ANASAYFA       SONDAKİKA       GÜNDEM       MAGAZİN       SİYASET      

6 May 2016

Bağdat Caddesi'ndeki tecavüz davasında 45 yıl hapis cezası!


Kadıköy'de 19 yaşındaki üniversite öğrencisi E.F.B.'ye tecavüz ettiği gerekçesiyle servis şoförü Cengiz Ay'a, 'cinsel saldırı' ve 'nitelikli gasp' suçlarını işlediğini gerekçesiyle 45 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme tecavüzcü için hiçbir indirim yapmadı, cezayı en üst sınırdan verdi. Sanık, cezadan kurtulmak için "E.F.B. bana 'Kuytu bir yere gidelim' diye kendisi dedi. Ben de yeni tanıştığımız ve kendisine güvenmediğim için bıçağı o yüzden elime aldım" savunması yaptı!

İstanbul Kadıköy’de 19 yaşındaki kıza tecavüz edip, para ve cep telefonunu gasbettiği iddia edilen servis şoförü, "nitelikli cinsel saldırı" ve "nitelikli yağma" suçlarından 45 yıl hapis cezasına çarptırıldı.


Bağdat Caddesi tecavüzcüsünün psikolojisi bozulmuş!

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cengiz Ay ile mağdur E.F.B ve taraf avukatları katıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmada, E.F.B’nin ailesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada söz verilen sanık Cengiz Ay, savunmasını yazılı sunduğunu belirterek, ekleyecek bir şeyi olmadığını söyledi.

'KUYTU BİR YERE GİDELİM' DİYE KENDİSİ DEDİ, GÜVENMEDİĞİM İÇİN ELİME BIÇAK ALDIM!

Sanık Ay, yazılı savunmasında, mağdure ile aralarındaki yakınlaşmanın mevcut kamera görüntülerinden önce başladığını iddia ederek, şunları kaydetti:

"İddianamede belirtildiği şekilde mağdureyi takip etmeye başladığım ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Görüntüler düşünüldüğünün aksine leyhtedir. E.F.B, ’Kuytu bir yere gidelim’ diyerek beni apartmanlarının bahçesine götürdü. Apartmanın bahçesine girişimiz sırasında elimde bulunan bıçağı yeni tanıştığım E.F.B’ye güvenmiyor olmam ve bilmediğim bir yere götürülüyor olmam nedeniyle elime aldım. Kesinlikle tehdit etmek amacıyla bir girişimde veya eylemde bulunmadım."

Bağdat Caddesi tecavüzcüsü için istenen ceza!

Yazılı savunmasında, mağdur E.F.B’nin asılsız iddiaları dışında somut delil bulunmadığını ileri süren Ay, "Hakkımdaki iddiaların medyada yer alması şahsımın kamuoyu nezdinde yargısız infazına sebebiyet vermiştir. Ailemi ve beni olumsuz etkilemiştir. Henüz daha yargılanmaya bile başlamamışken toplum gözünde ’sapık’ olarak peşinen damgalanmak bende travmaya sebep olmuştur" ifadelerine yer verdi.

'BU OLAY TÜM KADINLARIN GÜVENLİĞİNE KARŞI İŞLENMİŞ BİR SUÇTUR'

E.F.B’nin avukatı Nuray Ünal ise müvekkilinin soruşturmanın ilk aşamasından bu yana olayı tüm açıklığıyla ve aynı şekilde anlattığını belirterek, şunları söyledi:

"Sanığın kendisini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik yazılı savunması asılsızdır. Sanığın kamera kayıtları öncesinde müvekkilimle tanıştıkları iddiası doğru değildir. Kamera kayıtlarında sanığın aracını durdurup aksi yönde hareket halinde olan müvekkilimin yanına giderek önceden planladığı şekilde bıçakla saldırarak eylemi gerçekleştirdiği görülmektedir. Sanığın müvekkilimize sormuş olduğu ’Bakire misin’ ve ’Yaşın kaç’ şeklindeki sorular ve suçun işleniş biçimi dikkate alındığında sanığın daha önceden başka mağdurlara yönelik cinsel saldırı suçlarını işlediği kanaatindeyiz."

