ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

24 Nis 2017

Erivan’da Türk bayrağını ateşe verdiler!

Ermenistan'ın başkenti Erivan'da Ermeni olaylarını anma etkinliğinde, Türkiye ve Azerbaycan bayrakları yakıldı.

Ermenistan’ın başkenti Erivan’da sözde soykırımın 102. yıldönümünü anma etkinliği düzenleyen gruplar, Türkiye ve Azerbaycan bayraklarını yaktı.

17. KEZ DÜZENLENDİ

Erivan’da bu yıl 17. kez sözde soykırım anısına düzenlenen meşaleli yürüyüşe, Ermenistan’ın iktidar partisi olan Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi’nin gençlik örgütünün yanısıra, Taşnaksütyun partisi gençlik kolu, Yerkir Tsirani partisi üyeleri ve Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ’dan ve Ermeni diasporasından kişiler katıldı.

BAYRAKLARI ATEŞE VERDİLER

Erivan’ın merkezindeki Özgürlük Meydanı’nda başlayan gösterilerde göstericiler, Türk ve Azerbaycan bayraklarını ateşe verdi. Gösteriler, iki saat sürdü.

10 Ara 2016

Gece kulüplerine baskın: 107 kişi gözaltına alındı!

’Huzur Türkiye’ operasyonu kapsamında gece kulübü, gazino ve müzikhollere eş zamanlı baskınlar düzenlendi, 107 kişi gözaltına alındı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı, Asayiş, Terör, Narkotik, Çevik Kuvvet ve Trafik ekipleri, merkez Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde asayiş uygulaması yaptı.


NARKOTİK KÖPEĞİ İLE ARAMA YAPILDI


Uyuşturucu ticaretinin yoğun olduğu bölgelerde narkotik köpeği ’Alfa’ ile arama yapıldı. Gece kulupleri, gazino ve müzikholler denetlendi, aramalar yapıldı, çalışanların ve müşterilerin kimlikleri kontrol edildi. Konsomatris çalıştıran işyerlerine ceza kesildi, pasaportu ve çalışma izni bulunmayan yabancı uyruklu kadınlar ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

                  

5 BİN KİŞİ SORGULANDU, UYUŞTURUCU VE SİLAH ELE GEÇİRİLDİ


Uygulamada, 5 bin 112 kişinin Genel Bilgi Tarama (GBT) sorgusu yapıldı. Aranan 37 kişi gözaltına alındı. Üst araması, dükkan, otomobil, park ve bahçelerde yapılan aramalarda 4 ruhsatsız tabanca, 1 kuru sıkı tabanca, 43 fişek, 2 muşta, 1 elektroşok cihazı, 1 sustalı bıçak ele geçirildi. Aramalarda suç unsuruna rastlanan 70 kişi gözaltına alındı.


774 ARAÇ SORGULANDI


Öte yandan 774 araç sorgulanırken, 63 araç hakkında 27 bin 400 TL cezai işlem uygulandı. Bursa İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız da uygulamaları yerinde denetledi. Yıldız, daha sonra MOBESE İzleme binasına giderek mobese kameralarından kenti izledi.

                   

7 Eki 2016

Patara Plajı'nda yaz bitmedi!

Yaz tatili, bayram tatili derken yerli tursitler okula ve işe geri döndü. Kaş sahillerinde denizin tadını artık yabancı turistler çıkarıyor. Bu durum da "Hayat onlara güzel" yorumlarına neden oluyor...

Antalya'nın Kaş ilçesinde yakınlarındaki dünyaca ünlü Patara Plajı'nda sıcak havayı fırsat bilenler denize girdi, plajda sonbahar güneşinin keyfini çıkardı

Patara Antik Kenti'nin hemen yanındaki ünlü plaj, ekim ayında da yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Caretta caratta yuvalama alanı olduğu için yaz dönemi saat 20.00'den sonra girişin yasak olduğu plajda, yasak sona erdi. 15 Eylül'de yasağın kalkmasıyla birlikte gün boyu plajda vakit geçiren tatilciler, geç saatlere kadar burada kalıyor.

18 kilometrelik altın renkli kuma sahip plajın, 4 kilometrelik bölümü her gün dolup taşıyor. Özellikle yabancı turistler, saat 10.00'dan sonra antik plaja akın ediyor. 30 dereceyi bulan sıcaklıkta, kimi tatilciler yüzerken kimileri de güneşleniyor.

ALMANLAR VE İNGİLİZLER'İN VAZGEÇİLMEZİ

Özellikle Alman ve İngiliz turistler dalgalara rağmen denizden çıkmıyor. Tatilciler plajda eşsiz gün batımını da izliyor.

Tatilcilerden Elisabeth Straehuber, "Burası dünyanın en güzel plajı. Burada yüzmek, denize girmek bir ayrıcalık" dedi. Amy Mclachan ise "Altın gibi kumu var. Denizin suyu temiz. Uçsuz bucaksız bir kumsal. Bu mevsimde burada denize girmek, güneşin tadını çıkarmak bir şans. Akşama kadar denize girebiliyorsunuz" dedi.

1 Nis 2016

15 yaşındaki Rüya'yı ölüme götüren mektup!


Antalya'da Adli Tıp Kurumu'nun 'ruh sağlığı bozulmamıştır' raporundan 10 gün sonra yaşamına son veren cinsel istismar mağduru Rüya Duman'ı, sanık Cevher A.P.'nin (32) cezaevinden gönderdiği mektubun ölüme götürdüğü iddia edildi.

