ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

8 Eki 2015

Tüm partiler anlaştı!


İstanbul Valiliği'nde parti temsilcileriyle yapılan toplantıda, parti binaları ve seçim bürolarının çevresi ile İlçe Seçim Kurullarınca gösterilecek yerler dışında parti bayrağı, afiş, pankart gibi materyallerin asılmaması, ayrıca ibadethaneler, hastaneler ile okul, yurt ve pansiyonların etrafında hoparlörlerle anons, duyuru ve propaganda yapılmaması konusunda oy birliği ile mutabakata varılarak centilmenlik kararı alındı.

"1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçimleri sürecinin ilimizde huzurlu, güvenli ve sağduyulu bir ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla İstanbul Valisi Vasip Şahin başkanlığında 8 Ekim 2015 Perşembe günü saat 15.30'da Valiliğimizde bir toplantı gerçekleştirilmiştir.

İstanbul'da seçime katılacak olan siyasi partilerden; Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, büyük birlik partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Liberal Demokrat Parti, Millet Partisi, Saadet Partisi ve Vatan Partisi Temsilcilerinin hazır bulunduğu ve genel seçim güvenliği konularının değerlendirildiği toplantı sonucunda;

-Parti binaları ve seçim bürolarının çevresi ile İlçe Seçim Kurullarınca gösterilecek yerler dışında parti bayrağı, afiş, pankart gibi materyallerin asılmaması,

-İbadethaneler, hastaneler ile okul, yurt ve pansiyonların etrafında ses yükseltici cihazlarla anons, duyuru ve propaganda yapılmaması,

-Seçim Kanunu'ndaki yasaklara uyulması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi konularında oy birliği ile mutabakata varılarak centilmenlik kararı alınmıştır.



Posta.comtr

4 Eki 2015

Kılıçdaroğlu Tek yerli ve milli parti CHP'dir!


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yerli ve milli milletvekili' sözlerini eleştirirken, "Şimdi milliyetçilik lafları yapıyorlar. Milli ve yerli olan tek parti; kurucu parti CHP'dir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da 3 ilçedeki mitinglerinin ilkini Alanya'da gerçekleştirdi. Alanya Belediyesi önünde yaklaşık 3 bin kişiye konuşan Kılıçdaroğlu, "Bizim yüreğimizde Türkiye sevdası var, Türkiye için çalışıyoruz. Bir şeyi unutmayın, saray için çalışan başbakan istiyorsanız adresi ve yeri belli. Halk için çalışan başbakan istiyorsanız onun yeri ve adresi de belli" dedi.

'SANDIĞA GİDİN' ÇAĞRISI

Haziran seçimlerinde 230 binin üstünde Alanyalı vatandaşın sandığa gitmediğini belirterek konuşmasına devam eden Kılıçraroğlu, "Ben önce onlara sesleniyorum; Ülkenizi seviyorsanız, çocuklarınızı seviyorsanız, vatanınızı seviyorsanız, güzel bir Türkiye düşünüyorsanız, bu ülkede barış içinde yaşamak istiyoruz diyorsanız sandığa gidin. Sandığa gidin oyunuzu Türkiye için, vatanımız için bayrağımız için kullanın" diye konuştu.

"MİLLETİN İRADESİNE SAYGI GÖSTERMEDİLER"

7 Haziran seçimlerinin hemen ardından kendisinin 'Türkiye'de demokrasi kazandı. Baskıcı yönetimler sona erdi. Dolayısıyla yeni bir süreç başlayacak' değerlendirmesinde bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ama olmadı. Birisi çıktı, dedi ki 'Madem ki bana 400 milletvekilini vermiyorsunuz, sizin önünüze acıyı, gözyaşını koyacağım' dedi. Şimdi 1 Kasım'da yeniden gideceğiz. Milletin iradesine saygı göstermedir. Daha düne kadar 'Milli irade' diye bağırıyorlardı. Milli iradeyse kardeşim, niye hükümet kuramadın? Hükümeti kuramayana göre verdiler ve hükümeti kuramadı. Sıra bize gelince 'Size görev vermiyoruz' dediler. Şimdi 1 Kasım'da sandığa gideceğiz ve onlara dersini vereceğiz."

"ONLAR DİRENDİ HALKIMIZ DA DİRENECEK"

CHP'nin hükümeti kurmuş olması durumunda bugün asgari ücretin 1500 lira, geçen bayramda emeklinin ilk ikramiyesini almış, 800 bin taşeron işçinin kadroya geçmiş ve çiftçinin mazotu 1.80 kuruştan almaya başlamış olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Onlar direndi, halkımız da direnecek. 1 Kasım'da 'CHP'yi iktidarı taşıyoruz görevi vermek zorundasınız' diyeceksiniz" dedi.

AK Parti'nin CHP'ye oy verilmesi halinde doların, faizin ve enflasyonun yükseleceğini iddia ederek bir seçim dönemini geride bıraktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi bunlar iktidarda, doları tut ki tutasın. İşsiz sayısı artıyor, faiz yükseliyor. Enflasyonu tutana aşk olsun. Kim bunlar, 13 yıldır ülkeyi yönetenler. Benim size sözüm, Kılıçdaroğlu sözü, CHP iktidarında bunların hiçbirisi olmayacak. Siyasetçi zengin olmayacak. Halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek" diye konuştu.

"BİRİ YAN ÇİZDİ ÖBÜRÜ HERŞEYE 'OLMAZ' DEDİ"

Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran sonrası süreçte milletin iradesini en iyi okuyan partinin CHP olduğunu ve bu nedenle koalisyon görüşmelerine kapıyı açık tuttuklarını belirterek, "Hep beraber koalisyon yapalım dedik. Birisi yan çizdi. Sarayın emrinden çıkamıyor. Öbürü her şeye olmaz. Olmazsa seçime niye gidiyorsun. Girme seçime o zaman. Avrupa devletlerinin yarısından fazlası koalisyon hükümetleriyle yönetiliyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu tavrının karşılığında seçmenden de 'Benim irademe saygıyı CHP gösterdi ben de oyunu CHP'ye vereceğim' demesini beklediklerini aktardı.

GAZİLERE MİLLETVEKİLİ GİBİ SAĞLIK HAKKI

CHP'nin 1 Kasım için yenilediği seçim bildirgesinde asgari ücret, emekliye iki maaş ikramiye gibi vaatlerinin geçerliliğini koruduğunu aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, bunun yanı sıra şehit yakınları ve gaziler için iki önemli ilkenin de bildirgede yer aldığını aktardı.

Başbakanlığa bağlı 'Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu' oluşturacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün dertlerini oraya yansıtacaklar ve sorunları tek bir makamdan çözeceğiz. Arkasında da kapı gibi CHP ve onun başbakanı olacak" dedi. Kılıçdaroğlu, ayrıca gazilerin, milletvekillerinin sahip olduğu sağlık haklarından aynen yararlanacağını açıkladı.

Bu vaatlerin Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 'Bunlar Mars'tan su getireceğiz de derler' sözleriyle eleştirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şehit yakınları ve gaziler başımızın tacıdır. Onlara her türlü imkanı sağlamak bu ülkenin borcudur. Onlar gerekli önemi vermez, biz veririz" dedi.

İKİ TERCİHTEN BİRİNİN SEÇİMİ

Türkiye'nin dış politikadan ekonomiye ve eğitime Cumhuriyet tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu açıdan 1 Kasım seçiminin, iki seçenek arasında bir tercihin öne çıkacağı seçim olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İki tercihimiz var. Ya baskıdan yana oy kullanacağız. 'Baskı olsun, medya susturulsun, gazeteciler dövülsün, dış politikada da soyutlanalım, başımızda da bir diktatör olsun' deniyorsa oy belli, yeri belli. Ama diyorsanız ki, bu ülkede herkesin karnı doysun, her anne baba çocuğunu güler yüzle okula göndersin, bu ülkenin saygınlığı bütün dünyada olsun, işsizimiz olmasın, medya özgürce yazabilsin' diyorsanız, CHP'ye oy verin. Havuz medyasına da sesleniyorum, ne yazarsanız yazın CHP iktidarında size bunların yaptığı gibi baskı yapmayacağız. Düzgünce CHP'yi eleştireceksiniz. Çünkü biz demokratız demokrasiye inanıyoruz."

MÜLTECİLER ÜLKELERİNE DÖNECEK

Kılıçdaroğlu, bugün sayıları 2 milyon 225 bini bulan Suriyeli mültecinin Türkiye'de varlık nedeninin hükümetin yanlış dış politikasının sonucu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Söyledik. Şimdi başlarına bela oldu. Size söz, CHP iktidarında Suriye'de akan kan ve gözyaşını sonlandıracağız. Ortadoğu'ya barışı getirip Suriyeli kardeşimizi de kendi ülkelerine göndereceğiz" dedi.

