimli şifreli programla gizlilik içerisinde haberleştikleri iddia ediliyor.



İHA

10 Ağu 2016

FETÖ'nün finansörü Türkiye'ye iade edildi!

FETÖ/PDY terör örgütünün finansörü olduğu gerekçesiyle aranan ve Bulgaristan'a kaçan Abdullah Büyük Kapıkule sınır kapısından Türkiye'ye iade edildi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün yaptığı açıklamada, "Abdullah Büyük adlı FETÖ mensubunun Bulgaristan'a siyasi sığınma talebi, Bulgar makamları tarafından reddedildi. Bulgar makamları iade kararı verdi ve şu anda Türkiye'ye getiriyoruz" demişti.

14 Ağustos mesajı atan 6 kişiye tutuklama!

Konya'da darbe girişiminin ardından OHAL kapsamında Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Mevlana Üniversitesi'nin resmi twitter hesabından '14 Ağustos' mesajı attıkları ileri sürülen üniversite personeli 6 kişi tutuklandı.

Gevher Sultan Eğitim Araştırma Sağlık ve Kültür Vakfı’na ait Mevlana Üniversitesi, darbe girişiminin ardından Olağanüstü Hal Kapsamı’nda alınan önlemlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 15 vakıf üniversitesiyle birlikte kapatılmıştı. Ancak geçen 3 Ağustos günü kapatılan Mevlana Üniversitesi’nin resmi twitter hesabından, ’14 Ağustos'ta görüşmek üzere' mesajı yayınlanmıştı.

Mesajın yayınlanmasının ardından çalışma başlatan polis, mesajları yayınladığı ileri sürülen kapatılan üniversitenin Basın Yayın ile Bilgi İşlem Merkezi’nde görevli 8 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilerden 1’i polisteki ifadesinin ardından, 1’i adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 6 kişi ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Soruşturma kapsamında 1 kişinin de yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.



DHA

5 Ağu 2016

FETÖ'den kadın emniyet amirine kirli oyun!

FETÖ'cü olmadığı için Tokat'ta başlayıp Zonguldak ve Konya'da devam eden inanılmaz baskılar ve açılan davalar sonucu meslekten atılmasının ardından iki yıl önce Mersin'e yerleşen eski Emniyet Amiri Derkin Dörtyol, yaşadıklarını anlattı.

Yıllardır devlet içine sızan FETÖ/PDY’nin bir mağduru da Mersin’de ortaya çıktı.

Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 15 yıl boyunca çeşitli illerde görev yapan ve başarıları dolayısıyla emniyet amirliğine kadar yükselen 35 yaşındaki Derkin Dörtyol, FETÖ’cü olmadığı için türlü oyunlarla meslekten atılan binlerce FETÖ mağdurundan biri.

Yıllar önce eşinden ayrılan ve 11 yaşında bir erkek çocuk annesi olan Derkin Dörtyol, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkan ve FETÖ’cüler tarafından uyuşturucu kullanmaktan fuhuşa kadar akıl almaz suçlamalarla hayatı karartılan, işsiz genç bir anne...
            

FETÖ’cü olmadığı için Tokat’ta başlayıp Zonguldak ve Konya’da devam eden inanılmaz baskılar ve açılan davalar sonucu meslekten atılmasının ardından iki yıl önce Mersin’e yerleşen eski Emniyet Amiri Dörtyol, yaşadıklarını evini açtığı İHA’ya anlattı.

Şehit polis çocuğu ve Alevi olduğunu belirten Dörtyol, babasını kaybettikten sonra onun izinden giderek polis olduğunu söyledi. Yaşadıklarında Alevi olmasının çok büyük etkisi olduğunu iddia eden Dörtyol, her şeyin Tokat’taki görevi sırasında başladığını dile getirdi.

Dörtyol, "Orada benimle uğraştılar. O zaman çocuk emziriyordum. Oradan oraya psikolojik baskıyla bir hafta karakol, bir hafta başka bir şubeye gönderdiler. Bir bayana yapılır mı bu sebepsiz yere? 2010 yılında Tokat’tan Zonguldak’a atandım. O dönemde Metin Seyfi Sazak Zonguldak emniyet müdürüydü. O dönemde ben FETÖ’cü olmadığım, düşüncelerim onlara aykırı olduğu ve onların evlerine gitmediğim için uğraşmaya başladılar. Beni uyuşturucu kullanmakla suçladılar, hiç alakası olmadığı halde. Hakkımda soruşturma, ardından da dava açıldı. Kanımda herhangi bir şey çıkmadı. 40 gün boyunca ‘nasıl ihraç ederiz’ diye oyaladılar. Ama davayı kazanınca tekrar göreve iade edildim. Emniyet müdürü, bu yolla bir şey yapamayınca kışın ortasında Konya’ya tayinimi çıkardılar" diye konuştu.

UYUŞTURUCU TUTMADI, FUHUŞLA SUÇLADILAR


Haberin devamı için bir sonraki sayfaya geçin!

