ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

5 Kas 2016

Selahattin Demirtaş Edirne'ye helikopterle götürüldü!

HDP'ye operasyonda dün tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın önce uçakla İstanbul'a oradan da helikopterle Edirne'deki F Tipi cezaevine götürüldüğü ortaya çıktı.
Selahattin Demirtaş Edirne'ye helikopterle götürüldü
TBMM’de dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından haklarındaki soruşturmalar kapsamında ifade vermeye gitmeyen HDP’lilere yönelik önceki gece yarısı operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 7 milletvekili tutuklandı. 2 vekil yurtdışında, 1 vekil ise aranıyor. Sırrı Süreyya Önder dahil 3 vekil ise serbest bırakıldı.

DEMİRTAŞ GECE 01.30'DA GÖZALTINA ALINDI

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise Diyarbakır’daki evinde gözaltına alındı. Demirtaş, saat 01.30’da “Diyarbakırda evimde zorla gözaltına alınma kararı ile emniyet yetkilileri kapımda” tweet’ini attı.

                                             

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklandılar. Bingöl’e götürülen İdris Baluken, sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı.

Bu arada Baluken’in tutuklanmasına gerekçe olan fezlekeleri hazırlayan eski Savcı Ahmet Karacan’ın, MİT TIR’ları davası kapsamında yargılandığı ortaya çıktı.

HDP’li vekiller Leyla Birlik, Nursel Aydoğan, Gülser Yıldırım, Ferhat Encü, Selma Irmak ile Abdullah Zeydan da tutuklandı.                              


DEMİRTAŞ HELİKOPTERLE EDİRNE'YE GÖTÜRÜLDÜ

Tutuklama kararları sonrasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Gülser Yıldırım, Diyarbakır Havalimanı'nandan uçakla Kocaeli’nin Kartepe İlçesi’nde bulunan Cengiz Topel Havaalanı’na getirildi. Yüksekdağ daha sonra geniş güvenlik önlemi altında Kandıra'daki F tipi cezaevine götürüldü. Demirtaş ise bir süre burada bekletildikten sonra, polis helikopterine alınarak Edirne F Tipi Cezaevi’ne götürüldü.



4 Kas 2016

HDP'den ilk açıklama!

HDP Eş Genel Başkanları ve vekillerinin gözaltına alınmasının ardından HDP bu sabah saat 10:00'da açıklama yapacaktı. Ankara Valiliği, HDP Genel Merkezi'ne giriş çıkışları durdurdu. Bu nedenle açıklama iptal edildi. Bunun üzerine parti önünde HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen açıklama yaptı. Daha sonra 4 HDP'li milletvekili de Facebook'tan canlı yayında konuştu.

Ankara'da HDP Genel Merkezi'nin bulunduğu Tahran Caddesi iki noktadan Çevik Kuvvet tarafından barikatlar ve TOMA'larla kapatıldı. Yalnızca HDP’li milletvekilleri ve MYK üyelerinin geçmesine izin veriliyor. Aysel Tuğluk HDP Genel Merkezi dışında bekleyen İnsan Hakları Derneği Üyesi bir grupla görüşmek için barikatın dışına geldi. Partiye dönüşünde ise aranarak içeri girebildi. Tuğluk, bu gelişi esnasında yolun Valilik kararıyla kapatıldığı bilgisinin kendilerine verildiğini söyledi. Saat 10.00’da yapılacak basın toplantısı, gazetecilerin de partiye girişine izin verilmemesi nedeniyle iptal edildi. Bunun üzerine HDP’den yeni bir açıklama yapılarak, basın toplantısının saat 11.30’da Kars Milletvekili, Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen tarafından Meclis’te yapılacağı duyuruldu.
                        

GRUPLARIN TOPLANMASINA İZİN YOK

Polis barikatların bulunduğu noktada grupların toplanmasına izin vermiyor. Sabah saatlerinde HDP’ye gelen İnsan Hakları Derneği Üyesi grup, polis tarafından barikatın bulunduğu noktadan yaklaşık 500 metre daha öteye uzaklaştırıldı ve dağılmaları istendi. Kapatılan noktada gazeteciler bekleyişini sürdürüyor.