'ÖLMEMEK ADINA SANIĞIN BIÇAKLA YAPTIĞI TÜM TEHDİTLERE BOYUN EĞİYOR'

Son dönemde kadınlara yönelik cinsel saldırı eylemlerinin arttığını ifade eden Ünal, "Bu eylemlerin çoğunda olay, mağdurların saldırganlar tarafından öldürülmesiyle sonuçlanmıştır. Müvekkilim bu olayda ölmemek adına sanığın bıçakla yaptığı tüm tehditlere boyun eğiyor. Tek bir amacı var, hayatını kurtarmak. İnsan haysiyetini, kadınlığın onurunu paramparça eden, sapıklık derecesine varan bir tecavüz olgusu. Bu suça verilen ceza oldukça yüksek olmalı. Bu olay tüm kadınların güvenliğine karşı işlenmiş bir suçtur. Sanığa hiçbir indirim maddesi uygulanmayarak, alt sınırdan uzaklaşarak ceza verilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.

Bağdat Caddesi'nin son kurbanı Büşra oldu!

Diğer müşteki avukatı Efkan Bolaç da "Kadınlarımızın, çocuklarımızın ve insanlarımızın güvenlik içerisinde sokakta kalabilmelerinin yolunun, sanık ve benzer zihniyetteki kişilerin sokaktan uzaklaştırılması olduğu açıktır. Bunun yolu da verilecek ceza ile bu kişilerin toplumdan uzaklaştırılmasıdır. Müvekkilim ve diğer kadınlar adına adalet istiyoruz." dedi.

'SOĞUKKANLI DURMAMIN SEBEBİ CANIMIN TEHLİKEDE OLMASIYDI'

Söz verilen mağdur E.F.B de sanığın yazılı savunmasına katılmadığını belirterek, "Olay sırasında soğukkanlı durmamın sebebi canımın tehlikede olmasıydı" ifadesini kullandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Birsel Kurt da sanığın gece vakti mağdura karşı silahla cinsel saldırı ve yağma suçlarını işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu belirterek, cezalandırılmasını talep etti.

Son savunması sorulan sanık Cengiz Ay ise suçlamaları kabul etmediğini dile getirdi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cengiz Ay’ı, "nitelikli cinsel saldırı" suçundan önce 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini silah vasfındaki bıçakla gerçekleştirdiği gerekçesiyle yarı oranında artırım yapan mahkeme heyeti, cezayı 30 yıla çıkardı.

Sanığı, "nitelikli yağma" suçundan da 15 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, sanığın kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi.

CEZA İNDİRİMİ UYGULANMADI

Mahkeme heyeti, sanık hakkında verdiği cezalarda herhangi bir indirime gitmeyerek, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da gereğinin yapılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Demet Akalın: İdamı getirin artık yeter!

OLAYIN GEÇMİŞİ

Kadıköy’de 19 yaşındaki üniversite öğrencisi E.F.B’nin bıçakla tehdit edilerek tecavüze uğraması, cep telefonuyla parasının gasbedilmesi olayını soruşturan polis, güvenlik kamera görüntülerinden tespit ettiği şüpheli Cengiz Ay’ı gözaltına almıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cengiz Ay’ın atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı savunularak, "cinsel saldırı" ve "nitelikli yağma" suçlarından 10 yıldan 33 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.



AA

12 Nis 2016

Bağdat Caddesi tecavüzcüsünün psikolojisi bozulmuş!


Kadıköy Bağdat Caddesi'nde genç kıza bıçak tehdidiyle tecavüz eden servis şoförü Cengiz Ay 'Geceleri uyuyamıyorum. Psikolojik tedavi görmeye başladım. Yazılı ifade vereceğim' dedi.

Kadıköy'de 24 Ocak gecesi arkadaşlarıyla yaptığı kutlama sonrası evine dönen 18 yaşındaki Üniversite öğrencisi E.F.B.'ye tecavüz ettiği gerekçesiyle tutuklanan ve hakkında cinsel saldırı ile nitelikli gasp suçundan 10 yıldan 33 yıla kadar hapis cezası istenen servis şoförü Cengiz Ay'ın yargılanmasına Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşma öncesi ailesiyle birlikte adliyeye gelen E.F.B'nin 50'ye yakın arkadaşı da destek için yanındaydı.

Alınan geniş güvenlik önlemleri altında başlayan davada sanık Cengiz Ay mahkeme başkanı Özlem Karaçam'ın ifade verip vermeyeceği yönündeki soruya, "Hayır" yanıtını verdi. Mahkeme başkanı sanığını emniyet ve savcılık ifadelerini okuduktan sonra da sanık susma hakkını kullandı.


Sanığın ifade vermemesi üzerine şikayeti sorulan E.F.B arkadaşlarıyla Kadıköy'de yaptıkları kutlama sonrası 02.00'da dolmuşa bindiğini ancak dolmuşun dolmasını bekledikleri için 2.40'da evinin bulunduğu mevkide indiğini belirtti.