AK PARTİ YERLİ VE MİLLİ DEĞİLDİR

Partisinin Türkiye'nin artık kronikleşmiş sorunlarını çözebilecek yegane parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"CHP avukat bürolarında kurulan bir parti değil. CHP savaş meydanlarında kurulan, Kuvay-i Milliye'nin partisidir. Kendi partileriyle CHP'yi karıştırmasınlar. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz. Koalisyon görüşmelerinde 2 ayrı kutup vardı. MHP ve HDP. İkisinin de orta görüşü 'Koalisyon kurulacaksa mutlaka CHP olmalı' şeklindeydi. CHP sadece onlara değil bütün dünyaya güvence veriyor. Şimdi milliyetçilik lafları yapıyorlar. Açık ve net söylüyorum, milli ve yerli olacakmış, milli ve yerli olan tek parti, kurucu parti CHP'dir. Kendilerini de yerli, milli olarak adlandırmasınlar. Bu toplumu ayrıştırdılar, böldüler. Komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale getirdiler. 1 Kasım'da sandığa gideceğiz. CHP'ye oy vermem diyen vatandaşa şunu rahatlıkla söyleyin, 'Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır."

İNSANIN YAKIŞIKLI BAŞKANI OLUNCA

Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da 3 ilçede gerçekleştireceği mitingiler için saat 09.30'da özel uçakla Gazipaşa - Alanya Havalimanı'na indi. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun da eşlik ettiği CHP Lideri'ni havalimanında milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yöneticileri karşıladı.

Havalimanından parti otobüsüyle ayrılan ve Gazipaşa'da kısa bir ilçe turunun ardından Alanya'ya hareket eden Kılıçdaroğlu, mitingi öncesi bir kahvede vatandaşlarla sohbet etti. Çayların içildiği sohbette Kılıçdaroğlu, kendisiyle fotoğraf çekmek isteyenleri, selfie için boynuna sarılanları kırmazken, bir kadın "İnsanını böyle yakışıklı başkanı olunca fotoğraf çektirmek için sıraya giriliyor" şeklinde Kılıçdaroğlu'na iltifat etti. İltifatın ardından Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nu fark eden kadın, ona da iltifatı eksik etmezken araya giren CHP Lideri de "Laf aramızda iyi bakıyor" dedi.



(Emre BAYLAN / DHA)

25 Eyl 2015

Bahçeli'den flaş sözler!


MHP lideri Devlet Bahçeli, Ankara'nın Suriye politikası ile ilgili olarak, "Esad'dan Esed'e, şimdi de Esed'den Esad'a dönüş vardır" dedi.

Partisinin genel merkezindeki bayramlaşma törenine katılan MHP lideri Devlet Bahçeli, partililerle bayramlaşması sonrasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Bahçeli, Suriye konusunda bir politika değişikliği olabileceği yönündeki bir soruya; "Esad'dan Esed'e, şimdi Esed'den Esad'a dönüş vardır. Seyredeceğiz, takip edeceğiz. Amerika ne düşünüyosa sayın Cumhurbaşkanı Suriye için onu düşünüyor zaten" yanıtını verdi.

SANDIKLARIN TAŞINMASI KARARINI VEREN HAKİME: İHANET İÇİNE GİRMİŞ

Bahçeli, "Güvenlik zafiyeti nedeniyle bazı yerlerde sandıkların kurulamaması gündemde. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
Sandıkların taşınması kararını veren hakime: "İhanet içine girmiş"

Bahçeli, "Güvenlik zafiyeti nedeniyle bazı yerlerde sandıkların kurulamaması gündemde. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"8 günden bu yana Cizre'de silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz ve Cizre halkıyla karşı karşıyla gelmiş olan PKK terör örgütünün orayı işgal etmesi anlayışına son verebilecek bazı tedbirlerin gelişmesiyle birlikte üç mahalle kurtarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kontrolü altında faaliyetlerini sürdürülebilecek bir hale gelmişken, ne idüğü belirsiz bir hakim, nereye bağlıdır, kimden talimat almıştır, kime hizmet etmektedir bunun da özel olarak araştırılmak gereken bir kişi, Cizre'nin üç mahallesinde seçimlerinde yapılamayacağı fikrinden hareketle sandıkları diğer mahallelere taşıma ihaneti içerisine girmiş, böylelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümranlık hakkılarının olduğu bir alan seçim bahanesiyle PKK'ya terk edilmiştir."

"Şimdi bayramda yine bir Cuma namazı sonrası konuşmayı alışkanlık haline getiren sayın Cumhurbaşkanı diğer yerlerde de buna benzer gelişmelerin olabileceğini söylüyor. Sandıkları taşıma değil birleştirme yolunu tercih ediyoruz diyerek. Oslo'dan bu yana gizli görüşmelerden var olan, demokratik cumhuriyet, federal ve bağımsız Kürdistan çizgisini devam ettirebilecek bir gafleti hala devam ettiriyor. Bunu lanetliyoruz, şiddetle kınıyoruz. Türkiye'nin her toprağında 9 seçmenin bulunduğu her yerde bir sandık kurulacaksa kurulmalı ve seçimler olağanüstü tedbirler alınarak gerçekleştirilmelidir."



Kaynak:DHA

20 Eyl 2015

Yenikapı mitinginde Erdoğan Demirtaş'ı hedef aldı!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitingi, bugün İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan buradaki konuşmasında isim vermeden HDP'yi ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirdi.

İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitingi sona erdi. Sabah saatlerinden itibaren miting alanına ellerinde bayraklarla gelen binlerce kişi Başbakan Davutoğlu, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarını dinledi.

DEMİRTAŞ'A TEPKİ: CİCİ ÇOCUK...

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada isim vermeden HDP'yi ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ı hedef aldı. Erdoğan, 'TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli, bedeni ve kalbi ile bu ülke için çalışacak milletvekili gönderin. Ne demek istediğimi anladınız değil mi? 1 Kasım geliyor, sizlerden tarihi bir karar tarihi bir gayret istiyoruz. Hani diyorlar ya biz bir şey yapmıyoruz diye. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Ben her hafta muhtarlarla görüşüyorum. Geçenlerde Güneydoğu Doğu bölgelerinden davet ettim. 90 tanesi gelemedi. Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz? Siz TV ekranında kimi aldatıyorsun?' diye konuştu. Erdoğan konuşmasını Arif Nihat Asya'nın 'Dua' şiiriyle tamamladı. Konuşma sonrasında Başbakan ve Meclis Başkanı da platforma çıkarak el ele poz verdi.

UĞUR IŞILAK ERDOĞAN'LA KONUŞTU

7 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen ancak 1 Kasım seçimleri için aday gösterilmeyen şarkıcı Uğur Işılak tam da Başbakan Davutoğlu konuşma yapmak için kürsüye yürürken protokolde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kısa bir görüşme yaptı.

İŞTE DAKİKA DAKİKA YENİKAPI'DAKİ MİTİNG

18.44
Erdoğan'ın konuşmasından sonra Meclis Başkanı ve Başbakan Davutoğlu anons edilerek platforma davet edildi.


İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

Terör örgütünün tehditlerine rağmen vatanımızın bütünlüğü milletimizin birliği için sabreden bu yönde irade ortaya koyan tüm kardeşlerime Allah sizlerden razı olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi bozmayacaksınız. Bu yolda kararlı bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Teröre karşı tepkisini elinde bayrağıyla çakmak çakmak gözleriyle yüreğiyle dudaklarından eksik etmediği duasıyla en önemlisi aklıyla metanetiyle ortaya koyan bütün vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. 1000 yıllık kardeşliğimizi, tüm fesat odaklarına rağmen o etnik fitneyle, meshep fitnelerle, sapkın akımlarla bölmek isteyenlere en güzel cevabı bugün sizler veriyorsunuz. Sizler Yahya Kemal'in rabbimize şu hitabıyla buradasınız. Ne diyor Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi! Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi! Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın! diyerek dua ettiği o büyük milletin ta kendisisiniz. Sizin bu azminiz, bu kararlılığınız sürdükçe evel Allah bu milleti bin yıllık yürüyüşünden kimse alıkoyamaz. (Erdoğan'ın bu sözleri sonrası miting alanında 'İşte ordu işte komutan' sloganları atıldı) Hacı Bektaş'ın dediği gibi bir olacağız, iri olacağız kardeş olacağız. Kardeşlerim milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri var. Biz de 1000 yıl önce bu coğrafyaya ayak bastığımızda kesintisiz imtihan sayfasının yeni bir sayfasını yaşıyoruz. Halka hizmet hakka hizmettir ölçümüz.

"ÇIKMIŞ BİRİSİ BAYRAĞA SALDIRI MI VAR DİYOR"

Çıkmış birisi ne diyor bayrağa saldırı mı var diyor. Daha ne olacaktı. Yalan üzerine inşaa ettiğiniz bir anlayışınız var. Cesetleri paçavralara sarıp sonra bayrağa saldırı mı var diyorsunuz. Şimdi bazı beyaz türklerin desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Bayrağımız görüyoruz değil mi? yolumuz karlı dağlara düştüğünde kızıllığında ısındığımız, çöllere düştüğümüzde gölgesinde serinlediğimiz bayrağımız... Bu bayrağın düşmemesi için onun uğrunda can vermeyi vazife bildik. Malazgirt Ovası'ndan İstanbul Surlarına kadar hep bayrağımızla sembolleştirdiğimiz o kutlu davanın mücadelesini verdik veriyoruz.

"KÖKSÜZ, SEVGİSİZ MANKURT..."