ESKİ BAKAN PARTİYE GİRDİ

AB eski Bakanı, HDP’li Müslüm Doğan’ın, polis barikatından parti genel merkezine girişine izin verildi. Doğan gazetecilere yaptığı kısa açıklamada durumu şöyle değerlendirdi: “Bu bir cinnet halidir. Türkiye siyasetinin en önemli partisinin eşbaşkanına yapılan bu durum hükümetin cinnet halidir. Ülke barışını tehlikeye sokmuştur. Derhal vazgeçilmesi gerekir.”

GECEDEN BERİ TOPLANTI

Bu arada HDP Genel Merkezinde bulunan milletvekili ve MYK üyelerinin geceden bu yana toplantı halinde olduğu öğrenildi.

AYHAN BİLGEN PERİSCOPE'TAN AÇIKLAMA YAPTI

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, genel merkezin bulunduğu binanın önünde Periscope'tan bir açıklama yaptı.

Bilgen'in açıklamaları şöyle: "Türkiye’nin ileri demokrasisinde parti genel merkezimizde basın toplantısı düzenleyemediğimiz için, basın mensupları sokaktan içeriye bile alınmadıkları için, ne yazık ki parti binamızın önünde sosyal medya yoluyla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Biz Türkiye’nin 7 Haziran’dan sonra darbe sürecine girdiğini söyledik şimdiye kadar. 15 Temmuz’da başlamadı. 15 Temmuz öncesinde parlamentoda çıkarılan kararlar, milletvekillerinin yargılanması başta olmak üzere bu darbe sürecinin önemli bir parçasıydı. 15 Temmuz sonrasında olanlar da gösteriyor ki, gerçekten de 15 Temmuz’u Allah’ın lütfu olarak gören zihniyetin hedeflediği tam da buymuş.

'ARKADAŞLARIMIZIN YARGIDAN KAÇMA DERDİ YOK'

Dün gözaltına alınan arkadaşlarımızın yargıdan kaçma diye bir derdi yok. Biz bu ülkede darbe koşullarının herkes tarafından görülmesini, bütün dünya tarafından bilinmesini istediğimiz için ifadeye gitmedik. Dolayısıyla da bir kaçma yaklaşımıyla olayı değerlendiren havuz medyası sadece kirli propagandasına, karalama kampanyasına devam ediyor. Darbe koşullarını bu ülke eninde sonunda aşacak Geçmişte de darbeler yaşandı. Geçmişte de siyasetin önünü kesen engellemeler, müdahaleler yapıldı. Ama o günler nasıl geçtiyse, bugünler de geçecek. Fakat Türkiye tarihine, siyaset tarihine bir kara leke olarak geçecek. Biz, ifadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne kadar gözaltına alınan bütün yöneticilerimize karşı tutumu bir tasfiye girişimi olarak görüyoruz. Bir siyasi linç, bir kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz. Bundan sonrasında bu sürecin geleceğini belirleyecek olan şey, demokratik çevrelerin, sivil toplumun, uluslararası kamuoyunun Türkiye’de barıştan demokrasiden yana olan kamuoyunun sesini yükseltmesi olacak. Buna boyun eğmeyeceğimizi, bize oy veren herkesin, bizim duruşumuzu tavrımızı önemseyen herkesin sergileyeceği tavırla bu faşizan baskıyı püskürtmesini istiyoruz. Dolayısıyla herkesi dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz. Genel merkezimize ziyaretler engelleniyor, genel merkezimize basının gelmesi bile engelleniyor ama biz her şeye rağmen sesimizi duyurmaya devam edeceğiz ve halkımızı da sesini yükseltmeye, tavrını koymaya ve bu faşizan tutumu ortadan kaldıracak bir kararlılıkla, dirayetle bir tavır koymaya davet ediyoruz"