2.Sayfa-3.Sayfa

4 Ağu 2016

Fethullah Gülen'in yeğeni itiraf etti!

Tutuklanan Fethullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen; 2010 yılındaki KPSS sınavında kopya çektiğini itiraf etti.

Muhammet Sait Gülen, "Erzurum'da cemaatin evlerinde büyüdüm. Cemaat üyesiyim ama FETÖ üyesi değilim" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Anayasal düzene karşı işlenen suçları soruşturma bürosu savcısı Yücel Erkman'ın daha önce başlattığı 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmada şüpheli bulunan Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen, Erzurum'da gözaltına alınmasının ardından Ankara'ya getirilmişti. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Gülen, terör örgütü üyeliğinin yanı sıra 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmada da sorgulanacak.

Muhammet Sait Gülen'in savcılık sorgusundaki ifadeleri de ortaya çıktı. Gülen, "2010 KPSS'de kopya çektim. Darbe girişimi sonrasında Fethullah Gülen'in yaptığı açıklamaları kınıyorum. Erzurum'da cemaatin evlerinde büyüdüm. Cemaat üyesiyim ama FETÖ üyesi değilim" dedi.

Fethullah Gülen için yakalama kararı!

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kurucusu Fetullah Gülen hakkında "15 Temmuz darbe girişiminin talimatını verdiği" gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Can Tuncay, FETÖ/PDY’nin lideri Fethullah Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Talebi değerlendiren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Durmuş Karaçalı, savcılığın isteğini yerinde görerek, Gülen hakkında tutuklamaya yönelik yakalamaya kararı çıkardı. Bu karar, Gülen hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çıkarılan ilk yakalama kararı olma özelliği taşıyor.

Kararda, 15 Temmuz’da başta İstanbul ve Ankara illeri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızan örgütün, anayasal düzeni değiştirerek devletin bütün kurumlarını, güvenlik birimlerini ele geçirmeyi amaçladığına dikkati çekildi.

Aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeyi hedefleyen FETÖ/PDY mensubu bir kısım askerlerce başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere tüm anayasal kurumlarını ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunulduğu, olaylar sırasında birçok suç işlendiği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga olmak üzere darbeye karşı çıkan birçok asker ve diğer kamu görevlisinin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kaçırılarak hürriyetlerinden alıkonuldukları, başta TBMM’nin bombalanarak zarar verildiği, kamu binaları ile yol ve köprülerin işgal edildiği, darbe faaliyetini engelleme amaçlı müdahale eden polis ve asker olmak üzere kamu görevlileri ile vatandaşların şehit edildiği ve yaralandıkları, terör örgütü mensuplarınca kamu ve şahıslara ait araçlara vesair mallara zarar verildiği anlaşılmıştır.

Darbe girişiminin FETÖ/PDY’nin yönlendirmesiyle ve üyelerinin iştirakiyle gerçekleştiği, şu ana kadar tespit edilebilen terör örgütü üyelerinin darbe girişiminde aktif olarak yer aldıkları ve yakalanan bir kısım asker şahıslardan terör örgütüyle iltisaklarına dair deliller elde edildiği, bu kapsamda terör örgütünün sivil kanadı olan ve silahlı kuvvetlerin personellerinden sorumlu örgüt içerisinde ’abi’ olarak tabir edilen şüphelilerin, örgütün askeri personel olan üyelerine darbe mesajını şifreli olarak ilettikleri, durumun bir kısım örgüt üyesinin gerek açık ikrar ve itirafları gerekse de yapılan tespit ve değerlendirmelerden açıkça anlaşıldığı, sonuç olarak darbe girişiminin terör örgütünün faaliyeti olduğuna ve kurucusu şüpheli Fethullah Gülen’in talimatıyla gerçekleştirildiğine dair tereddüt bulunmadığı anlaşılmıştır."

Türk Ceza Kanunu’nun 220/5. maddesinde yer alan "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır." hükmü gereğince örgütsel faaliyet kapsamında işlenen suçlardan dolayı terör örgütünün kurucusu ve yöneticilerinden şüpheli Fetullah Gülen hakkında da atılı suçların faili olması nedeniyle soruşturmaya başlandığı hatırlatılan kararda, şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasında var olan deliller değerlendirildiğinde şüphelinin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7. maddeleri kapsamında örgüt kurarak yönettiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve şüphelinin 10 yıla aşkın süredir yurt dışında ikamet ettiği, bir daha ülkeye dönmediği, ABD’de yaşadığı dikkate alarak şüpheliye ulaşılamaması ve savunmasının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle atılı suçlardan CMK 94 ve 100. maddeleri uyarınca hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verilmiştir."

SUÇLAMALAR

Kararda, Gülen hakkındaki yakalama kararının "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engellemeye teşebbüs etme", "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "Cumhurbaşkanına suikast", "TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Yaralama", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" suçlarından çıkarıldığı belirtildi.



