ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

3 Eki 2016

Mektubu Ceren değil Rafet El Roman yazmış!

Rafet el Roman, barışma mektubunu inkar eden Ceren Kaplakarslan’a Instagram’da yanıt verdi: "Üç gün önce seni seviyorum derken, ne zaman bu kadar acımasız ve hain oldun" Öte yandan ikili arasındaki mesajlaşmada mektubu Rafet El Roman'ın yazdığı ortaya çıktı.

Ceren Kaplakarslan'ın, önümüzdeki günlerde boşanma davaları olan eşi Rafet El Roman'a barışma teklif ettiği mektup; magazin gündemine bomba gibi düşmüştü.

'TERBİYESİZ, GİT HAYATIMDAN'

Bu mektubun yayınlanmasının ardından, satırlarında 'Rafet'im... Bağışla beni... Rafet'im seninle 6 Ekim'de mahkemede olmak yerine, altı sene önce ilk kez buluştuğumuz yerde ve aynı saatte orada olmayı diliyorum. Seni orada bekleyeceğim ve senin de geleceğini umuyorum. Seni seviyorum' diye yazan Kaplakarslan; Instagram'da mektubunu inkar etti.

'Bazı insanlar, kişiliklerinin eksik yanlarıyla yüzleşmek yerine, eksikliklerini başkalarının masumiyetlerine dil uzatarak kapatmayı ve sağır vicdanlarına karşı dürüst olmaktansa ağır kusurlarını yükleyecek bir günah keçisi bulmayı tercih ederler' diye yazdığı bir paylaşımın altına Rafet el Roman'ı etiketleyerek şu notu kaleme aldı: 'Bu mektubu ben yazmadım. Sen yazdın! Terbiyesiz, git artık hayatımdan."

'AHLAKSIZLIKLARINI ÖDEYECEKLER'

Günaydın'ın haberine göre Ceren Kaplakarslan'ın babası Atilla Kaplakarslan da kızına sahip çıkarak, 'Sen merak etme kızım, yapılan hiçkimsenin yanına kalmayacak. Maddi ve manevi tazminat ödeyecekler. Ahlaksızlıklarını ödeyecekler' diye yazdı.

Rafet el Roman ise bu iki yoruma cevap yazmakta gecikmedi ve yazdığı yanıtta Kaplakarslan'ın mektubu inkar etmesini hainlik olarak nitelendirdi: 'Asıl sen söyle, sen ne zaman bu kadar duygusuz, acımasız ve hain bir insan oldun? Nefretin sahtesi olmazmış gerçekten. Bu mektup için bu kadar kin duyar mı insan. Daha üç gün önce seni seviyorum dediği insana, bu nasıl bir inkar, yalan? Bu mektubu sen yazdın Ceren. Hatırlatayım sana nasıl ve ne zaman yazdığını. Baban hariç, diğer yorum yazanlara hiçbir sözüm yok, onlar bilmiyor. Atilla Kaplakarslan; sen hayatımda tanıdığım en yalancı, en yalaka, en y....k, en korkak insansın. Bak buraya yazacak kadar dürüstüm."

WHATSAPP MESAJLARI ORTAYA ÇIKTI: MEKTUBU RAFET EL ROMAN YAZMIŞ

Öte yandan ikilinin mektup kriziyle ilgili telefon yazışmaları Kanal D'de yayınlanan Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel Salt'ın sunduğu Renkli Sayfalar programında ekrana getirildi. Ceren Kaplakarslan, mektubu kendisinin yazmadığını mektubu gazeteye Rafet El Roman'ın verdiği ileri sürdü. İkili arasındaki mesajlaşmada da Rafet El Roman'ın 'Mektubu vermekle yanlış yaptım' ifadesi dikkat çekiyor.

20 Ağu 2016

Cem Yılmaz ile Ebru Şallı Çeşme'de yakalandı!

Kısa süre önce Sinan Akçıl'dan ayrılan Ebru Şallı ile eski eşi Ahu Yağtu'yla barıştığı söylenen Cem Yılmaz, Çeşme'de görüntülendi.

Kısa süre önce Sinan Akçıl'dan ayrılan Ebru Şallı ile eski eşi Ahu Yağtu'yla barıştığı söylenen Cem Yılmaz, Çeşme'de görüntülendi.
                               

GAZETECİLERİN ALINMASINI İSTEMEDİ

Cem Yılmaz ile Ebru Şallı beach'e ayrı ayrı geldi. Yılmaz, işletmenin yetkililerine gazetecilerin alınmamasını istedi. Bu isteğine rağmen son derece dikkatli ve tedbirli davranan ikili, aralarına iki kadın arkadaşlarını alarak mesafeli şezlonglarda güneşlendi. Ancak iki ünlü yemek masasında Bimagazin objektifine yakalanmaktan kurtulamadı. Yılmaz ile Şallı'nın aralarında aşk olup olmadığı merak konusu...
           

20 Haz 2016

Erol Evgin: Parmak basanla 3 üniversite bitirenin oyu aynı mı?


"Okuma yazma bilmeyen, oyuna parmak basan bir kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça değil"

Habertürk Gazetesi
'nden Balçiçek İlter'e konuşan şarkıcı Erol Evgin, 'Demokrasi bize fazla' deyip Aysun Kayacı'nın verdiği örneği hatırlattı. Evgin, "Okuma yazma bilmeyen, oyuna parmak basan bir kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça değil" şeklinde konuştu.

Aysun Kayacı, 2008 yılında katıldığı bir televizyon programında 'Benim oyumla çobanın oyu aynı mı?' diye konuşmuş ve tartışmaların fitilini ateşlemişti.

İşte Erol Evgin'in sorulara verdiği o cevaplar:

-Haber bülteni izlemiyorsunuz yani?

Beni izlemiyorsunuz. İzlememek lazım aslında ama olmuyor tabii, sizi izliyorum. Bu ülkede demokrasinin en iyi çözüm olduğu konusunda şüphelerim var.

-Ne olmalı peki?

Daha iyisi yok maalesef, bulunamadı ama... Galiba eğitimli ülkeler için iyi bir çözüm demokrasi. Bize fazla geliyor. Bir manken kızımız “Dağdaki çoban ile benim oyum bir mi?” olacak demişti hatırlarsanız... Hoş değil o tanım ama şunu düşünüyorum; Okuma yazma bilmeyen, oyuna parmak basan bir kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça değil.

-Hak tam da bu değil mi? Eşitlik?

Bana adaletli gelmiyor bu durum. Herkes seçebilmeli tabii. O parmak basan ablamız muhtarını seçsin, biraz daha iyi eğitim alanı belediye başkanını seçsin.

-Çok seçkinci bir tavır değil mi bu?

Eşitlik nerede kaldı? Neyin eşitliği? Öbür tarafta eşitlik oluyor mu? Hakça bir durum mu? Bu ülkede eğitim açısından eşitlik var mı? İnsanlara aynı imkânları sunabiliyor muyuz? Bakın kadınların gücüne... Siyasetçiler bunun önemini kavrasalar, siyasetin merkezine oturtsalar müthiş başarılar kazanacaklar. Ama yapmıyorlar. Neden? İktidarları, güçleri ellerinden gider diye yapmıyorlar. Cehaletin korktuğu kadındır. Kadın öğrenirse çocuğu da öğrenir. O yüzden kadınları cahil bırakmak birilerinin işine geliyor. Eğitimde eşit fırsat yaratmazsanız eşitlik nerede kaldı? Önce herkesi eğitelim sonra “demokratız” diye ortaya çıkalım.