4 MİLLETVEKİLİ FACEBOOK'TAN CANLI YAYINLA AÇIKLAMA YAPTI

Daha sonra ise HDP'li milletvekilleri Ayhan Bilgen, Mithat Sancar, Osman Baydemir ve Hişyar Özsoy, kameralar önüne geçip açıklama yaptı. Mithat Sancar, "Gözaltıların hukuki gerekçesi nedir. Bir anlamı yok. Bu bir hukuk süreci, bu bir yargı süreci değildir. Siyasi darbe operasyondur. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili tartışmalar sürecinde bunun yeni bir dönemeç olacağının altını çizmiştik. Hem Meclis'teki partileri hem kamuoyunu bilgilendirmek istemiştik. Ancak Meclis içinden olumlu bir cevap gelmedi. 12 Eylül'de bile bu olmadı. 15 Temmuz'da bu Meclis'e atılan bombalarla bugün partimize yapılan operasyon arasında zerre kadar fark yoktur. Dün akşamdan beri Meclis'e, demokratik siyasete, ülkenin kalbine bombalar atılıyor. Bizi yıldıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. HDP'de hiçbir parti görevlisinin boyun eğmesi söz konusu olmaz" diye konuştu.

CADDE TRAFİĞE KAPATILDI

HDP Genel Merkezi'nin bulunduğu Tahran Caddesi iki yanından polis barikatı ile trafiğe kapatıldı. Caddeye yalnızca milletvekilleri ve MYK üyelerinin geçişine izin veriliyor. Polis zaman zaman toplanan kalabalıkları da uyararak barikatın bulunduğu noktanın da yaklaşık 500 metre ilerisine gönderiyor.



RIZA ÖZEL / HÜRRİYET

20 Eyl 2016

Demirtaş : PKK'dan ve hükümetten silahların susturulmasını istiyoruz!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş : PKK'dan ve hükümetten silahların susturulmasını istiyoruz. Asker ve polisin silahlarını bırakmasını değil.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş önemli açıklamalarda bulundu. Demirtaş, yeni bir darbe tehdidi olduğunu belirterek, "Darbe tehdidi sürüyor. 15 Temmuz'da asker ile yapılamayan darbe şimdi toplumun tabanında geniş mağduriyetler yaratılarak yapmak isteyen FETÖ'cü kriptolar ve Erdoğan düşmanları var" dedi.

"SİLAHLARIN SUSTURULMASINI İSTİYORUZ"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'PKK'dan ve hükümetten silahların susturulmasını istiyoruz. Asker ve polisin silahlarını bırakmasını değil. PKK'dan ve hükümetten silahların susturulmasını istiyoruz. Asker ve polisin silahlarını bırakmasını değil. Kürt sorununun silahla çözülemeyeceğini hükümetin de PKK'nın da bu kadar yaşananlardan sonra anlamış olmaları gerekir." dedi

'ERDOĞAN DÜŞMANLARI VAR'

Diyarbakır'da konuşan Selahattin Demirtaş, "Darbe tehdidi sürüyor. 15 Temmuz'da asker ile yapılamayan darbe şimdi toplumun tabanında geniş mağduriyetler yaratılarak yapmak isteyen FETÖ'cü kriptolar ve Erdoğan düşmanları var." ifadelerini kullandı.



DHA

21 Ağu 2016

Selahattin Demirtaş'tan Gaziantep açıklaması!

GAZİANTEP saldırısı sonrası açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, birlik çağrısı yaptı.                                    


HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Gaziantep'te 50 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili konuştu.

HDP lideri Selahattin Demirtaş, "Antep’teki saldırıyla kaos ve iç savaş hedeflendi. Antep’teki tüm siyasi partilerden milletvekili arkadaşlara sesleniyorum. Gelin taziyede bir olalım, yan yana duralım. Bu fotoğrafla o alçaklara en iyi cevabı vermiş oluruz" dedi.

14 Ağu 2016

Adana'da 3 HDP'li milletvekili hakkında 5 ayrı dava

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Genel Başkan Yardımcısı, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 5 ayrı iddianame hazırlandı.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Genel Başkan Yardımcısı, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş hakkında, ’Terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti, yargı organları, askeri ve Emniyet Teşkilatı’nı alenen aşağılamak’ suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 5 ayrı iddianame hazırlandı. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ardından HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ile Meral Danış Beştaş hakkında hazırlanan fezlekeler Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na geldi. Yürütülen soruşturmada, 15 Ekim 2011 tarihinde Selahattin Demirtaş’ın, il kongresinde PKK yandaşlarının terör örgütü lehine attığı sloganlar eşliğinde yaptığı konuşmada terör örgütü propagandası yaptığı belirtildi.

