ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

8 Eyl 2016

Başbakan: Mesele ülkenin geleceği ise hata yapın, hainlik yapmayın!

Başbakan Binali Yıldırım, Valiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Masada çalışmak ile sahada çalışmak farklı. Memur uygulama yaparken korkar, çekingen davranır. Bunu böyle yaparsam nasıl olur diye düşünür. Memleketin, milletin işini yaparken şekil, usul hatası sonuna kadar yapabilirsiniz.

Mesele milletin menfaati, ülkenin geleceği ise, hata yapın. Ama hainlik yapmayın. Hata yapmaya alan var ama hainlike yok" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Gölbaşı’nda Vilayetler Evi’nde Valiler Toplantısı’nda konuştu. Yıldırım, "Masada çalışmak ile sahada çalışmak farklı. Memur uygulama yaparken korkar, çekingen davranır. Bunu böyle yaparsam nasıl olur diye düşünür. Memleketin, milletin işini yaparken şekil, usul hatası sonuna kadar yapabilirsiniz.

Menfaate yönelik iş yaparsanız da sonuna kadar korkun. Sahadaki hiçbir iş şekil ve usul hatası olmadan yapılmaz. Her şeyi dört dörtlük yapmaya kalkışırsanız işi yapamazsınız. Bir tercih yapacaksınız. İş mi yoksa mevzuatımı kollayacaksınız. Mesele milletin menfaati, ülkenin geleceği ise, hata yapın. Ama hainlik yapmayın. Hata yapmaya alan var ama hainlike yok" diye konuştu.

'AÇILIŞTA SANKİ PAYDOS EDİLİYOR HURRA VALİ BEY BENİ DE GÖRSÜN'

Açılışlara ilişkin uyarılarda da bulunan Yıldırım, "Herhangi bir açılışta sanki paydos ediliyor. Amirlere, daire müdürlerine gelmeyin işinize bakın deyin. Hurra vali bey beni de görsün ; bu sefer dükkan kapanıyor, tezgah kapanıyor. Millet bekliyor. Milletin ,işi ne zaman görülecek gitmeyin demiyorum ama seçici olun. Herkes de sizinle gelemsin. Dükkan açık olsun"

'İNTİKAM DUYGUSUYLA DEĞİL ADALETLE'

15 Temmuz’da hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Şimdi onun hasarlarının tamiriyle meşgulüz. Bu yetmezmiş gibi yıllardır milletimizin başını ağrıtan bölücü terör de ortada. İki tane önemli konumuz var, FETÖ ve bölücü terör örgütü. Türkiye’nin kaderi bunlarla yaşamak değil. Gündemin bunlarla istila edilmesine asla müsaade etmeyin. İnsanımızın hayallere, geniş ufuklara ihtiyacı var. O hayallerin gerçekleştirilmesine de hakkı var. Milletimizin güzel şeyler duymaya ihtiyacı var. Bunu milletimizden sakın esirgemeyin.

FETÖ soruşturması ile kamuda görevden alınan, açığa alınan ciddi sayıda sayılabilecek bir tasviye yapılıyor. Sapla samanın karıştığı, titiz davranılmadığı yönünde şikayetler geliyor zaman zaman. İntikam duygusuyla değil adaletle hareket edeceğiz. Bu mesaj karar verecek herkese. Hakimler de dahildir, valiler de dahildir. Biz yurdun her köşesine tek tek gidip acaba doğru mu, yerinde mi kontrol edecek şansımız yok. Sizlerin adaletine, ferasetine güvenmekten başka şansımız yok. Kılı kırk yapacaksınız.

'BÜTÜN İLLERDE BİR NEVİ KRİZ MERKEZİ OLUŞTURULDU'

Burada ölçümüz belli. 17-25 Aralık sonrasıdır dedik. Öncesi bizim için önemli değil. 17-25 Aralık örgütün devletle bilek güreşi yapmaya karar verdiği gündür. Bu tarihten sonra örgütle bağlantılı olanların mazur görülmesi söz konusu olamaz. Devletin kılcal damarlarına kadar sızmış bu alçak terör örgütünün bütün mensuplarının temizlenmesi, bunu vakit geçirmeden yapmamız lazım. Başbakan Müsteşarlığı başta olmak üzere bütün illerde bir nevi kriz merkezi oluşturulması talimatını verdim. Bu olaylarda kendisine haksızlık yapıldığını düşünenlerin veya size dönüş varsa bunların şikayetlerini toplayın. Şüphesiz yanlış yapılmışsa bakılacak ve yapılmış yanlışlar varsa düzeltilecek. Bu konuda yüzde yüz doğru yapılamayacağını baştan kabul ettik. Çünkü örgüt kapalı bir örgüt.

OHAL kapsamında Jandarma, Sahil Güvenlik İçişleri’ne bağlandı. Gördüğüm kadarıyla bu taşrada tam olarak hissedilmedi. Jandarma, Emniyet sizin için ikisi de aynıdır. Sadece görev yerleri bakımından farklılık vardır. Oradaki sevk ve idarede emniyete ne kadar önem veriyorsanız jandarmaya da aynı şekilde önem verin. İkisi bir olduğu zaman yönettiğiniz ildeki asayiş ve toplum huzuru çok daha kolay bir şekilde sağlanacaktır. Eğer birini diğerine daha çok tercih ettiğiniz algısı ortaya çıkarsa o zaman sorunlar doğar.