24 Ekim 2000 doğumlu Rüya Duman’ın annesiyle babası, kendisi daha küçük yaştayken ayrıldı.

Velayeti babasına verilen küçük kız, daha sonra yurda yerleştirildi.

İkinci evliliğini yapan anne Habibe K., Rüya 8 yaşına geldiğinde yanına aldı.


2014 yılının 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katıldıktan sonra annesi, Rüya’yı üvey babası Cihan K.’ın çalıştığı Karaalioğlu Parkı yanındaki oto yıkamacıya gönderdi.

Burada işyeri sahibinden sigara isteyen kızına kızan üvey babası, eve gitmesi için otobüse bindirdi. Annesinin kızmasından endişe eden Rüya, bir durak sonra inip Kaleiçi’nde metruk bir alana gitti.

’SENİ GÖZALTINA ALDIM’ DİYEREK EVİNE GÖTÜRDÜ

Burada küçük kızı gören 32 yaşındaki Cevher A.P., polis olduğunu iddia edip "Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz" dedi.

Cevher A.P., daha sonra Rüya Duman ile birlikte kent içi ulaşımını sağlayan otobüse bindi. Cevher A.P. ile kızın durumundan şüphelenen bir kadın yolcu, Güzeloba mahallesinde otobüsten inen ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir sitenin zemin katındaki daireye götürüldüğünü gören kadın, polise haber verdi.



’BENİ OKŞAMAYA ÇALIŞTI’

Olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınan Cevher A.P., kızın bağış toplamak için eve geldiğini iddia etti, ardından 300 lirasını çaldığı iddiasında bulundu.

Rüya Duman ise Cevher A.P.’nin kendisini polis olarak tanıtıp ’karakola gidiyoruz’ diyerek evine getirdiğini, sonra da kendisini okşamaya başladığını, ancak buna izin vermediğini anlattı.

EVE KAPANDI

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda küçük kızın ruh sağlığının bozulduğu tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Cevher A.P., geçen yıl nisan ayında tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden Rüya Duman, eve kapandı.

RAPORDAN 10 GÜN SONRA CANINA KIYDI



Mahkeme talep üzerine küçük kızın ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Rüya Duman’ın bir de Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verdi.

Geçen yıl 8 Temmuz’da Rüya Duman hakkında düzenlenen raporda, mağdurede stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi.

Rüya Duman, rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.

KOVUŞTURMAYA YER YOK

Rüya Duman’ın ölümüyle ilgili soruşturmadan sonuç çıkmadı. Savcılık, Rüya’yı intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından şüpheli olarak görülen Rüya’nın annesi Habibe K. ile çocuğa istismardan yargılanan Cevher A.P. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Kızının uğradığı istismarla ilgili davanın 12’nci duruşmasına katılan Habibe K., sanığın cezaevindeyken kendilerine mektup gönderdiğini söyledi. Sanığın gönderdiği mektubu okuduktan sonra kızının ruh sağlığını iyice kaybettiğini ileri süren Habibe K., "Sanığın gönderdiği bu mektuptan sonra kızım korkuya kapıldı. Ardından sanık tahliye edilince kızım eve kapandı. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporundan sonra da yaşamına son verdi" dedi.

Habibe K., sanığın gönderdiği mektubu da mahkemeye teslim etti.

Mektupta kendisini çocuk dostu bir yazar olarak tanıtan Cevher A.P., Rüya Duman’ı ise yalancılıkla suçladı. Rüya’ya yardımcı olmak için yanına gittiğini, daha sonra birlikte Işıklar Caddesi’nde otobüse bindiklerini anlatan Cevher A.P., otobüsteki konuşmalarını da bir yolcunun yanlış anladığını öne sürdü.

Olay günü Rüya’ya psikolojik destek vermesi için psikolog arkadaşını aramak istediğini ancak telefonunun şarjı bittiği için arayamadığını ileri süren Cevher A.P., "Kendisini asla taciz etmediğim halde 13 yıl hapis istemiyle yargılanıyorum. Kızınız savcıya evin içinde kahverengi bir oturma grubu olduğunu söylemiş. Anlattığına göre burada göğüslerini ellemişim. Fakat benim evimde böyle bir oturma grubu yok" diye konuştu. Cevher A.P., mektupta ayrıca Rüya’nın üvey babasının tacizine uğradığı iddialarını da yer verdi.

Habibe K., kızının hayat dolu bir insan olduğunu belirterek, "Sanık, kızımın jiletçi olduğunu ileri sürüp kızımı psikopatik bir kişilikmiş gibi göstermeye çalışıyor. Oysa kızımın cildinde kesik izi yok. Kızıma iftira atılıyor" dedi.

Duruşma ertelendi.

İŞTE GENÇ KIZIN İNTİHARINA YOL AÇTIĞI ÖNE SÜRÜLEN O MEKTUP: 


DHA

30 Mar 2016

Tecavüzden yargılanan sanığa 'iyi hal' indirimi ve erteleme!


Diyarbakır'da 16 yaşındaki N.B.'yi kaçırarak demir sopa ile dövdüğü ve cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 24 yıl hapis istemiyle yargılanan 22 yaşındaki S.A.'yı önce 7.5 ay hapis cezasını çarptırdı, ardından 'iyi hal' nedeniyle 6 ay 7 güne indirdiği bu cezayı bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirerek erteledi.