Tebligata rağmen müracaat etmeyerek savunma yapmadığı belirtilen Demirtaş’ın, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2’nci maddesi uyarınca ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar cezalandırılması istendi. Hazırlanan iddianame, Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında yürütülen soruşturmada ise 12 Ekim 2015’de Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen basın açıklaması ve cenaze töreni sırasında yaptığı konuşmada, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Aşağılama’ suçu işlediği belirtildi. Figen Yüksekdağ’ın Türk Ceza Kanunu’nun 301/1’inci maddesi uyarında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilen iddianame, Adana Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

BEŞTAŞ HAKKINDA 3 AYRI İDDİANAME

Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Adana Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş hakkında yürütülen soruşturmada da, Beştaş’ın 14 Ekim 2015’te Ankara patlamasını protesto etmek için Adana İnönü Parkı’nda düzenlenen basın açıklaması ve 9 Şubat 2016’da Güneydoğu bölgesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağını protesto etmek amacıyla yine İnönü Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasında yaptığı konuşmalar ile 2 Şubat 2016 tarihinde sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından bir kişinin polis tarafından katledildiği şeklinde yaptığı paylaşımlarla "Türkiye Cumhuriyet Hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Yargı Organlarını, Devletin Askeri ve Emniyet Teşkilatını Alenen Aşağılama" suçunu işlediği iddia edildi.

Hakkında 3 ayrı iddianame hazırlanan Meral Danış Beştaşhakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 301/1 ve 301/2 maddeleri uyarınca 3 kez ayrı ayrı 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianameler, Adana 2, 8 ve 21’inci Asliye Ceza Mahkemelerine geldi.



DHA- Türkiye-Adana - Murat KİBRİTOĞLU

5 May 2016

Demirtaş: 330 rakamını bulamayabilirler!


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 254 sivil toplum kuruluşu tarafından milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ile bazı belediyelere kayyum atanması yönündeki düzenlemeler konusunda Büyükhanlı Park Otel'de toplantıda konuştu.

Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 254 sivil toplum kuruluşu tarafından milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ile bazı belediyelere kayyum atanması yönündeki düzenlemeler konusunda Büyükhanlı Park Otel’de toplantıda konuştu. Demirtaş, "Ana muhalefet partisi de bu tezgahı doğru okumak yerine bu değirmeni su taşıyan bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bu yanlışın, parti liderlerinin hatalı tutumlarının Genel Kuruldan geri dönebileceğine inanıyoruz. 330 rakamını bulamayabilirler. Bu nedenle biz ’hayır’ kampanyası başlatıyoruz" diye konuştu.

"ZATEN PARTİLERDEN BİRİ SARAYIN KUYRUĞU, KUYRUKÇUSU DURUMUNA GELMİŞ DURUMDA"

Selahattin Demirtaş, "Herkes şundan emin olmalıdır; bu karanlık günler buradaki ortak duruşla aşılacaktır. Parlamentoda dokunulmazlıklar kaldırılır mı, parmak sayısı yeter mi yetmez mi, bunu hep birlikte göreceğiz. Buradan bir kez daha parlamentoda bu darbeye ’hayır’ diyebilecek milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz. Bu mevzu sadece bizleri ilgilendiren kişisel bir mevzu değildir. Darbe sürecine AKP diğer iki partiyi de dahil etmeye çalışmıştır. Zaten partilerden biri sarayın kuyruğu, kuyrukçusu durumuna gelmiş durumda. Ana muhalefet partisi de bu tezgahı doğru okumak yerine bu değirmeni su taşıyan bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bu yanlışın, parti liderlerinin hatalı tutumlarının Genel Kuruldan geri dönebileceğine inanıyoruz. 330 rakamını bulamayabilirler. Bu nedenle biz ’hayır’ kampanyası başlatıyoruz. Bugünkü deklarasyon diktatörlüğe ’hayır’dır, önümüzdeki günlerde bize dayatılacak özgürlüklerden, adaletten uzak, laiklikten vazgeçmiş bir anayasaya ’hayır’dır. Bu kampanya parlamentoyla sınırlı olmayacaktır. ’Hayır’ etrafında güçlü bir blok oluşturmalıyız. Bu ’hayır’ kampanyası Türkiye’nin geleceğinin hayırlı olacağının işaretidir" dedi.