Kim ki bu bayrağa el uzatıyorsa o köksüz, sevgisiz bir mankurttur. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt'te de onlar vardı. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Çanakkale'de de onlar vardı. Zaman değişti isimler değişti ama araç değişmedi. Amaç her zaman bu coğrafyayı bize yar etmememek bu kutlu yolculukta bizi engellemektir. Bizi yaktıklarını yok ettiklerini zannetikleri her dönem adeta küllerimizden yeniden doğarak o kutlu sancağı zirveye dikmeyi başardık. Bugün Avrupa'da yaşayan kardeşlerimiz uzakta ama sonuna kadar millidir. Buna karşılık bedenen ülkemizde yaşadığı halde ruhen gönül coğrafyasından kopmuş olanları ibretle görüyoruz.

Bizi asıl üzen ise millilikle bağlarını koparanların Türkiye üzerinde oynanan oyunlara gönüllü figüranlık yapanlardır. Şu bayrağın renginin anlamına müdrik olmayanlardır.

Biz kimseyi etnik kimliğinden ötürü dışlamadık, dışlamayız. Benim Türk kardeşlerim, Türkmen kardeşlerim burada mı? Benim Kürt kardeşlerim burada mı? Benim zaza kardeşlerim burada mı? Benim Arap kardeşlerim burada mı? Benim Çerkez kardeşlerim burada mı? Boşnak kardeşlerim burada mı? Benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır. Bizim mücadelemiz terör örgütüne karşıdır. 2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda neler söylemişim söyleyeyim. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz, bütün sorunlar Kürt olsun Türk olsun bütün Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunudur. Çünkü güneş herkesi ısıtır, yağmur herkes için rahmettir. Verilen mücadeleler sonrasında artık Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır noktasına geldik. Elbette Kürt kardeşlerimin sıkıntıları vardır. Peki Türk'ün yok mu, Arabın yok mu? Bunların çözümü için nasıl mücadele ettiysek yine mücadele edeceğiz. Bundan 15 yıl önce Hakkari'ye havalimanı yapılacak denseydi buna kim inanırdı? Biz PKK'ya rağmen Selahattin Eyyubi Havalimanı'nı yaptık ve Başbakanımızla gittik açtık. Şırnak'ta da Şerafettin Elşçi Havalimanı'nı yaptık. Muş'ta yaptık, Ağrı'da yaptık. Terör örgütüne rağmen onların desteklediği siyasetçilere rağmen yaptık. At denize balık bilmezse halik bilir dedik.

Biz teröre karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. Dağ taş demeden bunların inlerine gireceğiz. Bu coğrafya bizim ebedi mekanımız olacak dedik. Elimizde kalan bu toprakları kurduğumuz bu devleti ilelebet muhafaza edeceğiz.

CİCİ ÇOCUK SEN KİMİ KANDIRIYORSUN?

1 Kasım geliyor, sizlerden tarihi bir karar tarihi bir gayret istiyoruz. Hani diyorlar ya biz bir şey yapmıyoruz diye. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Ben her hafta muhtarlarla görüşüyorum. Geçenlerde Güneydoğu Doğu bölgelerinden davet ettim. 90 tanesi gelemedi. Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz? Siz TV ekranında kimi aldatıyorsun?

"BİNBAŞIMIZI, YARBAYIMIZI UNUTAMAYIZ" 
Unutmayın, Ceylanpınar'da 2 polisimizi uyurken şehit edilmesinin acısı hiç bir zaman unutulamaz. Binbaşımızın eşi ve çocuğunun yanında şehit edilmesini unutamayız. Dağlıca'da Yarbay'ımızın askerleriyle şehit edilmesini unutamayız. Türkiye'nin geldiği noktadan geri adım atılmayacağından herkes emin olsun. Demokrasiyi geliştirmede kararlıyız. Yeni Türkiye'nin yolunu açacağız. Tüm dünyadaki mazlumların umudu olan Türkiye'nin gözden çıkaracağı tek bir vatandaşı yoktur. Aramıza fitne sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Değil canının, malının, namusunun tehlikeye düşmesi, tek bir vatandaşımızın gönlünün kırılması kabul edilemez. Biz yerli ve milli olan her kardeşimize, kucağımızı ve gönlümüzü sonuna kadar açık tutacağız. Bayrağımız ortada. Milletimden, bir ricam olacak. 1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli milli bedeni ve kalbi ile bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Şu anda Türkiye'nin tek ihtiyacı budur. Balkan Faciası diyorum çünkü bu 2 milyon kardeşimiz savaşta değil, devletimizin o bölgeden çekilmesiyle bilinçli olarak kıyıma terk edilmiştir. Biz orada fitneye mağlup olduk. Bizi başka türlü yenemeyeceğini bilenler polisimize, askerimize, kamu binalarımıza sıkılan her kurşunun hedefi birliğimizdir. bu oyuna kimse gelmedi. Biz aynı delikten iki defa sokulmayacağız. Bu çelik iradeyi bozmak isteyenlerin vay haline.

Sözlerimi Arif Nihat Asyalı'nın o duasıyla son veriyorum:
Biz,kısık sesleriz...minareleri, Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım!
 Mahyasızdır minareler...göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım! 
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım!
 Bize güç ver...cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allahım!
 Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım! 
Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım! 
Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım!
 Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız; Ve vatansız bırakma Allah'ım! 
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım!



Canım İstanbul, sevdam İstanbul, güleni şöyle dursun Ağlıyanı bahtiyar İstanbul. 17.57 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma için kürsüye çıkıyor... 17.50 Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan sonra kürsüye Meclis Başkanı İsmet Yılmaz kürsüye çıktı.

DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

Bu ne güzel bayrak, bu ne güzel millet. Bu ne güzel kardeşlik. Allah aşkına hangi milletin böyle asil bayrağı hangi milletin böyle çarpan kalbi var. Bir kısmınız Fırat Dicle kenarında Kürtçe ninnilerle büyüdünüz, bir kısmınız Kafkas ninnileriyle büyüdünüz. Bugün Anadolu çocukları tek bir nefes tek bir yürek oldu.

Bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı kıyamete kadar kardeşlik demeye hazır mısınız? Biz burda Kürt ve Türk çocuklarının nefesini birleştiriyoruz. Silvan'da yol kenarına yerleştirilen hain bombayla can veren 12 yaşındaki Fırat'ın nefesini burada hissediyorum. Ben burada Diyarbakır'da çorbacıda çalışan Şeyhmus'un nefesini görüyorum. O kardeşlerimizin nefesi ebediyen birleşmiştir. Ben huzurlarında bulunduğumuz şehit annelerimizin babalarımızın çocukları kaçırılan Diyarbakır annelerinin nefeslerinin birleştiğini görüyorum. Evet bu milleti bölmek isteyen, herkes kahrolsun, kahrolacak inşallah. Çanakkele'ye Yemen'e yürüyen yiğitlerin torunlarını bölmek isteyenler kahrolacaklar. Buradan Diyarbakır'a, Hakkari'ye kardeşlik mesajı göndermeye hazır mısınız? Türkiye'de şimdi nefesleri birleştiren bir anlayış var bir de nefesleri kesmeye çalışan bir anlayış. Biz yürekleri nefesleri birleştirmek istedik.

2002'de sayın Cumhurbaşkanımızın başında olduğu AK Parti iktidara geldiğinde OHAL'i kaldırdık, yasakları kaldırdık. Yaylaları mezraları açtık. Yaylalarda türküler söylenmeye başlandı. Irkçılığın her türü bizim ayaklarımızın altındadır. Önce demokratikleşme dedik. Cumhurbaşkanımız 2005'te Diyarbakır'da tarihi bir konuşma yaptı. O konuşmadan bugüne kadar biz vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yerine getirdik. Çözüm süreciyle herkes eşittir dedik. Biz her vatandaşımıza aynı onur ve izzetle yaklaştık.

Kürtçe yasakları, ana dil üzerindeki baskıları her türlü baskıları kaldırmak için çalıştığımıza şahit misiniz? Anadolu'nun yaylalarını barış türkülerini açtığımıza şahit misiniz?

Dedik ki gelin bu silahları terk edin. 25013'te sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmayla her şeyi net bir şekilde ortaya koydu. Mayıs ayında silahlı olanlar yurt dışına çıkmalıydı ama çekilmedi. Daha sonra Gezi Partkı çıktı. Daha sonra 17-25 Aralık çıktı. 7 Haziran perspektifini verirken çözüm süreci üzerinden kardeşlik mesajı verdik. Onlar 8-9 Haziran'dan itibaren silahlanma ayaklanma çağrısı yaptılar. Bunu diyenler onlar değil onlar piyon. Bu piyonları kullanan bazı dış odaklar. Sizdeki bu inancı gördüğümüz için yola çıktı. Biz sırtımızı teröre dayıyoruz diyen eş başkana diyorum ki biz sırtımızı İstanbul'a, Diyarbakır'a dayıyoruz. Önce Suruç'ta 32 vatandaşımızı IŞİD öldürdü. Ardından Adıyaman'da bir askerimiz şehit edildi. Sonra DHKP-C İstanbul'da şov yapmak istedi. Sonra Ceylanpınar'da uyuyan 2 polisimiz şehit edildi.

