ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

5 Nis 2016

Tecavüz mağduru çocuğa 300 bin lira manevi tazminat!


Diyarbakır'da 14 yaşındaki kız çocuğu M.G.'yi istismar ettikleri gerekçesiyle 16 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılan dört sanık, mağdur ve ailesine 300 bin lira manevi tazminat da ödeyecek.

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 2010’da yaşanan vakada, yaz tatili için dedesinin evine giden M.G., dört farklı kişinin cinsel istismarına uğradı. Çocuğun ailesinin şikayeti üzerine başlayan soruşturma kapsamında, R.Ş., Y.B., S.D. ve M.Ç. tutuklanırken, haklarında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 44’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

2013 yılında sonuçlanan davada sanıklar R.G. ve M.Ç. 25’er yıl, yaşı 18’den küçük olan S.D. 18 yıl 10 ay, Y.B. ise 16 yıl hapis cezası aldı.

UZUN VADELİ ETKİLER DE HESAPLANDI

Kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından mağdur M.G.’nin avukatı Mahsuni Karaman, Diyarbakır 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dört sanık hakkında 600 bin liralık da manevi tazminat davası açtı. M.G.’nin henüz 14 yaşında ve öğrenci olduğunu belirten Karaman şöyle dedi: “Müvekkilin beden ve ruh sağlığı bozulmuştur. Olay ömür boyu geçmeyecek ruhsal travmalara neden olmuştur. Kız çocuklarının uğradığı vahşi muamele anne ve babası üzerinde de büyük etki yaratmıştır. Mağdur, annesi ve babası için 600 bin lira manevi tazminatın yasal faizi ile alınması gerekmektedir.”

Hakim Kamile Kıldan dört sanığın mağdur ve ailesine 300 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Gerekçeli kararda mağdurenin gelecekten kaygı duyduğu, insanlara güveninin zedelendiği, hayata, evliliğe ve cinselliğe bakışının değiştiği, yaşı itibariyle olayı atlatma ve ruhsal tedavi sürecinin zor olduğu vurgulandı. Mağdur ve ailesinin sosyal çevrenin baskısı altında kalabileceğinin de belirtildiği kararda, manevi acının bir nebze de olsa giderilmesi açısından manevi tazminatın gerektiği kaydedildi.



DHA

30 Mar 2016

Tecavüzden yargılanan sanığa 'iyi hal' indirimi ve erteleme!


Diyarbakır'da 16 yaşındaki N.B.'yi kaçırarak demir sopa ile dövdüğü ve cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 24 yıl hapis istemiyle yargılanan 22 yaşındaki S.A.'yı önce 7.5 ay hapis cezasını çarptırdı, ardından 'iyi hal' nedeniyle 6 ay 7 güne indirdiği bu cezayı bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirerek erteledi.

İki yıl önce polise başvuran 58 yaşındaki E.Ö. isimli kadın, 16 yaşındaki kızı N.B.’nin evi terk edip, arkadaşı S.A.’nın yanına gittiğini ve en son kendisini arayıp ’Anne beni kurtar’ dediğini söyledi. Bunun üzerine operasyon yapan polis N.B.’yi tutulduğu evde, kapısı kilitli bir odada bulurken, şüpheli S.A. gözaltına alındı. Tutuklanan S.A. hakkında Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ’nitelikli cinsel istismar’ ve ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamalarıyla 9 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcı, mağdurun uğradığı cinsel saldırı sonucu ruh sağlığının bozulduğunu belirtti.

Bir ay sonra tahliye edilip tutuksuz yargılanan sanık S.A. savunmasında, "N.B.’yi arayıp birlikte kaçmayı teklif ettim. Kendisi de kabul etti. Zorla bir şey olmadı. Bir gün sonra annesi babamla konuşmuş. Ailesi 50 bin lira başlık parası istemiş. Babam 15 bin lira teklif etmiş. Kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdik. Kesinlikle zor kullanıp, darp etmedim" dedi.

Mağdur N.B. ise sanık S.A. ile internette tanıştığını belirterek, "Sürekli okuluma gelip takip ediyordu. Olay günü önemli şeyler konuşacağını söyleyince taksiye bindim. Beni eve götürdü. Her seferinde zorla ilişkiye girdi" dedi. Sanık S.A.’nın telefonu ile fırsat buldukça annesini aradığını, yakalandığında ise dayak yediğini belirten N.B., "Polis gelince ağabeyi beni sakladı ve evde kimse olmadığını söyledi. Polis arama yapınca beni buldu. Rızamla ilişkiye girmedim. İlişkiye girmeyi kabul etmeyince beni demir sopa ile döverek zorla birlikte oldu" dedi. Mağdurun annesi E.Ö. ise, "Kızım beni arayarak "Bunlar beni satacak. Beni kurtar" dedi. Evlerinin kapısına kadar gittim. Kızımı benden sakladılar. Kızım döndükten sonra sanığın kendisine işkence ettiğini söyledi" diye ifade verdi.

SAVCI: RIZASI VAR

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 15 yaşından büyük mağdurun olayda rızası olduğunu belirterek, sanığın ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatını istedi. Sanığın ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan yargılandığını belirten savcı, mağdurun rızası bulunduğunu, şikayetinin de devam ettiğini kaydetti.

Suçun ’Reşit olmayanla cinsel ilişki’ kapsamında kaldığını belirten savcı, S.A.’nın 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Kararı açıklayan mahkeme sanık S.A.’nın ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatına hükmetti. Sanığı ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ yerine ’Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezayı 6 ay 7 güne indirdi, ardından yeniden suç işlemeyeceği kanaati ve suç nedeniyle herhangi bir maddi zarar oluşmadığı gerekçesiyle cezanın ertelenmesine hükmetti.

Mahkeme gerekçeli kararında, dosyaya sunulan fotoğraflara göre sanığın mağdureyi hukuka aykırı alıkoyduğuna dair delil elde edilmediğini belirtti. N.B.’nin ailesinin başından beri olaya dair bilgi ve rızası olduğunu belirten mahkeme, sanık ve mağdurun kendi özgür iradeleri ile cinsel ilişkiye girdiğini vurguladı. Eylemin mağdurun rızası dışında gerçekleştiğine dair delil bulunmadığı kaydedilen kararda, sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varıldığı ifade edildi.

AVUKATI TEMYİZ ETTİ

Mağdur N.B.’nin avukatı Gazal Bayram Koluman, mahkemenin kararını temyiz etti. Yargıtay’a başvurusunda sanığın kendisini İngilizce öğretmeni olarak tanıttığını belirten avukat Koluman dilekçesinde, "Mağdur evde üvey babası ile tartışınca evi terk edip, sanığı arıyor. Sanık mağduru kendi evine götürüyor ve bir ay alıkoyuyor. Anne günlerce kızına ulaşamıyor. Mağdur bulunduğu zaman vücudunda darp olduğu raporla tespit edildi. Bu rapor zorla alıkoyma delili iken mahkeme rızaya dayandırıp beraat verdi. 18 yaş altındaki her çocuğa yapılan eylemler cinsel istismar kapsamında değerlendirilmeli ve rıza kapsamına alınmamalıdır" dedi.



DHA-Genel -Diyarbakır - Felat BOZARSLAN