"TEK ADAM SİSTEMİNE EN FAZLA KATKI SUNANLARDAN BİRİ DE DAVUTOĞLU’DUR"

Selahattin Demirtaş, "Bu tek adam sistemine en fazla katkı sunanlardan biri de Ahmet Davutoğlu’dur. Yüzde 99.9 biat etmek bile saraya yetmiyor. Ahmet Davutoğlu’nun eksiği de budur. O yüzde sıfır nokta sıfır birlik kendi iradesini ortaya koyma çabası bile sarayı huzursuz etmiştir. Şimdi Ahmet Davutoğlu’ndan beklenen şey, dikta rejimine doğru giden anlayışı teşhir etmektir. Saraydaki zat elde ettiği güçle bütün ülkeye hakim olmaya çalışıyor. Bu çok acıdır. Anayasa askıdadır. Anayasa’ya göre cumhurbaşkanı seçilmiş de olsa bir partinin genel başkanın kim olacağına karar veremez, kongre tarihini belirleyemez. Bu kendi kurduğu parti de olsa bunu yapamaz."



DHA

3 May 2016

Demirtaş'tan dokunulmazlık tehdidi!


Amerika'dan döndükten sonra Meclis'te HDP Grup Toplantısı'nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve bazı arkadaşlarının hapse atılması durumunda eğer halk isterse başka parlamentoların kurulabileceğini söyledi.

Siyasetin tansiyonu her geçen gün yükseliyor. Gözler Ankara'da. siyasi parti liderlerinin parti grup toplantılarındaki konuşmalarındaydı. HDP'de kürsüye çıkan isim Amerika ziyaretinden dönen Demirtaş'tı.

Selahattin Demirtaş "vekiller tutuklanırsa,vekillikler düşerse parlamentoları halk kurar, halk isterse birden fazla parlamento da kurar." diye konuştu.

İşte Demirtaş'ın açıklamalarının satır başları:

Her nedense durup dururken Kilis'e düşen roket meselesi. Her yere giderken hedefe gidiyor Kilis'e yalnışlıkla giden roket icat etmişler. 60 roket sadece bir kaç ayda Kilis'e atıldı. 20'yi aşkın kişi can verdi. Bu barbar tecavüz ordusu göstere göstere yapılıyor. Böyle bir akılsızlık olur mu? Ne zaman vurdunuz ne zaman cenazeyi saydınız, bari bir gün sonra açıklama yapın. Bütün ülke büyük bir aldatmacayla karşı karşıyadır.

IŞİD, Ahraru Şam ve Nusra Cephesi kendi içindeki iktidar mücadelesiyle beraber AKP'ye 'Aman bize desteği kesme' diyor roket atıyor bunun için de Kilis'e roket atıyorlar.

PYD, bizim hükümetimize göre azılı bir terör örgütü, Kilis'e 60 roket atan, Suruç'ta Ankara'da yüzlerce kişiyi katledenler öfkeli siviller. Onlar Davutoğlu'nun öfkeli çocukları. İstedikleri zaman Türkiye'deki muhalifeti tehdit etmek için kullanıyorlar. O yüzde IŞİD Kilis'i vurdu diyemiyor, düştü diyorlar. Vali komedyen midir, şakacı mıdır? Kilis Valisi diyor ki yer çekimi var elbette roket düşecek.

Kendi partisini yönetemeyen bir acizliğe düştüler. Nusaybin'de Cizre'de, Sur'da yapılanları görüyorsunuz. Her gün İstanbul'da, Ankara'da, Adana'da, Kilis'te bombalar patlıyor ve hükümet zannedersiniz ki geçmiş 13 yılın enkazını devraldılar sanki yeni iktidara gelmiş gibi davranıyorlar.

Meclis Başkanı'nın laiklikle ilgili açıklama bu sürecin bir parçasıdır. Başkanlık ve laikliğin olmadığı bir sistemi hayata geçirmek istiyorlar. IŞİD'in Kilis'i vurması tesadüf değil, insanlar korkuyorlar. Yüksekova'da operasyonların bitmesine rağmen ev ev yakılıyor olması tesadüf değilk. Referanduma yeni sistemlerini götürüp kendi istediklerini hayata geçirme çabasıdır.