23 Haziran'da önce IŞİD mevzilerini bombaladık. Ardından Kandil'i bombaladık.

"MECLİS'TE PKK İSTEMİYORUZ"

Bizim yavaşlayacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi sonuna kadar, silahlar bırakılana kadar sürdürmeye kararlıyız. O silahlar betona gömülecek. (Meclis'te PKK istemiyoruz) sloganları sonrası - O zaman daha çok çalışacağız ve onların baraj altında bırakacağız.

"BURADAN 3 MESAJ VERMEK İSTİYORUM"

1 -Kim ne yaparsa yapsın, kardeşliğimizi pekiştirelim. Kimse bir diğer kardeşine sen Türk müsün Kürt müsün diye sormasın? Allah2ın sormadığı soruyu siz sormayın. Bazı teröristler Doğu'daki Kürt kardeşlerimize zulmederken siz Batı'da onları yüreğinize basın. Türk-Kürt kardeştir deyin. Kürt kardeşlerim hiç bir yerde kendilerinin ayrımcılığa tabi tutulduklarını hissetmesinler. Mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor, nefsilerimizi kurban edelim kardeşlerimizi kurban etmeyelim. Doğulu Batılıya, Türk Kürt'e, Alevi Sünni'ye daha güzel baksın.

2 - Türkiye Cumhuriyeti devleti her bir vatandaşına eşit bakar. türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenler bilsinler biz buradayken Türkiye'nin bir santimetre karesini böldürtmeyiz, ayırtmayız. Biz nefes alırken bu ülke üzerinden oynanan her oyunu bozarız.

3- Demokrasiyi ve özgürlükleri mutlak anlamda yaşatacağız. Herkes özgür tercihini yapacak. Kimse baskı altında oyunu vermeyecek. Her kardeşimin oy vermek için sandığa gidip milli iradeyi tecelli kılacak şekilde hareket etmesini istiyoruz. Ayağa kalkmaya var mısınız? Ey Mezapotamya, Fırat'ın çocukları, Trakya2nın çocukları, Kafkasya'nın çocukları kardeşlik demeye var mısınız?

17.17 Başbakan Ahmet Davutoğlu miting alanındaki platforma çıkarak bir konuşma yapacak... (Tam da o anlarda 1 Kasım seçimleri için aday gösterilmeyen Uğur Işılak, protokoldeki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına giderek Erdoğan'la bir süre sohbet etti.)


17.00 Çözüm süreci klibinin ardından şehitler için Kur'an okunuyor...


16.56 Miting alanındaki dev sinevizyonda Tayyip Erdoğan'ın özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki açılışları ekrana getirildi. Ardından PKK saldırılarını gösteren görüntüler yayınlandı.

16.43 Yenikapı'daki 'teröre karşı te ses' mitinginde İstiklal Marşı okundu. Ardından mitingi organize eden Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan bir konuşma yapıyor. An itibariyle alandaki kalabalık zirve noktasına çıktı...


16.37 Miting alanındaki protokol noktasına giden Cumhurbaşkanı Erdoğan burada Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile tokalaştı.


16.24 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan helikopter, Yenikapı'daki miting alanına indi. O anlarda Uğur ışılak sahnede Nazım Hikmet'in 'Bu Memleket Bizim' şiirini okudu.


16.22 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilen ancak 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti'den aday gösterilmeyen Uğur Işılak, sahneye çıkarak şarkı söylüyor.



16.21 Başbakan Davutoğlu'nu taşıyan helikopter Yenikapı'daki miting alanına indi
16.06 (Miting notu) Miting sonunda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in şehitler için bir dua okuyacağı belirtiliyor...
16.03 Yenikapı'daki miting alanının tamamı neredeyse doldu. Kontrol noktasında miting alanına girmeyi bekleyen vatandaşlar var...


15.55 Miting alanına gelenlerin platform üzerindeki kameradan görünümü...


15.49 Markar Eseyan: Bu süreç belki de PKK'nın silah bırakmasını sağlayacak. Bu mitingler terör örgütlerinin cenaze merasimidir. (Habertürk TV)

15.47 Yenikapı'daki miting alanında kalabalık her geçen dakika artıyor. İşte miting alanındaki son görüntüler...



15.40 İstanbul Yenikapı'daki 'Teröre karşı tek ses' mitingine dedesi, 2 yaşındaki Tayyip isimli torununu da getirmiş.

15.00 Yaklaşık 1.5 milyon kişilik miting alanına gelişler devam ediyor. Saat 16.00'da başlayacak mitingin saat 19.00'a kadar sürmesi bekleniyor. İşte saat 15.00 itibariyle miting alanındaki son durum.




20 Eylül 2015'de Yenikapı'da düzenleneceği duyurulan "Teröre Karşı Tek Ses" Mitingi için Sivil Dayanışma Platformu hazırlıklarını tamamladı ve Yenikapı meydanında dev bir sahne hazırlandı. Montajın tamamlanmasının ardından “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” yazılı dev pankart sahnenin önüne asıldı.

"GÜN KAVGA ETME, AYRIŞMA GÜNÜ DEĞİL"

1 milyon kişinin katılımının hedeflendiği miting öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan da resmi Twitter hesabından mesaj yayınlayarak, “Tüm vatandaşlarımızı bir olmaya, birlik olmaya, teröre karşı tek ses olmaya, Yenikapı’ya davet ediyorum. Gün, kavga etme ya da ayrışma günü değil, birleşme, kenetlenme ve hedeflerimize odaklanma günüdür. Gün #TeröreKarşıTekSes olma günüdür.” çağrısında bulundu. Erdoğan, mitingle ilgili afişi de Twitter hesabında paylaştı.


DAVUTOĞLU DA TWİTTER'DAN AÇIKLAMA YAPTI

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Bir olmak, birlik olmak, omuz omuza #TeröreKarşıTekSes olmak için aziz Milletimle Yenikapı'da bir kez daha tarih yazacağız.

TRAFİĞE KAPANAN YOLLAR

Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, miting nedeniyle bugün bazı yolların sabah saat 08.00’den etkinlik bitimine kadar trafiğe kapalı olacağını duyurdu. Açıklamaya göre; Bakırköy Taşhanlar Köprü, Aksu Caddesi çıkışından Sahil Kennedy Caddesi Yenikapı Kavşak arası kapatılarak araçlar Bakırköy istikametine yönlendirilecek. Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi sahil istikameti, Namık Kemal Caddesi’nden Sahil Kennedy Caddesi istikameti, Atatürk Bulvarı Pertevniyal Lisesi önünden Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi istikameti de trafiğe kapatılacak, araçlar Millet Caddesi ve Vatan Caddesi’ne yönlendirilecek. Yine Sahil Kennedy Caddesi, Balık Hali’nden itibaren Yedikule’ye kadar kapalı olacak.

MİNTİNG ÖNCESİ KORKUTAN KAZA 

Yenikapı'daki mitingde görevli polis ekiplerini taşıyan İETT otobüsü, Halkalı-Sirkeci tren hattı için kullanılan üst geçide çarptı. Çarpmanın ardından meydana gelen patlamada, polisler ile aralarında zabıtalarında bulunduğu 26 kişi yaralandı. İstanbul Emniyet Müdür Mustafa Çalışkan, bir polis memurunun durumunun ağır olduğunu söyledi. Bir zabıta memurunun da ameliyata alındığı öğrenildi.


İDO’DAN UYARI 
İDO Yenikapı’ya araçlarıyla gelecek yolcularını miting nedeniyle Eminönü- Yenikapı güzergâhını kullanmaları ve özellikle miting saatine denk gelen seferlerde seyahatlerden en az 30 dakika önce terminalde olmaları konusunda uyardı.



Kaynak:Posta.comtr

18 Eyl 2015

HDP listesinde Hülya Avşar heyecanı!


Önümüzdeki 1 Kasım'da gerçekleştirilecek erken genel seçim için Hakların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) verilen listede İstanbul 1. Bölge 9. sırada Hülya Avşar adının bulunması heyecan yarattı.

Ankara'da bulunan HDP Genel Merkezi Basın Bürosu'nu çok sayıda kişi telefonla arayıp, listedeki ismin doğruluğunu teyit etmeye çalıştı.

Basın Bürosu, listedeki Hülya Avşar isminin isim benzerliği olduğunu birinci bölge 9. sırada bulunan adayın, lise mezunu ve kayıtlarda serbest meslek sahibi olarak geçtiğini belirtti.


HDP'nin adayı Hülya Avşar'ın bir önceki seçimde de 1. bölgeden aday adayı olduğu belirtildi.



Kaynak:Posta.comtr

17 Eyl 2015

Teröre karşı birlik yürüyüşü!

Son dönemde yaşanan terör olayları nedeniyle 14 işçi ve işveren örgütünün öncülüğünde organize edilen "Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet" yürüyüşü nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılırken, geniş güvenlik önlemi alındı.

Sıhhiye Meydanı’nda 16.30’da başlayacak ve Birinci Mecliste sona erdirilecek yürüyüş dolayısıyla Sıhhiye Meydanı ve Ulus civarındaki bazı yollar, 12.45’ten itibaren 21.00’e kadar trafiğe kapatıldı. Yürüyüş için Ankara dışından 100’e yakın otobüs geldi, polis Başkentin 5 giriş noktasında tedbirler aldı. Gelen otobüsler, Atatürk Kültür Merkezi alanına alındı.