İki yıl önce polise başvuran 58 yaşındaki E.Ö. isimli kadın, 16 yaşındaki kızı N.B.’nin evi terk edip, arkadaşı S.A.’nın yanına gittiğini ve en son kendisini arayıp ’Anne beni kurtar’ dediğini söyledi. Bunun üzerine operasyon yapan polis N.B.’yi tutulduğu evde, kapısı kilitli bir odada bulurken, şüpheli S.A. gözaltına alındı. Tutuklanan S.A. hakkında Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ’nitelikli cinsel istismar’ ve ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamalarıyla 9 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcı, mağdurun uğradığı cinsel saldırı sonucu ruh sağlığının bozulduğunu belirtti.

Bir ay sonra tahliye edilip tutuksuz yargılanan sanık S.A. savunmasında, "N.B.’yi arayıp birlikte kaçmayı teklif ettim. Kendisi de kabul etti. Zorla bir şey olmadı. Bir gün sonra annesi babamla konuşmuş. Ailesi 50 bin lira başlık parası istemiş. Babam 15 bin lira teklif etmiş. Kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdik. Kesinlikle zor kullanıp, darp etmedim" dedi.

Mağdur N.B. ise sanık S.A. ile internette tanıştığını belirterek, "Sürekli okuluma gelip takip ediyordu. Olay günü önemli şeyler konuşacağını söyleyince taksiye bindim. Beni eve götürdü. Her seferinde zorla ilişkiye girdi" dedi. Sanık S.A.’nın telefonu ile fırsat buldukça annesini aradığını, yakalandığında ise dayak yediğini belirten N.B., "Polis gelince ağabeyi beni sakladı ve evde kimse olmadığını söyledi. Polis arama yapınca beni buldu. Rızamla ilişkiye girmedim. İlişkiye girmeyi kabul etmeyince beni demir sopa ile döverek zorla birlikte oldu" dedi. Mağdurun annesi E.Ö. ise, "Kızım beni arayarak "Bunlar beni satacak. Beni kurtar" dedi. Evlerinin kapısına kadar gittim. Kızımı benden sakladılar. Kızım döndükten sonra sanığın kendisine işkence ettiğini söyledi" diye ifade verdi.

SAVCI: RIZASI VAR

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 15 yaşından büyük mağdurun olayda rızası olduğunu belirterek, sanığın ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatını istedi. Sanığın ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan yargılandığını belirten savcı, mağdurun rızası bulunduğunu, şikayetinin de devam ettiğini kaydetti.

Suçun ’Reşit olmayanla cinsel ilişki’ kapsamında kaldığını belirten savcı, S.A.’nın 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Kararı açıklayan mahkeme sanık S.A.’nın ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatına hükmetti. Sanığı ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ yerine ’Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezayı 6 ay 7 güne indirdi, ardından yeniden suç işlemeyeceği kanaati ve suç nedeniyle herhangi bir maddi zarar oluşmadığı gerekçesiyle cezanın ertelenmesine hükmetti.

Mahkeme gerekçeli kararında, dosyaya sunulan fotoğraflara göre sanığın mağdureyi hukuka aykırı alıkoyduğuna dair delil elde edilmediğini belirtti. N.B.’nin ailesinin başından beri olaya dair bilgi ve rızası olduğunu belirten mahkeme, sanık ve mağdurun kendi özgür iradeleri ile cinsel ilişkiye girdiğini vurguladı. Eylemin mağdurun rızası dışında gerçekleştiğine dair delil bulunmadığı kaydedilen kararda, sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varıldığı ifade edildi.

AVUKATI TEMYİZ ETTİ

Mağdur N.B.’nin avukatı Gazal Bayram Koluman, mahkemenin kararını temyiz etti. Yargıtay’a başvurusunda sanığın kendisini İngilizce öğretmeni olarak tanıttığını belirten avukat Koluman dilekçesinde, "Mağdur evde üvey babası ile tartışınca evi terk edip, sanığı arıyor. Sanık mağduru kendi evine götürüyor ve bir ay alıkoyuyor. Anne günlerce kızına ulaşamıyor. Mağdur bulunduğu zaman vücudunda darp olduğu raporla tespit edildi. Bu rapor zorla alıkoyma delili iken mahkeme rızaya dayandırıp beraat verdi. 18 yaş altındaki her çocuğa yapılan eylemler cinsel istismar kapsamında değerlendirilmeli ve rıza kapsamına alınmamalıdır" dedi.



DHA-Genel -Diyarbakır - Felat BOZARSLAN

27 Mar 2016

Bakan'dan vize ve pasaportlarla ilgili flaş açıklama!



Bakan Bozkır: AB ile vizeler iki ay içinde ya kalkacak ya da kalkmayacak. AB vizeleri kaldırmazsa, biz de geri kabul anlaşmasını feshedebiliriz. Yeni pasaportlar için harç ödenmeyecek, sadece defter bedeli ödenecek.

CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına katılan AB Bakanı Volkan Bozkır sorulara cevap verdi.

AB ile vizelerin kaldırılması ile ilgili konuşan Bozkır “Vizeler iki ay içinde ya kalkacak ya da kalkmayacak” dedi. Bozkır vizelerin belirlenen tarihte kaldırılmasının yüksek bir ihtimal olduğunu da sözlerine ekledi.

Bozkır, “İki ay sonunda vizeler kalkacak. Kalkma ihtimali çok büyük. Bütün anlaşma yapıldı. Burada bütün mesela 72 beklentiyi karşılamamız. 6 yasa geçmesi gerekiyordu. O geçti. 5 yasa daha Meclis’ten geçecek. Şu anda 40 önlem ve beklenti karşılanmış durumda” dedi.