Yönettiğiniz şehirdeki her şeyin nefes alıp vermesinden sorumlusunuz. Sadece güvenlik değil. Yerel ekonominin canlandırılması da sizin işiniz. Proje üreteceksiniz, şehre heyecan vereceksiniz. Vatandaş işin içine katılmalı, sizin heyecanınızı görmeli ve ortak olmalı.

SAVUNMA DEĞİL TAARUZ

Yeni sürecin adı savunma değil taarruz. İki şey yapıyoruz. Bir hudut kapılarını güvenliğe alıyoruz. Dışarıdan girişleri önleyemezsek sızlanmanın anlamı yok. Bunu bir kere başta sağlayacağız. Bölgeden gelen valilerimize açık söylüyorum. Hudut kapısı dışında her geçiş düşman geçişidir. Sivillere niye operasyon yaptın diye sorarlar… Bakın açık söylüyorum, hiç tereddüt göstermeyin, düşman geçişidir, anında gereğini yapın.

İkinci nokta, asker anlatıyor, şuradan kalktılar, 3 kişi, 7 kişi, burada gittiler… Böyle şey mi olur, adeta bacılık olmuşlar. Onların her an enselerinde olacaksınız. Geçen Çukurca’ya gittik, 25 yıldır girilmeyen yere girmişler. Adamlar orada kendilerine göre bir yapı kurmuşlar. Değip dolaşan yok. Şimdi ne oldu? Helak olup gittiler. Şehitlerimiz de oluyor, yüreğimiz yanıyor ama bağımsızlığın bedeli var. Bağımsızlık altın tepside sunulmuyor. Bağımsızlık mücadelesini niçin yaptık, bu toprakları vatan yapmak için.

Mutlaka tespit edilen yerlere gideceğiz. Efendim burası riskli… Riskli olan yerler için tedbirini alacağız. Burada kararlılık çok önemli, kararlılık olduğu sürece biz bu işi kısa sürede yönetilebilir hale getiririz. Terörle iltisaklı parti çıkmış bu belediyelere ilişirseniz isyan başlatacağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız… Kimse kusura bakmasın, burası hukuk devleti, kimse hukuktan üstün değildir. Birileri ellerine silahalmakla Türkiye’ye, bu büyük ülkeye kafa tutacağını mı sanıyor? Burası bir hukuk devleti, mahkeme çağırıyorsa tıpış tıpış gelecek ifadesini verecek.

'MAHKEME ÇAĞIRIYORSA TIPIŞ TIPIŞ GELECEK'

Yıldırım, HDP lideri Selahattin Demirtaş'a yönelik olarak "Terörle iltisaklı parti çıkmış bu belediyelere ilişirseniz isyan başlatacağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız…

Kimse kusura bakmasın, burası hukuk devleti, kimse hukuktan üstün değildir. Birileri ellerine silah almakla Türkiye’ye, bu büyük ülkeye kafa tutacağını mı sanıyor? Burası bir hukuk devleti, mahkeme çağırıyorsa tıpış tıpış gelecek ifadesini verecek" diye konuştu.

14 Haz 2016

Binali Yıldırım'dan sert sözler!


Başbakan Binali Yıldırım, TRT'de 'Ramazan Sevinci' adlı programa katılan Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın canlı yayında söylediği, ''Namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır'' sözleriyle ilgili olarak "Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez'dedi.


Başbakan Binali Yıldırım Kütahya'nın Tunçbilek ilçesinde maden ocağında işçilerle iftar yemeğine katılıyor.

Burada bir konuşma yapan Yıldırım şunları söyledi:

Yerin onlarca metre altında ekmek parası için ter döken işçi kardeşlerimizle birlikte olmak bizim açımızdan en çok büyük gururdur. Özellikle enerjideki yeterliliğimiz olumlu gelişmeler sağlandı. Termik enerjide bundan sonra yerli kömüre çok daha fazla önem vereceğiz, hatta yerli kömür kullanılmasını şart koşacağız. Soma kazasından sonra çalışma hayatını yeniden ala aldık. Kapsamlı düzenlemeler yaptık. İşçilerin erken emekli olmasını sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirdik.

MUSTAFA AŞKAR'IN SÖZLERİ

"Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez. Böyle bir laf ettiyse saçmalamış, kısacası zırva. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede. Böyler bir laf edenin Müslümanlar gözünde bir değeri yoktur"

KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu bir şeye karar versin. Sağır sultan bile duydu; Türkiye bölünmez bir ülkedir. Şu anda verdiğimiz mücadelenin amacı da budur. Kılıçdaroğlu bir gün böyle yarın böyle söylüyor, hangi söylediğine millet inanacak ben de merak ediyorum.


Posta.com.tr