Toplanma alanı olarak belirlenen Sıhhiye meydanı, bariyerlerle kapatılırken, alan içinde uzman ekiplerce patlayıcı madde araması yapıldı. İşçi ve işveren örgütlerinin üyelerinin yanı sıra vatandaşlara da açık olan yürüyüşe katılanlar, polis kontrolünde 7 ayrı noktadan üst aramaları yapıldıktan sonra miting alanına alınmaya başlandı.

6 BİN POLİS GÖREVLENDİRİLDİ
Olası provokasyonların önüne geçilmesi için miting çevresi ve yürüyüş güzergahında önceden belirlenen noktalarda polis ekipleri konuşlandırıldı. Miting alanında güvenliği sağlamak için Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik, Çevik Kuvvet, Terör ve Özel Harekat şubeleri başta olmak üzere, tüm branşlardan yaklaşık 6 bin polis görevlendirildi.

TEK SLOGAN ATILACAK
İşçi ve işveren örgütleri tarafından yürüyüş sırasında "Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet" sloganı dışında başka bir sloganın atılmaması ve sadece Türk bayrakları açılması kararı alındı. Geniş katılım beklenen yürüyüşü organize eden işçi ve işveren örgütleri şunlar: HAK-İŞ, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) BİR YÜRÜYÜŞ DE İSTANBUL'DA OLACAK İstanbul’da 20 Eylül Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitingi yapılacak. Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitingi, Yenikapı miting alanında 16.00-19.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da iştirak edecek.

YÜRÜYÜŞE TEPKİ 
HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ dün yürüyüş ile ilgili "Bu yürüyüşte barışa çağrı olacak mı?" diye sormuştu.

"Bu yürüyüşlerde Türk bayrağının kullanılmasını bayrağın kutsiyetine yönelik bir hakaret olarak görüyoruz. Yürüyüşlerde bayrağın gölgesine sığınıp faşizm yapmasınlar. Biz karakolların basılmasını, askerin, polisin ölmesini istemiyoruz. Buna da karşı çıkıyoruz. Biz sivillerin ölmesini de istemiyoruz." HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da yürüyüşe ilişkin, "Barış için yürüyüş yapacaksanız gelin Ankara'nın göbeğinde el ele verip beraber yürüyelim. 'Barış' diye haykıralım omuz omuza barışı, ateşkesi, müzakereyi beraber savunalım. Ama halkı tahrik edecek işlerden herkes kaçınmalıdır" demişti.

Yürüyüşün yapılmasına karşı olmadığını belirten Demirtaş, "Ama 'Bayrağını al gel teröre karşı yürüyelim' dersen bu bir çarpıtmadır. Ortada bayrağa bir saldırı yok ki. Irkçılığı, faşizmi Kürtlere karşı körükleyebilecek tehlikeli bir çağrıdır. Kürtler nerede bayrağa saldırmış ki, sen 'bayrağını al gel Kürtleri protesto edelim' diyorsun. Bu yanlıştır" ifadesini kullanmıştı.

16 Eyl 2015

HDP heyeti, Kandil ile görüştü!

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP)nin başkan ve yöneticilerinden oluşan 8 kişilik heyet, son gelişmeleri değerlendirmek üzere gittiği Kuzey Irak'ta temaslarını tamamladı.

Heyetin, Kandil Dağı'na çıkarak KCK yönetimi ile son gelişmeleri değerlendirdiği belirtildi.

Şırnak'ın Cizre İlçesi'ndeki temasların ardından 3 gün önce Habur Sınır Kapısı'ndan Irak'a geçen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selma Irmak, HDK Sözcüsü ve HDP Mersin Milletvekili Ertkuğrul Krükçü ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in de aralarında bulunduğu 8 kişilik heyet, Süleymaniye ve Erbil'deki temaslarını tamamladı. Erbil'den Süleymaniye'ye geçen ve burada Celal Talabani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) ve Goran Partisi yöneticileri ile görüşen heyetin dün Kandil Dağı'na çıkarak KCK yöneticileri ile görüştüğü belirtildi. Kandil'deki görüşmede, son gelişmeler ile 1 Kasım seçimlerinin ele alındığı ifade edildi. Heyetteki isimlerden bir bölümü bu sabaha karşı uçak ile Irak'tan Türkiye'ye dönerken, diğerlerinin de bugün döneceği belirtildi.

Öte yandan Kandil'deki KCK Yürütme konseyi üyesi Mustafa Karasu, Avrupa'da PKK ile aynı çizgide yayın yapan Med Nuçe TV'de, tahkim edilmiş ateşkes çerçevesinde arabulucular gözetiminde bir müzakere ve demokratik çözüme hazır olduklarını söyledi.


Kaynak:DHA(Ferit ASLAN/DİYARBAKIR)

9 Eyl 2015

Dün yakıldı.Bugün öyle bir pankart asıldı ki!

Kırşehir'de dünkü terörü protesto olayları sırasında yakılan işyeri sahibi 'Yüzyıllardır bir bütünüz ve bir bütün kalacağız' yazılı pankart astı.
Kırşehir'de dünkü terörü protesto olayları sırasında yakılan işyerleri arasında bulunan konfeksiyon mağazasının sahipleri Servet ve Hüseyin Beydoğan kardeşler, olaylardan Kırşehir halkın sorumlu olmadığını söyledi.

YÜZYILLARDIR BİR BÜTÜNÜZ VE BİR BÜTÜN KALACAĞIZ
Kentte sahibi oldukları işyerinin 75 yıldır faaliyette olduğunu, babaları İhsan Beydoğan’dan işi devraldıklarını belirten Beydoğan kardeşler, yakılan konfeksiyon mağazasına birinde 'Yüzyıllardır bir bütünüz ve bir bütün kalacağız' yazılı olan iki pankart astı. Diğer pankartta ise şu ifadeler yer aldı: "Mağazamıza yapılan bu saldırı Kırşehir halkı tarafından değil, şehrimize dışarıdan gelen ve ülkemizi iç savaşa sürüklemeye çalışan provokatörler tarafından yapılmıştır."

KARDEŞÇE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Olayları, Türk- Kürt kardeşliğine, altına atılan bir ateş olarak gördüklerini belirten Servet Beydoğan, "İnşallah bundan sonraki süreçlerde böyle devam etmez, buna izin vermeyeceğiz. Mağazamıza devam edeceğiz. Bu şehir hepimizin. Kardeşçe yaşayacağız, yaşamaya da devam edeceğiz. Toplumu germemek lazım, kutuplaştırmamak lazım. Bunu biz bir eğitim zayiatı olarak görüyoruz. Bütün halkımız sağduyulu olsun" dedi.

Dün Kırşehir'de ateşe verilen bir iş yeri...

Kürdüm Maliye Bakanıyım!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Türkiye'nin vatandaşları arasında ayrım yapmayan bir ülke olduğunu belirterek, 'Ben anne babası Türkçe bilmeyen, Kürt kökenli Türk vatandaşıyım. Ama ben bugün Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanıyım. Geldiğim yer belli' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hilton Otel’de düzenlenen 6. İstanbul Finans Zirvesi’ne katıldı. Zirveye Bakan Şimşek’in yanı sıra Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve birçok üst düzey yönetici katıldı. Burada yaptığı konuşmasında Türkiye’nin demokratik deneyimi olduğunu belirten Bakan Şimşek, "Türkiye vatandaşları arasında zerre kadar ayrım yapmayan bir ülkedir. Bakın ben bir Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim. Anne babası tek kelime okuma yazma bilmeyen, Türkçe bilmeyen bir aile düşünün. Ama ben bugün Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanıyım. Geldiğim yer belli. Benim burada bugün bu hizmeti bu güzel ülkemize, milletimize yapıyor olabilmem aslında Türkiye’nin Irak’tan Suriye’den ne kadar farklı olduğunu, aynı potada asla düşünülmemesi gerektiğini gösteriyor" dedi. "Terörle halk arasında çok net bir ayrım söz konusu" diyen Bakan Şimşek, "Son dönemde milletimizi sokağa kışkırtma çabaları var. Bu bir tuzaktır. Bizim bu dönemde 78 milyon olarak birliğimizi beraberliğimizi güçlü bir şekilde devam ettirmemiz, sorunlarımızı daha çok demokrasi daha çok temel hak ve özgürlük ekseninde çözmemiz ama dağdaki eşkıyaya da sıfır tolerans göstererek mücadele etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.



Kaynak:İHA

7 Eyl 2015

HDP'den acil Dağlıca çağrısı!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) olağanüstü MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı ve 'Türkiye hızla bir felakete sürükleniyor. Yangın alev alev büyüyor. ' uyarısında bulundu.
Türkiye dün akşam saatlerinden itibaren Dağlıca'dan gelen kara haberlere kilitlendi. PKK'nın mayınlı tuzağı ve sonrasındaki çapraz ateşte çok sayıda askerin şehit olduğu bildirildi. TSK, şehit sayısıyla ilgili açıklama yapmazken, şehit Yarbay'ın kimliği belli oldu. Hakkari Dağlıca'daki hain saldırıda şehit düşen Tabur Komutanı Yarbay İlker Çelikcan'ın şehit haberi Bursa'ya ateş düşürdü. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yurt dışı programlarını iptal ederek yurda döndü. HDP, Merkez Yönetim Kurulu olağanüstü toplandı. Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada "6 Eylül’de Dağlıca’da, Cizre ve Sur’da yitirdiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bu acıyı daha büyük felaketlere sürüklenmeden durdurmalıyız." çağrısı yapıldı HDP Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: Bu acıyı durdurmalıyız...