Zorbalıklar karşısında geri adım atarsak bizim çocuklarımız kapkaranlık bir ülkede yaşamaya mahkum olacaklar. Çocuklarımız aydınlık bir gelecekte özgürklük içinde yaşasınlar biz canımızı vermeye hazırız. Bunu söylememiz lazım.

BAHÇELİ'YLE 7 HAZİRAN ÖNCESİ ANLAŞTI

Dokunulmazlıklar mevzusu bütün bu darbe konseptinde asla bağımsız değildir. 7 Haziran sonrası Türkiye'de bir saray darbesi yalandı. Ve 7 Haziran'dan bir hafta önce planlandı. HDP'nin barajı aştığı anlaşılınca darbe planı yapıldı. VE MHP'nin genel başkanı ile 7 Haziran öncesi anlaşma sağladılar. İttifakı 7 Haziran'da kurdular. Ülke savaş ortamına sürüklenecek oylar toplanacak ve tek başına iktidar, tek başına anayasa yapılacaktı. 28 Şubat post modern darbesinin dışında 7 Haziran'da yaşanan da değişik bir darbedir.

Zaten üniversite bitirp bitirmediği muammadır. Kitap bile okumuyorum diyor. Kendisi ifade ediyordu. Entellektüel kapasitesi budur. Bu adam ülkenin 100 yıllık geleceğini ben düzenleyeceğim diyor.

HDP oldukça bu darbenin olmayacağını o da biliyor. 50 tane de üniversite bitirseniz onun kadar yalan söyleyemezsiniz. Stajer başbakan onun kadar iyi değil. Ustasının maaşallahı var. O yalan konuştuğunda anlayamazsınız. Ne dediler milletvekilleri bagajında silah taşıdılar o yüzden dokunulmazlıklarını kaldıracağız dediler. Zannederler ki milletvekilleri sabah akşam bomba taşıyor. Türkiye'nin batısına yalan üzerinden iftira süreci başlattılar.

SAVCI DİYOR Kİ HDP'Lİ VEKİLİN ARABASINDA SİLAH ÇIKMAMIŞTIR

İşte Faysal Sarıyıldız'ın fezlekesi. Silah mühimmat ve diğer malzemelerin Faysal Sarıyıldız'ın aracına yerleştirilmediği ortaya çıktı. Çünkü aracın fotoğrafı olaydan 18 saat önce çekilmiş. Ama savcı diyor ki yine de dokunulmazlığın kaldırılması. Şaka yapmıyorum. Bunun dışında yaptığımız konuşmalar. HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için ortaya atılan iddia budur.

Bir kaç milletvekilimizi yagılatıp kamuoyunun gazını almak istiyorlar. Bu hükümet sizi kandırıyor. Ortada bir başarı yok. Ortada inanılmaz bir hükümet başarısızlığı var. Bizi linç ettirip sizin duygularınızı okşayacaklar. Nerden baksan bundan da PKK kazançlı çıkacak. Ortada bir savaş var bunun bitmesi lazım ama bunun yolu bu değil. Bunun yolu diyalogtur müzakeredir. Bunu anlatmayalım diye tetikçi bir ekip göndermişler. Bunlar vekil seçerken de bunu tercih etmişler. Bu tetikçileri kazma olarajk kürek olarak kullanmak için özellikle seçmişler.

Aldın tezkereni gidiyorsun işte. Kazansan da kaybetsen de gideceksin demedim mi? Ne oldu dedğimize geldiler mi?

23 Nisan'daki çocuklar bile daha rahat oturdu o koltuklara sen o kadar rahat oturamadın. Biz feleğin çemberinden geçmişiz. En az ceza alan benim ya. Biz kendimiz için direnmiyoruz. Mesele biz olsak biraz dinlenmek için gider yatarız içeride.

AKP CHP MHP BİRLEŞMİŞ 1 DOĞRUYU GÖTÜRMEK İSTİYORLAR

Dün komisyonda büyük bir iş başarmışlar gibi birbirlerini kutluyorlar. Biz olacaklardan korkmasak oy verip bir an önce süreci hızlandırabiliriz. Bizim vicdanımız var, ahlakımız var. Böyle olunca elimizden geleni yapmalıyız diyoruz. AKP, CHP ve MHP birleşmiş 3 yalnış birleşmiş 1 doğruyu götürmek istiyorlar. Kürtler başta olmak üzere bütün farklılıkları parlamentodan atma yasasıdır bu yasa.