AB Bakanı, "Vizeleri kaldırmazsa AB, biz de geri kabul anlaşmasını feshedebiliriz. Bu durum anlaşmada var. Geri kabul anlaşmasını da vizeler kalkmazsa feshederiz" dedi.

YENİDEN HARÇ YATMAYACAK

AB Bakanı Volkan Bozkır ayrıca parmak izli pasaportlara geçiş yapacak olan pasaport sahibi vatandaşların tekrar harç yatırmayacaklarını söyledi.

DEFTER BEDELİ ÖDENECEK

Bozkır, yeni pasaportlar için harç ödenmeyeceğini ancak sadece defter bedeli ödeneceğini belirtti.

"PASAPORT HARÇLARI YÜKSEK DEĞİL"

Volkan Bozkır “pasaport harçlarının yüksek olduğu” şeklindeki yorumlara katılmadığını söyledi.

28 Şub 2016

İstanbul için en kötü senaryo!


Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 28 Şubat Sivil Savunma Günü çerçevesinde ikisi İstanbul'da biri Erzurum'da eş zamanlı üç tatbikat düzenleyecek. Üç tatbikat da, Ankara'dan yönetilecek...

Senaryo gereği; İstanbul’da KBRN olarak ifade edilen kimyasal – biyolojik – radyolojik ve nükleer bir terör saldırısı olacak. AFAD KBRN timleri, bu tip bir saldırıya karşı önlem yeteneklerini test edecek.

28 Şubat, sivil savunma günü. Eski dönemlerde, kuşatılan kaleler bir yana bırakıldığında savaşlar, meydanlarda askerler arasında yapılıyordu. Ancak birinci dünya savaşında kısmen devreye giren ve özellikle ikinci dünya savaşında kullanılan silah sistemleri, sivilleri de savaş trajedisinin kurbanı haline getirme özelliği kazandı.

SİVİL SAVUNMA TECRÜBESİ

Bu duruma karşı Türkiye’de özellikle soğuk savaş yıllarında önlem alarak, örgütlenmeye yöneldi. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, 1959 yılında kuruldu. Uzun yıllar İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görev yaptı.

Türkiye, 1999 yılındaki büyük depremin ardından yeni bir örgütlenmeye yöneldi. 2009 yılında Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı oluşturuldu. Sivil savunma genel müdürlüğü de lağvedilerek, ekipleri ve deneyimleriyle birlikte afad bünyesine geçirildi. Suriye’deki iç savaşın oluşturduğu tablo ve PKK – YPG terör örgütleri nedeniyle Türkiye’nin önlem aldığı risklerden biri de, muhtemel bir KBRN saldırısı ihtimali.

CİDDİ HAZIRLIK YAPILDI

Sivil savunma konusunda silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbirler alan Başbakanlık AFAD, sivil savunma dahilinde KBRN tehlikeleri konusunda da ciddi hazırlık içine girdi.

AFAD’ın Türkiye genelinde 11 bölgede KBRN timleri var.

Bu timler, tam donanımlı dokontaminasyon olarak ifade edilen arındırma çerçevesinde KBRN müdahale araçlarına sahip.

AFAD KBRN Ekipleri; keşif, tespit, arama-kurtarma ve arındırma görevlerini; KBRN maske, filtre, solunum sistemleri, kişisel koruyucu kıyafetler ile yürütüyor. KBRN görevini icra ederken kimyasal, biyolojik ve radyolojik dedektörler ile sırtta taşınabilir, seyyar ve kitle dekontaminasyon üniteleri, dekontaminasyon solüsyonları kullanıyor. Ekipler, tehlikelerden etkilenen kişiler için koruyucu ve tedavi edici ilaçları da taşıyor.

ÜÇ TATBİKAT 


28 Şubat’ta Ankara’dan yönetilen üç önemli tatbikat düzenlenecek.

İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki Hafize Özal İlköğretim Okulu’nda düzenlenecek “Kentsel Arama Kurtarma” tatbikatı senaryosuna göre, enkaz altında arama kurtarma faaliyetleri gerçekleştirilecek.

İstanbul’da KBRN senaryosunun uygulanacağı diğer tatbikatta çöpe bırakılan ve üzerinde etiketi olmayan, içeriği belirsiz bir bidonun çöp olarak alınması esnasında sızıntı meydana gelecek. Bunun ardından AFAD KBRN ekibi, etkilenen işçilere müdahale edecek.

Erzurum’da yapılacak “Çığ” tatbikatı senaryosuna göre ise AFAD’ın uzman arama kurtarma ekipleri, Palandöken Kayak Merkezi'nde çığ altında kalan kayakçılara ulaşacak.

27 Şub 2016

Fındıklı Parkı'nda ağaçlar sökülüyor!


İstanbul Kabataş sahilinde bulunan Fındıklı Parkı'nın bir kısmının Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu için şantiye sahasına çevrilmesine karşı vatandaşların tepkisi sürüyor.

Metro inşaatı nedeniyle şantiye sahasına çevrilen ve etrafı çevrelenen Fındıklı Parkı’nın inşaat nedeniyle 2 yıl süreyle kapatılacağı ve parktaki ağaçların da başka yere taşınacağı açıklanmıştı.


Karaköy’den Beşiktaş sahiline kadar tek çocuk parkına sahip olan yeşil alanın şantiye sahasına çevrilmesine karşı tepki parktaki ağaçların sökülmeye başladığının fark edilmesiyle yeniden yükseldi.