TÜRKİYE HIZLA FELAKETE SÜRÜKLENİYOR 
Türkiye hızla bir felakete sürükleniyor. Yangın alev alev büyüyor. Her geçen saat, her geçen gün toplumda kapanması zor yaraların açılmasına, büyük bir kutuplaşma ve ayrışma yaşanmasına hepimizi yaklaştırıyor. Her gün, her saat, hangi üniformayı taşırsa taşısın gençlerimiz, siviller ve çocuklarımız bu toprakların değerleri, canları, bu ülkenin geleceği ölüyor.

DAĞLICA'DA, CİZRE'DE, SUR'DA YİTİRDİĞİMİZ CANLARA ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUZ 
6 Eylül’de Dağlıca’da, Cizre ve Sur’da yitirdiğimiz tüm canlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bu acıyı daha büyük felaketlere sürüklenmeden durdurmalıyız. Hala ‘400 vekil alınsaydı böyle olmazdı’ sözlerini sarf edebilen bir yaklaşımla; Cizre’yi ablukaya alan, vekillerimize ateş açan bir anlayışla bu ülkenin yönetilmesi ve şu anda gittikçe derinleşen sorunların çözülmesi mümkün değildir.

BİR KEZ DAHA ACİL ÇAĞRI YAPIYORUZ
Bir kez daha ve acil çağrı yapıyoruz. Eller tetikten derhal çekilmeli, silahlar susturulmalıdır. Karşılıklı çatışmasızlık hali sağlanmalı, operasyonlar durdurulmalı, diyalog ve müzakere ile sorunların çözümü doğrultusunda adımlar atılmaya başlanmalıdır. Konuşarak, müzakere ederek çözemeyeceğimiz hiçbir konumuz yoktur ve olmamalıdır. Meclis derhal olağanüstü toplantıya çağrılmalı, demokratik siyaset yoluyla sorunlara çare aranmalıdır.

SAVAŞ POLİTİKALARINA TESLİM OLMAYACAĞIZ 
Kin ve nefret kusmak yerine, bu felaket sarmalından çıkışın yollarını hep birlikte bulmak zorundayız. Halkın yoksul çocuklarına sadece ölümü reva gören, annelerin barış düşüne kan sıçratan savaş politikalarına teslim olamayız. Kaybedilecek zamanımız kalmamıştır. Bu yaşananlar bir oyun değildir, geri dönülemez bir noktaya gelmeden durdurulmalıdır. Koşullar ne kadar zor olursa olsun barışta, eşitlikte ve kardeşlikte ısrar etmek dışında her yol acılarımızı derinleştirecektir. Hepimizin başı sağ olsun...



HDP Merkez Yürütme Kurulu

24 Ağu 2015

Pkk'dan Selahattin Demirtaş'a yanıt!

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın "PKK 'ama'sız silah bıraksın” çağrısına yanıt veren PKK yöneticisi Cemil Bayık, sorunun silahla çözülmeyeceğini bildiklerini söyledi ancak “Türkiye önce her şeyi erteledi, ardından inkar etti. Artık tek taraflı silahların susması olmayacak” dedi.
KCK yöneticilerinden Cemil Bayık, Almanya’da Pazar günleri yayınlanan Welt am Sonntag gazetesine konuştu ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Pkk’ya “Amasız silah bırak” çağrısına olumsuz yanıt verdi. Bayık bu çağrının değerli olduğunu ve sorunun silahla çözülemeyeceğine katıldıklarını belirtti ve şunu söyledi; “Sadece o çağrı yapmadı. Bu çağrıyı biz değerli buluyoruz. Bize göre, ne Türkiye ne de biz bu sorunu silahla çözebiliriz. 8 kez tek taraflı olarak ateşkes çağrısı yaptık. Son seferinde ise güçlerimizi çekmeye başladık. Ancak Türkiye önce her şeyi erteledi, ardından inkâr etti. Artık tek taraflı silahların susması olmayacak.”

BAYIK'IN ATEŞKES ŞARTLARI 
Tek taraflı ateşkes olmayacağını söyleyen Bayık, bunun için şartlarını ise şöyle sıraladı; “Devlet de resmi olarak ateşkes ilan etmeli. İki tarafta da ateşkesi gözleyen izleme komitesi oluşturulmalı. Müzakereler özgür ve eşit şartlarda sürdürülmeli ve Önder Apo müzakere başı olarak kabul edilmeli. Arabuluculuk yapan üçüncü bir taraf lazım. Bütün operasyonlar durdurulmalı, son dönemde gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı. Yoksa, Türkiye’nin yarın tekrar her şeyi inkâr etmeyeceğine nasıl güvenelim?”

DEMİRTAŞ: Pkk'NIN AMASIZ OLARAK SİLAHLI EYLEMLERİNİ DURDURMASI LAZIM
Selahattin Demirtaş Pkk’ya çağrısında şunu söylemişti; “Pkk'nın amasız olarak silahlı eylemelerini durdurması lazım. Silahın demokrasi mücadelesi açısından mazareti yoktur. AKP'nin hatalarını suçlarını, askeri ve polisi öldürerek sorulmaz."



Kaynak:Al Jazeera

23 Ağu 2015

Şehit yüzbaşının yarbay ağabeyi isyan etti!

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesindeki Ayvalık Jandarma Karakoluna düzenlenen terör saldırısında şehit olan Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan, Osmaniye'de defnedildi. Cenaze töreni sırasında şehidin Yarbay ağabeyi Mehmet Alkan isyan etti.
Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi’nde cuma gecesi Ayvalık Jandarma Karakolu’na roketatar ve otomatik silahlarla saldıran PKK’lı teröristlerle kahramanca çatışıp şehit olan Yüzbaşı Ali Alkan, memleketi Osmaniye’de 15 bin kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine üniformasıyla katılan şehidin ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan, "Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor. Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ’Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok" diye feryat edip tepki gösterdi. Cenaze namazı sırasında Ak Parti milletvekillerine tepki gösterilince, namaz kısa sürede kıldırılıp gerginlik önlenmeye çalışıldı. Bekar olan 32 yaşındaki Yüzbaşı Ali Alkan’ın naaşı dün Şırnak’ta yapılan törenin ardından helikopterle Osmaniye’deki Şehit Halil İbrahim Karaoğlanoğlu Kışlası’na getirildi ve Osmaniye Devlet Hastanesi morguna konuldu. Bekar olan ve 1.5 yıl önce de annesi Fatma Alkan’ı kaybeden şehidin cenazesi bugün öğle saatlerinde hastaneden alınıp önce helallik için Fatih Mahallesi 3026 sokaktaki baba evine getirildi.

NE YÜZLE ÖN SAFA GEÇİYORSUNUZ 
Helallik alınmasının ardından şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesi, tören için Envar’ul Hamit Camii’ne getirildi. Osmaniye’nin 1 Ağustos’tan bu yana verdiği 6’ıncı şehit olan Ali Alkan’ın cenaze törenine, Osmaniye Valisi Kerem Al, Ak Parti, CHP ve MHP milletvekilleri, Osmaniye Belediye Başkanı MHP’li Kadir Kara, askeri ve mülki erkan ile büyük bir kalabalık katıldı. Ak Parti Osmaniye milletvekilleri Suat Önal ile Mücahit Durmuşoğlu ve Ak Parti İl Başkanı Hamza Tor alana gelip cenaze namazı için ön safa geçmek istediği sırada kalabalıktan bir kişi "Sizin burada işiniz yok. Defolun buradan" diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine şehidin yakını olduğunu belirten bir başka kişi de "Ben şehit yakınıyım, ön safta değilim, bu çapulcuların önümde ne işi var" dedi. Ak Parti milletvekillerine ön safta protokol yeri açtığı için bazı kişiler cenaze namazını kıldıran Osmaniye Müftüsü Ramazan Çortul’a tepki göstererek, "Kula kulluk yapma, makamına saygı göster" diye bağırdı.
SAYIN CUMHURBAŞKANI NE ANLAŞMASI YAPTIN? 
Gelen tepkiler nedeniyle Ak Partili milletvekilleri Suat Önal ve Mücahit Durmuşoğlu ile İl Başkanı Hamza Tor, kalabalık tarafından alandan uzaklaştırılırken, şehidin teyzesinin oğlu Ahmet Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenirken şöyle dedi: "Ne anlaşması yaptın ki, bu vatan evlatları böyle gidiyor? Bu ne anlaşmasıdır? Bunun sonu ne zaman gelecek? Vatan evlatları daha ne kadar yatacak burada? Neden Türkiye ayağa kalkmıyor? Türkiye neden uyuyor? Çözüm süreci bu mu? Çözüm burada yatıyor." Şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın 8 kardeşinden ağabeylerinden biri de "Ben alıyorum, götürüyorum. Bu cenaze namazı Alayda kılınacak. Ben burada bu çapulcularla birlikte istemiyorum cenaze namazını" dedi. Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, acılı ağabeyin ağzını kapatarak sakinleştirmeye çalıştı. Daha sonra arka saflarda duran şehidin diğer ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan, şapkasını çıkarıp ’Bırakın beni’ diyerek tabutun başına geldi. Şehidin babası Hasan Alkan ile ağabeyi Deniz Astsubay Başçavuş Mustafa Alkan ise törende güçlükle ayakta durabildi.