AA

31 Tem 2016

FETÖ'nün son kalesi: C grubu!

FETÖ'nün kendisini açığa vurmamış, 'C grubu' olarak adlandırılan üyelerinin peşine düşüldü.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından istihbarat birimlerinde yeniden yapılandırma ve etkinliği artırma çalışmalarına başlandı. İşte detaylar:

ÇEKİRDEK KADRO

Gazete Habertürk
'ten Bülent Aydemir'in haberine göre; MİT’te çekirdek, güvenilir bir kadro kurulacak. Bu çekirdek kadro, yeni istihbarat elemanları yetiştirecek. Bunun zaman alacağı ifade ediliyor. FETÖ’cülerin istihbarat birimlerine sızmış ve kendisini gizlemiş olma ihtimaline karşı da önlemler alınıyor.

GENELKURMAY VE JANDARMA

MİT’in yanı sıra Genelkurmay ve Jandarma İstihbarat da yeniden yapılandırılacak. Geçmişte Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, bu yapılandırmada aktif rol üstlenecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MİT’in yanı sıra Jandarma ve Genelkurmay İstihbarat’tan da bilgi alacak.

HEDEF C GRUBU FETÖ’CÜLER

FETÖ’nün darbe girişimine katılan A grubu üyeleri dışında, münferit eylemler ve suikastlar düzenleyebilme ihtimali olan B grubu üyeleriyle birlikte, ‘C’ olarak adlandırılan ve kendilerini kurumlarda gizleyen bir grubunun da olduğu belirtiliyor. Yüzde 75’i deşifre olan FETÖ’cülerin yüzde 25’lik bu grubunun, kendileri dışındaki, tehdit olarak gördükleri isimleri kamudan tasfiye etme gibi bir görevleri de bulunuyor. İstihbarattaki yapılanmadaki amaç, bu isimlerin de ortaya çıkarılıp tasfiye edilmesi.

TEK MERKEZE

MİT bünyesindeki İstihbarat Koordinasyon Kurulu ile Müşterek İstihbarat Koordinasyon Merkezi (MİKM) daha aktif çalıştırılacak. Diğer birimlerin de toplayacağı istihbaratın gözden geçirilmesi ve tek birimde analiz edilmesi söz konusu. İstihbaratın paylaşımı ve insan kaynağıyla analiz edilmesi, bunun etkin şekilde paylaşımı ve ilgili birimlere raporlanması konusunda sıkıntı yaşanıyor. Tüm kurumlar istihbaratı topladıktan sonra bunları check edecek bir mekanizma kurulması planlanıyor.

ANALİZCİ HARİTA UZMANI

Teknik, elektronik istihbaratı ve görüntü paylaşımını analiz edecek, haritalandırmayı yapıp analiz edecek yeni istihbarat elemanları yetiştirilecek. Bu paylaşımın altyapısı kurulacak. Kurumsal kapasiteyi artıracak tedbirler alınacak. Örneğin Harita Genel Komutanlığı’ndan gelen haritanın analizi, paylaşımı nasıl olacak, bunlar belirlenecek. Data geliyor ancak eleman kaynağı açısından bunların yorumlanması ve analizinde sıkıntılar yaşanıyor.

BİRİMLER KURULACAK

İstihbarat analizi yapacak kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak akademik düzeyde eğitim veren ve istihbaratçı yetiştiren birimler kurulacak. Zira bütün kurumların istihbarat ihtiyacı var. MİT bünyesinde iç istihbaratla, dış istihbarat ayrılamamıştı; bununla ilgili çalışmalar hızlandırılacak.

TAKTİK HAREKÂT MERKEZİ

MİT, Emniyet, Genelkurmay, Jandarma; bütün noktalardan gelen cari istihbarat, her ile ait dosyalar, füzyon merkezinde toplanarak taktik ve operasyonel seviyede karar alma mekanizmaları oluşturulacak. Mapping (haritalandırma) daha sağlıklı işletilecek. Bu Taktik Harekât Merkezi’nde, elde edilen bilgilerin kimlerle paylaşılacağı, nereye gönderileceği ve hangi adımların atılacağı; kuvvet planlamasına ilişkin analizler yapılacak.

YURT DIŞINDA TAKİP

FETÖ üyelerinin Avrupa başta olmak üzere Afrika’da; Türkiye karşıtı bir güç, terör örgütü oluşturması tehlikesi var. Yarın Köln’de düzenlenecek ‘Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi’ne, Alman hükümeti 4 gençlik federasyonu ile karşı duruş sergiliyor. Almanya ve Avusturya’nın başını çektiği bazı ülkeler, FETÖ üyelerine sığınma hakkı verebileceklerini açıkladı. Bu yaklaşım Almanya’da başlatılırsa bunun diğer Avrupa ülkelerine ve Afrika ülkelerine de yayılma riski var. İçeridekilerin uzantıları ülke dışında da takip edilecek.