Twitter’daki birçok kişi ve dayanışma grubu, #FındıklıdaAcilDurum etiketiyle acil eylem çağrısı yaptı. Fındıklı Parkı için yapılan çağrılarda, bugün 17.00’de Fındıklı Parkı’nda buluşulması isteniyor.

9 Şub 2016

BM'den Türkiye'ye: Sınırları açın!


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye'ye, Halep'ten kaçan mültecilere uluslararası yükümlülükler kapsamında sınırı açma çağrısında bulundu.

Suriye ordusunun Rus jetlerinin desteğiyle başlattığı Halep operasyonu sonrasında 15 bin kişinin Türkiye’ye giriş yaptığı biliniyor. Sınırın hemen dışında ise 25 bin ile 30 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.

Suriyeliler Kilis’in Öncüpınar sınırının karşısına kurulan çadır kentlere yerleştirildi.

6 Şub 2016

Arkadaşının komşusuna tecavüz etmek istedi!


Antalya'da evinde kaldığı arkadaşının komşusu 46 yaşındaki A.Y.'ye tecavüze kalkıştığı iddiasıyla yargılanan 39 yaşındaki Yusuf K., tecavüze yeltenmediğini, ilişki için 100 lira verdiğini öne sürdü.

Olay, geçen 26 Eylül gecesi Kepez İlçesi Habipler Mahalllesi’ndeki bir gecekonduda meydana geldi. 2005 yılında eşinden boşandıktan sonra tek başına bir gecekonduda oturan A.Y.’nin evinden çığlıklar geldiğini duyan komşuları, durumu polise ihbar etti. İhbar üzerine eve gelen polisler, eli ve iç çamaşırı bıçakla kesilen A.Y. ve Yusuf K. ile karşılaştı. Sol elinde 2 santimetre derinliğinde kesikle vücudunda morluklar tespit edilen A.Y., komşusunun evinde kalan Yusuf K.’nin kendisine tecavüz etmek istediğini öne sürdü. Şikayet üzerine tutuklanan Yusuf K. hakkında, ’konut dokunulmazlığını ihlal’ ve ’tecavüz girişiminde bulunmak’ suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

’100 LİRA ÖDEDİM’ İDDİASI

Davanın ilk duruşmasında suçlamaları reddeden Yusuf K., A.Y.’yi evinde kaldığı arkadaşı Mesut O.’nun erkeklere pazarladığını iddia etti. Olay gecesi arkadaşının evinde mangal yapıp alkol aldıktan sonra A.Y. ile ilişkiye girmenin bedeli olarak 100 lira ödediğini öne süren Yusuf K., "A.Y. ile ilişkiye girmek için Mesut’a 100 lira verdim. Sonrasında A.Y.’nin evine gittik. Mesut eve girmedi. A.Y.’yi kıskandığım için tokat atıp sutyenini kopardım. Kadın bağırıp çağırmaya başladı. Sonrasında polis geldi" dedi.

’BOĞULUYORUM’ DEYİNCE BIRAKTI

Yusuf K.’nın anlattıklarının yalan olduğunu anlatan A.Y. ise şunları söyledi: "Sanık ceza almaktan kurtulmak için beni Mesut O.’nun pazarladığını iddia ediyor. Bunların hepsi yalan. Ben astım ve kalp hastasıyım. Olay günü Mesut abime, halası ve eniştesi misafirliğe gelmişti. Ben de gitmiştim. O akşam eve sanık da geldi. Sanığı ilk kez orada gördüm. Misafirler gittikten sonra Mesut O. beni evime bıraktı. Ben bahçe kapısını kapattıktan sonra kedilere yem vermek için dışarı çıktım. O sırada bahçe kapısının üzerinden atlayan Yusuf K., beni zorla eve sokup duvara çarptı. Sonra da yatağın üzerine atıp üzerimdeki kazağı çıkarıp sutyenimi kesti. Bu sırada elim de kesildi. Astım hastası olduğum için fenalaştım. ’Boğuluyorum’ deyince beni bıraktı."

DURUŞMA ERTELENDİ

Olayların 1 saat kadar sürdüğünü anlatan A.Y., "Komşumun ihbarı üzerine eve polis ekipleri geldi. Sanık beni bıraktığında giysilerimi tekrar giymiştim" dedi. Yusuf K. ise A.Y.’nin yalan söylediğini iddia etti. A.Y.’nin elinin olaydan 2 gün önce kesildiğini öne süren Yusuf K., hatta kesiğin tedavisi için arkadaşı Mesut O.’nun mağdureyi polikliniğe götürdüğünü aktardı. Duruşma, olaydan önce A.Y.’ye yapılan tedavinin bildirilmesi için polikliniğe müzekkere yazılması ve olayda adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesi için ertelendi.




Posta.com.tr

4 Şub 2016

İstanbul polisinden dev operasyon!


İstanbul'un 39 ilçesinde 15 binin üzerinde polisin katılımıyla geniş çaplı huzur operasyonu başlatıldı. Devam eden operasyon kapsamında terör, asayiş ve narkotik ekipleri organize suç örgütlerine yönelik baskınlar gerçekleştiriyor. Polis ekipleri Marmaray, metrobüs ve vapur iskeleleri gibi kalabalık noktalarda da uygulama yapıyor.