YARBAY AĞABEY FERYAT ETTİ: BUNUN KATİLİ KİM? 
Tepkilerin artması üzerine Osmaniye İl Müftüsü Ramazan Çortul, gerginlik daha da tırmanmadan namazı kıldırmak için ’Allahuekber’ diye tekbir getirip halkı cenaze namazına davet etti. Ancak törene katılanlar bir türlü sakinleştirilemedi. Müftü Çortul ile birlikte Belediye Başkanı Kadir Kara ve yanındaki imamlar namaza durdu. Namazın ardından tabutun başına gelen Yarbay Mehmet Alkan şehit kardeşine "Ali’m" diye seslendi ve hırsından şapkasını çıkarıp bağırarak, "Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor" diye feryat etti. Askerler tarafından omuzlara alınan şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın tabutu taşınırken ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan bu kez , "Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ’Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. Git o zaman oraya git" diye haykırdı. Güçlükle sakinleştirilen şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan, cenazenin defnedileceği mezarlığa polis otosunda götürüldü.

MHP’Lİ YILMAZ: GÖSTERİŞİN ZAMANI MI? Cenaze törenine MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya ile birlikte katılan Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, "Cenaze törenleri gösteriş yeri olmamalı" diyerek gerilimin artmasına Ak Parti milletvekilleri Suat Önal ve Mücahit Durmuşoğlu ile Ak Parti İl Başkanı Hamza Tor’un neden olduğu görüşünü savundu. MHP Milletvekili Yılmaz, şunları söyledi: "Camiden namazdan çıkıp cenaze namazı için saf tutarken, doğal olarak aile fertleri ön sıraya yerleştirildi. Biz de Genel Başkan Yardımcımız da orada olmasına rağmen geri planda saf tuttuk. Tam bu sırada AKP’liler eze eze ön safa yürümek istedi. Aile çevresi buna tepki gösterince gerginlik oldu. Gerginlik artınca da müftü hemen namazı kıldırdı, bu yüzden binlerce kişi toplanmışken acele ile namaz kıldırılmış oldu. AKP’lilerin bu gösteriş merakını anlayamıyorum. Gösterişin zamanı mı? Osmaniye 24 günde 6’ncı şehidini vermiş. Burada her kesimden insan birlikte şehidine sahip çıkıyor. Bu olup bitenlere büyük bir tepki ve üzüntü var. Açılıma tepki var. Orada dikkatli olmak lazım. Biz tüm ocak başkanlarımızın gayreti ile kontrol sağlamaya çalıştık. Yürekleri yananlar haykırıyordu, arkadaşlarımız ağızlarını kapattı."

OSMANİYE, 220’İNCİ ŞEHİDİNİ UĞURLADI 
Yaklaşık 15 bin kişinin teröre lanetleyen sloganlar eşliğinde arkasından geldiği Osmaniye’nin 220’inci şehidi Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesi, Asri Mezarlığı’na götürüldü. Şehit Alkan, buradaki Garnizon Şehitliği’nde göz yaşları arasında toprağa verildi.

1500 POLİS GÖREV YAPTI 
1 Ağustos’ta Jandarma Uzman Çavuş Ali Gökçe’yi, 4 Ağustos’ta Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Acar ile Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Ölmez’i, 12 Ağustos’ta Fatih Gökşen’i, 15 Ağustos’ta da Jandarma Astsubay Muhammet Gürlek’i şehit veren Osmaniye’ye dün de Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan’ın şehit haberi geldikten sonra yaklaşık 30 kişilik bir grubun HDP il binasını taşlaması üzerine cenaze töreninde geniş güvenlik önlemleri alındı. Osmaniye Emniyet Müdürlüğü, tören için 1500 polis görevlendirirken, HDP Osmaniye il binasının da bulunduğu Dr. Sadık Ahmet Caddesi ile Ak Parti il binasının bulunduğu Akyar Caddesi’ni bariyerlerle trafiğe kapattı. Önlemler çerçevesinde Atatürk Caddesi ile Dr. Ahmet Alkan Caddesi’nde park yasağı uygulandı ve tören öncesinde caddelerde park halindeki araçlar polis anonslarıyla kaldırıldı.

YİYEMEDİĞİ KÖMBE CENAZE EVİNDE DAĞITILACAK 
Öte yandan MHP İl Kadın Kolları da, babası Hasan Alkan’dan son isteği olan ve daha eline ulaşmadan şehit düşen Ali Alkan’ın yiyemediği Bayram Kömbesini (yöresel kurabiye) taziye evinde dağıtmaya karar verdi.



Kaynak:DHA(Osmaniye - İbrahim EMÜL-Salih ÜÇTEPE-Çağlar ÖZTÜRK)

22 Ağu 2015

CHP'den askere harçlık teklifi!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Grup Başkanvekili Özgür Özel, askerlik hizmetini yerine getiren er ve erbaşlara asgari ücret düzeyinde harçlık verilmesi için hazırladıkları kanun teklifini TBMM'ye sundu.
Bir süre önce Harran’a gelen Yılmaz F, bölgedeki esnafa kendisini Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Taş’ın komutanı olarak tanıtarak taziye ziyaretinde bulunmak istediğini söyledi. Şehidin evine giden Yılmaz F, aileye çatışma sırasında İbrahim Taş’ın yanında olduğunu anlattı. Şehidin ailesi, Yılmaz F’yi bir kaç gün evinde misafir olarak ağırladı. Bir süre sonra şehit Taş’ın Dağlıca’da görevli asker arkadaşları eve ziyarete gelince kendisini komutan olarak tanıtan Yılmaz F. ile tanışmak istedi. Yılmaz F’nin, şehidin arkadaşlarının sorduğu sorulara cevap verememesi üzerine durum jandarma ve polis ekiplerine bildirildi. Ekipler tarafından gözaltına alınan Yılmaz F’nin asker olmadığı belirlendi. Bu arada Yılmaz F’nin, kendisini asker olarak tanıtıp, ücretini ödemeden bir otelde kaldığı, bazı restoranlarda da yemek yediği öğrenildi. Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde 15 Ağustos’ta bir grup terörist tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Taş (27) şehit olmuştu.



Kaynak:AA

21 Ağu 2015

Burdur'da HDP binasına saldırı!

Burdur'da akşam saatlerinde kent meydanında toplanan bir grup, HDP il binasının camlarını ve kapısını kırarak girişteki tabelayı yaktı ve binaya Türk bayrağı astı.
Siirt’in Pervari ilçesinde Pkk’lı teröristlerin yola yerleştirdiği bombanın askeri aracın geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatılması sonucu şehit olan 8 askerden Burdurlu Jandarma Uzman Çavuş Hakan Aktürk’ün cenazesi dün memleketi Burdur’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazenin ardından akşam saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan bir grup, araçlarıyla konvoy oluşturarak kent turu yaptı. Türk bayrakları asılı araçlarla yapılan turun ardından grup, Konak Mahallesi’ndeki HDP il binasına gitti. Binayı taşlayan gruptan bazıları kapıyı kırarak içeri girdi.
Balkona Türk bayrakları asan grup, binanın kapı girişinden söktükleri HDP tabelasını da ateşe verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, grubu binadan uzaklaştırıp önlem aldı. Burada teröre tepkisini sürdüren grup sloganlar atarak dağıldı. Polis HDP binasında inceleme yaptı.



Kaynak:DHA

20 Ağu 2015

Saray'dan sert açıklama!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, "Hem koalisyon kurulmasına yanaşma, hem seçim hükümetine üye verme, sonra da kalkıp maliyet vatandaşın cebinden çıkacak de, faiz artsın diye propagandaya başla. Türkiye'yi hükümetsiz bırakan ve bunu da bile isteye yapanların vebalidir ekonomide de sosyal hayatta ve güvenlikte de yaşanan sıkıntılar" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 
"14 yıllık siyasi istikrar boyunca ekonomide zaman zaman ortaya çıkan ‘fırsatçıları’ kimi zaman faiz lobisi, kimi zaman kaos lobisi, kimi zamanda kan lobisi diye nitelendirdiğimiz de bize komplo teorisyeni dediler. Özellikle gezi olaylarından bugüne kadar yaşananları kronolojik olarak ekonomik verilerle alt alta yazdığınızda Türkiye üzerinde oynanan oyunu çok rahat görebilirsiniz. Koalisyon masasına kırmızı çizgi ile oturup, istemeyiz diye kalkanlar şimdi de seçim hükümetine üye vermeyeceğiz diyorlar. Koalisyonun kurulamamasının nedeni olarak sürekli olarak Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olarak göstermek isteyenler Türkiye'nin çıkarlarını düşündükleri iddiasında bulunuyorlar. Akla mantığa uymayan çelişkiler bunlar. Öncelikle Sayın Başbakan koalisyon için iyi niyetle görüşmelerini gerçekleştirmiş, akabinde anlaşma sağlanamamıştır. Arkasından bir erken seçim mecburiyeti doğmuştur ancak başta CHP ve MHP seçim hükümetine üye vermeyeceğiz diyerek asıl amaçlarını ortaya koymuşlardır. AK Parti HDP ile seçim hükümeti kurmak zorunda bırakılarak, bu kendi seçmen tabanlarına ‘işte bakın bunlar aslında kimle ortaktı’ şeklinde propaganda malzemesi yapmak. Amaç bununla da sınırlı değil tabi asıl hedef ekonomi üzerinden vurulmak istenen darbedir.”