Bizim önerdiğimiz dokunulmazlık teklifi Avrupa'daki en demokratik düzenlemelerden alınmıştır. Gücünüz yeterse parlamentoda vicdanlı vekiller çıkmazsa 337 ya da 367'yi bulursanız bizi kendi mahkemelerinizde yargılayamayacaksınız. Biz gitmeyeceğiz zorla mı götürmek isteyeceksiniz siz bilirsiniz. Bu parlamento sizin babanızın malı değil halkın malı. Burası bir anonim şirket değil, biz de çalışanları değil. Siz Meclis'e seçimle geldiniz biz KPSS ile gelmedik. Saray'daki seni eze eze yerin dibine sokmuş sen hala HDP'yi tehdit ediyorsun. Darbeye karşı halkın iradesini savunacağız. Eğer halk isterse birden fazla parlamento kurar. Eğer o noktaya getirirlerse 59 vekilimiz halkımızın yanında olur. Parlamentonun iradesini savunmak faşizmi savunmak değildir. Son gücümüze kadar kadar mücadele edeceğiz. Burada olmuyorsa bunların şefaatine de mahkum değiliz. HDP her saldırıya karşı adım adım ne yapacağını bilen bir partidir. AKP yenilecektir, Saray yenilecektir. Kazanacak olan biz olacağız.

20 Nis 2016

Selahattin Demirtaş'tan flaş Kandil iddiası!


HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, birkaç ay önce tekrar müzakere masasına dönmeleri için PKK ile temasa geçtiklerini ve Kandil'in görüşmeye hazır olduğunu ancak hükümetin masaya dönmeyi reddettiğini iddia etti.

Demirtaş, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, "Ben burada belki ilk defa açıklayacağım. Birkaç ay önce bizim bir kez daha diyalog ve masaya dönmek için Kandil ile temasa geçtiğimizi hükümet biliyor. Onun için uğraştığımızı hükümet biliyor bunu reddeden hükümetin kendisidir" dedi.

"Biz bunu tekrarlayacağız fırsat buldukça diyaloga tekrar başlanması için iki tarafı zorlayacağız" diyen Demirtaş şunları söyledi:

"Ama Kandil görüşmeye hazır olduğunu söylerken, Ankara'dakiler 'asla masaya dönüş yok, süreç diye bir şey yok' dediği müddetçe tek taraflı masa mı olur?"

29 Şub 2016

Demirtaş'tan 'Sur'a yürüme' çağrısı!


Basın toplantısında HDP Diyarbakır Milletvekili Selma Irmak (sağda) ve DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek de (solda) hazır bulundu. (Emrah Yorulmaz - Anadolu Ajansı) 
 
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yasak ve ablukanın kalkması halinde, bir daha hendek ve barikat olmayacağını söyledi. Demirtaş, çarşamba gününden itibaren bütün Diyarbakırlıların, bulundukları yerden Sur'a doğru yürümeleri çağrısı yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle, Selma Irmak ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile birlikte Diyarbakır'ın sokağa çıkma yasağı ve operasyonların sürdüğü Sur ilçesinde kalan sivillerin bulunduğu Dicle Fırat Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Demirtaş, bugün tam 90 gündür Suriçi'nde kapsamlı, büyük sonuçları ve yıkımı itibariyle ağır olan bir askeri operasyon yürütüldüğünü ifade ederek, "Biz şu anda Sur'un başka bir mahallesindeyiz, 100 metre ileride çatışmalar, operasyonlar devam ediyor. Süreç başladığı günden bu yana demokratik siyaset kurumları olarak çatışmaların büyümemesi, yıkımın ve ölümlerin artmaması için Ankara'da hükümet nezdinde, Diyarbakır'da yerel düzeyde, yüzlerle ifade edebileceğimiz görüşmeler yapıldı, diyaloglar kuruldu. Maalesef çabalarımız ve girişimlerimizden kalıcı sonuç vermedi. Hali hazırda AKP'nin dayattığı anlayış nedeniyle Sur'da yüzlerce insan yaşamını yitirmiş durumda. Ölümleri maalesef önleyemedik, durduramadık. Geldiğimiz noktada tek bir ölüm daha olmasın diye zaten Suriçi'nde harabeye dönmüş durumda bir çağrı yaptık abluka kaldırılsın çatışmalar dursun dedik" dedi.