Operasyona ilçe emniyet müdürlükleri ile terör, istihbarat, organize suçlar, narkotik, güvenlik, asayiş, önleyici hizmetler, özel harekat, çevik kuvvet ve çocuk şube müdürlüklerine bağlı ekiplerin yanı sıra güven ve yunus timlerinin de arasında bulunduğu 15 bin personel katılıyor. Uygulamaya iki polis helikopteri de havadan destek veriyor.

BASKINLAR YAPILIYOR

Özellikle terör, asayiş ve narkotik konularında çalışma yürüten ekipler, organize suç örgütlerine yönelik de baskınlar gerçekleştiriyor. İlçelerde birçok adrese eş zamanlı baskınlar düzenlenirken, ilçe emniyet müdürlerinin koordinasyonunda her ilçenin meydan ve merkezi noktalarında şüpheli görülen kişilerin GBT sorgusu ve üst araması yapılıyor, araçlar kontrol ediliyor.

MARMARAY VE VAPUR İSKELELERİNDE DENETİM

Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Marmaray çıkışı, vapur iskelesi ve meydanda yapılan uygulamaların yerinde olduğunu vurgulayan bazı vatandaşlar, sokakta görevi başında bir polis gördüklerinde kendilerini daha güvende hissettiklerini ifade ettiler. Ayrıca Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de İstanbul'a giriş ve çıkış yapan çok sayıda araçta arama yaptı. Uygulamanın ilerleyen saatlere kadar süreceği bildirildi.





AA

Cumhurbaşkanı, şehit yakınından şikayetçi oldu!


Siirt'te geçen yıl şehit düşen kuzeni Recep Beycur'un cenazesinde gösterdiği tepkinin ardından hakkında 'terör örgütünün propagandasını yapmak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçlarından dava açılan Erzurumlu Ömer Bulur'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan da şikayetçi oldu.

Geçen yıl Siirt'in Şirvan ile Pervari ilçeleri arasındaki yola PKK'lıların döşedi patlayıcıyı askeri araç geçtiği sırada uzaktan kumandayla infilak ettirmiş, askeri araçta bulunan 8 asker şehit olmuş ve şehitlerden 22 yaşındaki Jandarma Er Recep Beycur için 20 Ağustos günü Erzurum Hava Meydan Komutanlığı'nda tören düzenlenmişti.
 
'KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRIYOR' TEPKİSİ
Törene katılan Beycur'un akrabası olan ve hayvancılıkla uğraşan Ömer Bulur, protokolün önünde "Kardeşi kardeşe kırdırıyor. Genç kardeşimi gönderdim, cesedini alıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bunu bilsin. Ben bunu bu yaşa getirene kadar ne çektim biliyor mu? Allah'tan hiç mi korkmuyor? Bu genci buraya yatırdı. Kardeşi kardeşe kırdırıyor" diye bağırdı.

TOPLAM 16 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Bunun üzerine Ömer Bulur hakkında soruşturma başlatıldı, ayrıca sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki hesabı da incelemeye alındı. Bulur'un, kuzeninin cenazesi sonrası verdiği röportajdaki sözleri iddianamede delil oldu. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ömer Bulur'un Facebook hesabından yaptığı paylaşımlarda YPG ve PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı ileri sürüldü.

Yine Facebook paylaşımlarından birinde söyledikleriyle ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği öne sürülen iddianamede, Ömür Bulur'un verdiği röportajda "Şimdi artık kimse çocuğunu da askere göndermeyecek, niye göndersin?" sözleri ile halkı askerlikten soğuttuğu iddia edildi.

Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan ve 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Ömer Bulur hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, 'halkı askerlikten soğutma' suçundan 9 aydan 3 yıla kadar, iki kez terör örgütünün propagandasını yapmaktan 2 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

CUMHURBAŞKANI DA ŞİKAYETÇİ OLDU

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayeti üzerine Ömer Bulur hakkında 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde de 'hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemi ile ayrı bir dava açıldı. Asliye Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' dosyası, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ile birleştirildi. Dün 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ömer Bulur hasta olduğu için rapor sunarak katılmazken, avukatları hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel mahkemeye gönderdiği dilekçesinde davaya katılma talebinde bulundu. Diğer 3 suçtan savunması alınan Bulur'un Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifadesinin alınması için Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müdahil olma talebini kabul eden mahkeme duruşmayı nisan ayına erteledi.

BULUR'UN AVUKATI: ACIYLA SARF EDİLMİŞ SÖZLER

Bulur'un avukatlarından Kıyasettin Kaya, müvekkilinin akrabasını kaybetmenin acısıyla o sözleri sarf ettiğini belirtti. Avukat Kaya, "Müvekkilimin hakaret kastı yok. Öz yeğenini kaybetmenin tesiri ile söylenen sözler. Cinayet dosyalarında bile bu tür serzenişlerde bulunulur. Şimdiye kadar böyle dava açıldığı görülmemiş. 'Kardeşi kardeşe kırdırıyor' demek hakaret değildir" diye konuştu.





Hümeyra PARDELİ / ERZURUM - DHA

3 Şub 2016

17 bin TL maaşla memur alınacak!


Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı bünyesinde istihdam edilmek üzere toplam 14 sözleşmeli bilişim personeli alacak.

4 yıllık fakülte mezunu, bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği gibi bölümlerden mezun olma şartıyla bakanlık 14 kişi alacak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı bünyesinde istihdam edilmek üzere toplam 14 sözleşmeli bilişim personeli alacak. Sözlü sınavla alınacak personele, 17 bin 336 TL'ye kadar maaş verilecek.