NASIL AHENK İÇİNDELER, NASIL KOORDİNELİ ÇALIŞIYORLAR
"Türk Lirası'ndaki değer kaybı düzensiz, reel faizler kura istikrar getirmeye yetecek kadar yüksek değil ve Merkez Bankası acil faiz artırımına gitmeli diye açıklamalar yapmaya başladı” diyen Gedikli, “Arkasından hemen ana muhalefet partisinden kur maliyetini vatandaş ödeyecek açıklamaları geldi. Nasıl ahenk içindeler nasıl koordineli çalışıyorlar. Hem koalisyon kurulmasına yanaşma hem seçim hükümetine üye verme sonra da kalkıp maliyet vatandaşın cebinden çıkacak de, faiz artsın diye propagandaya başla. Türkiye'yi hükümetsiz bırakan ve bunu da bile isteye yapanların vebalidir ekonomide de sosyal hayatta ve güvenlikte yaşanan sıkıntılar. Bunların neden olduğu her sorunu her krizi yine bizler Allah’ın izniyle aşacağız” ifadelerini kullandı.



Kaynak:Posta.com.tr

17 Ağu 2015

Başbakan'la görüşme sonrası Devlet Bahçeli'den açıklama!

Devlet Bahçeli: MHP oluşacak seçim hükümetine katılmayarakherhangi bir üye vermeyecektir. Türkiye seçimlerin tekrarlanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. 45 günlük sürede hükümet kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu aktif hale gelecektir.
TBMM'de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşen MHP lideri Devlet Bahçeli saatler sonra yazılı açıklama yaptı. Ankara kulislerinden Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'görevi Kılıçdaroğlu'na ver' çağrısı yapacağı ileri sürülmüştü. Ancak Bahçeli'nin yazılı açıklamasında böyle bir ifade yer almadı. Devlet Bahçeli'nin açıklamasında " MHP oluşacak seçim hükümetine katılmayarakherhangi bir üye vermeyecektir. Türkiye seçimlerin tekrarlanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. 45 günlük sürede hükümet kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu aktif hale gelecektir" ifadeleri dikkat çekti.

Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Milliyetçi Hareket Partisi olarak, daha önceden kamuoyuyla paylaştığımız 4 maddelik ilke ve önşartlarımızın AKP tarafından kabulü mümkün olmamıştır. Bu itibarla koalisyon hükümeti kurmak için lazım gelen uzlaşma zemini oluşmamış ve siyasi anlaşma iklimi vasat bulmamıştır. Söz konusu 116. Madde gereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde mevcut Bakanlar Kurulu çekilecek ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi oluşacak bu seçim hükümetine katılmayarak herhangi bir üye vermeyecektir.

DAHA ÖNCE DE "SEÇİM HÜKÜMETİNE BAKAN VERMEYECEĞİZ" DEMİŞLERDİ MHP, seçim hükümetine bakan vermeyeceğini daha önce de açıklamıştı. HDP'li bakanlarla aynı kabinede yer almayacağını belirten MHP'liler, bu durumun sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu açıklamıştı.



Kaynak:Posta.com.tr

Hdp'den Cumhurbaşkanı ve Başbakana çağrı!

CHP'den sonra HDP'den de Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'na çağrı geldi...
HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Balüken, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları söyledi: "AKP Hükümeti tüm ülkeyi aile şirketi gibi yonetemeyecegini bilmeli,Başbakan bir an önce görevi iade etmelidir... Davutoğlunun görevi iade için Erdoğan'la istişareyi beklemesine gerek yoktur. Halkımızın verdiği yetkiyi 39 gün boyunca kullanamamıştır. Hükümet kurma görevi olası sonuçlara bakmadan Sn.Kılıçdaroğluna bir an önce verilmelidir..."

14 Ağu 2015

Bahçeli'den bomba koalisyon açıklaması

MHP lideri Bahçeli: Koalisyon için az da olsa bir umut kırıntısı var.
MHP lideri Devlet Bahçeli, koalisyon görüşmelerine ilişkin yaptığı basın açıklamasında; "Beklentimiz, AKP ile CHP'nin dürüstçe, hiçbir hesap yapmadan, korkularını aşarak, anlaşmazlığa neden olan tekliflerini soğumaya alarak tekrar bir araya gelmenin yollarını bulmalarıdır. Bu şartlar altında Türkiye hükümetsiz bırakılmamalıdır" dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, koalisyon görüşmelerine ilişkin yaptığı basın açıklamasında; "Kamuoyuyla paylaştığımız daha önceki ilke ve şartlarımızın kabulü halinde, önce ülkem ve milletim diyen Türk siyasetinin 46 yıllık dev çınarı Milliyetçi Hareket Partisi değil elini, gövdesini taşın altına koymaya kararlıdır. Hiçbir şey bitmiş gibi düşünülmemelidir. MHP varsa her zaman Türk milleti ve Türkiye için ümit vardır" dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, koalisyon görüşmelerine ilişkin yaptığı basın açıklamasında; "Seçim tekrarına olumlu bakmamız mümkün olmadığı gibi, azınlık hükümeti ya da seçim hükümeti kurulmasına da sıcak yaklaşmamız olmayacak bir şeydir" dedi.



Kaynak:Posta.com.tr

MHP'li Karakaya'dan flaş koalisyon açıklaması!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, koalisyon kurmak için öne sürdükleri şartların kabul edilmemesi durumunda AK Parti ile görüşmenin bir anlamı olmadığını, ancak koalisyon kurulması niyeti olması durumunda bunun 3-5 günde sonuçlanacağını söyledi.
MHP olası bir koalisyon için "çözüm sürecine son verilmesini, yolsuzluk dosyalarının açılmasını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın anayasal sınırlarına çekilmesini" talep ettiğini belirtiyor. Reuters'ın sorularını yanıtlayan Karakaya, "MHP ile koalisyon şartlarını kabul edemem diyorlarsa gelmenin bir anlamı yok... Bizimle koalisyonu görüşeceklerse ve anlaşma niyetleri varsa bu iş öyle 35 günde değil, 3-5 günde bitebilir. Gerisi protokole kalır" dedi.Haziran'daki seçimlerde AK Parti tek başına hükümeti kurma çoğunluğunu kaybederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni hükümeti kurma görevini 9 Temmuz'da Başbakan Ahmet Davutoğlu'na vermişti. Koalisyon turları neticesinde AK Parti ile CHP arasında uzlaşma sağlanamamış, AK Parti MHP'den görüşme için randevu istemişti. Hükümet kurmak için alınan yetkinin süresi 23 Ağustos'ta sona erecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti ile görüşmeye hazır olduklarını ancak koalisyon şartlarının da geçerliliğini koruduğunu açıklamıştı. MHP'nin süreç içerisinde sorumluluk almadığı yönünde yapılan değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Karakaya, "Ülke için en uygun formülleri ortaya koyduk. AKP-CHP görüşmeleri sonlanmadan bu konuda açıklama yapmadık. Görüyoruz ki, AKP ülkeyi seçime götürmeye hazırlanıyor. O zaman bize açık açık koalisyon istemediklerini söylemeliler" dedi. Ülkenin 7 Haziran'dan bu yana şartlarının değiştiğini ve şu anda önceliğin seçim olmadığını kaydeden Karakaya, "Azınlık hükümeti ile gidilecek bir seçimden söz edenler var. Bu hükümet de azınlık hükümeti. Dolayısıyla biz böyle bir talebi reddederiz. Şu andaki hükümet geçici hükümettir. Türkiye'yi seçime zorlayanlar sıkıntıda kalırlar" dedi. "Biz erken seçim demiyoruz. Ama seçimden de kaçmıyoruz" diyen Karakaya, "Ancak şu an ülkenin içinde bulunduğu şartlar, HDP'nin Meclis'e girmesi, PKK'nın her tarafta saldırıya kalkışması güvenlik riskini öne çıkıyor. Güvenlik meselesi hallolmadan seçime gitmek nasıl olacak? Böylesi bir ortamda seçimin çok sağlıklı sonuç vereceğine inanmıyoruz. Çünkü 20,000 sandıkta bir kontrol sorunu ortaya çıkacaktır" dedi.



Kaynak:Hürriyet (Reuters)

13 Ağu 2015

Ak Parti'den flaş son dakika açıklaması!

AK Parti kaynakları: Süreli reform hükümeti teklif edildi.
AK Parti kaynakları, "AK Parti'nin CHP'ye koalisyon görüşmelerinde, 3 aylık seçim hükümeti teklif etmediğini, süreli reform hükümeti teklif ettiğini" bildirdi. CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümet kurma süreci kapsamında, Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin, "Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir, bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir" açıklaması üzerine AK Parti kaynakları, "Üç aylık seçim hükümeti önerilmedi, süreli reform hükümeti teklif edildi" açıklamasını yaptı.



Kaynak:Posta.com.tr