'TOPLU ÖLÜMLER TARİHE NOT DÜŞER VE KIRILMALARA YOL AÇAR'

Demirtaş, bugün sokağa çıkma yasağı ve ablukanın kalkması halinde yarın hendek barikat sorununun olmayacağı aşamasına, görüşmelerde geldiklerini de ifade ederek, "Bunu yapmamıza rağmen ablukanın kalkmasına izin verilmiyor, illa o bölgede bulunan insanların hepsinin katledilmesi isteniyor. Biz bu gidişata dair asla hiçbir zaman rıza göstermedik, Diyarbakır halkı da İstanbul ve Avrupa'da yaşayanlar da asla rıza göstermedi. Diyarbakır'da, 90 gündür her gün Sur'da operasyonların durması için eylemler ve protestolar var" dedi.

'TÜM DİYARBAKIR SUR'DA ABLUKANIN KALKMASI İÇİN AYAKTA OLMALIDIR'

Demirtaş, "AKP hükümeti aklını yitirmiş olabilir, karşılaştığı sorunları diyalog ve müzakere ile çözümü yetisini yitirmiş olabilir ama bugün Sur'da yaşatılanlar sadece artık AKP'ye zarar vermediğini bütün Türkiye'nin görmesi lazım. Bu tür katliamlar toplu ölümler tarihe not düşer ve kırılmalara yol açar" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlla katledeceğim, şehri yıka yıka dümdüz edeceğiz mantığını kimse içine sindirmiyor. Biz bunu durdurmak istiyoruz. Aileler burada günlerdir çözüm için nöbet tutuyorlar. Biz de artık çözüm nöbeti için buradayız. Buradan abluka kalkmalı, çatışmalar, ölümler durmalı. Ne güvenlik görevlisi, ne sivil, ne kadın ve ne de çocuk ölmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir zaman buna onayımız olmadı. 3 aydır şehrin ortasında 24 saat bir savaş yürütülmesini olağan bir durum olarak görmüyoruz. Tüm Diyarbakır halkı Sur'daki ablukanın kalkması için ayakta olmalıdır.

'ÇARŞAMBA SAAT 16.00'DA...'

Çarşamba saat 16.00'da herkes bulunduğu yerden Sur'a doğru yürümelidir. Mahalle ve ilçelerden bu demokratik bir haktır. Tek bir insanın canına, malına zarar vermeden zarar gelmesine müsamaha etmeden bu demokratik hakkımızı kullanacağız. Halkımızdan ricamız kararlı ve ısrarlı olunmalıdır. Abluka da kalkmadan geri adım atmayacağız demelidir herkes. Bütün STK, meslek örgütleri, işçi, esnaf örgütleri ve kentimizdeki bütün derneklere çağrımızdır. Biz Sur içinde çatışmaların bitmesini istiyoruz. Sadece ablukanın kalkması yeterlidir. Bu saatten sonra biz AKP'den ve çatışma, savaş denkleminden medet umanlara halkın duyarlılığına saygı duyulmalıdır. Bir halk şehri yakılıp yıkılırken sessiz olamaz. Halkın üzgün olmasını bir teslimiyet şeklinde okuyanlar yanılıyorlar. Biz savaşa asla teslim olmadık, olmayacağız. Biz herkes için özgürlük ve adalet istiyoruz. Bize dayatılan savaş politikalarına ancak böyle durdurabiliriz. Talebimiz bellidir, abluka kaldırılsın. Eş başkanlar olarak burada bulunan aileler ile birlikte çözüm nöbetine katılıyoruz. İnşallah tek kişinin burnu dahi kanamadan mevcut durumu stabil hale getireceğiz. Meseleyi bir gurur ve güvenlik meselesi olarak görenlerin bunun yerine çözüm adına ortaya koyduğumuz siyasi iradeye anlarlar ve çözüm konusunda Çarşamba gününe kadar bizlerle diyaloga geçip bir çözüm ararlar diye umuyoruz."











DHA