ADAYLARDA ARANAN ÖZELLİK

Fakültelerin dört yıllık bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, elektrik mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektrik ve elektronik mühendisliği veya endüstri mühendisliği bölümlerinden mezun olması gerekiyor. İsteklilerin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (www.gtb.gov.tr) sitesinde bulunan başvuru formunu doldurulduktan sonra, belgelerle beraber, 08-22 Şubat 2016 tarihleri arasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı'na şahsen veya son başvuru tarihinde ulaşacak şekilde posta yolu ile müracaat etmesi gerekiyor.

ARANAN KADROLAR VE MAAŞLARI

1 iş analisti, 8 bin 668 lira.

1 veri tabanı programlama, 8 bin 668 lira.

1 ağ sistemleri uzmanı, 8 bin 668 lira.

1 SOME (siber olaylara müdahale ekibi) uzmanı, 8 bin 668 lira.

2 yazılım geliştirmede ileri seviyede yazılım uzmanı, 13 bin 2 lira.

1 yazılım güvenlik/test yöneticisi, 13 bin 2 lira.

2 sistem uzmanı, 13 bin 2 lira.

2 yazılım takım lideri ve çözüm mimarı, 17 bin 336 lira.

1 veri tabanı yöneticisi, 17 bin 336 lira.

1 sunucu ve veri depolama yöneticisi, 17 bin 336 lira.

1 bilgi güvenliği yöneticisi, 17 bin 336 lira.

2 Şub 2016

Sur'a dev Türk bayrağı astılar!


Sur'un Mardinkapı kesiminde kontrolü sağlayan güvenlik güçleri, surlara dev bayrak astı!

Diyarbakır'da sokağa çıkma yasağı ve operasyonların sürdüğü Sur'un Mardinkapı kesiminde kontrolü sağlayan güvenlik güçleri, surlara dev bayrak astı.

Habertürk'ten Mahmut Bozarslan'ın haberine göre; Keçi Burcu'na asılan bayrak uzak noktalardan da görülüyor. Bayrağın asıldığı burçta güvenlik güçleri nöbet tutuyor. Kontrol sağlanmasına rağmen bölgeden patlama ve silah sesleri gelmeye devam ediyor.



(Habertürk)

31 Oca 2016

Bitmeyen düşmanlık!


Şanlıurfa'da, 1 kişinin öldüğü kavganın ardından oluşan husumette çok sayıda evin ateşe verildiği Uğurlu Mahallesi'nde, bu gece 2 ev daha kundaklandı.

Şanlıurfa kent merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Uğurlu Mahallesi'nde geçen yıl Aralık ayında, arazi anlaşmazlığı nedeniyle tartışan Alpak ile Altun aileleri arasında çıkan tartışmada, 50 yaşındaki Mehmet Alpak tabancayla öldürüldü, 4 kişi de yaralandı. Olayın ardından yaşamını yitiren Alpak'ın yakınları, husumetli oldukları Altun Ailesi fertlerine ait 20 evi ateşe verdi.

Mahallede yaşanan ve birkaç gün süren gerginlik, jandarmanın müdahalesiyle sonlandırılırken, Altun ailesine mensup çok sayıda kişi ise evlerini terk ederek farklı yerlere taşındı.

Jandarmanın önlem aldığı mahallede, dün gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce, Altun ailesi fertlerine ait 2 ev daha benzin dökülerek ateşe verildi. Mahallede hazır bekletilen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın kontrol altına alınırken, jandarma evleri kundaklayan kişi ya da kişilerin kimliklerinin saptanarak yakalanması için çalışma başlattı.





DHA

Cizre'den acı haber: 2 şehit!


Şırnak'ın Cizre ilçesinde PKK'lı teröristlere yönelik operasyonda 1 polis memuru ile 1 asker şehit düştü.

İlçede terör örgütü mensuplarınca kazılan çukurların kapatılması, kurulan barikatların kaldırılması, yollara tuzaklanan el yapımı patlayıcıların etkisiz hale getirilmesi ve bölgenin teröristlerden temizlenmesi amacıyla başlatılan, "Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Burak Demirci Operasyonu" sürüyor.

Cudi Mahallesi Reyhan Sokak'ta teröristlerce düzenlenen saldırıda bir asker ile bir polis memuru ağır yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı polis ve asker, müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.

Şehit Uzman Çavuş son yolculuğuna uğurlandı!


Diyarbakır Sur'da PKK'lı teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu yaralanan ve tedavisinin sürdüğü GATA'da dün şehit olan jandarma uzman çavuş 25 yaşındaki Adem Aktaş, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'nde 5 bin kişinin katıldığı törenle gözyaşları arasında toprağa verildi.


Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde, geçen 21 Ocak’ta ’Bayrak12’ isimli özel birlik operasyonu sırasında, kullandığı iş makinesine PKK’lı teröristlerin roketatarlı saldırı sonucu ağır yaralanan jandarma uzman çavuş Adem Aktaş, tedaviye alındığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) dün şehit oldu. Jandarma uzman çavuş Adem Aktaş’ın cenazesi, Ankara’da düzenlenen törenin ardından memleketi Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesi’ne getirildi.
 
Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu askerlerin omzunda götürüldüğü Cumhuriyet Mahallesi’ndeki baba evinde helallik alındıktan sonra Hocazade Camisi’ne getirildi. Buradaki cenaze törenine şehidih ailesi, yakınları Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Vali Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri İlker Çitil, Uğur Dilipak, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Gaziantep 5’inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Soysal, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Uzay Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, kent protokolü ve çok sayıda kişi katıldı.