'SENİ DELİK DEŞİK EDERİM'

Sahil yolundan evinin bulunduğu sokağa girdiğinde arkasında ayak seslerini duyduğunu ifade eden genç kız, "Kulaklığımı çıkardım. Telefonda 15 dakikaya eve geleceğini söylüyordu. Evime bir blok kalmıştı ki adımları hızlandı bıçağı karnıma dayadı, 'Sesini çıkarma seni delik deşik ederim' dedi.

Orada bir kamyonun arkasına geçerek cinsel organını çıkardı, seks yaptırmaya çalıştı. Sonra beni evimin yanındaki apartmanın arka bahçesine götürdü. Ben 'Ağabey yapma' dedikçe o bana' Bana ağabey deme bana aşkım de' diye konuşuyordu. Beni sürekli 'Seni delik deşik ederim diye tehdit ediyordu.

Adımı sordu, yaşımı sordu. Önce 16 dedim sonra ısrar edince 18 dedim. Benimle zorla öpüşmeye başladı. Zorla cinsel ilişkiye girdi. Sonra bana 'paranı ver' dedi. Cüzdanımdaki 65 lirayı verdim. Sonra da telefonunu aldı. Beni minibüsüne götürmeye çalışırken bırakması yönünde yalvardım. Sonra bir evin ışığı yanınca beni bıraktı. Geri geri korkarak apartmana girdim. Koşarak eve çıktım. Babam çığlıklarıma ve ağlamama uyandı. Hemen dışarı çıktı ama gitmişti. Bu olay 15-20 dakika sürdü" şeklinde konuştu.

E.F.B'nin avukatları davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın katılma talebinin reddedilmesini istedi. Avukat Nuray Ünal Aile Bakanlığı'nın bu olayın mağduru değil suçlusu olduğunu belirterek şunları söyledi:

'BAKANLIK 'BENİM VATANDAŞIM GECE DE DIŞARIDA GEZER' DİYEMEDİ'

"Bakanlık 'benim vatandaşım gece de dışarıda gezer' demedi. Gerekli toplumsal eğitim çabalarını göstermedi. Günümüz iktidarının bu olayda kadınları mini etekli, alkol alan ve sokağa çıkanlar diye ayırdığı için hizmet kusuru vardır. Bizim gözümüzde İçişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı mağdur değil suçlu konumundadır. Bakanlık 'Zaten alkollü, gece 3'de sokakta ne işi var, bakire de değil' aşağılanmalarına karşın hiçbir koruyucu davranışta bulunmamıştır. Bu nedenle müdahale taleplerini kesinlikle kabul etmiyoruz. Biz bakanlığa tazminat davası açacağız"

Bu konuda görüşü sorulan savcı 6284 sayılı kanunun 20/2 maddesi gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davada katılma talebinin kabulunü karar verilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme de savcının bu görüşüne uydu. Sanığın susma hakkını kullandığı, mağdurun ifadesinin alınıp tüm delillerin toplandığı dava için mahkeme başkanı taraflara esas hakkında diyeceklerini sordu.

'GECELERİ UYUYAMIYORUM'

Bunun üzerine susma hakkını kullanan sanık, "Ben geceleri uyuyamıyorum. Doktora gittim. Psikolojik olarak hasta olduğumu söyleyip ilaç verdiler. Tedavi görüyorum. Daha sonra yazılı savunma yapacağım" dedi. Bu ani istem üzerine mahkeme esas hakkındaki savunmaları almayıp, sanığa yazılı savunma için süre vererek davayı erteledi. Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul temsilcisi Fidan Ataselim, "Kadın kardeşimizin arkasındayız. Duruşmada çok güçlüydü. Bu olayın ardında 'Gece 03.00'da ne işi vardı' diye söylemeye başladılar. Bu tür saldırıların söylemlerle meşrulaştırıldığı bir dönemden geçiyoruz" dedi.


Mağdur genç kızın avukatı Nuray Ünal ise sanığın duruşmada susma hakkını kullandığını belirterek, "Karakolda verdiği ifadelerle ilgili de yorumda bulunmadı. Sanık en son aşamada cezaevinde ilaç kullandığını bu nedenle savunma yapmadığını, yazılı savunma yapmak istediğini ifade etti. Bu nedenle duruşma ertelendi. Tabii ki ruh sağlığı kesinlikle bozuk ama bu işlediği suçun nitelik ve mahiyetini bilmeme durumunda değil. Tabii ki sapkın düşünceleri olmasaydı bu düşünceleri müvekkilim üzerinde uygulamazdı. Bence hayattın bittiğini kabul eden bir noktaya gelmiş. Sanığın bu davranışının tüm tecavüze yeltenmek isteyen insanlara örnek olmasını umuyorum" ifadelerini kullandı.



İHA