BABASI 4 YIL ÖNCE CEZAYİR’DE ÖLMÜŞ

Babası Ali Aktaş’ın 4 yıl önce Cezayir’de çalışırken kalp krizi sonucu vefat ettiği belirtilen şehidin cenaze töreninde annesi Hatice, ağabeyi Bayram ve ablası Derya Aktaş ayakta durmakta güçlük çekti. Şehidin yakınları askerler tarafından sakinleştirilmeye çalışılırken, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, şehidin sandalyede oturan ablası Derya Aktaş’ın önüne çökerek baş sağlığı dileğinde bulundu.

Şehit jandarma uzman çavuş Aktaş’ın cenazesi, öğle vakti özgeçmişi okunduktan sonra İl Müftüsü Muhammet Gevher tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından dualarla cenaze aracına konuldu. Cenaze aracının arkasından gelen şehidin ablası Derya Aktaş, tabuta tutunarak bir süre yürüdü. Yaklaşık 5 kişinin katıldığı törenin ardından, 3 çocuklu ailenin en küçüğü ve bekar olan şehit Aktaş’ın cenazesi, Hocazade Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi.





Mücahit YOLCU/ELBİSTAN (Kahramanmaraş), (DHA)

Mehmet Ali Erbil 310 lira ödedi dosya kapandı!


Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynanan maçın devre arasında "bir baba hindi" diye tezahürat yaptığı gerekçesiyle hakkında "Hakaret içeren tezahürat" suçundan soruşturma başlatılan Mehmet Ali Erbil, 310 liralık ön ödemeyi yaparak yargılanmaktan kurtuldu.

Uğur Samet Avcı adlı bir taraftarın Galatasaray aleyhine tezahüratta bulunduğunu belirterek hakkında suç duyurusunda bulunduğu ünlü şovmen, iki hafta önce Anadolu Adliyesi’ne giderek ifade verdi.

Suçlamaları kabul etmeyen Erbil, “Tezahürat yaptım ama küfür niteliğinde hiçbir söz söylemedim” dedi. Bunun ön ödemeye tabi bir suç olması nedeniyle savcılık, kendisine tebligat gönderdi. Ödeme yapan Mehmet Ali Erbil, daha sonra makbuzunu dava dosyasına ibraz edince dosya kapandı.





(Aziz ÖZEN/Hürriyet)

Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır'dan Zorlu Kaçış!

Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır, Ulus'ta yedikleri yemeğin ardından basın mensuplarına yakalanmamak için zorlu kaçış yöntemleri denedi.

Başrolünü paylaştıkları "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" dizisi setinde aşk yaşamaya başlayan Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır, önceki akşam Ulus'ta bir mekanda yemek yedi. Basın mensuplarına yakalanmamak için Metin Şentürk'ten yardım isteyen ünlü çiftin yapmadığı kalmadı.

METİN ŞENTÜRK MİNİBÜS YOLLADI

Geçtiğimiz günlerde sabah vakti Kaynarca'nın evinden çıkarken görüntülenmeleri ile aşk yaşadıkları ortaya çıkan ikili, mekanda yaklaşık üç saat kaldılar. Yemek sonu mekandan çıkmaya hazırlanan sevgililer, dışarı basın mensuplarının kendilerini beklediğini öğrenince içeride bulunan Metin Şentürk'den yardım istediler.
 
KAPININ ÜSTÜNDEN ATLADILAR
İkili mekanın arka kapısından Ulus Parkı'na çıkan yoldan güvenliklerle yürüyerek Şentürk'ün gönderdiği minibüse binerek gazetecilere yakalanmadan kaçtılar. Parkın çıkış kapısının kilitli olmasından dolayı kapı üstünden atlamak zorunda kalan ikilinin, zorlu kaçışları çok konuşulacağa benziyor.

''BEN BİR ŞEY GÖRMEDİM Kİ''

Kaynarca ve Çakır'ın kaçmasına yardım eden sanatçı Metin Şentürk, çıkışta gazetecilerin ikilinin kendi minibüsü ile kaçmasına yardım etmesi ile ilgili sorulara; "Ben bir şey görmedim ki" diyerek cevap vermesi kahkahalara neden oldu.

Cizre'de roketli saldırı: 5 güvenlik görevlisi yaralı!


Şırnak'ın Cizre ilçesinde teröristlerin bulunduğu bölgede operasyon düzenleyip bir binada mahsur kalan yaralıları kurtarmaya giden güvenlik kuvvetlerine roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 1'i ağır 5 güvenlik görevlisi yaralandı.

PKK terör örgütü mensuplarına yönelik Cizre'de yapılan planlı operasyon sırasında Cudi Mahallesi'nde bir evden roketatarlı saldırı düzenlendi.

Saldırıda, İzmir Polis Özel Harekat kadrosunda görevli E.A., H.Ö., H.Ö. ile Çakırsögüt jandarma kadrosunda görevli Uzman Onbaşı S.K. hafif yaralandı. Hayati tehlikeleri olmayan 3 polis ile 1 uzman çavuş kaldırıldıkları Cizre Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Aynı olayda kafasına şarapnel parçası isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Çakırsögüt Jandarma Karakolu'nda görevli Jandarma Uzman Çavuş E.B. ise Cizre Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk tedavisinin ardından Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Bölgede operasyonlar sürüyor.